Malatya
13 Ağustos, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    40.74
  • EURO
    47.35
  • ALTIN
    4386.6
  • BIST
    10.943
  • BTC
    118251.01$

Uçtan uca hizmet: RİNG A.Ş.


Uçtan uca hizmet: RİNG A.Ş.
Koronavirüs salgını sebebiyle talep patlaması yaşayan şirketlerin başında gelen RİNG A.Ş. “Uçtan uca hizmet” sloganıyla sektörde farklı bir konuma oturdu. Şirketin Araç Filo ve Dağıtım Operasyonları Müdürü Kerem Vatanacan ile sektördeki gelişmeler, şirketlerinin konumu ve gelecek hedefleriyle ilgili verimli bir sohbet gerçekleştirdik. 

HABER MERKEZİ-MALATYA TİME

Koronavirüs salgını sebebiyle talep patlaması yaşanan sektörlerin başında, lojistik gelmektedir. Son gelişmeler ışığında bakıldığında ülkemizde sektörün en çok dikkat çeken firması ise Ring Paket Dağıtım Hizmetleri Anonim Şirketi oluyor. Şirketin Araç Filo ve Dağıtım Operasyonları Müdürü Kerem Vatanacan, sektördeki gelişmeler, şirketlerinin konumu ve gelecek hedefleriyle ilgili verimli bir sohbet gerçekleştirdik. “Uçtan uca hizmet” sloganıyla sektörde var olduklarını belirten Vatanacan, “Bir adresten diğer adrese ulaştırılmak istenenleri sorunsuz ve hızlı bir şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Şoförü, nakliyesi, makinesi ve personeli dahil hizmetimizi paket olarak veriyoruz. Yani tek adresten tüm çözümleri sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızda rakiplerimizden bizi ayıran en büyük özelliğimiz operasyonlarımızı sorunsuz yürütürken aynı zamanda dijitalleşen çalışma sistemimizle müşterilerimize hızlı veri akışı sağlamamızdır.” ifadelerini kullandı. 

- Öncelikle Ring A.Ş.’nin kuruluşuyla ilgili bilgi almak isteriz.

Aslında Ring’in temelleri 2001 yılında uzun yıllar ticaretle uğraşan, otomotiv sektöründe de hizmet vermiş Yalçın Yalçınkaya tarafından kuruldu. O zamanlarda, vizyoner bakış açısıyla sektördeki eksikleri tespit eden Yalçın Bey şikayet etmek yerine kolları sıvayarak hizmet alan konumundan hizmet veren konumuna geçti. Edindiği tecrübeler ve profesyonellerden oluşan ekibiyle günümüze kadar da sektörü geliştirmek adına birçok yöntem test edilerek 2019 yılında da şu anki iş modelimiz olan RİNG A.Ş.’ye dönüştü. 

- Nasıl bir model üzerinde çalıştığınızı anlatabilir misiniz? Ne gibi operasyonlar yürütüyorsunuz?

Aslında tek bir model üzerinde ilerlemiyoruz. Genel olarak değerlendirmek gerekirse modelimiz ihtiyaca göre şekil değiştiren esnek bir modeldir. Örneğin mikro dağıtım alanında müşterimizin araç, şoför ve/veya kurye ihtiyacını karşılayan performansı ölçülebilen bir modelimiz var. Bir diğeri, sadece araç ihtiyacı olan müşterimizin yapması gereken araç yatırımını biz yapıyoruz. Burada araç derken binek araç, ticari araç, vip araç, iş makinesi, forklift, istif makinesi, çekici, dorse gibi birçok araç ihtiyacını kısa sürede karşılama kabiliyetine sahibiz. Bir başka modelimiz de sürerek nakliye diye tabir ettiğimiz model. Üretimi tamamlanan askeri ve büyük hacimli araçların nakliyesini karayolundan profesyonel sürücü ekiplerimiz vasıtasıyla sağlıyoruz. Pandemiyle birlikte büyük hız kazanan anında teslimat alanında da bin 500 civarı motokuryeyle müşterilerimizin en büyük destekçisi oluyoruz. Bu modeller elbette sıra dışı değil. Ancak bizi diğerlerinden ayıran en büyük özelliğimiz, bu modellerin işleyiş biçimi. Tüm bu çalışmalarımızda rakiplerimizden bizi ayıran en büyük özelliğimiz operasyonlarımızı sorunsuz yürütürken aynı zamanda dijitalleşen çalışma sistemimizle müşterilerimize hızlı veri akışı sağlamamızdır. 

- Şimdiki hedefleriniz neler?

