© Malatya Time

Ebuzer AYDIN / Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna "Gana" Mührü!..

Ebuzer AYDIN yazdı.

Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulunu yaptı. Dünya büyük bir heyecanla devlet başkanlarının konuşmalarını izledi.

Bana göre bu Genel Kurul'a Gana Cumhurbaşkanı Sayın John Dramani Mahama damgasını vurdu. İster "Genel Kurul'a siyah mühür vurdu" deyin, ister "siyah yıldız düştü" deyin. Uzun bir konuşma yaptı. Adeta konuşulmadık hiçbir başlık bırakmadı. Onu izlerken, karşımda büyük bir lider vardı. yeni bir "Nelson Mandela" yeni bir "Kofi Annan" vardı sanki.

Afrika’nın Yükselen Sesi: BM'de Adalet ve Gelecek Arayışı

Birleşmiş Milletler’in 80. oturumunda Gana Cumhurbaşkanı Sayın Mahama'nın yaptığı konuşma, yalnızca Afrika kıtasının değil, tüm insanlığın geleceğine dair çarpıcı bir vizyon sundu. Konuşmanın özünde, Afrika’nın tarih boyunca maruz kaldığı sömürgecilik ve dışlanmışlık ile bugün sahip olduğu demografik, ekonomik ve kültürel potansiyel arasındaki derin tezat vardı. Cumhurbaşkanının “Gelecek Afrikalıdır” vurgusu, duygusal bir retorikten ziyade, istatistiklere dayanan somut bir gerçeği ifade ediyordu.

Tarihsel Dışlanma ve Berlin Kongresi’nin Gölgesi

Cumhurbaşkanı Mahama, Birleşmiş Milletler’in kuruluşunda Afrika’nın marjinal rolünü hatırlatarak söze başladı. 1945’te 51 kurucu üye arasında yalnızca dört Afrikalı devlet bulunuyordu. Bunun temel sebebi, 1884 Berlin Konferansı’nda kıtanın masada olmadan paylaşılmasıydı. “Afrika Talanı” olarak bilinen bu süreç, kıtanın siyasi iradesinin yok sayılmasının sembolüydü. Ancak bugün, demografik veriler gösteriyor ki, 2050’ye gelindiğinde dünya genç nüfusunun üçte biri Afrika’da yaşayacak. Bu da kıtanın küresel gelecekte kaçınılmaz şekilde merkezî bir aktör olacağını gösteriyor.

Gana’nın Ekonomik Dönüşümü ve “Sıfırlama Gündemi”

Konuşmanın dikkat çekici bölümlerinden biri, Gana’nın iç dönüşüm sürecine dair aktarılan verilerdi. “Reset Agenda” adı verilen ekonomik program sayesinde enflasyonun %23,8’den %11,5’e düşürülmesi, Gana cedisinin dünyada en iyi performans gösteren para birimi hâline gelmesi ve yatırımcı güveninin artması, Afrika’da ekonomik kalkınma adına umut verici bir örnek oluşturuyor. Gana’nın bu başarıyı sadece sekiz ay gibi kısa bir sürede elde etmesi, Afrika’nın genelde göz ardı edilen potansiyelini somut biçimde kanıtlıyor.

BM’nin Reformu ve Güvenlik Konseyi Çıkmazı

Cumhurbaşkanı Mahama'nın konuşmasındaki en sert eleştirilerden biri, BM'nin yapısal adaletsizliklerine yöneltilmişti. Güvenlik Konseyi’nde Afrika’nın daimi temsilinin olmaması, veto yetkisinin hâlâ 2. Dünya Savaşı galiplerinin ayrıcalığı olarak sürmesi, “egemen eşitlik” ilkesine doğrudan aykırıdır. Nelson Mandela’nın 1995’te yaptığı uyarının hâlâ geçerliliğini koruduğunu hatırlatması, bu sorunun on yıllardır çözülmemiş olduğunu gözler önüne seriyor. Cumhurbaşkanının “Eğer şimdi değilse, ne zaman?” sorusu, sadece Afrika için değil, BM'nin varlık sebebi için de kritik bir meydan okumadır.

Filistin, Sudan ve Göç Krizi

Konuşmanın bir diğer güçlü yanı, güncel krizlere dair net tutumdu. Filistin meselesinde Gazze’de yaşananları “ördek metaforu” ile tanımlayarak, isim oyunlarıyla gerçeğin gizlenemeyeceğini vurguladı. Sudan’daki iç savaşın yarattığı 12 milyon mülteciye dikkat çekerek, göçmenlerin sadece istatistik değil, insan hikâyeleri olduğunu dile getirdi. Warsan Shire’ın şiirinden yapılan alıntı, göçün arkasındaki trajediyi edebi bir dille gözler önüne serdi. Aynı zamanda, göçmenlerin başarı hikâyelerini hatırlatarak, önyargı ve yabancı düşmanlığına meydan okudu.

Tarihsel Adalet: Kölelik ve Tazminatlar

Cumhurbaşkanı Mahama, köle ticaretini “insanlığa karşı işlenmiş en büyük suç” olarak tanımladı ve bu konuda BM'ye önerge sunacaklarını açıkladı. Bu, sadece tarihî bir hesaplaşma değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel adalet talebidir. Afrika’nın çalınan kaynakları, yağmalanan eserleri ve gasp edilen emekleri için tazminat talebi, artık marjinal bir söylem değil, uluslararası gündemin merkezine yerleşen bir hakikat çağrısıdır.

...

YAZININ DEVAMI BURADA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER