-“İt oğlu it” in hikâyesini biliyor musunuz?
-Kanunen ataması yapılamayacak biri, nasıl genel sekreter olabilir?
-Malatya Turgut Özal üniversitesinde, uydurma belgelerle hoca yapılanlar var mı?
-Malatya Turgut Özal üniversitesinde, neden bütün ihaleler pazarlık usulüyle yapıldı?
-Rektör yardımcısı, okul müdürü, genel sekreter, daire başkanı gibi sıfatların ömrü neden kısa oluyor?
-Elin oğlu, devlet kurumunda, ticari müessese kurmuş ve üstelik Ticaret Sicil -Gazetesi’nde de bunu yayınlamış. Buna dair bir açıklamanız var mı?
-Villaların alındığı paranın kaynağı ne?
-Malatya Valisi nerede?
-Vali Bey’in beden dili ne anlatıyor?
-Haftanın karikatüründe ne var?
Edebiyatımızın mihenk taşlarından ve biz gazetecilerin “Üstad” olarak andığı Necip Fazıl Kısakürek’le ilgili onlarca hadise okumuştum. Ancak hiç biri, aşağıdaki hadiseyi, bugün içinde bulunduğum durum kadar özetleyemez.
Gazetecinin biri, Necip Fazıl Kısakürek’e “it oğlu it” diye hakarette bulunur. Bunun üzerine Üstad, hiddetlenerek gazeteciyi mahkemeye verir. Hakim, gazeteciye bunun sebebini sorunca, şu cevabı alır “Efendim ben Anadolu çocuğuyum. Bizim oralarda işini iyi yapana ‘İt oğlu it, işini iyi yapmış’ derler. Bu sebeple ben de üstada sevgimi ve saygımı ifade ile birlikte; iltifat olsun diye ‘it oğlu it’ dedim” diye cevap verir.
Uzun bir aradan sonra, geçtiğimiz günlerde polis memuru bir kardeşimiz beni aradı. Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Aysun Bay Karabulut, benden şikayetçi olmuş. Şaşkınlıkla birlikte, hayretle konuyu dinlerken, yukarıdaki hikaye geldi aklıma. Malatya’mızın eski valisi Sayın Mustafa Toprak, mahkemelik(!) olduğum son kişiydi. Sayın Toprak’a tek kelime hakaretim olmadığı için beraat etmiştim o davadan. Eğer bu suç duyurusu da mahkemeye intikal ederse, gazetecilik mesleğimin; 25’inci mahkemesi olacak.
DERDİMİZ ÜZÜM YEMEK!..
Malatyamızın gelişmesi ve Malatyalı’nın müreffeh bir şehirde yaşaması için, yıllardır acizane yazıp-çizeriz. Onlarca, yüzlerce, binlerce haber-yazı-yorumla kamuoyunu bilgilendirme, yöneticileri uyarma ve doğruyu bulma adına yayın yaparız.
Bugüne kadar defalarca mahkemelik olduk. Elhamdülillah, henüz ceza yemişliğimiz yok. Malumunuz olduğu üzere; Haftalardır, Malatya Turgut Özal Üniversitesi hakkında haberler yayınlanıyor. Üniversitenin Rektörü Aysun Bay Karabulut, yazılan-çizilen iddiaları yalanlamak yerine, haberlere erişim engeli getirtmiş. Bununla de yetinmemiş, haber yapan, yazı yazan kim varsa herkesten şikayetçi olmuş. Olmuş olmasına da, en azından iddialara cevap niteliğinde bir açıklama zahmetinde bulunsaydı da, kamuoyu doğruyu-yanlışı tartmaya baksaydı.
Merak ediyorum, savcı soruşturmaya gerek görmezse ne olacak? "Bana iftira atıyorlar" diyerek yaptığı şikayetler sonrası, Cumhuriyet Savcısı dava açmazsa veya açılan dava sonrası gazeteciler ceza almazsa ne olur? Davayı açan kişi, bunun idrakinde mi acaba?
Ben yine de buradan yazayım, davayı açan kişi de bilmiyorsa öğrensin. Eğer dava açılmaz veya açılan dava sonucunda kimseye ceza takdiri olmazsa, bunun anlamı, "Yazılanlar-çizilenler doğru”dur anlamındadır!..
İDDİALAR VE SORULAR
-Kanunen ataması yapılamayacak biri, nasıl genel sekreter olabilir?
*
-Kurumunuzda, uydurma belgelerle hoca yapılanlar var mı?
*
-Neden bütün ihaleler pazarlık usulüyle yapıldı?
*
-Rektör yardımcısı, okul müdürü, genel sekreter, daire başkanı gibi sıfatların ömrü neden kısa oluyor?
*
-Elin oğlu, devlet kurumunda, ticari müessese kurmuş ve üstelik Ticaret Sicil -Gazetesi’nde de bunu yayınlamış. Buna dair bir açıklamanız var mı?
*
-Villaların alındığı paranın kaynağı ne?
*
Yukarıda da belirttiğim gibi; Yargı gazeteciler aleyhine bir karar vermezse, yazılanların doğru olduğu anlamı çıkar. Sonrasında ne olur? Devletin kurumları soruşturma açar mı? Açmaz mı? Bekleyip göreceğiz.
REFERANS SİYASETÇİDEN OLURSA!..
Son zamanlarda yaşanan olaylar, önü alınmayan pahalılık, artan fiyatlar, yolsuzluk iddiaları vs. üzerinde fikir teatisinde bulunduğum kişilerin verdiği cevap hemen hemen aynı oluyor. “Devlette müthiş bir otorite boşluğu var! Aslında devlet bütün atamaları yapmış durumda. Fakat atanan insanlar işlerini doğru dürüst yapmayınca, bu tür istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor.”
Geçtiğimiz günlerde yine buna benzer bir tespitte bulundu arkadaşlarımdan biri... Arkadaşım diyor ki; “Ak Parti'nin bu ülkeye en büyük zararı, ehliyet ve liyakat müessesesini neredeyse bitirmiş olmasıdır.”
Arkadaşımın tespitine katılıyorum. Zira; Yukarıdaki sözleri, Ak Parti’nin üst düzey yöneticileri de sıklıkla dile getiriyor. Neredeyse bütün kurumlar siyasilerin refere ettikleri kişiler tarafından yönetiliyor. Siyasiler çok az da olsa, ehil insanlar atayabiliyor. Fakat genelde profili düşük insanlar tercih ediliyor. Profili yüksek kişiliklerin ileride kendilerine rakip olma ihtimalleri olduğu için, mümkün olduğunca düşük profil kişilerle çalışmayı tercih ediyorlar. Tanıdığım bütün siyasiler neredeyse böyle. Düşük profilli yöneticiler tarafından idare edilmeye çalışılan kurumlar, işlerini doğru düzgün yapmıyorlar; ya da yapamıyorlar.
Son zamanlarda yaşadığımız onca problemin temelinde bunun yattığını düşünüyorum. Düşünsenize bir kurumun makam şoförünün, kurumun imkanlarıyla uyuşturucu ticareti yaptığı iddiaları ortalıkta dolanıyor, müdürünün yüzü dahi kızarmadan günlük rutinine devam ediyor.
-Bunu gören vatandaşların hangisi devlete güvenir?
-Hangi esnaf yaptığı zamdan dolayı, devletin gelip kapısını çalacağını düşünür?
-Bir kurumun müdürünü dahi korkutamayan devlet, kime müdahale edebilir ki?
Usulsüz atamalar da yapılır, usulsüz alım da yapılır, her türlü desise de olur bu ortamda. Zira, bunları sorgulayacak kudrette bir devlet mekanizması ortada yok maalesef!..
VALİ BEY İZİNDE Mİ?
Başlıktaki soruyu okuyan "Aydın Baruş, nerenin valisi?" diye sorabilir. Hatta “Malatya'da onca sıkıntı varken, ortalıkta görünmeyen Aydın Baruş, ne iş yapar?’ da diyebilir.
Sayın Baruş’un geldiği günü hatırlıyorum. Aldığım izlenim, refere eden kişiler, hakkında topladığım malumatlar, ahlaki yapısı vs. "Malatya'nın aradığı vali budur" diye düşünüyordum. Aradan geçen yaklaşık 3 yıllık sürede “Faydalı bir durumuna denk gelmedim” desem yeridir maalesef.