Az önce de bahsettiğim gibi, biz bu işe sektördeki eksiklikleri gidermek için girdik. Dolayısıyla taşımacılık sektörünü üst seviyelere çıkartmak başlıca hedefimiz. Genellikle oturmuş işlerde firmalar zamanla körelir ve sektörün ihtiyaçlarından, müşteri beklentilerinden uzak kalırlar. Ne kadar standart olursa olsun her işin AR-GE’si yapılabilir. Biz bu işin AR-GE’sini yapıyoruz.  Kadromuzu sürekli profesyonellerle geliştiriyoruz. Bizim bu sektöre girmemize sebep olan ve sektördeki birçok firmanın düştüğü körlüğü yaşamamak için de sürekli müşterilerimizi dinliyor, anketler düzenleyip memnuniyet ölçümü yapıyoruz. Gelen her öneriyi enine boyuna düşünüyor, sektöre fayda sağlayacak fikirleri geliştiriyor ve uyguluyoruz. Hatta bazen uygulamaları geliştirip devrettiğimiz de oluyor. Geliştirdiğimiz projeler umut vadediyor ancak hedeflerimiz ile tam örtüşmüyor ise projeyi rafa kaldırıp orada tozlanmasını istemiyoruz. Sektöre katkı sağlayabilecek bir iş ise bunu yapabilecek bir kuruma tüm Know-How I ve patentleri ile devrediyoruz. Yani biz yapmıyorsak kimse yapmasın düsturu ile hareket etmiyoruz. Bunun kimseye faydası olmaz. En güzeli birlikte gelişmek.

- Bu şekilde Know-How I yapılmış devrettiğiniz bir projeden örnek verebilir misiniz?

Tabii. Proje halen geliştirildiği için çok fazla detay veremem ama mesela lojistiğe farklı bir boyut katacak bir projemiz vardı. Kargo dolapları. İş ile ilgili PR çalışmasından tutun da, üretim, malzeme seçimine kadar her şey yapıldı. Sonrasında üretime geçmeden hemen önce bazı sebeplerden ötürü projeyi tümüyle devrettik.

- Ne gibi yatırımlar yapıyorsunuz?

Öncelikle lojistik dediğinizde önemli iki kalem vardır. Biri araç, diğeri insan. Biz her ikisine de sürekli yatırım yapıyoruz. Daha birkaç gün önce filomuza 200 adet hafif ticari araç daha ekledik. Zaten hali hazırda 1500’e yakın motosiklet ve 1000’in üzerinde ticari aracımız mevcut. Bunların yanı sıra çekici, dorse, iş makinaları ve VIP araçlarla de birçok alanda hizmetler veriyoruz. Diğer yatırımımız da insana tabii ki. Dünya her ne kadar insansız nakliye konusunda evrilmeye çalışsa da insan gücü hala en büyük faktörlerden biri. İnsansız lojistik elbette inovatif bir hedef. Bizim de radarımızda bulunan hedef. Ancak bunun için daha erken.  

Bir de Holding çatısı altında bulunan USS (Unified Solution Service) firması aracılığıyla sürekli personel alımı yapıyoruz ve gelişiyoruz. Buradaki yatırım personelimize uygun eğitimler vermek, seminerler düzenlemek, özellikle motokurye arkadaşlara çeşitli özel aksesuar desteği sağlamak aslında. Hatta motokurye arkadaşların özellikle soğuk kış şartlarında konforunu sağlayacak projelerimiz de var. Arkadaşlar bizden, biz onlardan memnunuz. Bu memnuniyetin sürekli olması açısından da yaşadıkları problemleri çözmeye odaklanıyoruz. Bu sayede ekip arkadaşlarımızın mutluluğu hizmet verdiğimiz müşterilerimize de yansıyor ve olumlu dönüşler alıyoruz.

- Bu bahsettikleriniz ile alakalı 2 soru sormak istiyorum. Birincisi insansız lojistik dediniz. Peki sektörde insan faktörünü azalttığınızda istihdam azalmış olmayacak mı? Bu daha çok işsiz insan anlamına gelmiyor mu?

İlk söylendiğinde öyle gibi geliyor insana. Aslında tam tersi durum. Bu öyle hemen yarın gerçekleşebilecek bir durum değil. Zamanla evrilerek zaten şeklini alacak. Bu evrilme süresinde insanlar zamanla sektördeki diğer açık noktalara kayacaklar. Ve bu noktada yaptıkları iş muhtemelen kuryelik kadar yorucu olmayacak. Misal oradan eksilen iş gücü bu sistemleri oluşturup yöneten yazılımcı, teknisyen olarak karşımıza çıkacak. Bunun güzel bir örneği Hindistan’da sanayinin otomasyonu ile ağır sanayideki 20 milyon iş gücünün 20 milyon yazılımcıya dönüşmesidir. Daha az kas gücü, daha çok akıl gücü kötü mü sizce? Sizin cevabınız iyi de olsa, kötü de olsa dünya buraya gidiyor. Sen zeki adamları kas gücü ile oyalarsan dünyaya yetişemezsin. 

- Diğer sorum da motokurye arkadaşlar için soğuk kış şartlarına çözüm dediniz. Nedir bu çözüm?

Evet proje henüz geliştiriliyor. Geliştiriliyor dediğimiz aslında Amerikayı yeniden keşfetmek değil yaptığımız. Sektörün ihtiyacına yönelik motokuryelerin konforu da göz önüne alınarak şehir içi taşımacılıkta çevre dostu tamamen kapalı, klimalı elektrikli mini araçlar üreteceğiz. Evet, elektrikli araç yeni bir keşif değil ancak bunun kargo taşımacılığına uyarlanması ve uyarlama şekli yeni. Her anlamda yüksek performans alabileceğimiz bir model için çalışıyoruz. Son prototipimiz gördüğünüz gayet küçük ve kullanışlı aracımız. Ancak bitmiş hali değil. Daha geliştirmeler olacak.

