Yusuf Kaplan, tecrübelerini paylaştı

HABER MERKEZİ-MALATYA
Araştırmacı-Yazar Yusuf Kaplan, İnönü Üniversitesi Kariyer Merkezi tarafından düzenlenen “Tecrübe Paylaşımı” seminerine konuk oldu.

PROGRAMA KATILANLAR
Çevrim içi gerçekleştirilen programa İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Rektör Danışmanı ve Kariyer Merkezi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Yılmaz, akademik ve idari personeller ile öğrenciler katıldı.

KAPLAN'A SORULAR YÖNELTİLDİ
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, program başında Yusuf Kaplan'ı selamlayarak başarılı seminer dileklerinde bulundu. Programın açılış konuşmasını yapan Kariyer Merkezi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Yılmaz ise Kariyer Merkezi tarafından düzenlenen “Tecrübe Paylaşımları” seminerlerinin dördüncüsünün gerçekleştirildiğini vurguladı. Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, programa katılımlarından dolayı Araştırmacı-Yazar Yusuf Kaplan'a teşekkür etti ve iletişim, medya, kültür ve sanat konularıyla ilgili sorular yöneltti.

EN BÜYÜK SORUNUMUZ İLETİŞİMSİZLİK
İçinde yaşanılan çağın “iletişim çağı” yerine “medya çağı” olarak tanımlanabileceğini aktaran Kaplan, medya çağının Batı uygarlığıyla aynı anlamda kullanabileceğini belirtti. Kaplan konuşmasında, içinde bulunduğumuz çağın medya çağı olarak adlandırılmasının bir çelişkiye işaret ettiğinin altını çizerek “Biz medya çağında yaşıyoruz; fakat içerisinde bulunduğumuz çağın en büyük sorunu iletişimsizlik sorunudur. Çünkü iletişim araçları niceliksel anlamda işlev görüyor, nitelik bakımından bir karşılığı bulunmamaktadır.” ifadelerine yer verdi. Postmodern süreçte araçların nicel bakımdan yoğunlaşmasının ve amacın önüne geçmesinin anlamı yok ettiğine vurgu yapan Kaplan, ayrıca Batı uygarlığının hümanizm temelinde ortaya çıkan “insanı Tanrılaştırma” yolcuğunun günümüzde insan ötesi ve hakikat ötesi bir yolculuğa evrildiğini dile getirdi.

GÜCÜN MEDYASI DAHA DOĞRU
Görsel iletişim araçlarıyla birlikte görüntünün gerçekten daha “gerçek” bir niteliğe büründüğüne dikkat çeken Kaplan, bu bağlamda algıların anlamın önüne geçtiğini ve aklı esas alan modernitenin görüntü aracılığıyla “akılsızlık çağı”na evrildiğini ifade etti. Kaplan yeni dönemde medyanın önemli bir silah olduğunu ve hegemonyaya hizmet ettiğini belirterek “Artık medyanın gücü değil, gücün medyası demek daha doğru tabirdir. Çünkü medya artık güce ve çıkara hizmet etmektedir. Dolayısıyla bu durum medya çağını iletişimsizlik çağına dönüştürmektedir.” şeklinde konuştu.

BİZE AİT SİNEMA DİLİ KURULAMADI
Medeniyetlerin biçimler (form) aracılığıyla birbirleriyle etkileşime girdiğini aktaran Kaplan, başka uygarlıkların formlarını alırken olumsuz etkilerinden kurtulmak için köklerin ve değerlerin (norm) sağlam olması gerektiğini belirterek Türkiye'nin kendi kültürel dinamiklerinin ve sahip olduğu birikimin bilincinde olmasının önemini vurguladı. Farklı uygarlıkları taklit etmek yerine bu uygarlıklardan alınan formların sahip olunan kültürel değerlere göre uyarlanması gerektiğinin altını çizen Kaplan, Türkiye'nin Batılılaşmadan farklı olarak ancak bu şekilde doğru bir çağdaşlaşma yolculuğuna çıkılabileceğini belirtti. Türk sinemasının tarihsel seyrine ve mevcut durumuna değinen Kaplan, “Türkiye'de gerçek manada bir sinema yapılamadı ve bize ait bir sinema dili kurulamadı. Gerçek manada sinema yapılması ve sinema dili kurulması için, bu alanın bir medeniyet meselesi olduğu anlaşılmalıdır.” ifadelerini kullandı. Kaplan, ayrıca Türkiye'nin tarihsel süreçte maddeten sömürülmeyen tek ülke olmasına rağmen fikren köleleştirildiğinin ve Türkiye'deki kültür, sanat ve düşünce dünyasının bu durumdan olumsuz etkilendiğinin altını çizdi.

KAPLAN, KİTAP OKUMANIN ÖNEMİNE DEĞİNDİ
Öğrencilerin entelektüel gelişimlerinde kitap okumanın önemine vurgu yapan Kaplan, ayrıca okuma eyleminde seçici olmanın gerekliliğine dikkat çekti. Sadece okumanın yeterli olmadığını, yapılan okumalar sonucunda elde edilen birikimin gerçek yaşama uygulanarak bir zihin inşa edilmesi gerektiğinin altını çizen Kaplan, son olarak etkili okuma yöntemleri konusunda bilgiler vererek öğrencilere nitelikli okuma konusunda tavsiyelerde bulundu.