Vahşi Kapitalizmin Derin Darbesi

“Tarih tekerrürden ibaret” sözü çok değerlidir. Galiba en büyük eksiğimiz de, geçmiş tarihten yeterince ders çıkartmadığımızla alakalı. Onun için bazı denge ve prensipleri fena ıskaladık.

Geçmişimizi iyi okuyamadığımız için gelecek konusunda ciddi endişelerimiz her daim varolmuştur.

Windows'un kurucusu Bill Gates, Korona Virüsü tehdidinin gelişini öngördüğü şu açıklamalarıyla başlamak istiyorum. Gates, 2015'te yaptığı bir TED X konuşmasında, dünyayı bir sonraki büyük salgına karşı uyarmıştı ve “Önümüzdeki 10 yılda bir şey 10 milyon insanı öldürürse bu muhtemelen savaş değil, oldukça bulaşıcı bir virüs olacaktır" demesi kesinlikle tesadüf olamaz.

Çünkü her şey önceden planlanmıştı. Bill Gates'in bu söylediklerini hafife almak aptallık olur, ki; Bill Gates Windows'unun arkasında Rothschild hanedanlığının olması yapbozun bir parçasını çözmekte elimize bir koz veriyor zaten. Önce tüm dünyada medya dizayn edildi, büyük algı aparatları kullanılarak dünya bilinçaltına farklı bir korku malzemesi servis edildi. Sosyal medyanın icadı bu yüzden gerekliydi, her bireye kadar ulaşabileceklerine emin olmalıydılar. Sosyal medya sayesinde tüm dünya aynı anda ‘şok'landı. Yoksa bu kadar hızlı, çabuk insanları ikna edebilir miydiniz? Ve ardından neredeyse tüm dünyayı aynı anda evlere hapsetmeyi başardıkları yeni bir dünya düzeni ile yüzleştik.

Bir dönem ölü tavuklardan dağlar oluşturan aynı zihniyet bu gün insanların ölü yığınaklarından bir kabus empoze ediliyor.

Şimdi sorarım size; askeri bir darbe veya bir devrim olasıydı, ülkeler arası savaşta dahil... Böylesine büyük bir kitleyi evde tutabilir miydiniz? Cevabı HAYIR! İnsanlar sosyal ve bireysel haklarını savunmak adına ne olursa olsun sokağa döküleceklerini bildiklerinden...

Dünyayı tek merkez ve tek elden, tek düğme ile yönetmenin yeni silahı, kolektif bir bilinçle, biyolojik laboratuvarlarda son evresi icad edilmiş “virüs” etkisi, Korona ailesinin yeni elemanı Covid-19'u sahaya sürdüler.

Bu bir tatbikattır...

Tekrar ediyorum bu bir tatbikattır....

Toplumlar, devletler, ırklar, düzen ve sistemler, kapalı- açık devreler, teoriler, totaliter yapılar, radikal örgütlerin, dini inanışların sosyolojik ve ekonomik duyarlılıkları üzerine gösterdikleri bağışıklık oranlarının ölçüldüğü kısa süreli bir “tatbikat” söz konusu. Kısa süreliden kasıt bu tatbikat 2020'ye sıkıştırılmak isteniyor...

Asıl operasyon 2030'larda yapılacak. Toplumu yönlendirmenin tüm ayakları böylece bu gün oluşturuldu, test edildi. Son derece iyi çalıştığı onaylandı. ABD'nin karşılığı olmadan bastığı dolar, coin paralar, virüsün egemenlik kurduğu katsayıya bakılırsa Çin menşeli covid-19 dünyayı dize getirmenin yeni silahı olarak kullanılmasında bir sakınca görünmüyor.

Bu şarjörsüz biyotik silahın namlusuna sürülen covid-19 karşısında resmen tüm dünya teslim oldu. Çin'den, Hindistan'a, Afrika'dan Malezya'ya, Avrupa'dan Amerika'ya, Singapur'dan İtalya'ya en büyük para ve silah güçlerine sahip ülkelerden tutun, nüfusu en kitlesel güç olarak gösterilen ülkelere kadar kim varsa bir virüsle evlere hapsedildi. Her şey apaçık ortada. Bunu başka bir mantıkla izah etmek mümkün mü? Olağanüstü, sarsıcı, derin, metafiziki ve sessiz bir darbe...

