Ve yolun sonu göründü!..

Yolun sonu göründüArap Baharı adıyla meydana gelen olaylar sonrası birçok Arap ülkesinde 30 yıllık 40 hatta 50 yıllık dikta rejimleri yıkıldı, yıkılmaya devam ediyor. Bu baskıcı rejimlerin biri de şu anki Suriye yönetimidir. Yıllardır Suriye halkını sömüren ve uyguladığı baskı ve zulümle iktidarını sürdüren Esad rejimi de sallanmaya başladı. Çeşitli gösteriler ve muhalif hareketlerle yıkılmak istenen Esad rejiminin sonunun yakın olduğu da açık seçik görünmeye başladı. Bu rejimi Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Dışişleri bakanımız yaptıkları konuşmalarda yaptığı baskı ve zulüm sebebiyle eleştirmiş, bu rejimin bir an önce kaldırılması gerektiğini söylemiştir.Hal böyleyken ülkemizin bazı yöneticileri halen bu rejimin bazı kurumları ile işbirliği anlaşmaları imzalamaya hatta imzalanmış anlaşmaları daha da ileri götürmeye çalışmaktadır. Buna en önemli örnek ise Malatya İnönü Üniversitesi?nin rektörü tarafından çok güzel bir uygulama imiş gibi lanse edilerek sürdürülmeye geliştirilmeye çalışılmaktadır.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından sert bir dille eleştirilen hatta diktatör ilan edilen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad?ın Teşrin Üniversitesi ile Malatya İnönü Üniversitesi arasında çok yönlü işbirliği protokolü imzalamıştı.Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Cemil Çelik?in en büyük icraatı olarak gösterilen bu işbirliği anlaşması Methodist Hastanesiyle yapılacak anlaşmadan daha önemli olarak gösterilmiştir. Sayın Çelik, o günün koşullarında böyle bir anlaşmayı uygun görmüş ve bu anlaşmayı hayata geçirmeyi başarmış olsa bile, şu anda Suriye?deki insanlık dramını görerek hareket etmeli ve bu anlaşmayı iptal edemese de askıya almaya çalışmalıydı. Böylesine bir dramın yaşandığı ülkenin herhangi bir kurumuyla yapılan anlaşma, masum sivillere atılan kurşunlarla eşdeğer konumdadır.Sayın Çelik?in yeni icraatlarından birini de geçtiğimiz günlerde gündeme getirmiştik. Bu konu da rektörlük seçiminde rakibi olan Ahmet Kızılay için sarf ettiği sözlerdi. Ahmet Kızılay?ın eşinin başörtülü olmasını gerekçe göstererek sosyal demokrat öğretim üyelerine bir nevi mesaj göndermeye çalışan Rektör Çelik?in bu iddiayı halen yalanlamamış olması da ayrı bir şekilde önümüzde duruyor. Yaptığı açıklamayı bir yalanlama olarak görüyorsa biraz daha düşünmesi gerekecek. Gerçi yalanlama yapması için de fazla bir zaman kalmadı. Birkaç gün daha yalanlama yapmazsa seçim olayı da ortadan kalkacak. Belki seçilecek belki de tarihi olup gidecek.PİYASA HEKİMİ!..Malatya Tabip Odası Başkanı Mustafa Eroğlu?nu cevap istemek zorunda bırakan hadise ise gündemdeki yerini bütün tazeliğiyle koruyor. Rektör Cemil Çelik?in tüm hekimlerin büyük bir kırgınlık yaşamasına sebep olan konuşmasında, ?Piyasa hekimliğine bulaşmış hekimleri üniversitemize fazla almak istemiyoruz.  