- Peki Ring olarak sektördeki konumunuz nedir?

Aslında sektörel anlamda baktığınız zaman birçok rakibimiz var ancak iş yapabilme kabiliyeti ve iş çeşitliliği anlamında rakibimiz yok. Şöyle ki envanterimizde bulunan araçlar ile uçtan uca taşımacılık yapabilir konumdayız. Holding iştiraklerimizle bazı projelerde birleşerek uçtan uca hizmet sunuyoruz. Bu hizmetlerimiz de personel tedariği, depo işletmeciliği, OSGB hizmetleri, Sağlık & Güvenlik hizmetleri, temizlik hizmetleri ve teknik ekiplerimizle bütünleşik bir hizmet sunma kabiliyetimiz var. Yani müşterimiz alması gereken birçok hizmet için tek adrese gelmeleri yeterli oluyor. 

- Pandemi özellikle taşımacılık sektörünü fazlasıyla etkiledi. Peki siz nasıl etkilendiniz?

Pandemi ile bizim için çok yorucu bir dönem başladı. Ancak iş yapabilme kabiliyetimiz ve yatırım gücümüzle bu dönemde planladığımızdan kat ve kat büyüdük, geliştik, ciddi bir deneyim kazandık. Bu kazanımlarımızdan müşterilerimizi faydalandırarak sektörü bir adım daha ileriye götürdüğümüzü düşünüyorum. 

- Sektörde olması gerekenler nedir? Ne gibi eksiklikler görüyorsunuz?

Öncelikle insan faktörünü ele almak lazım. Hizmet kalitesinin iyileşmesi eğitimli ve kalifiye personelin sektöre dahil olması ile birlikte sağlanır. Bu sebeple kalifiye personel yetiştirme ve eğitimlere ağırlık verilmesi gerekir. Biz şirket olarak belirli periyotlarda mevcut personellerimize gerekli eğitimleri veriyoruz. Yeni işe başlayan arkadaşlarımızı da holding merkezimizde bulunan eğitim salonlarında standartları belirlenmiş eğitimlere tabii tutuyoruz. 

Sektörde olması gereken diğer bir eksik ise dijitalleşme. Yani özel yazılımlar ve teknolojiler kullanılarak hızlı veri akışı sağlanması. Kontrollerin, takiplerin kolay yapılabilmesi ve müşteriye anlık raporlama yapılabilmesi gerekiyor. Bunun için bilgi teknolojileri ekibimizle holding bünyesinde geliştirdiğimiz uygulamamızla biz bunu mümkün kılıyoruz. 

- Dijital dönüşümü biraz daha detaylı anlatabilir misiniz?

Aslında çok uzun zamandır geliştirdiğimiz bir sistem bu. Geliştirmeye de devam ediyoruz. Uygulama ne kadar kusursuz olursa olsun saha ekibimiz ve müşterilerimizden aldığımız geri dönüşlerle sürekli yeni modüller ekliyor, mevcut modülleri ihtiyacı tam karşılayacak şekilde geliştiriyoruz. Hiçbir zaman bu uygulama “tamam, oldu” demiyoruz. Sürekli geliştiriyoruz. Dünya döndükçe gelişecek, siz de bu gelişime ayak uyduracaksınız. Aksi halde varlığınızı sürdüremezsiniz. 

Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz “CepteYK” aplikasyonumuzda güncel eğitim videolarımızı paylaşarak personelin eğitiminde güncelliği sağlıyoruz. Personelin bu eğitimlere katılımını da ölçebiliyoruz. 7500’ün üzerinde çalışanımızı bu uygulama ile takip edebiliyoruz. Çalışanlarımızın avans, izin, bordro gibi ihtiyaçlarını da anında online olarak sistem üzerinden yönetebiliyoruz. Mesela uygulamada bulunan rotalama optimizasyonu sayesinde mikro dağıtım tarafında olabilecek en düşük maliyetle, en yüksek dağıtım adetlerine ulaşabiliyoruz. Dediğim gibi uygulamamızı uzun zamandır, sürekli geliştirdiğimiz için daha bunun gibi birçok alanda kolaylıklar sağlayabiliyoruz. Hepsini saymam çok vakit alacaktır.
 
- Sektöre dair ilginç bir anınız var mı?

Elbette birçok anımız var sektöre dair. Mesela pandemi döneminin başlangıcında dünyanın her yerinde olduğu gibi bizde de olağandışı bir şekilde yığılmalar oldu. E-ticaret siparişlerinin hızlı bir şekilde büyümesiyle normal şartlarda küçük depolardan aldığımız teslimatları ana depolardan almaya başladık. O dönemde ana dağıtım noktalarındaki kargo dağlarını hiç unutamıyorum. Neyse ki böyle bir dönemi de alnımızın akıyla atlattık çok şükür…

KAYNAK: MALATYA TİME DERGİSİ

 

 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!