© Malatya Time

Ebuzer AYDIN / Malatya Çok Daha Güzel Olacak!..

Ebuzer AYDIN yazdı.

Malatya’mız dün görkemli bir karşılamayla Cumhurbaşkanını ağırladı. Gördüklerinizi, duyduklarınızı ve söylenenleri tekrar etmeyeceğim. Son bir haftadır Malatya’nın eski kokusunu alıyor gibiyiz.

Bugüne kadar söylenenlerin aksine halkımızda apayrı bir heyecan hissediyoruz. Çarşı merkezindeki hareketlenme ve ışıkların yanmasıyla birlikte adeta farklı bir hava oluştu şehirde.

Maalesef ülkemizde de öyle bir siyaset var ki; depremin acısından, ölümlerden, vatandaşın duygularından bile çıkar sağlamaya çalışanlar var. Her felaketi, her olayı siyasi rant kapısına çeviren bu anlayış, toplumu daha da yaralıyor.

Siyasilerin hiçbir zaman doğruyu takdir etmedikleri bir ülkede yaşıyoruz. “Ulaşamadığımız ciğer murdar, ulaşamadığımız incir ham ve yiyemediğimiz üzüm kuruktur” hep bu ülkede.

Ama artık güneş balçıkla sıvanmıyor. Ortaya çıkanı inkâr etmek kolay olmuyor. Gözlerini kapatan, sadece kendisine karanlık yapmış oluyor. Birçok zorluğu geride bırakarak, tünelin ucunda artık ışık görünüyor.

Depremin ağır gölgesi, Malatya’nın sokaklarından henüz tam çekilmiş değil. Yıkılmış binalar, boşalan çarşılar, acıyla yoğrulmuş hatıralar hâlâ gözlerimizin önünde. Ancak Malatya hiçbir zaman sadece taş yığınlarından ibaret bir şehir olmadı. Bu topraklar; bereketin, medeniyetin, iman ve sabrın şehriydi.

6 Şubat depremi sadece binaları değil, yüreklerimizi de yıktı. Ama aynı zamanda bize şunu öğretti: Her yıkım, yeni bir doğuşun müjdesidir. Bugün enkazların üstünde yükselen irade, yarın bambaşka bir Malatya’yı inşa edecektir.

TOKİ’nin yaptığı konutlar sağlamlığıyla güven veriyor. İnsanımızın artık daha güvenli evlerde yaşaması sevindirici. Fakat Malatya’nın geleceğini sadece betondan ibaret görmemeliyiz. Şehrimiz bundan sonra beton binaların arasına sıkışıp kalmamalı. Estetik, tarih, kültür ve şehre ruh katan yaşam alanları da bu inşanın merkezinde olmalıdır. Çünkü Malatya, yüz yılların medeniyetini taşımış bir şehirdir; ruhsuz ve renksiz bir şehir olmaya razı değildir.

Kayısı diyarı Malatya, aslında sadece bir tarım şehri değil; Selçuklu’nun, Osmanlı’nın emaneti, âlimlerin ve kahramanların beşiğidir. Bu tarihî ve kültürel miras, yarınlara atılacak en sağlam temeldir.

Evet, bugün konteyner kentlerde biraz daha yaşamak zorundayız. Ama biliyoruz ki bu geçicidir. Az kaldı, yeniden sokaklarımızda çocuk sesleri yükselecek, çarşı pazarda bereketli alışverişler yapılacak, camilerimizde huzur dolu dualar yankılanacaktır. Çünkü Malatya insanı sabırlıdır, çalışkandır, yıkıntının üstünden ayağa kalkmayı bilir.

Malatya yarın çok daha güzel olacak. Yaralı bir beden gibi tedavi edilen bu şehir, zamanı gelince yeniden ayağa kalkacak. Depremin izleri silinecek ama verdiği dersler unutulmayacak. Bizim umudumuz, bu yeniden doğuşun sadece binaları değil, aynı zamanda şehrin ruhunu da ayağa kaldırmasıdır. Manevi ve ahlaki çöküntünün dip yaptığı şu ara, şehrin manevi olarak da imara ihtiyacı vardır.

Ve o gün geldiğinde, Malatya Türkiye’nin örnek göstereceği bir şehir olarak anılacaktır.

Çoğu bitti, azı kaldı. Sadece birkaç ay... Biraz daha sabır, biraz daha metanet. Devamında her şey çok daha güzel olacak. Sıkıntılara sabır, ibadete sabır, işlenen günahlara sabır, başımızdaki kalitesiz ve kalibresi düşük idarecilere sabır... Her şey yoluna giriyor, her şey yerine geliyor.

Belki Malatya’nın eski hâlini, hatıralarımızın olduğu o merkezi bir daha göremeyeceğiz. Ama daha güzel bir Malatya’yı, daha güzel bir şehir merkezini göreceğiz; buna emin olun.

Dükkanların büyüklüğüne veya küçüklüğüne kafanızı fazla yormayın, onu hak sahipleri düşünsün. Bu şehirde bir milyona yakın insan yaşıyor. Birin sorunu binin sorunu değildir. Kimse başkaları üzerinden bizden vicdansızlık ve vefasızlık devşirmesin. Türkiye tarihinde baba, oğula bu kadar yapmamıştır.

...

YAZININ DEVAMI BURADA

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER