dore okulları
Malatya
27 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.81
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    68266.110$

Memleketime güzel bir eser bıraktığımı düşünüyorum!

01 Şubat, 2023, Çarşamba 22:57Admin
Memleketime güzel bir eser bıraktığımı düşünüyorum!

Geçtiğimiz günlerde vefat eden hayırsever işadamı Mustafa Fuat Kaplan ile vefatından kısa bir süre önce röportaj gerçekleştirmiştim. Röportajın yayına hazırlığı sırasında aldığım vefat haberi, tüm Malatyalılar gibi beni de derinden sarstı. Merhum Mustafa Fuat Kaplan ile yaptığım son röportaj, çok güzel mesajlar içeriyordu. Özellikle bir yeri var ki; Okul Öncesi Eğitim Merkezi fikrinin temelinin atıldığı ziyaretimizden bahsediyor kıymetli büyüğüm. O sözlere bakarken, tarif edemeyeceğim karmaşık duygular kaplıyor içimi. Röportajda önemli ve güzel mesajlar bulunuyor. Bu sözleri, okuyucularımızla buluşturmaktan dolayı gururluyum. Bu vesileyle, bir kez daha Mustafa Fuat Kaplan ağabeyime, rahmet, kıymetli ailesine sabır, memleketimize de başsağlığı diliyorum.(MURAT ÇETİN) 

Malatya’mızın yetiştirdiği kıymetli işadamlarından Form Yapı ve Tasarım Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Fuat Kaplan, Malatya Time’a çok özel açıklamalarda bulundu. Okul Öncesi Eğitim ve Kültür Merkezi’nin mimarı, müteahhidi ve bânîsi Mustafa Fuat Kaplan, “İyi ve kaliteli bir eğitim için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. Böylesine güzel bir işe imza atmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu eğitim yuvamızda eğitim hayatına başlayan çocuklarımızın, önce ilimize, sonra ülkemize, daha sonra da bütün dünyaya faydalı bireyler olarak yetişeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN

Yoğun çalışma temponuz arasında bizlere vakit ayırdığınız için teşekkür etmek isteriz. Bize işinizden bahsedebilir misiniz? 

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde, yüksek lisans programını bitirdikten sonra mimarlığın yanına müteahhitliği de koyarak, iş hayatına atıldım. İşimiz sıradan bir mimarlık ya da inşaat işi değildir. Tarihi dokusu hayli fazla olan İstanbul’da ağırlıklı olarak çalışıyoruz. İşimiz, Boğaziçi gibi sit alanında olan ya da başka yerlerdeki kullanımda bulunan tarihi eserleri restore ediyoruz. Projelerini çiziyor, inşaatlarını üstleniyoruz. Ayrıca eski eser olmayan köşkler ve yalılar yapıyoruz. Bildiğiniz gibi buraların mal sahipleri de, Türkiye’nin çok önemli iş insanları oluyor. Dolayısıyla o kesime hizmet veren bir firmayız. Alanımızda uzmanlaştığımız için de bu tip işi olanlar bize ulaşıyor. 

Sayın Kaplan, Malatya’ya kazandırdığınız okul öncesi eğitim merkezi projesi nasıl ortaya çıktı? 

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın eğitimlerinin en iyi şekilde gerçekleşmesi önem verdiğimiz konulardan biridir. Eğitime başlama yaşının okuma-yazmaya başlama yaşı olduğunu düşünmek büyük bir yanılgıdır. Okul öncesi eğitim 0-6 yaş  grubu çocuklarımızın temel bilgi ve becerilerinin gelişmesine yardımcı olan onlara sosyal beceriler, öz güven, karar verme, sorun çözme yeteneği kazandırdığı çok önemli bir dönemdir. Çocuklarımızın zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminin yüzde 70’i bu dönemde tamamlanmaktadır. Bu nedenle okul öncesi eğitim çocukların eğitim ve öğretim yıllarının altın çağını oluşturur. Bu eğitim; ancak iyi koşullarda verilirse başarılı olunur. Malatya’da böyle bir ihtiyacın olduğunu hocalarımızdan öğrendiğim zaman doğup büyüdüğüm memleketime böylesine güzel bir eser kazandırmak istemiştim. İvedilikle aldığım okul öncesi eğitim merkezi yaptırma kararım sonrasında, saygıdeğer Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kızılay, ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan ve il milli eğitim müdürümüz destekleriyle okulu yapıp faaliyete geçirdik. 

Okul öncesi eğitim merkezi fikrinizle ilgili biraz daha detay verebilir misiniz?

Bu fikrin oluşmasında sizin de katkınız var sayın Çetin. Hatırlarsanız geçtiğimiz sene, İnönü Üniversitesi’nin eski genel sekreteri Prof. Dr. Hakan Erkuş, İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Türkmen ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman ile birlikte beni ziyarete gelmiştiniz. Özellikle üniversitede görevli insanların çocuklarının okul öncesi eğitimiyle ilgili eksikler olduğunu belirtmiştiniz. Orada bu fikrin temelleri atıldı. Siz gittikten sonra, okul öncesi eğitimin ne olduğu, nasıl olması gerektiği ve dünyada bulunduğu en son noktanın ne olduğuyla ilgili bir araştırma yaptım. İnönü Üniversitesi Rektörü sayın Ahmet Kızılay ile yaptığım görüşmede, “Edindiğim bilgiler doğrultusunda, bir okul yapmak istiyorum” dedim. O da beni dinledikten sonra, yanındakilere dönüp dedi ki “Fuat Bey’e hiç karışmayalım. Kendisi konuya oldukça hâkim. Ne istiyorsa onu yapsın” dedi. Biz projelendirmeyi yapıp, resmi işleri hallettikten sonra inşaatı bitirmeye de muvaffak olduk. Böylece çocuklarımızı yetiştirecek eğitimcilere teslim etmeyi başardık. 

Merkezle ilgili detay verebilir misiniz?

2 bin metrekare oturum alanında bulunan mekanlar şunlardır: 306 metrekare 2 adet kreş sınıfı, 332 metrekare 5 adet anaokulu sınıfı, 226 metrekare çok amaçlı salon ve avlu, 275 metrekare 100 kişilik yemekhane, 85 metrekare idari ofisler, 60 metrekare teknik oda, çocuklara özel uyku ve öz bakım alanları, revir. Dış mekanda 9 adet 20’şer metrekare alanlarda özel beceri sınıfları, 400 metrekare çocuk oyun bahçesi, mini hayvanat bahçesi yer almaktadır. Okulumuzun ve kültür merkezimizin memleketimize hayırlı evlatlar yetiştirmesinde vesile olmasını temenni ediyorum.

Böylesine güzel bir eseri Malatya’ya kazandırmanın verdiği duyguyu da öğrenmek isteriz. 

Bu eğitim merkezinin benim için çok büyük bir anlamı var. Memleketim olan Malatya’ya bir eser kazandırma fikri, bende her zaman vardı. Malatyamıza güzel bir cami yaptırmayı düşünüyordum başlarda. Hem bir hayır işi olsun, hem de memleketimin geleceğine faydalı bir iş olsun istedim. Okul eksiğinin olduğunu duyunca, yatırımlar arasında bir fark olmadığını düşündüm. “Okulu yapayım, memlekete hayırlı çocuklar yetişsin” istedim. Kıymetli hocalarımızın, iyi ve ahlâklı çocuklar yetiştireceğine her zaman inandım. Böyle bir lokasyonda, bu işi yapmak bana ayrı bir mutluluk verdi. Memleketimizin geleceğine çok güzel bir eser bırakmış olacağıma inanıyorum. 

Son olarak, söylemek istediklerinizi alabilir miyiz?

İnsanımıza iyi bir eğitim verirsek, özgüvenli, dürüst, çalışma şevki olan ailesi ve bulunduğu topluma faydalı bireyler yetiştirmiş oluruz. İnsanların hayatlarında kazanabilecekleri özgüveni, küçük yaşlarda gelişir. İnsanlar, hayatları boyunca devam ettirdikleri niteliklerinin yüzde 70’ini, 0-6 yaş arasında alır. Esas eğitimin o çağlarda başladığının bilinciyle hareket eder ve iyi bir eğitim verirsek, donanımlı olarak hayata başlamış olurlar. Ortaokul ve lisede birikimlerinin üzerine koyarak devam ederler ve yüksek öğrenimi de daha rahat geçerler. Böylece memleketine faydalı gençler yetiştirmiş oluruz.