© Malatya Time

Babam Felç Geçirdi, Bakıcı Tutabilir Miyim?

Düşün ki baban felç geçirdi.

Altına yapıyor, üstünü giyemiyor, lavaboya bile gidemiyor. Ve sen de diyorsun ki: “Ben ilgilenemem, işe gidiyorum, bakıcı tutayım.”

Peki bu caiz mi?

İslam’a göre bir evladın önce kendi anne ve babasına bakması, onların ihtiyacını görmesi farzdır. Evet, farz! Yani namaz gibi, oruç gibi…

Eğer bu işi yapacak kimse yoksa, yani oğul başka şehirdeyse veya sağlık durumu elvermiyorsa, işte o zaman başka bir çare aranır.

Eğer hasta erkekse, önce erkek bakıcı aranır.

Eğer hasta kadınsa, kadın bakıcı.

Yani din diyor ki: “Her cins, kendi cinsine baksın.”

Ama diyelim ki erkek hasta için erkek bakıcı bulunamadı. Yok. Kimse yok. Kadın bakıcıdan başka çare kalmadı.

İşte burada “zaruret” devreye girer.

Hanefi mezhebine göre, böyle zaruri durumlarda, kadın bakıcının erkek hastanın mahrem yerlerine, sadece ve sadece gerekli olduğu kadar bakması caizdir. Ne fazla ne eksik. Sadece ihtiyaç kadar.

Yani, o mahrem yerlere “sürekli ve sebepsiz” bakmak yine caiz değildir. Ama “zaruret miktarınca” caizdir.

Hanefi mezhebine göre:
    1.    Evlat bakabiliyorsa, bakmak zorundadır.
    2.    Erkek hasta için erkek, kadın hasta için kadın bakıcı tercih edilir.
    3.    Zaruret varsa, kadın bakıcının erkek hastaya bakması caizdir. Ama sadece zorunlu miktarda.
    4.    Kimse yoksa, devlet bakımı sağlar.
    5.    Her şeyden önce İslam’da “insanı yaşatmak” ve “mahremiyeti korumak” birlikte gözetilir.

Unutma: Dinen sorumluluk, parayla devredilemez. Ama zaruret varsa, kolaylık da vardır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER