Mehmet Ali KÖROĞLU / Sodom ve Gomore Yolunda Sürüklenen Şehir: Malatya
ÖZEL HABERMehmet Ali KÖROĞLU yazdı.
Bir zamanlar Anadolu’nun incisi, mertliğin, ahlakın, çalışkanlığın ve özellikle inancın şehriydi Malatya… Bugün ise o güzel şehir, adım adım yozlaşmanın, umursamazlığın ve vicdansızlığın girdabına doğru sürükleniyor. Sokağa çıkan herkesin gözünde bir telaş, bir yorgunluk, bir kaybolmuşluk var. Ne esnaf eski esnaf, ne öğrenci eski öğrenci, ne insan eski insan… Ne yöneticide vakar kaldı, ne idarecide basiret… Kısacası herkes birbirine benzeyen bir umursamazlık girdabında savruluyor.
Oysa biz “Malatya düzelecek”, “Malatya yeniden ayağa kalkacak” diyorduk. Depremin yıkamadığı yapıyı, hoyratlık yıkıyor. Ekonomik krizden daha yıkıcı olan şey, ahlaki ve vicdani çürümedir. Çünkü şehirlerin yıkılması taşla, tuğlayla değil; vicdanın çökmesiyle başlar. Şimdi sokaklara bakıyorum… Ne edep kalmış, ne hayâ… Giyim kuşamdan konuşma üslubuna kadar her şeyde bir bozulma, bir kayıtsızlık, bir özsüzlük hâkim.
Dahası, emniyet verilerine göre uyuşturucu kullanımı ürkütücü biçimde artmış durumda. Sokak aralarında, okul önlerinde, parklarda, kafelerde, hatta kimi mahalle kahvelerinde artık bu illetin izleri açıkça görülüyor. Gençliğimizin damarlarına giren zehir, sadece bedeni değil, ruhu da felç ediyor. Küçük yaşta çocuklar “hap” ve “madde” kelimelerini normal bir konuşma cümlesinde telaffuz ediyorsa, orada şehir değil, nesil çöküyor, insan çürüyor, insanlık ölüyor demektir.
Eskiden büyük küçüğe karşı şefkatli ve ilgili, küçük büyüğe hürmet ederdi. Şimdi herkes birbirine bağırıyor; saygı, yerini kibire, sevgi yerini menfaate bırakmış. Anne-baba sözü dinlenmiyor, öğretmenin itibarı kalmamış, imamın vaazı bile hafife alınıyor, hatta dalga konusu yapılıyor. Toplum, sanki ortak bir vicdan yerine herkesin kendi nefsiyle hareket ettiği bir ormana dönüşmüş durumda.
SODOM VE GOMORE: BİR ŞEHRİN YOK OLUŞ HİKÂYESİ
Kur’an-ı Kerim’de, Tevrat’ta ve İncil’de anlatılır Sodom ve Gomore… Lut kavminin yaşadığı, Rabbine isyan eden, ölçüsüzlüğü, edepsizliği ve ahlaksızlığı meşrulaştıran iki şehir. O şehirlerde insanlar, hak ile batılı, helal ile haramı birbirine karıştırmış, fıtrata savaş açmışlardı. Ahlak yerle bir olmuş, kötülük övülür hale gelmişti. Ve sonunda gökten taş yağdı, yer yarıldı, o şehirler yok olup gitti.
Ama o hikâye, sadece binlerce yıl önce yaşanmadı. Her çağda, her toplumda Sodom ve Gomore yeniden dirilir; eğer insan vicdanını kaybederse. Bugün Malatya’nın sokaklarında gördüğümüz o umursamazlık, o pervasızlık, o çirkinliğe övgü; bana o şehirleri hatırlatıyor. Çünkü Sodom’un çöküşü, sadece zina ve sapkınlıkla değil, ahlaksızlığın normalleşmesiyle başlamıştı. Bugün biz de “ne olacak canım” diyerek o eşiğe geliyoruz.
Ne acıdır ki, emniyet kayıtlarına göre şehrin birçok mahallesinde “ev tipi randevu evi” sayısı yüzlerle, hatta binlerle ifade edilir hale gelmiş. Kimileri sessizce bunları görmezden geliyor, kimileri ise meşrulaştırıyor. Oysa bu rezalet, sadece birkaç evin duvarları arasında kalmıyor; bütün şehrin namusuna sürülen kara bir leke haline geliyor. Bir zamanlar iffetle anılan sokaklar, bugün ahlaksızlığın gölgesine teslim olmuş durumda. Yani Malatya, birebir aynı olmasa da, Sodom ve Gomore yolunda hızla ilerliyor.
...
İlginizi Çekebilir