'Yeşil Kuşak' kırmızıya takıldı

Biz bu şehirde doğduk, bu şehirde büyüdük ve bu şehirde hayatı tanıdık. Bu şehir bizim ilklerimizin şehri. Hayatımızdaki gurbet hariç bütün ilkler bu şehre ait. Uzak olsak da, ara sıra gelsek de; sevdiğimiz, özlediğimiz ve gelince nefes alabildiğimiz bir şehir… Biz bu şehri seviyoruz ve bu sebeple bu şehir adına olumlu olacak her adıma katkı sağlamak istiyoruz. Bu şehre zarar verecek her işe/eyleme/projeye de karşı geliyoruz. Karşı çıktığımız şeylerden dolayı başımıza türlü işler geliyor ama yine de doğru bildiğimizi yazmaktan bizi alıkoymuyor. Battalgazi Belediye Başkanlığı tarafından sunumu yapıldığı zaman; içimiz kıpır kıpır olan bir proje vardı. Bizi heyecanlandıran o proje Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu da heyecanlandırmıştı. Teşekkür için geldiği Malatya'da, proje ile ilgili “beni çok heyecanlandırdı” demişti. İşte bu projenin adı; Yeşil Kuşak Projesiydi. Herkesi heyecanlandıran bir proje. Peki, proje ne durumda? Aslında bu sorunun cevabını en iyi Battalgazi Belediye Başkanı verir fakat her nedense o susmayı tercih ediyor.

Aslında projenin ismi, içinde “yeşil” kelimesi geçen bir başka uygulamayı çağrıştırıyor. Trafikte uygulanan ve belirli bir hızla seyrettiğiniz zaman, kırmızı ışığa takılmadığınız bir uygulama var. Bu uygulamanın adı, kimi yerlerde “yeşil dalga” kimi yerlerde “yeşil kuşak” olarak geçiyor. Bu uygulamada dikkat etmeniz gereken tek şey, hızınızı belirli bir aralıkta tutmanız. Bu, genellikle 50-55 km/saat hıza denk gelir. Eğer siz vitesi biraz yükseltir, hızınızı arttırırsanız; kırmızı ışığa takılmaktan kurtulmuyorsunuz. Battalgazi Belediyesinin “Yeşil Kuşak” projesini, “Yeşil Dalga” uygulamasına benzetiyorum. Battalgazi Belediyesi galiba vitesi biraz yükseltti. Hal böyle olunca da direkt kırmızı ışığa takıldı. Burada tek fark var, kırmızı ışığı birileri bilinçli olarak yaktı. “Sen misin, bizden habersiz Başbakana proje sunan” dediler zannımca. Önce Malatya Büyükşehir Belediyesi, yeşil kuşak projesi içerisinde yer alan İsmetpaşa (Hürriyet) Parkını bakıma aldı. Yaklaşık 20-30 trilyon masraf etti. Bu kadar masraftan sonra, o parkı o proje için vermeyeceği kesin. Sonra TOKİ Başkan Yardımcısı Sami Er, projeyi engelleyici bir açıklama yaptı. “Belediye bizden bir şey isteyince, karşılığını vermiyor. Karşılığı olmadan stadın yerini vermemiz mümkün değil” dedi. Sanki Belediye O'nun babasının malını karşılıksız alacakmış gibi bir imada bulundu. Ya da devletin malı birilerine peşkeş çekilecekmiş gibi bir ima???

Malatya'nın büyükşehir statüsü kazanması ile birlikte, büyükşehir belediye başkanlığı en revaçta olan siyasi makam haline geldi. Hâlihazırda Ahmet Çakır tarafından yürütülen bu görevin taliplisi hayli fazla. Hal böyle olunca gelecekte o makama oturmak isteyenler, kendilerini ön plan çıkarmak ve reklam kokan hareketlerde bulunmaktan çekinmiyorlar. Tabi sadece bunu yeterli görmedikleri için, rakiplerinin de işlerine taş koymaktan geri kalmıyorlar. Kendisine rakip olma ihtimali bulunan kişilerin projelerini engellemek için, her türlü desise ve ali cengiz oyununa başvuruyorlar. Zannımca Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın vites yükselten bu projesine de bu gözle baktıklarından, engellemenin yolunu tercih ettiler. Görünen o ki; yeşil kuşak kırmızı ışığa takıldı ve rafa kaldırıldı. Fakat ben olsam yeni bir yeşil kuşak projesi hazırlarım. Hem de çevreyolunun altına. Derme kanalının çevreyolu altında sancaktar mezarlığından Hanımınçiftliği Merkez Camii'ne kadar olan kısmı ıslah edilerek, buralarda yapılacak bir çalışma yeni ve daha büyük bir yeşil kuşak oluşturulmasının önünü açar. Umarım buna da kimse kırmızı ışık yakmaz.

Battalgazi Kamu Hastanesi Ne Oldu?

Geçtiğimiz günlerde İnönü Üniversitesi bünyesinde, Karaciğer Nakil Hastanesi kuruldu. Müsebbiplerini tebrik etmek, onlara teşekkür etmek istiyorum. Sağlık şehri yapılmak istenen Malatya adına bu sevindirici haberin yanı sıra Merkezde sadece tek kamu hastanesinin olması bizim için büyük ayıp. 750 bin insanın yaşadığı koca şehirde tek devlet hastanesi yetersiz olduğu gibi, tatil günlerinde acil serviste meydana gelen yoğunluk tam bir utanç kaynağı. Bu sorunları bertaraf etmek adına, Battalgazi'ye bir kamu hastanesi yapılması için en yetkili ağızdan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan söz alındığı halde, bugüne kadar bir adım atılmış değil. Duyumlarımıza göre bu konuda da kısır bir çekişme söz konusu. Hastanenin yeri konusunda Büyükşehir ile Battalgazi Belediyesi arasında görüş ayrılığı var. Her iki belediye ayrı yerlere yapılması konusunda diretiyor. Aslında madem öyle bir problem var bu konuyu halka sormak en iyisi olur. Bu durumda verilecek karar en güzeli olur diye düşünüyorum.

Paralel Yapı Operasyonu!

Paralel yapıya yönelik son operasyonda herkesin yakinen tanıdığı iş adamları tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çoğunluğu hepimizin tanıdığı, muhabbet ettiği, görüştüğü, sevdiği, saydığı… kişiler. Bu adamların nasıl bir ihanet içindeki olduklarını bilmemekle birlikte, paralel yapıya hizmet eden kişiler olduklarını hepimiz biliyoruz. Umudumuz bu insanların büyük bir ihanet içerisine girmiş olmamaları. Bu kişilerin birisi hariç hepsi iş adamı. İş adamı olmayan tek kişi Avukat Turan C. Malatya basınını özellikle takip ettim. Bu kişi ile ilgili kimse asıl vurgulanması gereken noktayı vurgulamadı. Avukat T.C. Ak Parti eski il başkan yardımcısı. 17 Aralık sürecinden önce birisi çıkıp bana, “derin devleti hiç gördün mü” diye bir soru sorsaydı; bu kişinin adını söylerdim. Aslında derin veya paralel diye bir devlet tanımlanacaksa bu tanıma tam uyan kişi bu avukat. Elini kolunu sallaya sallaya girdiği kamu kurumlarında talimatlar veren birisiydi. Mülki amirlere bile talimat veren bir görüntüsü vardı. Muhtemelen paralel talimatları ilgili yerlere iletmek bu şahsın göreviydi. Üstelik adının yanında birde iktidardaki partinin “il başkan yardımcısı” unvanı vardı. Malatya'da herkes O'nun İl Başkan Yardımcısı olduğunu bildiği halde, tutuklandıktan sonra hiçbir basın kuruluşunda bu bilgiye denk gelmedim. Buradan Ak Partiyi karalamaya çalıştığım sonucu çıkmasın. Zira Reis-i Cumhur bile “2013 yılına kadar ne istedilerse verdik” diye söylemişti. İşte istedikleri şeylerden birisi; kendi talimatlarını ilgili yerlere iletecek bir başkan yardımcılığı kadrosuydu. Malatya'da paralel devletin talimatlarının ve taleplerinin bu kişi üzerinden iletildiğinden eminim. Aslına bakarsanız her ne kadar bu tür operasyonlar yapılıyorsa da bunların hiçbirinin paralel yapıyı yerinden ettiğine inanmıyorum. Halen devletin birçok yerinde paralel yapının adamları bulunmakta ve aktif olarak görevlerini yapmaktalar. Özellikle kurumların en mahrem yerlerinin bu yapının adamlarının kontrolünde. Başta Malatya Valiliği olmak üzere bu hemen hemen bütün kurumlar bu durumda. Bu sebeple paralel yapının halen aktif ve güçlü olduğunu düşünüyorum.

Tunceli Vekili Mustafa Şahin…

Ak Parti vekil çıkartmadığı üç İl'e üçer tane vekil tayin etti. Tunceli, Şırnak ve Hakkari'ye üçer tane vekil tayin eden Ak Partinin bu uygulaması, takdir edilecek bir uygulama. Şahsen çok parlak bir fikir olduğunu düşünüyorum. Fikir kimden çıktıysa O'nu tebrik etmek gerektiğine inanıyorum. Dokuz vekilden birisi Malatya Milletvekili Mustafa Şahin. Mustafa Şahin Malatya'nın yanı sıra Tunceli'nin de vekilliğini yapacak. Mustafa Şahin İl Başkanı olduğu ilk günler, “omurgalı başkan” olarak lanse edildi. Fakat zamanla hiçbir konuda inisiyatif almayarak, “omurgalı” tarifine hiçte uygun olmadığını göstermişti. Genel olarak şehre bir şeyler katmak yerine bir takım çekişmelerin içerisinde bulduk kendisini. Malatyalıların memnuniyetsiz olduğu bir vekil. Malatya'ya doğru dürüst faydası olmayan Mustafa Şahin, hayatının fırsatını yakalamış durumda. Tunceli için yapacağı her çalışma O'nun hanesine artı değer olarak yansıyacaktır. Tunceli iktidar ile mesafeli bir şehir. Aradaki sorunu çözecek kişi ise Mustafa Şahin. Bu sebeple yapacağı her çalışma kendisini parti yöneticilerinin gözünde daha iyi konuma getirecektir. Bunun için, Tunceli'nin sosyo/politik yapısını göz önünde bulundurarak, hassas davranması ve aktif olarak çalışması gerekiyor. Umarım başarılı olur.

Selametle...

Adem İnsanoğlu