
-Milli Eğitim Müdürü “Battal Kanbay” neden gönderildi?
-“Fincancı katırları” neden ürker?
-Malatya’mızın “güzide siyasileri” bir biriyle uğraşmayı icraat mı zannediyor?
-Battal Kanbay’ın gitmesindeki etken ne?
-Milletvekili Tüfenkci, “Bakan Özer’in” programında neden katılmadı?
-Güç gösterisi kime yaramadı?
-Kanbay’dan sonra sıra kimlerde?
Öfkelendirilmemesi gereken kişileri, öfkeye-kızgınlığa sürükleyecek harekette bulunup, onların öfkesini üzerine çekmememiz gerektiğini anlatmak için kullanılan bir deyim vardır. “Hassas konulara değinmesen iyi olur” şeklinde de yorumlanabilecek bu deyim; “Fincancı katırlarını ürkütmek” şeklinde tabir edilir.
Nasreddin Hoca merhumla ilgili bir çok hikaye anlatılmıştır. İşte bu hikayelerden biri de, “Fincancı katırlarını ürkütmek” deyimi üzerinedir. Hikaye bu ya; Hoca, yolunun üstündeki mezarlıktan geçmektedir. Ayağı kayar ve yeni kazılmış bir çukura yuvarlanır. Hemen toparlanıp kalktığında, bakar ki üstü başı toz-toprak, hemen silkelenmeye başlar. Üstündekileri silkelemek için çıkardığında “Hazır çukura girmiş ve soyunmuşken, kendimi ölü yerine koyup şuraya uzansam; bakalım sorgu meleği geldiğinde ne soracak, en azından öğrenmiş olurum” şeklinde bir fikir gelir aklına. Çukura boylu boyunca yeniden uzanıp beklemeye başlar. Tam o sırada, kulağına şangır şungur sesler gelmeye başlar. Kıyamet koptu sanarak, fırlar mezardan.
Meğer o sırada, bir kervan geçmektedir. Hoca mezardan fırlayınca, katırlar ürküp kaçar. Katırların sırtında fincan-kase ne varsa kırılır. Kervan sahipleri çok öfkelenir, ellerine birer sopa alıp koşarlar Hoca’nın yanına:
“Bre sen kimsin? Burada ne işin var?” derler.
Hoca da “Ben ölüyüm” diyerek cevap verir.
“Peki, çukurun dışında ne işin var senin?” diye tekrar sorarlar.
Hoca “Dünyayı seyre çıktım!” diyerek karşılık verir.
Öfkeden burnundan soluyan kervan sahipleri, “Yaa, öyle mi? Biz sana dünyayı bir güzel seyrettirelim de gör!” diyerek Hoca’nın üzerine çullanırlar.
Tekmelerin sopaların havalarda uçuştuğu hengame sonrası, Hoca zar-zor toparlanır ve evin yolunu tutar. Evin kapısında per-perişan bir halde Hoca’yı gören hanımı, “Efendi, neredeydin sen böyle?” diye sorar.
Hoca, “Sorma hatun sorma. Öteki dünyadan geliyorum” diyerek karşılık verir.
Hoca’nın alay ettiğini sanan hanımı “Ya, öyle mi, ne var ne yok oralarda?” diye sorar.
Hoca, bir köşeye yığılırken cevap verir: “Fincancı katırlarını ürkütmezsen bir şey yok!” Şeklinde cevap verir.

KATIRDAN GİRDİK, HATIRDAN DEVAM EDELİM
Bugünkü yazımız bir deyim ve bir hikayeyle başladı ya, bir hikaye daha anlatalım da yazımız pür-neşe devam etsin.
Ünlü gazeteci Velid Ebuzziya, İstiklal mahkemelerinden yargılanıp beraat ettikten sonra, genç meslektaşlarına nasihat etmiş:
-Şu sıralar sakın fincancı katırlarını ürkütmeyin.
Yusuf Ziya Ortaç, başını sallayarak:
-Bu söylediğin imkansız üstadım, demiş. Zira ortalıkta o kadar çok katır var ki!..
Kalemin işi zor, elinde tutanın ise daha zor. Ama neyleyim ki; kalem erbabı olunca, yazmadan olmaz. Bir de Malatyalı olunca; hem nalına, hem de mıhına vurmak gerek!
Malatya’mızın güzide siyasileri, bir biriyle uğraşmayı icraat zanneder oldu. Siyasi referans olmadan, yaprağın bile hareket edemediği günlerdeyiz. Kimin kime referans olduğu da, pek önemli değilmiş gibi geliyor bana.
Bu saatten sonra, bazı zevatın şiddet ve sitayişle, eski Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay’a övgüler yağdırarak, kahraman ilan etmeye çalışmalarının hiçbir kıymet-i harbiyesi yok. Başka bazı zevatın da, hamasi duyguları tahrik edip, milleti galeyana getirmeye çalışmasının da, “pul” kadar değeri kalmadı.
KANBAY’DA, GÜÇ GÖSTERİSİNİN KURBANI OLDU
Gücünü göstermek isteyen bazı siyasilerin, bunu Battal Kanbay üzerinden yapmaya çalışmaları, buradaki asıl konudur.
Şöyle ki; duyduğum kadarıyla, Battal Kanbay, AK Parti MKYK üyesi ve Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci’nin referansıyla Malatya’ya getirilmişti. Daha önce Malatya Valisi Aydın Baruş’u ve Malatya Müftüsü Veysel Işıldar’ı gönderemeyen güç, Battal Kanbay’ı gözüne kestirmiş ve bunu da başarmıştır. “Arife tarif gerekmez” diye meşhur bir söz vardır. Konuyu bu kadar fehme yakınlaştırmak, kâfidir kanaatindeyim. Tüfenkci’nin gücünü sınayan kişinin kim olduğuyla ilgili, az-çok bir kanaate vardığınızı düşünüyorum. Sonuç olarak, bakalım sırada Vali mi, yoksa Müftü mü var?
Mamafih,
Malatya’da adı sürekli “skandallarla” andırılmak istenen bir derneğin, bu konuyla alakasının olduğunu zannetmiyorum. Çünkü malum dernek, Kanbay’ı gönderecek iktidara sahip değil ki! İsteseler de yapamazlar. Demek bu dernek üzerinden spekülasyon yapanlar, öcünü inançlı insanlardan almaya çalışanlardır. Onun için bu derneğin adını, dillerine pelesenk yapmışlar.
Bu dernek adına, bu konuyla ilgili yapılan spekülasyonlar, rastgele bir eleştir mi bilmiyorum. Ama bu husus, özellikle bu işin daisi olan “kişiye” çok yaradı. Hem bu gelişme, o derneğin işine yarasa da, onların yaptığı anlamına gelmez. Krizden fırsat doğmuşsa, adamlar ne yapsın?
Hülasa: Bu arada, Milli Eğitim Bakanımızın bir kaç gün önceki Malatya ziyareti hatırıma geldi. Sayın Bülent Tüfenkci’nin, söz konusu programda bulunmaması dikkatimi çekmişti. Sebebiyle ilgili kanaatim daha sonra netleşmiş oldu.
Selam ve dua ile
Fiemanillah
Birçok Malatya haber sitesinde liyâkattan daha çok Malatyalı müdür yönetici meselesi gündeme geliyor..Peki o zaman liyâkat nerde kalıyor?Özellikle eğitim hadisesi siyasetten en uzak olması gereken bir alan;ama yine siyasete kurban gittiğini görüyorum..Eğitimde ne durumdayız diyen yok..Tartışılan konu yine siyaset..
İnsan su içtiği kuyuya zift dökmez. Bindiği dalı kesmez. Battal beyi tanımam bilmem. Ama sayesinde devletimiz çok zarar gördü. Ak parti muhalifi herkes bayram etti. CHP iyi parti gelecek hepsi hükümete çaktı da çaktı. Birde dini bir STK ya. Bakın göreceksiniz bu işler sırayla. Menzil, meşale vb derken göreceksiniz dindar bir çok kişi 2-3 yıl içinde çok ezilecek. Bunu bugün günlük çıkarları İçin nefsi için hareket edenler yapacak. Hülasa devlet adamı tavrı olmayan Malatyaspor paylaşımı saz paylaşımı yaparak eğitim müdürü olunmaz. Devlet adamı twitten konuşmaz. Bu arkadaşa acıdım. Hem kendini kullandırıyor hem devletin ağırlığına halel getiriyor. Sanki ergenliğe yeni ermiş oğlan çocuklarını hatırlattı bana. Vesselam. Hayırlı Ramazanlar
Abartmayalım. Battal Beyi tanımam. Ancak Rıdvan Mertoz tarafından yapılan okulu Rıdvan Beyle birlikte incelerken görmüştüm.Rıdvan Beyde Okula 10 milyon para harcamış 70 yaşında bir adam.inceleme sırasında El pençe divan durdu. Battal Beyde hiç elini cebinden çıkarmaya tenezzül etmedi. Sadece bunu derim. Yoruma gerek yok.
Malatya yine kendi çocuğuna sahip çıkmadı, kendi eliyle yedi. Dışarıdan gelenlerle de bir arpa boyu yol alınmaz diye düşünüyorum
Bu yazıda benim dikkatimi çeken nokta Malatya Valisi Aydın Baruş ve İl Müftüsü Veysel Işıldar'ı bekleyen sonun ne olacağı?? Merakla bekliyorum. Bu durum çok ilgi çekici ve oldukça vahim
Bu ülkede ne zaman iş ehline verilmiş ki! Nice vatanını seven görev adamlarını harcadı bu siyaset ne diyelim Allah'ın da bir hesabı var oda yakındır.
Değerli yazar yazılarınızı takip ediyorum. zevatlar gözünüzden kaçmamış. kimse gereksiz kahramanlık peşine düşmesin
Malatya depreminden sonra okullarımız yenilendi. Her gün bir açılış yapılıyor. Şu özellikte okul bu güzellikte sınıflar açıldı açılıyor açılacak ha yapıldı yapılıyor yapılacak. Hay maşallah Beton yığınları ile iş bitmiyor. İçinde nitelikli insanların nitelikli öğretmenlerin her şeyden önce işini seven insanların da olması ŞART! Sizin daha kavganız bitmiyor Kime ne faydanız olacak? Bırakın herkes işini yapsın. Kimsenin hevesini kursağında bırakmayın. OLan çocuklara gençlere oluyor.
Türkiye'deki eğitim sisteminden ne bekliyoruz ki? Ben şahsen bir şey beklemiyorum. Çocuklarımız bundan yıllar önce el yazısı ile okuma yazma öğrendi ertesi sene düz yazıya geçildi. Bizim çocuklar tek bir kararla bütün öğrendiklerini çöpe attı. Bir kararla tekrar başa dönüp cahilleşti! Yeni sisteme ayak uydurmak zaman aldı Bu sadece bir örnek! Daha nice örneği var. Canı sıkılan sistem değişiyor bu ülkede Malatyalı bir müdür Malatya'dan sürülmüş kimin umrunda?.. Sabah ezanında okul yolunu arşınlayan bedenler çekiyor cezasını. Sabahın karanlığında küçük küçük çocukları sokaklara döken sistemden her şeyi beklerim. Benim umudum yok! Siyasi kavgasına evlatlarımızı alet etmeye çalışanlara hakkımız helal değil Bilesiniz!
İnşallah Malatya için hayırlı bir sonuç olur.
Yeni Milli Eğitim Müdürü Rizeli imiş. Bu tevafuk mu? Yoksa Malatyalıların ayaklanacaklarını bilip özellikle mi Rizeli bir müdür seçildi.? Malum her başı sıkışan reisin arkasına saklanıyor.
Kanbay'ın paylaşımına duygusal bakmak istemiyorum. Çünkü biliyorum ki bu paylaşım mantıkla değil Kalben yazılmış bir paylaşım. Bu gibi durumlarda mantıklı hareket etmekte fayda var. Neden hevesi kursağında kaldı? Bunu çıkıp açıklasın! Gerekirse bu durumun müsebbipleri ifşa olsun. Ama bunu yapmazsa hevesi kursağında kalmaya devam edecek. Malatya için hizmet etmeye can atan biri var ve buna neden izin verilmediğinin mantıklı bir açıklaması bile yok.
Yanlış duyum almışsınız yine murat bey. Battal Kanbay puturgelidir. Öznur Çalık'ın yakın hemşehrisidir. Kendisini Malatya'ya müdür yapan Öznur hanımdır. Ancak kendisini görevden aldıran, meşale başta olmak üzere bazı dini vakıflar ve egitimbirsen dir. Bu durum herkesin malumudur.
Öznur vekil kurt siyasetçi de Bülent vekil güvercin mi? Bu işler o getirdi bu getirdi ile olmuyor. Siyaseti film senaryolarıyla karıştırmayın. Öznur Çalık dahil Malatya'da hiç kimse tek başına hiç bir iş yapmaz, yapamaz. Hele böyle müdür atatma hiç yapamaz. Battal beyden rahatsız olan gruplar yok mu, elbette var. Ama yöneticilik denge işidir. Dengeyi iyi kurman gerekir. Şurası net. Battal bey güçler arasında denge kuramamış. Bu dengesizlikte belli ki fazla kimse de arkasında duramamış. Referansı nereden meçhul Rizeli hanıma da müdürlük için yer lazımmış. Sayın Bakan da bu fırsatı kaçırmamış. Bizim siyasetçiler de Rizeli hanımefendinin referansı ve milli eğitim bakanı ile zıtlaşmamak için ses çıkaramamış. Olay bu. Hayırlı olsun.
Öznur Çalık Malatya'nın kurt siyasetçisidir. Bu dediğinize siz inanıyor musunuz? Öznur Çalık'ın önünde durabilecek güçte kim var ki Sayın Çalık kendini bu konuma koyabilir mi? Kanbay'ın kim tarafından şehre getirildiği konusuna hakim değilim Ama mantık çerçevesinde yorumunuzu değerlendirince bu sonucu çıkarmakta zorlandım
Battal Kanbay'ın ne çok seveni varmış. Durumu böyle mi değerlendireyim bilemedim. Yoksa bu serzeniş yapılan haksızlığa mı? Onu da tam değerlendiremedim. Yapılan atamanın yanlış olduğunu düşünüyorum.
Murat Bey, durumu çok güzel analiz etmişsiniz. Gözlemleriniz malum atamayı deşifre etmeye yetmiş. Yazınızı ilgiyle okudum. Malatyalı birinin görevden alınıp yerine başka memleketten birinin gelmesini de çok manidar buluyorum. Sırf güç gösterisi yapmak uğruna onca öğrencinin hakkına girdiler. Sonradan da eğitim sistemi şöyle böyle diye naralar atıyorlar. Buyrun eğitim sistemimiz bu kadar işte