Malatya
21 Ağustos, 2025, Perşembe
  • DOLAR
    40.94
  • EURO
    47.80
  • ALTIN
    4385.1
  • BIST
    11.27
  • BTC
    113478.30$

Uzman Psikolog Uyardı: Dopamin Dengesini Dijital İçerikler Bozuyor


Uzman Psikolog Uyardı: Dopamin Dengesini Dijital İçerikler Bozuyor
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İpek Erol, dijital çağda sosyal medya ve hızlı dijital içerik tüketiminin beyindeki etkileri, olumsuz sonuçları ve dengeli kullanımın önemi hakkında bilgi verdi.

Sosyal medyanın beyin üzerindeki etkileri her geçen gün daha fazla gündeme gelirken, Uzman Klinik Psikolog İpek Erol konuya dair önemli uyarılarda bulundu. Dijitalleşmenin yalnızca yaşam biçimimizi değil, aynı zamanda zihinsel, duygusal ve davranışsal süreçlerimizi de yeniden şekillendirdiğini söyleyen Erol, özellikle kısa süreli içeriklerin dikkat sistemini hedef aldığını belirtti.

BEYNİN DİKKAT MERKEZİ SÜREKLİ TETİKTE

Prefrontal korteksin dikkat, odaklanma ve dürtü kontrolünden sorumlu olduğunu hatırlatan Erol, "Sosyal medya içerikleri bu bölgeyi sürekli uyarıyor. Reels, shorts gibi videolar dopamin sistemini manipüle ederek kısa süreli hazlar yaratıyor. Bu da beyni sürekli yeni uyarı aramaya şartlıyor," dedi.

DİJİTAL HAZ, DOĞAL TATMİNİ ENGELLİYOR

Erol’a göre dijital içerikler, beyinde dopaminin doğal salınım dengesini bozarak, sıradan aktivitelerden alınan keyfi düşürüyor. Yani kişi artık yürüyüş yapmaktan, kitap okumaktan ya da sevdikleriyle vakit geçirmekten tatmin olmuyor çünkü beyin yalnızca yüksek uyarana tepki veriyor.

DAVRANIŞLARDA BELİRGİN DEĞİŞİM

Bu nörobiyolojik değişimlerin davranışsal yansımaları da oldukça dikkat çekici. Dikkat eksikliği, dürtüsellik, sabırsızlık, ilişkilerde yüzeysellik ve içsel huzursuzluk dijital tüketime bağlı olarak yaygınlaşıyor. Genç bireylerde ise bu durum çoğu zaman dikkat dağınıklığı olarak yanlış tanılanabiliyor.

SAĞLIKLI PSİKOLOJİ, OLUMSUZ DUYGULARA DA YER AÇABİLMEKTİR

Haz odaklı sistemin kişinin duygu düzenleme kapasitesini zayıflattığını ifade eden Erol, "Kişi artık belirsizlikle, sıkıntıyla ya da yalnızlıkla baş edemiyor. Sürekli iyi hissetme çabası, anksiyeteyi ve duygusal tükenmişliği beraberinde getiriyor," dedi.

DİJİTAL DENGENİN ANAHTARI: BİLİNÇLİ TÜKETİM

Erol, sosyal medyadan tamamen uzaklaşmak yerine bilinçli tüketimin önemine işaret etti. “Telefonu günün ilk ve son saatlerinde kullanmamak, doğada vakit geçirmek, üretken ve anlamlı aktivitelere yönelmek, meditasyon gibi dikkat kasını güçlendiren egzersizler uygulamak” önerisinde bulundu.

Erol, sürdürülebilir tatminin değer temelli yaşamdan geçtiğini, sosyal medyada görülen “hayatın en iyi anlarının” gerçeği yansıtmadığını hatırlatarak, içsel kontrol hissinin yeniden kazanılabileceğini vurguladı.
 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!