© Malatya Time

HERKES HAYATINDA YENİ BİR SAYFA AÇMALI!

MTSO ile ilgili yaptığımız haber'lere farklı bir ses, ilk defa Malatya Net haber gazetesin'den geldi. İşte Ebuzer Aydın'ın kaleme aldığı yazının detayları.

HERKES HAYATINDA YENİ BİR SAYFA AÇMALI!

Bir çok özelliğe sahip, nice güzelliklere gebe, bağrında sayısızgüzel insanlar yetiştirmiş Malatyamızın son dönemlerdeki haline bakıp da üzülmemek elde değil.

Bir otorite boşluğu mu bilmiyorum, bir sahipsizliktir başını almış gidiyor. Ehliyetsizlerin asil ve ehil insanlara hükmü, hakkın karşısında susan dilsizler, insafa sığmayan itham ve dedikodular, kıskançlık, çekememezlik, kin ve nefret!… Son dönemlerde aklınıza ne gelirse o var memleketimde.

Benim memleketim ve güzel insanları bu durumu ve bu şekilde anılmayı haketmiyor. Gücü, ülkeyi idare edecek kadar çok, sermayesi büyük, akılları süper, ön görüleri başkalarına ışık olacak kadar yüksek bütün değerlerimiz kötülükler içerisinde kaybolup gitmektedir.

Yine son zamanlarda sanki hiçbir güzel şey yokmuş gibi, cadı kazanına dönmüş memleketim cayır cayır yanıyor. Kazan kaynıyor, nereden kepçeni daldırsan dedikodu, nefret, kin, gıybet, çekememezlik gibi ne kadar İslamdan ve insanlıktan uzak hasletler varsa yapışıp kabımıza giriyor. Gazete sayfalarına ve internet medyasına bakılamıyor, haberler okunamıyor. Bunca nimetin içerisinde yaşamanın keyfini çıkarıp şükrünü eda etmemiz gerekirken, ne kadar bize yakışmayan vasıflar varsa bezenmeye, her türlü çamuru insafsızca kardeşlerimizin yüzüne sürmeye çalışıyoruz  

Malatya'da uzun süredir geriye çekilip ama en üst locada tiyatroyu seyretmeye devam ederken, olup bitenler karşısındayazmamak için çok direndim. Bugün sabrımın taştığı gün oldu. İnşallah yazdığım da insanlara gül olur.

Hiç şüphesiz bu memlekette kuyruk acısı olanlar var. Siyasete sulanıp kendine yer bulamayan, siyasete girip içinden çıkamayan, sorumluluk alıp kırk metre derinliğindeki kuyuya düşmüş gibi çıkamayan, hayatı boyunca bu insanları provoke edip hala kenarda seyreden, dedikodudan başka servet sahibi olamayan, başarıyı kıskanan, talip olduğu yere gelemediği için geleni hep taşlayan, birde belki bilmeden bunlara çanak tutanlar var. Çünkü bu memlekette her şey var.

Ama;

Bu memlekette kötüler varsa iyilerde var. Bu memlekette kötülük varsa iyilik de var. Bu memlekette ipini koparmış danalar varsa, vakur bir duruş sergileyenler de var. Hala bu memlekette iyilik daha baskın ki Allah yağmurunu yağdırıyor, yerden nebatatı bitirip kainatı rızıklandırıyor. Sabah işimize gidip akşam sağ salim evimize dönebiliyoruz. Be memleket hala iyi ki, Rabbim bizlere rahmet kapılarını sonsuz açmış, maddi manevi herşeyi önümüze sererek işlerimizi ve hayatımızı kolaylaştıran vesileler veriyor. Her gün yeni bir iyilik ile bu memeleket adım adım iyiye gidiyor. Her gün güzel haberler almaya devam ediyoruz.

Daha düne kadar boğazımızı sıkıp canımızı çıkarmak isteyenler, bugün bizden şefkat ve merhamet dilenip affını istiyor. Daha düne kadar memleketi bir avuç mutlu azınlığa peşkeş çekenlerin yerini adil idareciler alıyor. Ne kadar şükretsek azdır değil mi?...

Bana Malatya'nın hareketliliğini soranlara; “Malatya semalarında geçen uçakta bir budist olsa akşam budizme inanan çıkar. Malatya'da iki kişi bir araya gelse üç gurup olur. Kayseri'de iki yıl bir iş yerinde çalışan kendi işini nasıl kuruyorsa, Malatya'da da iki yıl sonra ayrılır cemaatini kurar” diyorum. Bu aslında çok tehlikeli bir durumdur. Ama bu bir güçtür, kontrol edilebilse lehimize çeviririz. Böyle bir potansiyelimiz varken, neden kontrollü olup gücümüzü kullanmayı bilmiyoruz? Neden gücümüzü birbirimize karşı kullanıyoruz?...

Sözde demokratikleşmeye çalışan bir toplumda yaşıyoruz. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Başkasının olacağı alana girmemeli, karga olmamalıyız. Zira karga kekliğe özenmiş onun  gibi yürümeye çalışmış. Uzun zaman uğraşmış, keklik gibi yürüyemeyince bari eski yürüyüşüme döneyim demiş.Ancak eski yürüyüşünü de unuttuğu için bugün yalpa yaparak yürümektedir. Cemaat ve cemiyetler, sivil toplum örgütleri menfaat ve iktidar odaklı hareket etmemeli, sonra da deve kuşu gibi konuşmamalıdır! “Deve kuşuna uç demişler. Ben deveyim demiş. Peki öyleyse yük taşı demişler. Bu sefer deben kuşum demiş.” İnsanlar bize güvenip herşeylerini teslim ederken onların güvenini kaybedersek, bir daha o kuşu yakalayamayız. Çünkü en ürkek kuş, güvendir. Uçtumu bir daha yakalayamazsın.

Son ertelenen Malatya TSO seçimlerinden dolayı sonsuz üzüntülerimi belirtmek isterim. Bize ve Malatya'ya yakışmayan üzücü bir süreç olmuştur. Devamında daistenmeyen haberlerle vakit harcamışız.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası konusunda çok kişinineleştirdiği, bana göre de bütün hatalarını kapatan bir iyilik olduğunu düşündüğüm Malatya Ak Parti Milletvekili Mücahit Fındıklı'dan sonra yerine gelen TSO idaresinden dolayı hepimiz kendisine şükran borçluyuz. Kafa çekip aleyhinde yıllarca haber yapanlara aldırmadan bu makamda uzun sürehizmet etmiş, geride çalmayan, çırpmayan tertemiz bir yönetim bırakmıştır. Kuyruk acıları bir türlü geçmeyenlerin yanında, şimdi kendilerine hizmet edenleri kendi elleriylegötürüp, buradaki dengeleri yıkıp yeniden ilimizde istenmeyen sonuçları doğurmak istiyorlar. Aday olan her iki tarafın bana yakınlık derecesi aynıdır. Biri diğerinden değerlidir. Her iki tarafta Malatyamızın değeridir.

Kimse sözlerimi yanlış anlamasın. Ben kimseye de yağcılık yapmam. Geldiğimiz noktada şunu gördük:  Mücahit Fındıklı bu memleketin bir değeri, başarılı siyasetçisi ve iş adamlarındandır. “Eşşeğe gücü yetmeyenler palanına giderlermiş” Şimdi TSO seçimlerini bahane ederek Mücahit Fındıklı'yı ve mevcut yönetimi vurmaya çalışanlar bilsinler ki, istemediklerinin de ekmeğine yağ sürmüş oluyorlar.

Yıpratmak için haber yapanlara, hele hele TSO ile ilgili haberlere keşke Mücahit bey müdahil olmayıp sussaydı dayazıp çizenlere taraf imajını vermeseydi! Yıllardır battığı kişilere batmaya devam etseydi! Onlarda kinleriyle kalsalardıdaha iyi olacaktı…

Hasan Hüseyin Erkoç bey ile ilgili de bir iki kelime söylemem gerekirse; O'da benim gibi 28 Şubat sürecinde sıkıntı çekenlerdendir. İlahiyat Fakültesi mezunudur. Başörtüsünden dolayı okuyamayıp bugün on yaşında çocuğu olduğu halde okula giden kızı var. Allah'tan korkan, boğazından haram lokmanın geçtiğine kimsenin şahit olmadığı güvenilir bir insandır. Bulunduğu makamda herkese eşit mesafede olan belki Malatya'da tek kişidir. Malatya'nın siyasetçileri hızlı treni getirdiler de o mu mani oldu? Malatya'da füze fırlattınızda Hasan Hüseyin Erkoç'a mı takıldı? Malatya'da fabrikalar kuruldu da o mu kapısına kilit vurdu? Yıllardır konuşulan kuzey güney çevre yollarını o mu yapmadı? Malatya'da yeni bir imar planı yapmak, tşehir rafiğini düzenlemek o'nun görevi mi? İşsizliğin sebebi o mu? Yağmur duasına çıkıldı da o'nun günahları mı yağmurun yağmasına engel oldu?

Tıpkı bizlerinde bir zamanlar yaptığı, sonradan pişman olduğumuz siyasi hataları başta yapmamak gerekir. Ticaret ve sanayi Odası Başkanlığına Hz. Ömer gibi insan mı istiyor sunuz? Kusura bakmayın, memleket buysa, siyasetçilerimiz ve idarecilerimiz bunlarsa, biz buysak, memleketin hali buysa istediğiniz yere Ömer gibisi gelmez. İdarecilerinize bakın onagöre hareket edin! Neye layıksak Allah öyle idareci gönderir.İnsanlar genellikle de nimeti kaybettikten sonra kıymetini anlarlar. Allah öncesinden kıymet bilmeyi, musibetle değil, nasihatla uyanmayı nasib etsin.

Doğruları çekinmeden haykıran, zamanında tepkisini koyan, bundan dolayı da dünyalık hep kaybeden bir kardeşiniz olarak acizane tavsiyem: Artık herkesin kendi hayatında yepyeni bembeyaz bir sayfa açmasıdır. Almanya'da halkın çoğu belediye başkanını tanımaz bilmez. Ama Malatya'da herkes bir belediye başkanıdır. Herkes herşeyi bilir. Adeta doğan bebeğimiz siyasetçi ve ortaokul mezunu olarak doğuyor.Herkes mücadelesini insaf sınırlarını aşmadan, hak ve adalet çerçevesinde, bencilleştirmeden, kinden ve nefretten uzaksürdürmelidir. İktidar muhalefet kavgasına çevirmemelidir.Eleştiri ölçülerinde olmalı. Kimse kimseyi karalamamalı, konumunu kıskanmamalıdır. Sonradan kafamıza vuracağımız işleri bugün ellerimizle yapmamalıyız.

Allah Resulü (S.A.V.) Müslümanın tarifini şöyle yapmaktadır:“Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kişidir.”

 

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER