Malatya
16 Haziran, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

Cübbeli Ahmet Halkla, Erol Kartal VIP’le!

16 Haziran 2025, Pazartesi 10:41
Cübbeli Ahmet Halkla, Erol Kartal VIP’le!

Malatya’da bir adam var…
Ne seçilmiş, ne atanmış.
Adı listede yok, ama kendisi sahada.
Unvanı yok, ama etkisi çok.
Makamı yok, ama protokolde yeri var.

Adı: Erol Kartal.
Malatya Büyükşehir Belediyesi’nde fiilen dolaşan bir “gölge yetkili.”
Resmî kadrosu yok ama
Yeşilyurt Belediyesi’nden maaş alıyor.
Görevi belli değil ama
VIP’ten geçiyor.

Geçtiğimiz cumartesi gecesi,
23.30 Malatya–İstanbul uçağında bir isim vardı:
Cübbeli Ahmet Hoca.

Sıradan vatandaş gibi sırada bekledi.
Çantasını kendi taşıdı.
Ne öncelik istedi, ne özel muamele.

Yani, Türkiye’de tanınan bir din adamı halkın arasındaydı.
Ama Malatya’da tanınan bir koltuk tutucu VIP’den geçiyordu.

Şimdi soralım:
VIP kim içindir?
Seçilmiş için mi?
Atanmış için mi?
Yoksa sadece “başkanın yakını” olan için mi?

Erol Kartal sadece bir kişi değil…
Sistemin gölgesi.
Makama çöreklenen yetkisizlik.
Yönetenin arkasında duran ama yönlendiren figür.

Bugün Malatya’da koltuk sahibi olmak yetmiyor.
Koltuk tutanı bulmadan karar alınamıyor.

Cübbeli halkla birlikte yürüyor…
Koltuk tutucu özel kapılardan geçiyor.

İşte mesele bu:
Bu şehir seçileni değil, seçilmiş gibi davrananı ödüllendiriyor.
İmzası olmayan, kararı veriyor.
Sorumluluğu olmayan, yön veriyor.

Malatya’nın VIP kapısında artık bir tabela asılsa yeridir:
“Makamı olan değil, yakını olan geçer!”

CHP’den Malatya’ya Heykel Meydanı Önerisi: Halk Hizmet Beklerken Heykel Konuşuluyor

Malatya yıkılmış.
Caddeleri hâlâ enkaz.
Altyapı çökmüş, üst yapı laf.
İnsanlar çadırda yaşıyor, sokaklar toz içinde…

Ve CHP çıkıyor diyor ki:
“Buraya bir Atatürk anıtı koyalım, yanına da İsmet Paşa’yı, Özal’ı dizelim. Altı otopark olsun, üstü miting alanı.”

Yani şehir nefes alamazken,
onlar şehir vitrini hazırlıyor.

Peki soralım:
Malatya’ya hizmet mi lazım, heykel mi?
Ya da şöyle diyelim:
Malatya’nın eksikliği “anıt” mıydı gerçekten?

Yoksa mesele, millete “taş” gösterip kendi boşluğunu gizlemek mi?

Heykel sevdası yeni değil…
Bu ülke, laf yerine anıt dikenlerin siyasetinden çok çekti.
Anıta tapan ama anı bırakmayanlardan…

Ve evet, tarihte de vardı bu kafa:
Heykel yapıp gölgeye secde eden müşrikler…
Yüzü olmayan taşa yüz sürenler…

Bugün farklı mı?
“Milletin adını anmayın, yeter ki anıtı dikin” anlayışı hâlâ aramızda.

Malatya halkı meydan istiyor, doğru.
Ama içinde yürüyebileceği bir meydan…
Konser değil, kalıcı çözüm istiyor.
Taş değil, tevazu.
Yüksek ses değil, yüksekvizyon.

Barış Yıldız diyor ki:
“İki Cumhurbaşkanı çıkarmış şehir, meydanda heykelleri olsun.”

Peki biz de soralım:
Bu şehir üçüncü bir lider çıkaracaksa, bu taşların gölgesinde mi büyüyecek?

Heykel dikmek kolay.
Ruh dikmek zor.
İsim koymak kolay.
İz bırakmak zor.

CHP’ye düşen:
Meydanı değil, zihniyeti yeniden inşa etmektir.
Anıt değil, anlayış üretmektir.
Beton değil, bilinç koymaktır ortaya.

