© Malatya Time

Malatya'da Ramazan Risalesi Dersleri: Oruç ve Zekat Üzerinden Zengin-Fakir Empatisi

Murat Çetin’in kaleminden…

Malatya'da, teravih namazının ardından bir araya gelen bizler, Ramazan ayının manevi atmosferinde Bediüzzaman Said Nursi'nin "Ramazan Risalesi" üzerine ders yapma geleneğimizi sürdürdük. Bu yılki buluşmalarımızda, Ramazan-ı Şerif'in oruç ibadetinin toplum üzerindeki etkisi ve zekatın önemi üzerine odaklandık. Said Nursi Hazretleri'nin bu eserde işaret ettiği beş hikmet, bize Allah'ın rububiyetine, toplum ve birey hayatına, nefsin terbiyesine ve Allah'ın nimetlerine şükretmenin önemine dair derin kavrayışlar sunuyor.

Oruç, zenginlerin fakirlerin yaşadığı açlık ve yoksunlukları kendi bedenlerinde hissetmeleri için benzersiz bir fırsat sunar. Bu tecrübe, zengin ile fakir arasındaki mesafeyi daraltır ve toplumsal empatiyi artırır. Oruç sayesinde, zenginlerin fakirlerin hayatındaki zorluklara karşı daha duyarlı hale gelmeleri ve bu sorunların üstesinden gelmek için somut adımlar atmaları teşvik edilir.

Zekat, Kur'an-ı Kerim'de 35 kez emredilen ve malın temizlenmesi, toplumsal dengenin sağlanması için zorunlu kılınan bir ibadettir. Allah, zekatı sekiz farklı gruba; fakirlere, miskinlere, amillere , kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen ehli kitaba, efendisiyle anlaşan kölelere, borçlulara, Allah yolunda mücahede edenlere ve yolculara verilmesini emreder. Bu, İslam'ın toplumsal adalet ve eşitlik anlayışının bir yansımasıdır.

Maalesef günümüzde, zekatın Kur'an'ın emrettiği bu sekiz grup dışında, çeşitli cemaatlere, vakıflara, derneklere ve yardım kuruluşlarına yönlendirilmesi, büyük bir sorumluluk ve dikkat gerektirir. Zekatın doğru alıcılarına ulaşmasının sağlanması, toplumun her kesiminin kalkınmasına ve refahına katkıda bulunur.

Ramazan, toplumsal adaletin sağlanması ve fakirlerin hayat koşullarının iyileştirilmesi adına zenginlerin üstlendikleri sorumlulukları hatırlatan bir dönemdir. Oruç ve zekat, zenginlerin sadece maddi varlıklarını paylaşmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun farklı kesimlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini vurgular.

Depremle sarsılan Malatya'da, Ramazan Risalesi'nin derin ilmi terminolojileri ve mesajları aracılığıyla, zengin-fakir arasındaki empati köprüsünün önemi daha da belirginleşiyor. Bu süreçte, toplum olarak birbirimize olan bağlılığımızı ve birlikte daha güçlü olduğumuzu hatırlatıyor. Ramazan'ın bu yüce anlayışı, her birimizi, zengin veya fakir, birbirimize daha yakın hale getirmeli ve toplum olarak bizi birbirimize daha bağlı kılmalıdır. Bu mübarek ayın ruhu, umarız ki, toplumsal farkındalığımızı artırır ve hepimizi, daha adil ve merhametli bir toplum olma yolunda ilerletir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER