dore okulları
Malatya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.08
  • ALTIN
    2296.2
  • BIST
    8997
  • BTC
    70550$

Vizyonumuzu 5 yıla hapsedemeyiz


Vizyonumuzu 5 yıla hapsedemeyiz
Siyaset Time Bölüm: 1
Narin

 

31 Mart yerel seçimleri arifesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatyalıların istediği adayı gösterdi. Seçim öncesi yüzde 80'lere yaklaşan anket sonuçları, seçim günü yüzde 68.47 olarak ekrana yansıdı. Malatya'da rekor olan bu oran “Neden yüzde 68.47'de kaldı?” derseniz, bunun sebebi, Ak Parti Malatya İl Teşkilatı'nda bazı isimlerin Selahattin Gürkan'ı hazmedememeleri, milletvekillerinin tam destek vermemesi ve İl Başkanı İhsan Koca'nın da seçim arifesinde vatandaşa gösterdiği fevri hareket, nedenlerden sadece bir kaçı… Selahattin Başkan'ın, Ak Parti Malatya siyaset tarihindeki bu başarıyı yakalamasının tek bir sebebi var. Bir zümrenin, bir örgütün, bir taifenin değil, tüm kesimlerin adayıydı. Sağcısından solcusuna, Alevisinden-Sünnisine, Türk'ünden-Kürt'üne kadar herkes onu destekledi. Seçildikten sonra hakkında bazı algı operasyonları oluşturulmak istendi. En azından biz kendisinden aldığımız cevaplar neticesinde bu kanaate vardık… Ayda bir yayınlayacağımız Siyaset Time'ın bugün ilk bölümünde işte bunları konuşarak sizlerin beğenisine sunuyoruz. Malatya ne konuşuyorsa, hakkındaki iddialar ne ise hepsini Gazeteci-Yazar Murat Çetin Selahattin Gürkan'a tereddüt etmeden sordu. Selahattin Başkan da cevapladı.

Keyifli okumalar…

 

 1_908

Battalgazi Belediye Başkanlığı görevini 2004-2009 yılları arasında bağımsız yürüttü. 2009-2013 yıllarında ise Ak Parti çatısı altında, 30 Mart 2014'te de üçüncü kez seçildi. Kimi zaman bazıları tarafından önü kesilmek istendi, kimi zaman ise dışlanmak istenen isim oldu. Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerin'de, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için onu aday gösterdi. Zaten, kurulan sandıklar öncesi ismi yüksek sesle anılan tek isimdi...

Vatandaşlarca çok sevilen, sahiplenilen biriydi. Taraflı-tarafsız, partili-partisiz, sünnisi-alevisi, Türk'ü-Kürt'ü, sağcısı-solcusu “31 Mart'ı beklemeye gerek yok. AK Parti, Malatya'yı, Selahattin Gürkan'la kazandı” diyordu. Kulağını kapatıp sadece çalıştı. Nihayetinde 305 bin 588 Malatyalının teveccühüyle %68.47'lik oy oranına ulaştı. CHP'nin adayı Soner Gökçe ise %23.23'lük dilimde kaldı. Türkiye genelinde, büyükşehir belediye başkanları arasında ikinci olarak, büyük bir başarıya imza attı. Böylece Erdoğan tarafından ödüllendirilenler arasına girdi.

Selahattin Gürkan, bu söyleşide hakkındaki algı operasyonlarına, iddialara ve merak ettiklerimize cevap verdi. Gürkan, şehrin şu anki durumundan daha ileri bir seviyeye taşınacağını ifade ederken “Sosyal entegrasyonu hayata geçirmek” vurgusuyla dikkat çekti. Bugüne kadar yaptığı hizmetlerde hep insana dokunmayı ilke edindiğini belirten Gürkan, hemen her cümlesinde, özgün bir Malatyalıydı... 

ADİL VE HAKKANİYETLİ OLMAYA DİKKAT ETTİM

Sayın Başkan, bugüne kadar bulunduğunuz görevlerde nelere dikkat ettiniz?

Biraz önce üniversitede, Spor Akademisi'nde bir söyleşi vardı. Aynı soru orada da yöneltildi. 40 yıldan beri Malatya'dayım. 20 yıllık kamu görevim Malatya'da geçti. Öğretmenevi müdürlüğü, müfettişlik, Milli Eğitim Müdürlüğü, İŞ-KUR Müdürlüğü ve 4 dönemden beri de belediye başkanlığı görevlerini yürüttüm-yürütüyorum. Adil olmaya, hakkaniyetli davranmaya ve kimsenin hakkını kimseye yedirmemeye dikkat ettim. Hiçbir şekilde taraflı hareket etmeyip herkesi kucaklamaya gayret gösterdim. Malatya paydası altında, herkesi birleştirecek bir yol izlemeye çalıştım.

“HALKTAN BİRİ” OLMAYA GAYRET GÖSTERDİM

Siyaset yapmamızdaki temel espri de Malatya'da birlik ve beraberliğin temayüz etmesidir. “Bize siyasete neden girdin?” diye sorsalar, “Malatya'nın sosyal dokusunun bütünleştirilmesi amacıyla girdim” derim. Diğer projeler, sonraki işlerdir. Malatya tarihindeki en yüksek oyla seçilmemizin sebeplerine gelecek olursak, Adil olmak, herkesi severek ötekileştirmemek, hizmeti vatandaşın ayağına götürmek ve içlerinden biri olduğumuzu hissettirmektir...

DÜRÜST OLMAZSAN, VERDİĞİN ZARAR BÜYÜK OLUR

AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar'ın, Malatya Time'daki ifadesi aynen şöyle: “Selahattin Gürkan Başkanın elinde bir sihirli değnek yok!” Bu cümleden hareketle, belediye olarak sorunlarınız çok mu? Bunları nasıl çözeceksiniz?

Tabii ki elimizde sihirli bir değnek ve Musa'nın asası da yok. Asaya “Bunu yap dediğinde yapsın” diye bir gücümüz yok. Ama yönetici, adaletli olduğu, devletin hak ve hukukunu koruduğu, personel ve vatandaşa eşit davrandığı zaman Mevlana'nın şu sözü ortaya çıkıyor: “Olmayacak işler ola, siz Cenab-ı Allah'a yalvarasınız. Cenab-ı Allah o işleri yapa, siz seyredesiniz.” Bizim yöneticilik anlayışımız da böyle. Battalgazi Belediyesi'ni örnek olarak verebilirim. Oradaki hizmet, belediyenin bütçesine mütenasip bir hizmet değildi. En az 10-20-100 kat daha fazla hizmetler yapılmış. Ziya Paşa, “Terkib-i Bent'inde İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez / Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez…” der. Burada tefekkür ve teslimiyet olgusu var. Siz doğru düzgün çalıştığınızda 1'in bin olacağını hesabedeceksiniz. Eğer dürüst çalışmazsanız, verdiğiniz zarar büyük olur. Yani kâr etmediğiniz gibi şehre zarar da verirsiniz. Ben bunları yaşadım ve gördüm. Ne kadar dürüst olursanız o kadar da karşılığını alırsınız.

BORÇLA İLGİLİ KONUŞMALAR PARTİYE ZARAR VERİYOR

Belediyeyi devraldığınız sıralarda, borçla ilgili rakamlar uzun süre tartışıldı… Dedikodulara nokta koymak adına ne söylemek istersiniz?

Bildiğim kadarıyla dedikodular bitti. Toplumda bu konuda bir spekülasyon söz konusu değil. Bu konuşmalar, partimize zarar veriyor. Bizden önce böyle konular basın toplantısında açıklanmıştı. Biz bunu yapmadık. Biz sadece meclisimizde soru önergesine cevabımızı verdik. Bu cevaplar, bizim internet sitelerimizde, faaliyet raporlarında da bulunuyor. 

2_676

MEMLEKETE HİZMET ETMEKTEN BAŞKA DÜŞÜNCEMİZ YOK

Eski Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajda sizin için “Bizden daha başarılı yatırım ve hizmetler yapar. Biz de elimizden geldiği kadar destek veririz” ifadelerini kullandı. Çakır ile aranızdaki farkı nasıl açıklamak istersiniz?

Ahmet Çakır da bu memlekete hizmet etti. Malatya halkı kendisine teveccüh gösterdi. Malatya'ya büyükşehir statüsü verilmeden önceki dönemde belediye başkanımızdı. Büyükşehir statüsüyle bir dönem daha başkanlığımızı yaptı. Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi var. Hizmet anlayışımız aynı. Memlekete hizmet etmekten başka gaye ve düşüncemiz yok. AK Parti belediyeciliği sadece belediye ve yerel yönetimler olarak görülmemeli. Milletvekillerimizle, teşkilatlarımızla, genel merkezimizle, birlik ve beraberlik içinde, Malatya'nın mazisine layık bir şekilde geleceğe hazırlanması noktasında el ele verip hizmet etme zamanıdır. Birbirimizle çekişmeye ve çekişmiş gibi gösterilen algılara da prim vermememiz gerek. Sorunları her ay milletvekillerimizle oturup konuşuyoruz. Belediye başkanlarımız, il başkanımız ve milletvekillerimizle şehrin gelecekte nasıl bir misyon yükleneceği noktasında fikir alışverişi yapıyoruz. 

MALATYA'DA BAYRAM HAVASI VARDI

Akçadağ Bağımsız Belediye Başkanı Ali Kazgan, 31 Mart Seçimleri'nde, gezdiği yerlerde size oy verilmesini istediğini ve büyükşehirde de tercihini şahsen sizden yana kullandığını dile getirmişti. Bu teveccühün sebebi sizce nedir?

Sadece Akçadağ Belediye Başkanı değil, CHP'den seçilen belediye başkanları da aynı fikirde. Malatya'daki seçim, bayram havasında gerçekleşti. Her gittiğimiz yerde coşku seliyle karşılandık. O şekilde de uğurlandık. Bunu seçim olarak değil de demokrasi bayramı olarak değerlendiriyoruz. Hizmetin adaletli, şeffaf ve hesap verilebilir olması önemli. Özetle, istişare sonunda hemfikir olmanın getirdiği bir taçlandırma bu...

2_679

OY VERMEYENLERİN DE
BELEDİYE BAŞKANIYIZ

AK Parti aday göstermeyince CHP'den seçime girip kazanan Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu “Selahattin Gürkan Başkan ayırımsız hizmet ediyor, puan kazanıyor” dedi. Bu sözlere yorumunuz nedir? 

Hafta sonu,  kahvaltı için Hekimhan'a çağırmışlardı. Yolları asfaltlanmış. Arapgir, Akçadağ, Hekimhan, Arguvan ve diğer ilçeler de aynı şekilde… Netice itibarıyla hakkın ideolojisi, partisi olmaz. Size oy verenlerin belediye başkanı değil, size oy vermeyenlerin de belediye başkanısınız. Belediye başkanı, gelecek neslin de belediye başkanıdır. Bu vizyon içerisinde bakmalıyız. Kendinizi sadece 5 yıllık bir döneme hapsedecek bir vizyon içerisinde olursanız, o şehre en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Dolayısıyla biz devletten para alırken burada yaşayan bütün nüfus adına alıyoruz. Devlet bize “Oy vermiş, oy vermemiş” şeklinde bir tefrik yapmıyor. Dolayısıyla bizim de bu tefriki yapmamamız gerekir. Farklı görüşler toplumun zenginliğidir. Cumhurbaşkanımız da aynı şekilde ifade ediyor, biz de bu şekilde değerlendiriyoruz. Kaldı ki yol, medeniyetin temel unsurudur. Yolu herkes kullanır. Yüz tane oy vermeyen de gider, bir oy veren de gider. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyoruz. Hem insanı hem de devleti yaşatmalıyız.

BÜTÜN STK'LAR, MALATYA'NIN
İSTİKBALİNE HİZMET EDİYOR

İstanbul Üniversitesi'nin eski rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, Malatya Time'daki söyleşisinde size hitaben “Kimseye borcun yok, sen Malatya halkıyla kucaklaş ve yürü. Meşale diye bir grup var. Onları temizlemezsen başarılı olamazsın” ifadesini kullandığını aktarmıştı. Bu hususta sizin yorumunuzu öğrenmek isteriz.

Toplumdaki her görüşü anlamlı buluyoruz. Bunları zenginlik olarak görüyoruz. Görev dağılımı noktasında, herkes kendi amaçları doğrultusunda hizmet ederse, şehre hizmet etmiş olur. Milletvekilleri milletvekilliğini yapacak. Belediye başkanı, milletvekillerinin işine karışmayarak kendi işlerini yapacak. Gerektiğinde hizmetler doğrultusunda herkes kendi fikrini beyan edecek. “Nasıl bir sinerji oluşturabiliriz?”in gayreti içerisinde olmamız gerekiyor. Bütün Sivil Toplum Örgütlerini, paydaş olarak Malatya'nın istikbaline hizmet eden unsur olarak görüyorum.

 STADA ALTERNATİF ULAŞIM İÇİN YOĞUN ÇALIŞIYORUZ

Yeni Malatyaspor'un projelendirdiği “Malatyaspor Köyü ve Sporcu Akademisi”ne sizin katkınız ne olacak?

Yeni Malatyasporumuz saygıdeğer başkanı, bize gelerek “Malatyaspor Köyü ve Sporcu Akademisi”yle ilgili fikir ve düşüncelerini ifade etti. Altyapı noktasında, İnönü Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Ahmet Kızılay ile görüştüklerini dile getirdi. Projeye, bu alanı ihdas etmeleri gerekiyor. Biz Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan alanı kiraladık ve Yeni Malatyaspor'a tahsis ettik. Kirasını biz ödüyoruz. Malatya Stadı'nın, maç esnasındaki yoğunluğunun giderilmesi ve alternatif erişim için uğraşıyoruz. Bulgurlu'dan geçecek Kuzey Kuşak Yolu ile bütünleşecek, Battalgazi ana arteriyle birleşecek yol çalışmalarımız da devam ediyor. Bu konuda Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile görüşüyoruz. Özellikle milli maçların buraya alınması noktasında görüşlerimizi aktarıyoruz. Bir an evvel o yolu yapıp, milli maçların oynanabileceği altyapı hazırlıklarını bitirmeliyiz. Yol asfalt şantiyesine ve yol asfalt daire başkanlığına gerekli talimatı verdik. Kamulaştırma, enkaz ve ağaç bedelleriyle ilgili çalışmalar sürüyor. Güneyde Altın Kayısı ve Fahri Kayahan alternatif yolu gibi, orayı da Battalgazi ve Kuzey Kuşak Yolu'na inşallah en kısa sürede bağlayacağız. Sivas yolunda başladığımız alternatif yol da açılacak.

YILAN HİKÂYESİNE DÖNEN YOLU, BİZ BİTİRECEĞİZ

40 yıldan sonra ilk olarak, şehrin iki alternatif paralel yolu hem kuzeyde hem de güneyde, kuşak yolları haricinde gerçekleşecek. Bu yollar nispeten trafiği rahatlatacak. Mevcut yollar yeterli değil. Yoğun çalışıyoruz. Battalgazi yolunu, Kara Yolları'na devrettik. Çevre yolu ile Kuşak Yolu'nun bağlantısını sağlayacak viyadükle ilgili Karayolları inşallah bu sene ihalesini yapacak. Kuzey Çevre Yolu'nun da 2022 yılında teslim edileceği, Ulaştırma Bakanlığı tarafından bildirildi. Geçtiğimiz günlerde Ankara'ya gittiğimde hem Ulaştırma Bakanımız ile hem Karayolları Genel Müdürümüz ile hem de finansman noktasında Cumhurbaşkanlığı Stratejik Daire Başkanlığı ile gerekli para ve ödeneğin aktarılması noktasında görüştük. 30 senedir yılan hikayesine dönen bu yolun bizim dönemimizde bitirileceğini söyleyebilirim.

4_187

DAHA ÖNCEKİ YATIRIMLAR
BİZİMKİLERİN 10'DA 1'İ ETMEZ

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un katıldığı toplantı hâlihazırda da konuşuluyor. Melekbaba Mahallesi Muhtarı'nın ulaşamadığı ve telefonlarına çıkmadığınız iddiasıyla size ve AK Parti İl Başkanı İhsan Koca'ya sarı kart gösterdiği medyaya yansımıştı. Cevap hakkınızı kullanmak ister misiniz?

Bize neyi, ne amaçla söylediğini bilemiyorum. Ali Bey bize geldi ve “Başkanım biz seni seviyoruz ve çalışmalarını takdir ediyoruz” dedi. Çevre yolunun altının ihmali doğru; ama bu, bizim dönem için geçerli değil. Cumhuriyet döneminden günümüze kadarki çalışmaların hepsini toplayın; bizim dönemimizdekilerin 10'da 1'i etmez. Cemal (Akın)Bey'in zamanında çevre yolu altına, kamu yatırımı olarak bir tek “hal” götürmüşüz. Ondan sonra bir yatırım yok! Ama biz, çevre yolunun altına Battalgazi Kaymakamlığı, hanlar, hamamlar, kervansaray, Turgut Özal Üniversitesi, engelli merkezi ve DSİ kompleks hizmet binası yapmışız. Lisanslı soğuk hava deposu, şire pazarı, buğday pazarı yapıyoruz. Ekmek ve yemek fabrikaları yapıyoruz. Çevre yolunun altında fuarcılığı başlattık. Çevre yolunun altına 100 dönümlük yer vererek Adliye Sarayı'nın yapılması noktasında çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla çevre yolu altı veya çevre yolu üstü diye bir tefrikin yapılması doğru değil.

BAKANI ALIP, GÖTÜRDÜK...

Şu anda 10 tane temel hizmet saydım. Bu hizmetlerin bazısının temeli atıldı, bazısı bitti, bazısı devam ediyor. Hükümet binası, DSİ binası, kaymakamlık, engelli merkezi bitmiş. Soğuk hava deposunun temeli atılmış. Şire pazarının projesi hazırlanıyor. Sunumları da yapıldı.  Ayrıca Melekbaba Mahallemize 10 milyonluk, 60 dönüm yer ihdas ederek spor kompleksi yapımına başlandı. İşin enteresan tarafı; bizim öteden beri takip ettiğimiz bir yatırım. Bakanı alıp oraya götürerek o kompleksin yapılmasını daha Battalgazi Belediye başkanıyken organize ettik.

KENTİN BÜTÜNÜNÜ, LOKAL UYGULAMALARLA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ

“Çevre yolu” denilirken, anladığım kadarıyla “Melekbaba” ve “Taştepe” vurgulanmak isteniyor....

Orada bir kentsel yenileme talebi var. Malatya'da kentsel dönüşüm noktasında olumsuz bir tecrübe var. Halen, Beydağı Yamaç Mahallesi diye tabir ettiğimiz yerde sıkıntı var. Biz göreve geldiğimizde ilk talimatımız bunun bitirilmesi oldu. Burada 70 milyon liralık çalışmalarımız devam ediyor. Nisan ayında orayı, kazma vurulacak hale getireceğiz. Milletin sırtında kambur olan, yılan hikâyesine dönmüş bu durumu çözeceğiz. Daha sonraki çalışmalarımızda lokal uygulamalarda doldur-boşalt şeklindeki bir kentsel dönüşüm planını da devreye sokacağız. Yani; genel anlamda imar planları yapılıp lokal uygulamalarda bütüne entegre etmek istiyoruz. 2004'ten beri olan görüşümüz bu yönde. Bu durum, Çevre ve Şehircilik Bakanımız tarafından da ifade ediliyor.

BÜYÜK İŞLERE İMZA ATTIK

Kurumsal çalıştığınızı ifade ediyorsunuz. “Genel sekreterimiz, genel sekreter yardımcımız, meclis başkan vekillerimiz ve daire başkanlarımız, çözüm üretmek için var.” diyorsunuz. Sizi de sıklıkla Ankara'da görüyoruz. Bu konuları detaylandırabilir misiniz?

9 ayda yaptıklarımız, 9-10 senede yapılabilecek işler değil. Bütçenin kontrol altına alınması, başlı başına bir hadise. Sözümün burasında sizin yazınızdan kopya çekmek istiyorum. Yazınızda belirttiğiniz gibi, İnderesi'nde bulunan Tabiat Parkı'nı bitirdik. Ancak henüz açıp vatandaşa gösteremedik. Şu anda Millet Bahçesi'nin temelini attık. Resmi temeli atılmadı; ancak çalışmalar fiilen devam ediyor. "Kongre ve Fuar Merkezinin temelini attık. “Kuru Kayısı Lisanslı Deposu ve Borsası” ile ilgili çalışmaları göreve geldikten sonra hızlandırdık. Oranın da temeli atıldı. Kuzey Çevre Yolu'nun çalışmalarını hızlandırdık. Sütlüce'nin oraya ikinci şantiyesini kurdular. İkinci şantiyede 20 km.'lik kısmın bağlanması, Battalgazi yolunun Karayolları'na devredilmesi ve Kuzey Kuşak Yolu'nun viyadüğünün yapılması, hem kuzeyde hem güneyde iki alternatif yolun yapılması, Malatya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MASKİ)'nin rehabilitasyonu ve Doğu Kolektörü'nün (atıksu toplama) yapılıp bitirilmesi, üniversitenin Doğu Kolektörü'ne bağlanması, ayrıca 36 mahallenin de ikinci etap ihaleleri yapıldı. Pütürge'de, dağı  700 metre delerek 16.5 milyona mal ettik. Bunun 8 milyonunu vatandaştan, 8.5 milyonu ise bizden karşılandı. Böylece Tepehan ile suyu buluşturduk. Bunları kimse görmüyor. Bunlar büyük rakamlardır.

9_222

HER TARAFTAN, YAĞMUR GİBİ HİZMET YAĞIYOR

Bizden önce asfalt üretim oranı günlük en fazla bin ton idi. Biz geldikten sonra günlük üretimi 2 bin 500 tona çıkardık. Bugün MASKİ ile birlikte yol ve asfaltla ilgili teşekkürler alıyoruz. Bir taraftan üniversitedeki öğrencilere çorba dağıtılırken, diğer taraftan aşeviyle çalışılarak garip-gurebaya evde sıcak yemek verme gayretini gösteriyoruz. Basın sitesinin, ekmek ve yemek fabrikalarının projeleri devam ediyor. Her taraftan yağmur gibi hizmet yağdırıyoruz. Malatya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım ve Toplu Taşıma Hizmetleri (MOTAŞ AŞ.)'de ve altyapıyla ilgili çalışmalar yapıyor. Malatya'mızın tamamında susuz ve kanalizasyonsuz yer kalmayacak. MASKİ'yle ilgili finansmanlar da yapıldı. En büyük şikâyetler, kanalizasyon üzerinden geliyordu. Şimdi şikâyetler minimum düzeyde. Yaptığımız çalışmalarla ilgili teşekkürler de başladı. Diğer taraftan Semt Konakları'nda öğrencilerimiz var. Bunların sportif aktiviteleri noktasında çalışılıyor. Temeli atılmış, ama yapılmamış olan itfaiye binasının çalışmaları devam ediyor. Altın Kayısı Bulvarı'nın asfaltlanması, İskele-Baskil yolunun sıcak asfalt ile asfaltlanması, TOKİ ve ilçe yollarının asfaltlanması yoğun bir şekilde devam ediyor. 

CUMHURBAŞKANIMIZIN MALATYA'YA
SEVGİSİNİ TAÇLANDIRMAK İSTEDİK

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a verdiğiniz “Fahri Hemşehrilik Beratı” uzun süre gündemde kaldı. Bu fikir, nereden çıktı?

Biz Cumhurbaşkanımızı, Cumhurbaşkanımız da Malatya'yı seviyor. Kendileri buraya geldiğinde Malatya'yı çok sevdiğini ifade etti. Sadece Türkiye'de değil, dünyada siyaset adamı olarak önemli bir yer edinen Sayın Cumhurbaşkanımızın Malatya'ya ve Malatya insanına olan sevgi ve muhabbetini taçlandırmak istedik. Ona bir hemşehrilik beratı vermek istedim. Bu konuyu daha önce kendisine söylemedim. Meclis gündemine taşıdım ve “Sayın Cumhurbaşkanımıza hemşehrilik beratı verilmesi bizim için onurdur” dedim. İl başkanları ve belediye başkanları toplantısında beratı kendilerine götürdüm. Özel kalemi bizi çağırdı. Bizi odasında misafir etti ve uzun bir görüşme yaptık. O belgeyi alırken de teşekkür etti. Malatya'dan hemşerilik beratı almanın kendileri için de onur ve gurur verici olduğunu ifade ettiler. Sayın Cumhurbaşkanımıza ilk olarak fahri hemşehrilik beratı verilmesi önemliydi. “Malatya'nın 3. Cumhurbaşkanı sizsiniz” dedim. 1. İnönü, 2. Özal, 3. Erdoğan olmuş oldu. Bu durum biraz sıradanlaştırıldı mı yoksa biz mi yeterince kendimizi ifade edemedik bilmiyorum. Cumhurbaşkanımız bizi özel olarak kabul ettiğinde bu belgeyi verdik.

MİLLETVEKİLLERİMİZİ İHMAL
ETMEMİZ, SÖZ KONUSU DEĞİL

Dediğiniz gibi, o sırada yanınızda sadece AK Parti Malatya İl Başkanı İhsan Koca vardı. Bazı vekillerimiz direkt demeç vermeseler de rahatsızlıklarını ifade etti. “O fotoğrafta biz de olmalıydık” tarzında söylemlerde bulunuldu. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

AK Parti tarafından her ay yapılan İl Divan Toplantısı'na; Gençlik Kolları Başkanı, Kadın Kolları Başkanı, İl Başkanı ve Belediye Başkanı olmak üzere 4 kişi katılıyor. Bu durum spontane oldu. Oraya gittik, sayın Cumhurbaşkanımıza bu düşüncemizi ifade ettik. Eğer milletvekilleri bu toplantıya katılmış olsaydı, onlar da yanımızda olurdu. Burada önemli olan amaçla ve bunu değerlendirmek lazım. Biz milletvekillerimiz ile de ayrıca Cumhurbaşkanımızı ziyaret edebiliriz. Geçmiş dönemde Kızılcahamam'daki toplantıda da bunu yaptık. Bu konuda kırgınlık, küskünlük ve ihmal edilme söz konusu değil. 

KURU KAYISIDA LİSANSLI DEPO SADECE TÜRKİYE'DE DEĞİL, DÜNYADA BİR İLK...

Malatya'nın “Altın ürünü kayısı”yla ilgili ne gibi çalışmalarınız var?

Malatya Kayısısı, ülkemizin milli ürünü. Kuru kayısının yüzde 70'inin Malatya'dan ihraç edildiğini biliyorsunuz. Bunun Malatya'ya dönüşü ise 300 milyon dolar civarında. Kümülatif olarak dünya piyasasına baktığımızda katma değeri yaklaşık 5 milyar dolara tekabül ediyor. Biz bütün emeği çekmemize rağmen 300 milyon dolarını alıyoruz. 4 milyar 700 milyon dolar ise, ürün geliştirilmesi, ürün türevlerinin ve ambalajlarının oluşması noktasında başka şehir ve ülkelere gidiyor. Amacımız, kayısının yerinde değerlendirilmesi, korunması ve bir standart getirilmesidir. Yeni Şire Pazarı, sadece kayısı pazarı olmayacak. Tarihi bir yapı içerisinde proje de sunuldu. “Kayısı Çarşısı” yapı formatında bir kayısı pazarı olacak. Lisanslı Soğuk Hava Deposu da bunu destekleyecek. Lisanslı depo olması Türkiye'de değil, dünyada bir ilk. 

“50 GÜNDE 50 AYAKKABI, 100 GÜNDE 100 ÇORAP” GİBİ BİR ŞEYLERE GİRMEDİM!