Son zamanlarda Malatya'da yaşanan onca olay karşısında, suskunluğu tercih ediyor kendisi. İl Müdürlüğü binasında, operasyonla uyuşturucu yakalanıyor, validen ses yok! Üniversitenin birinde usulsüzlükler yapıldığı iddiaları havalarda uçuşuyor, vali beyimizden yine ses yok!.. Ceza verilen şehit çocuğu, durumu valiliğe şikayet ediyor, valilikte en ufak bir kıpırdanma yok. Valiliğe bağlı bir kurumun adı yolsuzlukla anılıyor, Vali beyimizi gören beri gelsin.
Hadi diyelim ki; Sayın Valimiz kötü işlerde, vitrinde görünmek yerine arka planı tercih ediyor. İyi olan işlerde de Sayın Baruş’u göremiyoruz. Şehirde yapılan bazı önemli tesislerin açılışında kendisini görebiliyoruz. Lakin birçoğunda görünmüyor. Bundan bir kaç gün önce, Yeşilyurt Belediyesi’nin semt pazarının açılış törenini canlı yayınla izleme imkanım oldu. Bütün protokol oradaydı da sayın valimizi yine göremedim. Sahi, Aydın Baruş, nerede, nerenin valisi?
VALİ BEY SIKILMIŞ HERHALDE?..
Söz Vali Bey’den açılmışken, birkaç gün önce sosyal medyada bir fotoğrafa denk geldim. Bu fotoğrafta Malatya Valisi Aydın Baruş’u görünce, diğer isimler dikkatimi çekmedi. Ortamdan sıkılmış da “Neden geldim buraya?” der gibi bir duruş vardı Vali Bey’de... Ben fotoğrafı böyle yorumlayınca, arkadaşım da kendi yorumunu söyledi: “Böyle eften püften meselelerle uğraşamam, benim daha önemli işlerim var.” der gibi oturuyor Vali Bey...
Evet, sizlerin de yorumunu bekliyoruz...
Selam ve dua ile
Fiemanillah
Sayın murat bey yazdıklarınızdan dolayı, cesur kaleminizden dolayı sizi tebrik ediyorum. Çok beğendiğiniz Yeşilyurt belediyesinin mal alım ihalelerinin sürekli pazarlık usülü ile yapıldığını da yazın. Yeşilyurt belediyesinin kimlere pazarlık usülü ile ihale verdiğini de yazın lütfen
Son zamanlarda Aysun Hanım TV kanallarında çok fazla görünme ihtiyacı duyuyor Ayrıca daha önce adını hiç duymadığımız kurumlar tarafından da en başarılı rektör sıfatı veriliyor
Çekiştirme sayılmaz aslında; Malatya dili ile her şey EŞKERE...
Aysun hanım sizden şikayetçi olmuşsa yazılanların aksinin olması gerek bu durumda siz ceza alırsınız ve Aysun hanıma karşı bir ön yargınızın olduğu anlaşılır... Ama mahkemeye gerek duyulmaz ve sizin suç unsuru taşımadığınız anlaşılırsa o zaman ne olacak bunuda yazılarınızdan takip edeceğim.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali bazı kimseler suçlu olduğu halde kendilerini güçlü hissederler. Onları böyle düşünmeye sevkeden, kendi şarlatanlıkları ve edepsizlikleridir. Böyle kimseler zarar verdiği kişiyi susturmak bir yana, onu suçlu çıkarırlar. Kimi suçlular aynı zamanda serseri ve edebsiz de olurlar. İşledikleri suçlarını zarar verdikleri kimselere yüklemeye çalışırlar. Siz yazmaktan vazgeçmeyin.
Sayın Murat Çetin, kendilerine rakip olmasın diye düşük profilli kişileri getirmiyorlar. Kendi gibileri getiriyorlar. Malatya da hepimiz birbirimizi biliriz. Yetenekleri, yöneticilikleri,bilgileri vs. Ayrıca TV lerde bakanların, vekillerin, müsteşardır,bakan yardımcısıdır, vs .konuşmalarından, hal ve hareketlerinden,yapılan iş ve icraatlardan belli değilmi ? Liyakatlı insan,bilgili insan, kendisi gibi bilgili liyakatlı kişileri getirir. Bu işi iyi yapabilmek için nasıl iyi usta bulmak istiyorsak onun gibi, (söylenecek şey çok ,güç yok )ertuğrul
Bazı kişilerin dokunulmazlıkları var anlaşılan şuan pandemi ekonomi kur derken bunların sebep olduğu boşluktan istediklerini yapıyorlar. Yoksa valilik çoktan bu işe el koyardı.
Sayın Murat Bey şehrimizin sorunlarını cesurca dile getirmeniz gerçekten takdire şayan.iddaalar çok vahim artık mızrak çuvala sığmaz olmuş durumda. çok yazık ülkeme.
Doğruları halkın çıkarlarını adalet ve liyakat ölçeğinde her şerefli gazeteci gibi yazmanız sizin en doğal hakkınız Murat Bey...Hukuk bu konuda sizi dinlerse gereğini yapmakla da yükümlüdür..Devletin kurumu kimsenin bahçesi değildir!!
Sizi mahkemeye vererek konunun büyümesine yol açmış Aysun Hanım, zannedersem kendi topuğuna sıkacak
Kocasının soyadı KARABULUT Kılıçdaroğlunun önceki soyadı KARABULUT ikiside DERSİMLİ bunlar dededen Amcaoğlu. Normalde bir üniversitede böyle işler olduğunda malum solcu medya ortalığı birbirine katar peki bu olaylara neden SESSİZ orayı biraz kurcalamak lazım.
Her ne kadar yazılsada bu tür olumsuzluklar maalesef dikkate alan birileri olmuyor millet desen zaten geçim derdine düşmüş geriye kalanlarda aynı tastan su içen kişiler dolayısı ile kimi kime şikayet ediyorsun derler.
Vali bey sadece kayıp değil devletin birçok birimi sağlıklı çalışmıyor umarım toparlanır yoksa sonumuz iyi değil. Herşey aldı başını gidiyor.
'' İt oğlu it '' valla başlığı okuduğumda çok kaba bir tabir kime kullanılmış diye merakla okudum ama muhatap bulamadım yazıda sebebi ise işini iyi bilen yapan yok yazıdaki muhataplarda. Hala düşünüyorum ama yok. Kim ola ki...?
Kurallar garibanlar için geçerlidir Murat Bey. Yolda alın teri ile limon satan birinin tezgahı devrilir, ama bir kurumun başında takım elbise ile yolsuzluk yapabilirisiniz. "Senin için yasak dediler… -Yasaklar çiğnenmek içindir dedim."
Gazeteci; doğruyu bulmak adına sorar! Sormalıdır da... Eğer bir kentin veya ülkenin gazetecisi soru sormuyorsa asıl orada bir sorun vardır demektir! Hem de büyük bir sorun vardır. Gazetecinin gözlemi altında olan kişi ve kurumların da kendini sözlü savunma hakkı vardır. Gerek eleştirildiği yayın organında gerek başka bir yayın organında... Burada vatandaş olarak benim beklediğim; eleştirilen kişilerin basın karşısına geçip açıklama yapmasıdır. Durumun gidişatına göre de gazeteci haksızsa özür dilemesini de bilmelidir. Bu sessizlik hayrı alamet değil. Şikayet ederek de sanki başkalarının arkasına sığınmış gibi bir durum sergilendiğini düşünüyorum.
Aysun Baykarabulut!!!! Hanimefendiyi çok iyi tanirim .Eşi Ercan Beyide.Aileyi bilen biriyim.Aileye birsey deme hakkim yok Ama Şu genel sekreter yaptiği arkadaş kalakala elinde kalan tek kişi cunkü ihaleleri yapan eaki Dilek inşaatin Aydin beyin Oğluna verilen.işlerin baş aktoru yanı ceza yatacak kisi vel hasil Ben Aysun Hanimin atama.kararini bile biliyorum ilk yurt disi ingiltere gezisini bile ayarlayan İnönuden müze yi alan kişi bir cok cevdet bey olsun bir cok kisi beni iyi bilirler. Benim.diyecegim nacizhane bir fikrim Ha unutmadan şimdi Diziye Güzel ve o kadar işini iyi yapan gözuken bir Avukat hanim katildi. Baş savci beyin yaninda Oturuş sekili bir hayali cüretkar .Ben Dizinin sonunu biliyorum Ama MALATYADA REKTÖR HANIMIN ÇİFLIĞI dizisi bir zaman daha dwvam eder ve husran .Olmasi Bekleniriken ÖZNUR HANIM Devreye girer ve filim biter.Hec kendinizi yormayin bence.Alkişlamak daha iyi olur bence Ya ya ya şa sa sa Aysun Hocam.Sen Çok Yaşa