Ama ne yazık ki…
Malatya’nın son alanı da taşla kaplanacak gibi duruyor.
Ve eğer bu meydan öyle yapılırsa, bilin ki orada ilk miting:
Malatya halkının sabrının tükendiği gün olacak.

Dert Belli, Derman Nerede?

Malatya’nın sırtında dağ gibi sorunlar var.

Depremle yıkıldı.

Donla kavruldu.

Sel sularında boğuldu.

İnsan kaybetti, gelir kaybetti, umut kaybetti…

Ama bizim başkan neyin peşinde?

Milletvekillerini tek tek dolaşıyor.

Hayır için mi?

Şehir için mi?

Yok.

Ali Bakan’ı değiştirmek için…

Kimi arıyor? İhsan Koca’yı, İnanç Siraç’ı, Abdurrahman Babacan’ı…

Ama nafile.

Çünkü Ali Bakan, bu şehrin dik duran ender isimlerinden biri. Sadece kadrosuyla değil, karakteriyle sahada.

Sami Er ise…

Teknik adam diye geldi, taktikle uğraşıyor.

Üstelik kendi ekmeğini büyütmek yerine, başkasının sofrasını dağıtıyor.

Dert anlatmak yerine hikâye uyduruyor.

Malatya’nın önünde moloz gibi birikmiş bin sorun varken, başkanın derdi başka.

Sahi…

Bu şehri ayağa kim kaldıracak?

Yoksa herkes birbirinin ayağını mı kaydıracak?

Ve bir gün…

Malatya halkı, “Yeter” dediğinde…

Sami Er hâlâ Ankara koridorlarında mı olacak?

Yoksa tarihin dipnotunda bir parantez mi?

Kararı siz verin. Ama şunu unutmayın:

Şehri unutanı, şehir de unutur.

Bir Devlet Yaptı, Bir Belediye Sahiplendi… Olan Devlete Oldu!

Yer göğe girse de, gerçek değişmez.
Devlet yaptı.
Belediye sahip çıktı.
Vatandaş ise yediği lokmanın kimin eliyle uzatıldığını karıştırdı.

Çünkü yerel idareyle merkezi idareyi birbirinden ayıramadı bu millet.
Devlet, on bir şehirde…
Yani bir ülke içinde on bir devlet gibi çalışıyor.
Malatya’da 120 bin konut yapıyor.
Dile kolay…
Bir Malatya’yı, bir daha inşa ediyor.
Jet hızıyla…
Sadece ev mi? Okul da yapıyor. Camii de yapıyor. Hastane de yapıyor. Yol da açıyor.
Ama bunları yapan devlet.
Yani Ankara.

Ama bunları sahiplenen…
Yani tabelaya adını yazan yerel yönetim.
Yani Malatya Belediyesi.

İnsan, gördüğüyle hüküm verir.
Gördüğü ne?
Afiş, kurdele, konuşma…
Hepsi belediyenin.
O yüzden de sandık geldiğinde devletin mührünü, belediyenin beceriksizliğine vuruyor.

Ambalaj satıyor ürünü.
Devletin yaptığı işi, belediye kendi poşetine koyunca…
İçindeki cevher bile teneke gibi görünmeye başlıyor.

O yüzden…
Eğer belediye sadece seyretseydi…
Belki millet, devleti alkışlardı.
Ama şimdi…
Devletin alnının teri, belediyenin afişinde kuruyor.
Olan, yine devlete oluyor.

Erhan Gitti, Vicdan Bitti!

Malatya birini daha uğurladı…

Ama bu kez giden bir bürokrat değildi.
Giden, bir sağlık müdürü kisvesine bürünmüş vicdandı.
Sıraya girmiş ithamların, organize sessizliklerin, ölçüsüz iftiraların kurbanıydı.

Adı Dr. Erhan Berk’ti.
Depremin enkazı altında sadece betonlar değil, vicdanlar da çökerken,
O ayaktaydı.
O, görevdeydi.
O, buradaydı.

Malatya yanarken doktorlar kalmıyor, özel hastaneler kilit vuruyor, sağlık sistemi kâğıttan kuleye dönüşüyorken…
Bir telefonla, bir ikna ile, bir gayretle, koca şehri tedavi etmeye çalışan kişiydi.

Ne yaptı peki Malatya?
Hak ettiği değeri verdi mi?

Hayır.
Bir şehir, kendi vicdanını tanımadı.
Tanımadığı gibi, karaladı.
Karaladığı gibi, sustu.

Dedikoduya evet, desteğe hayır dedi.
İftira meclisine alkış, emek sahibine sessizlik verdi.
Ve sonra şaşırdı: “Niye gitti?” diye.

Gitmeyecekti.
Ama kaldığı yer, ona kalmayacak kadar hoyrattı.
Devlet dedi ki, “Bu adam kıymetlidir.”
Malatya’nın kıymetini bilemediğini, Şanlıurfa bildi.

Ve şimdi Malatya,
Bir müdürü değil,
Vicdanını kaybetti.

Sakın geri döner diye umut etmeyin…
Çünkü bazen giden bir insan değildir,
Bir şehrin yüzüne kapanmış son kapıdır.

LAF EBESİ:

Öznur Gibi Olmak

Öznur Çalık, Erdoğan’ın yanında yoğrulmuştu.
Devleti de bildi, diyaloğu da.
Şimdi “yeniler onun gibi olur mu” diyorlar.
Bilmem.
Bazısı içi dolu çıkar…
Bazısı kabak.
Bazısı karpuz sanılır…
Kesersin, kenek.
Yani mesele şekil değil, içerik.
Kapasite işi bu.

KALEM HAKKI:

Erdoğan Göndermişmiş

Malatya’ya kendini Cumhurbaşkanı göndermiş.
Gitmek isteyince sağlık bahanesi,
Kalınca saray kartı…
Ama iş ciddiye binince diyor ki:
“Erdoğan’a böyle şey söylenmez, nefesimizi keser.”
Kusura bakma Sayın Vali…
Milletin nefesi kesilmiş zaten.
Seninki fazla geldi.

FİSKOS MASASI

Malatya’da kim ne konuşuyor, kim neyi saklıyor, kim kimi izliyor?

-Organize Dağılıyor: Fabrikalar Kapanıyor, Kimse Duymuyor!
Malatya Organize Sanayi Bölgesi sessiz sedasız eriyor.
Kimi makineleri söküp gidiyor, kimi de fabrikasını kelepir fiyata satışa çıkarıyor.
Ama Ticaret ve Sanayi Odası hâlâ “gelişimden” bahsediyor.
Sanayici kan kaybediyor, oda hâlâ çay servisiyle meşgul!

-Trafik Cezası: Deprem Yetmedi, Radar Bitirdi!
Deprem vurdu, don ezdi, şimdi de trafik cezaları Malatyalının belini büküyor.
Vatandaş “asfaltlı yolda değil, ceza pusulasında yaşıyoruz” diyor.
Anlaşılan o ki, bazı kurumlar afet bölgesini hâlâ para makinesi sanıyor!

-Sanayiye Giren Cüzdanla Çıkamıyor!
Araç arızalandıysa geçmiş olsun.
Malatya’da sanayiye tamire giden vatandaş, hem parça darbesi yiyor, hem işçilik tokadı!
Kazaya karışan aracı kurtuluyor, sahibi batıyor.
“Depremden sağlam çıkan arabam, ustadan sağ çıkamadı” diyenler bile var!

-Mamsur Aşireti Bayramlaşmak İstedi, Gelen Olmadı!
Bayramda Mamsur Aşireti tüm protokolü davet etti.
Listede Ali Bakan’dan Abdurrahman Babacan’a kadar herkes vardı…
Ama gelen?
Yok!
Ne bir milletvekili, ne bir bürokrat.
Aşiret yalnız kalınca, Malatya’da “sadakat sadece davetiyede mi kaldı?” dediler.

-Kuyumcular Malatya’yı Altına Boğmadı, Altını Malatya’ya Boğdu!
Deprem sonrası şehir yıkıldı, kuyumcular dükkânlarını yükseltti.
Diyorlar ki:
“Kendi işyerini yaptı, komşusunu yıktı. Malatya’yı altınla değil, hırsla gömdüler.”
Şehirde yaygın kanaat şu:
Depremin enkazını devlet kaldırdı, vicdanın enkazını kim kaldıracak?

Fiskos Masası dinlemede kalmaya devam ediyor.
Çünkü Malatya’da perde arkası, hâlâ sahneden kalabalık.

Selam ve dua ile
Fî-Emanillah

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Hasan Hüseyin Kurt
    16-06-2025 17:16

    Kardeşim bu ne güzel bir yazı böyle. Hakkı konuşmak kolay değildir ama Murat Bey kalemini adalet terazisine koymuş. Ali Bakan gibi düzgün adamları yıpratmak için türlü türlü yol deneyenler, bir gün bu halkın vicdanında yargılanacaklar. Başkan dediğin dert çözer, adam karalayan değil. Bu yazı ibretliktir. Malatya’nın başında bir başkan var ama halk, derman değil dert görüyor. İnşallah herkes bu yazıyı okur da aklını başına toplar. Allah doğruyu yazanlardan razı olsun.