Ürünler ilgili yerlere bir sertifika karşılığında verilecek. Alınacak sertifika, bankaya gidildiğinde, anında paraya çevrilebilecek. Veya istenilen ürün miktarı kadar bozdurulabilecek, tabir-i caizse bir borsada hisse senedi gibi değerlendirilecek. Böylece hem üreticinin kendisine güven kazanması hem borca boğulmaması hem de işçi ve diğer girdi maliyetlerini verip diğerini orada tutması noktasında da bir kazanım elde edilecek. Sertifikalar bankalar nezdinde kredi yerine de geçebilecek. Biz “Malatya'yı mazisine layık istikbaline hazırlayacağız” derken Malatya'nın tarihini, kültürünü, sosyal yapısını, eğitimini, sportif aktivitelerini ve şehrin çağdaş modern anlamda bir şehircilik anlayışıyla tanışmasını ifade ettik. Hiçbir zaman tribünlere oynayan bir durumda olmadık. “50 günde 50 ayakkabı, 100 günde 100 çorap” gibi bir şeylere girmedim! Netice itibarıyla, bugüne kadar yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. 5 yıl sonra Malatya'nın, büyükşehirler ve 81 il içerisinde “En iyiler” arasına gireceğine dair tereddüdüm yok. Kimsenin de kuşkusu olmasın. 

8_151

SÜTTEN AĞZIMIZ YANDI. YOĞURDU ÜFLEYEREK YİYORUZ

“Kuru Kayısı Lisanslı Deposu ve Borsası” konusunda, Malatya Time'daki köşemde yazdığım yazıya ilişkin çok telefon geldi. “Geçmişte Kayısı Birlik'teki sıkıntılar burada da yaşanacak mı?” şeklinde genel bir endişe hâkim...

Çok doğru bir şey söylediniz. Özellikle ben bunu Sanayi Bakanımız ile ve ilgili Avrupa Birliği Koordinatörleri ile görüştüğümde bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade ettim. Yarın “Şire Pazarı”nda da aynı şeylerle karşılaşacağız. Batıda, mesela Ankara ve İstanbul'da özellikle rezidans daireler, ticaret yerleri ve konut alanlarının olduğu devasa yapılar inşaa ediliyor. Ayrıcalıklı hisse denilen bir kavram var. Altın veya özel hisse gibi değerlendirilebilir. Hukukçular da çağrıldı. Bunun sürdürülebilirliği konuşuldu. En az 5 yıl, profesyoneller tarafından yönetilecek, daha sonra o süreçte hizmet içi eğitimler olacak. Kendi içerisinde bir kontrol mekanizması oluşacak. Sütten ağzımız yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyoruz. 

TURİZM SEKTÖRÜNDE, ARTIK HELVA YAPACAĞIZ!

Turizmi canlandırmak adına neler yapıyorsunuz? Bu noktada, bölge şehirleriyle birlikte hangi konularda ortak hareket edilebilir?

Şehrimizde kültür ve turizm rotaları, bir destinasyon içinde oluşmalı. İçerisini de doldurmalıyız. Gelen misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal donatı alanları, sunumumuz olmalı. Turistlerin gelip barınacağı, dinleneceği, rahat edeceği, erişim noktasında rahat edeceği rotalar oluşturulmalı. Bir rotayı Nemrut'a, diğerini Harput'a koyabiliriz. Arguvan ve Arapgir olur. Hekimhan-Kuluncak, Akçadağ- Doğanşehir şeklinde de değerlendirebiliriz. Tur operatörleriyle görüşmelerde hepsinin hazırlıkları yapılıyor. 5-7-10 günlük destinasyon ve tercih sunmalıyız. Bu anlamda Antep, Urfa, Elazığ'ı da değerlendirmek gerek. Sadece Malatya'ya hapsolmak da doğru değil. Levent Vadisi, Taşhan, Osmanpaşa, Mozaikler, Somuncubaba, Kervansaray, han, hamam, medreselerin ayağa kaldırılması, Arslantepe ve Nemrut önemli. Etnografik anlamdaki müzelerimiz, mahalle müzesi, fotoğraf müzesi, sanat sokakları; bunların hepsi birbirleriyle örtüşecek. Malatya'nın 3 yıldızlı otelleri, batının 5 yıldızlı otellerinden çok daha nitelikli. “Un var, şeker var, yağ var; helva yapsana” misali… Bundan sonra helva yapacağız. 

ANADOLU'YU ANAYURT YAPAN DESTAN ŞEHİR....

Gastronomiyle ilgili ne gibi çalışmalarınız var?

Bunu “Yeme-içme ve yemekler” diye tabir edebiliriz. Mutfak oluşturulması noktasında bir kooperatifleşme yapıldı. Organik Pazar için ilgili arkadaşlarımız çok geniş kapsamlı çalışma yapıyor. Malatya'da, 9-10 bin yılın getirmiş olduğu bir süzgeç var. Malatya'yı “İnsanlık medeniyetinin başladığı, Anadolu'yu anayurt yapan destan şehir” diye tarif ediyoruz. Bunun içeriği boş değil. Medeniyetin merkezi olan bu şehirde tabii ki “gastronomi” diye tabir ettiğimiz, yemeklerimiz ve ikramlarımız da çok önemli. “Büyük bir ekseriyetle Türkiye ortalaması nerededir?” derseniz “Malatya'dadır” deriz. “Dünya ortalaması ne?” derseniz “Türkiye” deriz. Malatya yemeklerinin versiyon değiştirilerek başka bir şekilde sunumları olabilir. Ama ben inanıyorum ki, orijin Malatya'dır.

11_28

MALATYA'NIN NÜFUSU
İSTANBUL'UN YARISIYDI

Malatya, Hititlerin başkentiydi. İlk yerleşik hayat, ilk devlet hayatı burada oluştu, sanat burada yapıldı. Cumhuriyetin ilk kuruluşunda Malatya'nın nüfusu, İstanbul'un yarısı kadardı. Payitaht idi, Selçuklular döneminde, ilim irfan şehriydi. Mevlana, Malatya'da yaşadı. Dolasıyla, bu şehrin gastronomisini gerçek kimliğiyle temayüz ettirip tanıtmak noktasında hepimize görev düşüyor. Malatya'nın bütün kesimleri paydaş olmalı. 

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ'NİN ANA YERLEŞKESİ; BATTALGAZİ...

Turgut Özal Üniversitesi'nin Yeşilyurt'a geçme hususunda bazı iddialar var....

Çevre ve Şehircilik Bakanımız ile bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya valimizle gittik. Spor Bakan Yardımcımız ve Milli Eğitim Bakan Yardımcımız, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız, Cumhurbaşkanlığı Stratejik Daire Başkanlığı ve ilgili uzmanlar katıldı. Battalgazi ana yerleşke olacak. Ek yerleşke olarak da Yakınca'nın olduğu yerde kurulacak. Kurumun kararı bu şekilde.

FİLM FESTİVALİNE GÖSTERİLEN
İLGİYİ TAHMİN ETMEMİŞTİM

9.Malatya Uluslararası Film Festivali nasıl geçti?

Bana göre şimdiye kadar yapılanların hepsinin üstünde bir organizasyondu. Ulusal basında yer bulma noktasında en üst seviyeyi gördük. Bu kadar olacağını ben de tahmin etmedim. “Daha lokal ve mütevazı bir festival yapalım” dedik. Bu konuda koordinasyonu yapan arkadaşımızın ilk olması ve yeni olmasına rağmen festival başarıya ulaştı. Sanat camiasında yoğun ilgi görüyor. Toplumun alt katmanlarına yayılması, sanatın ve sanatçının önemi noktasında paneller ve sempozyumlar düzenlenmesi, kısa filmlerin gösterilmesi, seyyar sinemalarımızın bu vesileyle tanıştırılması hususunda değerli. Uzun ve kısa film yarışmalarında jürinin Malatya'nın kültür-sanat, tarihi yerlerinin gezmesiyle de iyi bir mesafe kat edildi. Tabii iyinin iyisi mutlaka vardır. Bundan sonraki süreç için şimdiden çalışmalara başlanmalı. Malatya kültür sanat ve medeniyetler şehridir. Bu konuda gerek Turizm Bakanımız gerek Sinemadan Sorumlu Bakan Yardımcımız, kendileri buraya da geldiler. Bundan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte koordine edeceğiz.

7_92

9.Malatya Uluslararası Film Festivali ne kadar bir maliyetle yapıldı. Bunu tamamen Büyükşehir Belediyesi mi karşıladı?

Bununla ilgili Valimizin başkanlığında bir toplantı gerçekleştirildi. Yüzde 40'ı Malatya Büyükşehir Belediyesi, yüzde 20'si Yeşilyurt Belediyesi, yüzde 20'si Battalgazi Belediyesi ve yüzde 20'si Valilik olmak üzere bir paylaşıma gidildi. İhale yapıldı ki, bu eskiyle kıyaslanmayacak kadar daha alt seviyede. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da bize büyük desteği oldu. Kısacası belediyemizden geçmişe göre daha az para çıktı.

İSTANBUL'DAKİ BÜTÜN STK'LAR, PAYDAŞ OLMALI

Malatya Tanıtım Günleri'nin 3'üncüsü Yenikapı'da yapıldı. Bu tür etkinliklerin ve fuarcılığın Malatya'ya daha yakışır bir hale gelmesi için izlenecek yol haritanızdan bahseder misiniz?

Biz geldikten sonra Kitap Fuarı'nı icra ettik. Akabinde Tarım Fuarı, Kayısı Festivali, Film Festivali'ni... Bu arada gerek Bursa günleri gerek İstanbul Tanıtım Günleri, gerek Antalya... Temsil noktasındaki Malatya günlerine de katıldık. İstanbul'daki tanıtım günleri, oradaki STK'lar tarafından organize ediliyor. Ancak hemşerilerimiz arasında koordinasyon noktasında zaman zaman sıkıntılar da oluyor. Daha sağlıklı olabilir. Bundan sonraki süreçte İstanbul'daki bütün STK'ların bir paydaş olması ve İstanbul Valiliği'nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın bizimle birlikte işin içerisinde olması gerekir. Ankara ayağı da yeniden icra edilmeli.

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!