Murat ÇETİN / Cübbeli Ahmet Halkla, Erol Kartal VIP’le!
ÖZEL HABERMurat ÇETİN yazdı.
Malatya’da bir adam var…
Ne seçilmiş, ne atanmış.
Adı listede yok, ama kendisi sahada.
Unvanı yok, ama etkisi çok.
Makamı yok, ama protokolde yeri var.
Adı: Erol Kartal.
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nde fiilen dolaşan bir “gölge yetkili.”
Resmî kadrosu yok ama
Yeşilyurt Belediyesi’nden maaş alıyor.
Görevi belli değil ama
VIP’ten geçiyor.
Geçtiğimiz cumartesi gecesi,
23.30 Malatya–İstanbul uçağında bir isim vardı:
Cübbeli Ahmet Hoca.
Sıradan vatandaş gibi sırada bekledi.
Çantasını kendi taşıdı.
Ne öncelik istedi, ne özel muamele.
Yani, Türkiye’de tanınan bir din adamı halkın arasındaydı.
Ama Malatya’da tanınan bir koltuk tutucu VIP’den geçiyordu.
Şimdi soralım:
VIP kim içindir?
Seçilmiş için mi?
Atanmış için mi?
Yoksa sadece “başkanın yakını” olan için mi?
Erol Kartal sadece bir kişi değil…
Sistemin gölgesi.
Makama çöreklenen yetkisizlik.
Yönetenin arkasında duran ama yönlendiren figür.
Bugün Malatya’da koltuk sahibi olmak yetmiyor.
Koltuk tutanı bulmadan karar alınamıyor.
Cübbeli halkla birlikte yürüyor…
Koltuk tutucu özel kapılardan geçiyor.
İşte mesele bu:
Bu şehir seçileni değil, seçilmiş gibi davrananı ödüllendiriyor.
İmzası olmayan, kararı veriyor.
Sorumluluğu olmayan, yön veriyor.
Malatya’nın VIP kapısında artık bir tabela asılsa yeridir:
“Makamı olan değil, yakını olan geçer!”
CHP’den Malatya’ya Heykel Meydanı Önerisi: Halk Hizmet Beklerken Heykel Konuşuluyor
Malatya yıkılmış.
Caddeleri hâlâ enkaz.
Altyapı çökmüş, üst yapı laf.
İnsanlar çadırda yaşıyor, sokaklar toz içinde…
Ve CHP çıkıyor diyor ki:
“Buraya bir Atatürk anıtı koyalım, yanına da İsmet Paşa’yı, Özal’ı dizelim. Altı otopark olsun, üstü miting alanı.”
Yani şehir nefes alamazken,
onlar şehir vitrini hazırlıyor.
Peki soralım:
Malatya’ya hizmet mi lazım, heykel mi?
Ya da şöyle diyelim:
Malatya’nın eksikliği “anıt” mıydı gerçekten?
Yoksa mesele, millete “taş” gösterip kendi boşluğunu gizlemek mi?
Heykel sevdası yeni değil…
Bu ülke, laf yerine anıt dikenlerin siyasetinden çok çekti.
Anıta tapan ama anı bırakmayanlardan…
Ve evet, tarihte de vardı bu kafa:
Heykel yapıp gölgeye secde eden müşrikler…
Yüzü olmayan taşa yüz sürenler…
Bugün farklı mı?
“Milletin adını anmayın, yeter ki anıtı dikin” anlayışı hâlâ aramızda.
Malatya halkı meydan istiyor, doğru.
Ama içinde yürüyebileceği bir meydan…
Konser değil, kalıcı çözüm istiyor.
Taş değil, tevazu.
Yüksek ses değil, yüksek vizyon.
Barış Yıldız diyor ki:
“İki Cumhurbaşkanı çıkarmış şehir, meydanda heykelleri olsun.”
Peki biz de soralım:
Bu şehir üçüncü bir lider çıkaracaksa, bu taşların gölgesinde mi büyüyecek?
...
İlginizi Çekebilir