Mehmet Ali KÖROĞLU / Malatya'da Reis'in Gölgesinde Bir Miting!
ÖZEL HABERMehmet Ali KÖROĞLU yazdı.
6 Şubat depremlerinin en ağır yıkıma uğrattığı şehirlerden biri olan Malatya, geçtiğimiz hafta tarihi bir güne tanıklık etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehri ziyaret ederek hem deprem sonrası yapılan çalışmaları yerinde inceledi hem de Malatyalılarla buluştu. Malatya, deprem sonrası adeta haritadan silinmiş, binlerce bina yıkılmış, on binlerce insan evsiz kalmış, esnaf iş yerlerini kaybetmişti. Böyle bir tablo karşısında umutsuzluk ve karamsarlık her yeri kaplamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük bir hassasiyetle Malatya’ya yönelmesi, devletin bütün imkanlarının seferber edilmesiyle şehir yeniden ayağa kalkmaya başladı. Bugün gelinen noktada, binlerce yeni konut ve iş yeri inşa edilerek depremzedelere teslim edildi. Bu durum, devletin gücünü ve liderin kararlılığını bir kez daha gösterdi.
Ancak her ne kadar yapılan hizmetler kıymetli olsa da, şehrin kaderinde yalnızca liderin gayreti değil, yerel yöneticilerin, teşkilatların ve milletvekillerinin tavırları da belirleyici oluyor. İşte tam bu noktada, Malatya’daki siyasi tablo, umut verici olmaktan çok uzak bir görüntü ortaya koyuyor. Malatya, Erdoğan’ın çabasıyla ayağa kalkarken, alt kadroların vurdumduymazlığı ve samimiyetsizliği, bu kazanımları gölgeleyen bir unsur haline gelmiş durumda.
MİTİNGDEKİ MANZARA: REİS’İN HATIRINA ORADA OLANLAR
Miting günü, Malatya sıcağına rağmen resmi rakamlara göre meydanda 50.000 civarı kişi toplandı. Bu sayı, deprem sonrası şartlar ve yaz mevsiminin zorlukları göz önünde bulundurulduğunda azımsanacak bir rakam değil.
Ancak tabloya bütün olarak bakıldığında, organizasyonun yetersizliği ve teşkilatların dağınıklığı açıkça hissediliyordu. 300.000’inci konutun teslim edildiği bir günde, meydanın da 300.000 kişiyle dolması gerekirdi. Bu, kendisini tüm benliği ile bu ülkeye vakfetmiş ve Malatya’ya da ekstra önem veren Cumhurbaşkanı’na büyük bir jest olurdu. Malatya gibi bir şehirde, böyle bir günde büyük bir coşku ve kalabalık beklenirdi. İnsanlar, Recep Tayyip Erdoğan sevgisinden dolayı meydana geldi. Fakat teşkilatların, belediye başkanlarının ve milletvekillerinin davetleri, halkı harekete geçirmek için yeterli olmadı.
Meydandaki tabloyu üç başlıkta özetlemek mümkün:
• Milletvekilleri, birbirleriyle sürekli rekabet halinde olan, kişisel çıkar kavgalarıyla meşgul isimler olarak bir aradaydı. Yüzlerindeki gülüşler, samimiyet değil, “maskelenmiş bir zorunluluk” taşıyordu.
• Malatya halkının gönlünden çıkmış ve genel merkezin de desteğini kaybetmiş milletvekili İhsan Koca’nın isminin anons edilmemesi, siyaset sahnesindeki soğuk gerçeklerin bir yansımasıydı.
• Teşkilatların bir kısmı, yalnızca “Reis geliyor” diye hareket eden, halkla bağı zayıf bir görüntü sundu.
Bu tablo, Malatya’daki siyasi yapının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkla kurduğu güçlü bağın çok gerisinde kaldığını ortaya koydu.
KONUŞMALAR VE HİTABETİN ÇÖKÜŞÜ
Mitingde bir başka üzücü tablo ise kürsüden yapılan konuşmalarda ortaya çıktı. Mitingde söz alan isimlerin performansı, Malatya’nın kaderiyle örtüşmeyen bir seviyedeydi. Özellikle Sami Er’in yaptığı açılış konuşması, adeta bir hayal kırıklığıydı. İlkokul mezunu bir öğrencinin dahi zorlanmadan yapabileceği bir konuşmanın altında kalan bir hitabet, böylesine önemli bir günde kabul edilemezdi. Adeta eline tutuşturulan metni bile okumaktan aciz bir durum ortaya çıktı.
Meydanda bulunan on binlerce insan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini dinlemek için oradaydı. Fakat diğer konuşmacılar, yalnızca “günü kurtarma” niyetiyle sahneye çıkmış gibiydi. Bu durum, halkın coşkusunu düşürdü, beklentileri boşa çıkardı ve AK Parti teşkilatlarının yetersizliğini gözler önüne serdi.
Malatya, deprem sonrası büyük acılar yaşamış bir şehir. İnsanların yüreklerine dokunacak, umutlarını canlandıracak güçlü hitaplara ihtiyaç vardı. Ancak kürsüden yükselen sesler, bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktı. Liderin vizyonu, alt kadroların başarısızlığıyla gölgelenmiş oldu.
TEŞKİLATLARIN DUYARSIZLIĞI VE GELECEK TEHLİKESİ
Mitingdeki organizasyonun zayıflığı, aslında daha derin bir sorunun yansımasıydı: teşkilatların halktan kopuşu.
• Halkın gönlüne hitap etmeyen,
• Sahada varlık göstermeyen,
• Sadece Reis’in varlığıyla hareket eden bir yapı, gelecekte ciddi sorunlar doğuracaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sonsuza kadar sahnede olmayacak. Eğer alt kadrolar bu anlayışla devam ederse, Malatya’da ve Türkiye’nin diğer şehirlerinde AK Parti’nin geleceği tehlike altına girer.
...
İlginizi Çekebilir