Yüzbaşıdan FETÖ itirafı: 'Dışarda bizden kimse yok mu?'

Darbe girişiminin Malatya ayağında aktif rol alan Yüzbaşı Kemal Keskin'in, kanlı gece nizamiyenin önüne gelen polislerle ilgili söylediği sözler adeta örgüt itirafı niteliğinde. Onbaşı Adem Cangüven savunmasında, Yüzbaşı Keskin'in, Onlar AKP'nin Polisi, bizden kimse yok mu" diye sorduğunu anlattı.

HABER MERKEZİ- MALATYA

15 Temmuz darbe girişiminde rol alan 2.Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin de yargılandığı davada tutuksuz erler yaşananları anlattı. Kanlı gece tatbikat gönüllüsü olduğunu anlatan Onbaşı Adem Cangüven savunmasında, darbeci askerlerin diyaloglarını anlattı. İddialara göre darbeci Yüzbaşı Kemal Keskin, nizamiyenin önüne gelen polisler için, "Onlar AKP'nin Polisi, bizden kimse yok mu" diye sordu.

TATBİKAT GÖNÜLLÜSÜ OLDUM
2. Ordu Komutanlığında görev yapan onbaşı Adem Cangüven de, kendisinin 16 Temmuz günü için izin aldığını hatta otobüs biletini bile aldığını söyledi.
Onbaşı Cangüven,"O gece Ani Müdahale Mangası görevlisinin koğuşa gelerek tatbikat için 10 gönüllüye ihtiyaç duyduğu söyledi. Bende gönüllü olarak kalktım ve 10 kişi ile birlikte nizamiyeye doğru gittim.Yüzbaşı bize mevzi emri verince silahları çapraz tutuş şekilde bekledik" diye konuştu.

DIŞARIDA BİZDEN KİMSE YOK MU?
Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın içeri girmek içimin nizamiyeye geldiği sırada Yüzbaşı Kemal Keskin'in emir gelmeden kendisini içeri alamayacağını söylediğini anlatan Cangüven, "Gecenin ilerleyen saatlerinde Yüzbaşı Kemal Keskin ve üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın jandarma zırhlı aracına karşı silahla iki şarjör kadar mermi sıktıklarını da ileri süren Cangüven, "Tuğgeneral Zeki Karataş ile Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili bu sırada nizamiyeye geldi ve Kemal Yüzbaşıya 'Başaramayacağız 1. Ordu Komutanı da teslim oldu, teslim olun' şeklinde sözler söyledi. Kemal Yüzbaşı da onlara 'Bu kadar plan bu şekilde yok edilemez. Dışarıdakilerin hepsi AKP'nin polisi bizden hiç kimse yok mu' diyerek cevap verdi" diye anlattı.

KULLANILDIK!
Onbaşı Cangüven yine Nizamiyede Yüzbaşı Kemal Keskin'in kendilerine, "Bunlar vatan hainleri, kahpe düzeni bozacağız" şeklinde sözler de söylediğini iddia ederek, "Büyük adamların piyonu olduk, kullanıldık" dedi. Onbaşı Cangüven ayrıca, "Valinin nizamiyeye geldiği sırada yanındakiler Kemal Yüzbaşının kafasına sıksalardı, bizde silahımızı bırakır teslim olurduk" ifadelerini kullandı.

POLİSLER SİZİN DÜŞMANINIZ!
Darbe gecesi 2. Ordu Komutanlığı'nda er olarak görev yapan Soner Kaya, Kemal Yüzbaşı Keskin'in havada drone uçarken ateş etmeleri için kendisine silah verdiğini anlattı. 2-3 el ateş ettiğini belirten Kaya, " Daha sonra ateş kes emri verdi. Bu sırada nizamiye dışında bize ateş edildi. Ben dışarıdan polislerin ateş ettiğini söyleyince Kemal yüzbaşı onlar bizim düşmanımız bizi öldürmeye çalışıyorlar dedi. Benim kurşunumla ölmek istemiyorsan ateş et şeklinde beyanda bulundu buna rağmen ben nizamiye dışına ateş etmedim" diye konuştu. Bir
süre sonra karargah binasına doğru kaçtığını söyleyen Kaya, "Yüzbaşı Kemal Keskin'in kendilerine "Kaçan olursa vatan hainidir, sizde kaçanlar gibi kaçarsanız vatan hainisiniz. Sizi kaçarken görürsem vururum' diye söylediğini ileri sürdü. Ben vatan borcumu ödemeye geldim, şehitlerimize olan borcumu ödemeye Kaya, "Bende askere herkes gibi bu vatanı korumaya geldim. Suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.

ATEŞ AÇMAYANA BEN SIKARIM!
Tutuksuz yargılanan er Muhlis Tunç da, darbe girişiminden 1,5 ay önce Malatya'ya geldiğini belirterek, "Okuma yazmam yoktur, cahilim. Darbenin ne olduğunu da bilmiyorum" iddiasında bulundu. Darbe girişimi gecesi koğuşta olduğunu ve ismini hatırlamadığı kişiler tarafından uyandırıldıklarını belirten Tunç, tatbikat bat denilerek mevzi almamız söylendi. Sonrasında yine Kemal Yüzbaşı bize 'Halk olsun, polis olsun, kimse içeriye girmeyecek. Girerse ateş açın' dedi hatta ateş açmayana 'ben sıkarım' diye sözler de söyledi. Ben bu arada havaya 2 el ateş ettim. Sonrada yavaş yavaş ağaçların arkasına kaçtım ve oradan da koğuşlar bölgesine gittim, sonra da polise teslim oldum" şeklinde konuştu.