Bundan sonra da almayacağız. Çünkü, piyasa hekimliği ile akademisyen olarak hekimlik yapmak bilim adamlığı ile çok da örtüşen değerler olmadığını biliyoruz? sözlerini sarf etmişti. Bu sözler üzerine Malatya Tabip Odası Başkanı Mustafa Eroğlu, ?Piyasa hekimliği ne demektir. Ve ona bulaşmak nasıl bir şeydir. Kültürel değerlerimiz açısından piyasa kelimesi birçok cümlede menfilik çağrıştırır. Hekimliği böyle sınıflandırmak uygun değildir. Eğer mutlaka bir belirteç gerekiyorsa söylenecek şey, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan veya muayenehanesi olan diye tabir kullanabilirdi. Hekimleri töhmet altında bırakan bu beyan, hekimler tarafından hoş karşılanmamıştır? sözleriyle tepki göstermişti. Rektör beyin tarafından bu konuyla ilgili halen bir açıklama yapılmadı.??Devir teslim töreninde de arkadaşlara onu söyledim. Mahkeme kadıya mülk değildir. Herkes, görevini tamamlayan gidecektir. Ama ben aranızdan ömrüm olursa dört yıl sonar onurumla  ayrılırken, sizin hepinizle selamlaşarak birbirinin hak ve hukukuna riayet eden, birbirine saygı duyan bir öğretim üyesi arkadaşınız olarak ayrılmak istiyorum. Onun içinde yanlış yapma lüksüne sahip değiliz. Eksik işler yapma lüksüne sahip değiliz. Hep beraber üniversitemizi ileriye taşıyacağız. Bu konuda hepinize güvence veriyorum? ? ?? Hayat çok uzun değil, göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Belli bir süre yani ömrüm olursa burada aranızda bulunacağım. Kendime belirli bir süre de biçtim. Yani buraya gelirken ben çok uzun süre burada kalmayı düşünerek gelen bir arkadaşınız değilim. Benim görevim sahiden bu üniversiteyi normalleştirmek, bunu içtenlikle ifade ediyorum. Böyle bir başarıyı sağlamak hepimizin gayreti ve çabasıyla olacaktır. Bunu bir kez daha ifade ediyorum. İnşallah burada hepimiz daha güzel günler görürüz??Sözleriyle kendisini o makama getirenlere güzel bir nutuk çeken ve onur sözü veren Rektör, ne oldu da yeniden aday olduğunu açıkladı. Koltuk sevdası onur sözünden daha mı ağır bastı?Kendi döneminde bitirilen projelere kendi ürünüymüş gibi sahip çıkan Rektör Çelik?in icraatlarından bazılarını şöyle bir sıralayalım istedik: Diş Hekimliği Fakültesi, önceki rektör Hilmioğlu zamanının projesi iken binasının temeli Hilmioğlu döneminde atılmışken Cemil Çelik kendi projesi ve icraatın gibi açılış yapmıştır. Tacan Kampüsü, Hilmioğlu?nun 2. Ordu?dan üniversiteye kazandırdığı ikinci bir kampus alanıdır. O alanda yer alan askeri binalar Hilmioğlu döneminden itibaren restore edilmiştir. Petrol Analiz Laboratuarı Hilmioğlu döneminde üniversiteye EPDK ile sözleşme yapılarak kazandırılmıştır. Dünya Bankası ve Avrupa Birliği fonları kullanılarak yapılan Meslek Yüksek Okulu Makine Laboratuarı da Hilmioğlu döneminin projesidir.Son bir buçuk yılda üniversite kadrolarına 300?e yakın atama yapan Rektör Çelik, kadrolaşmanın büyük örneklerinden birini de sergilemiştir. Akademik veya idari liyakate bakmadan bu atamalarla ilgili öğretim üyelerinin rahatsızlığını bilmeyen kalmadı.Seçim bir hayli yaklaştı. 1 veya 2 gün sonra ak koyun kara koyun ortaya çıkacak. Ancak bu seçim sürecinde yayınladığımız birçok iddiayı görmemeye özen gösteren gördüklerini de öylesine geçiştiren rektör Çelik?e yeni bir soru yöneltmek istiyoruz: Sayın Çelik, son bir buçuk yıl için üniversite kadrosuna kattığınız kişilerin yeniden aday olmanızdaki etkisi ne ölçüdedir?