Sadece vatandaşlar değil, tüm ülkelerin ekonomileri, liderleri, siyasi partileri, sosyolojik yapıları, banka hesapları, mevduatlar, ciddi yatırımlar, ticari klasmanlar, dev şirketler hepsi risk altında. Covid-19 sadece insan öldürmüyor, ülkeleri de bir obur gibi midesine indirecek güçte. Ne var ne yok silip süpürecek bir etkiye sahip. Belki “Korona” dediğimiz sessiz darbe bir gün bittiğinde bir çok şirket, finans devleri, liderler kalmayacaktır. En zenginler en fakiri, en güçlüleri kayıtdışı birer tabela, sistemler tersyüz olarak göreceğimiz, adını şanını duymadığımız yeni aktörlerin, dijital baronların ortaya çıkacağı oldukça karışık ve bulaşıcı bir süreç içinde ilerliyoruz.

Öyle bir mikrop ki; bağışıklığı zayıf kim varsa, hasta, yetersiz beslenmiş, (Türkiye'de kim sağlıklı beslenmiş diyebiliriz.) anne sütü almamış, herhangi bir ameliyat, enfeksiyon geçirmiş kim varsa bir şekil radar ağı gibi yakalayan bir yeteneğe sahip. Üstelik Covid19'un karakteri henüz tespit edilemedi. Yerküre üzerinde ki tüm bilim literatürleri çaresiz durumda beklemekten başka elinde bir şey gelmemekte. Çin'de ortaya çıkan virüs, İran'a gelince mutasyon geçirmiş halde farklı bir evreye geçiş yapıyor. Türk ırkında başka bir tip ve boyutta. İtalya'da başka, Fransa'da ki Covid-19 ayrı bir bilimsel formülde aktifleşiyor. Yani katil virüsü kim icad ettiyse ona robotik farklı kabiliyet kodları yüklemiş.

Covid-19'a karşı geliştirilen en büyük tıp buluşu antikor testler sonucu enfekteleri izole etmek. Şimdilik test sayısını çoğaltmak önemli bir önlem olarak kabul ediliyor. Dünya üzerinde ki yayılma şekline bakılırsa antikor testler sonucu virüsle başa çıkan sadece Güney Kore, diğer ülkeler sınıfta kaldı.

Vahşi kapital böyle bir şey işte. Savaşla, silahla, yeni din dolarla yapamadıklarını biyolojik saldırıya dönüştürenlerin dünyayı ele geçirmenin yeni bir yöntemi. Oysa bir ay önce depremi konuşuyorduk, idlib'i... Libya'yı, Trump'un tutarsız davranışlarını, siyasi kombineler üzerine tartışıyorduk.

Şimdi var yok insanların kafalarında tek bir şey. “Ölüm korkusu!” İdlib'i konuşabiliyor musun, hani deprem olmuştu, Babacan'ın kurduğu yeni parti kimin umrunda, ekonomik bilançolar, dolar çıktı indi, benzin fiyatlarının yüksekliği, küresel entübelerden bahsediyorduk! Nasılda bir anda her şey kesildi. Ve insanlar salgının sonucunda acaba -pozitif miyim- endişesinden başka aklında başka bir şey yok.

Arabasının markası, evinin bulunduğu semt, giydiği marka, kariyerimiz, kazandığımız paralar, okuduğumuz üniversite, varlıklarımız, düzen her şey süratle bir akamete uğradığı takvimdir covid-19!
Bir anda gündem bir tek noktaya kilitlendi.

Bir de ekonomide üretici olacaksın... Tüketici toplumların tarih sahnesinden tasfiyesi çok daha kolay olmaktadır.

Tarih bilimini bu yüzden çok önemsemeliyiz ve de iyi analiz edebilmeliyiz. Batı, Roma barbar toplumundan kalma bir doktrininin, günümüzde evrim geçirmiş halinin kuşatması altındayız ne yazık. Bu illetten kurtulmak istiyorsak tarih aritmetiğinden faydalanırsak belki az hasarla atlatırız. Çünkü tarih bir çok olayı defalarca aynı şekliyle bize sunmaktadır.

(Tüm Türkiye'ye geçmiş olsun...)

TİMUR İNCE