Unutmaya Zorlanıyoruz: Dijital Çağda Hafızamız Nasıl Siliniyor?

HATIRLAMAYA DEĞİL, ARAMAYA ALIŞTIK

“Nasıl olsa Google’da var” cümlesi, çağımızın yeni ezberi oldu. Artık ezberlemiyor, hafızamıza yüklemiyoruz. Bilgiyi arıyor, buluyor, kullanıyor ve sonra unutuyoruz. Bu durum, beynin “kısa süreli hafıza” kullanımını artırırken, kalıcı öğrenmeyi zayıflatıyor.

BİLDİRİM, BİLGİYİ KOVUYOR

Uzmanlara göre, dijital bildirimler insan zihninde bilgi tutma süresini azaltıyor. Bir konuya yoğunlaşan zihin, aniden gelen bir bildirimle dikkatini kaybediyor. Bu da “odaklanamama” değil, “bilgiyi işleyememe” problemini doğuruyor.

KOLAY ULAŞIM, ZOR KALICILIK

Bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken, o bilgiyi sahiplenmek zorlaşıyor. Telefon hafızası genişledikçe insan hafızası daralıyor. Her şeyi ekranlar hatırlarken, insanlar unutmayı bir yaşam biçimi hâline getiriyor.

UZMAN GÖRÜŞÜ: HAFIZAYI GÜÇLENDİRMEK MÜMKÜN

Nöropsikolog Dr. Cemre Turalı’ya göre, “Dijital cihazlar, dışsal bir hafıza gibi işliyor. Ama bu dışsal hafızaya aşırı güven, insan beyninin kendi kapasitesini kullanmamasına neden oluyor. Kitap okumak, not almak ve bilgiyi tartışmak hâlâ zihni güçlendiren en etkili yöntemler.”