  • yorum avatar
    Malatyalı Sosyoloğ
    16-06-2025 17:15

    Açık söyleyeyim, bu yazıda çok erkeksi, hatta biraz da “mahalle kavgacı” bir dil var. Belediye başkanı Ali Bakan’a düşman gibi gösterilmiş. Bu tür kutuplaştırıcı yazılar yerine daha çözüm odaklı öneriler sunulsa keşke. Malatya’nın bir kadın başkana da ihtiyacı olabilir. Sadece erkek egemen dille “kim kimden güçlü?” yarışı yapmakla bu şehir düzelmez. Yazı retorik olarak güçlü ama dili biraz yıpratıcı.

  • yorum avatar
    Akçadağlı
    16-06-2025 17:14

    Yahu ne güzel yazmış, sanki bizim dükkânda konuştuklarını birebir aktarmış. Sami Er geldiğinden beri hep vitrin, hep gösteriş. Esnaf kan ağlıyor, milletin morali yerlerde, hâlâ kulis hesapları yapılıyor. Ya arkadaş, bu halk seni belediyenin başına şehri ayağa kaldır diye getirdi. Milletvekilleriyle didişeceğine git yolları yap, çarşıyı toparla. Malatya’nın önceliği kim kalsın kim gitsin değil, şu enkazı kim kaldıracak meselesidir. Murat Çetin her hafta bizim sesimizi yazıya döküyor. Allah razı olsun.

  • yorum avatar
    Gökçe Nurcan
    16-06-2025 17:13

    Bence bu yazı biraz abartılmış. Tamam, Malatya’da sorun çok, ama her taşın altından da Sami Er’i çıkarmak biraz kolaycılık. Ali Bakan’ı övmek güzel de, bir insanı yüceltirken diğerini yerin dibine sokmak doğru değil. Belki başkanın da kendince planları, stratejileri vardır. Biraz sabretmek lazım. “Ankara koridorlarında ne işi var?” deniyor ama belki şehre kaynak bulmak için gidiyor. Her şeyi bir kişinin üzerine yıkmak kolay. Murat Bey iyi yazıyor ama bazen daha objektif olabilir.

  • yorum avatar
    Mehmet Ali Gürbüz
    16-06-2025 17:12

    Vallahi Murat Bey ne yazmışsa yerden göğe kadar doğru. Malatya’da yer yerinden oynamış, adam hâlâ vekil gezip adam harcıyor. Eski kafalı siyaset yapmaya devam ediyorlar. Eskiden “tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” derdik. Şimdi bakıyoruz, Sami Er’in sahada izi yok, ama kuliste iz bırakıyor. Bu mu hizmet? Ali Bakan’ı beğen ya da beğenme, ama adam çalışıyor. Milletin meselesine koşuyor. Malatya’nın başkanı olmuşsun, git yol yap, enkaz kaldır, milletin yanında dur. Ama yok. Yazık yahu! Şehir çökmüş, başkan entrika peşinde. Bu yazı umarım birilerinin kulağına küpe olur.

  • yorum avatar
    baybars gülensoy
    16-06-2025 16:14

    Bu karikatürler yazıyla da bütünleşince harika olmuş. Onca haber sitesi arasında bir sizde bu şekil sunum var. Tebrik ediyorum.

  • yorum avatar
    İlhan geçit keşke doktor olarak kalsaydı..
    16-06-2025 16:02

    Adam doktorluk yaptığı süre içinde herkes Allah razı olsun diyordu .. şimdi belediye başkanı oldu. Belediye ki personel İlhan geçit hocaya bol bol rahmet okutuyorlar...hoca beş yıl sonra pişman olur. Belki de zaman zaman kendine soruyor...ya da iç sesi ona belediye başkanı olduğu konusunda hata yaptığını söylüyor dur... Hocam geri hastaneye dönün...sadece belediye hizmetleriniZ aynı Sami er gibi algıyla ve gerçek olmayan reklamlar la yapıyorsunuz

  • yorum avatar
    Ramazan Demirtaş
    16-06-2025 15:59

    Bu şehir önce çamurdan çıksın. Biz hâlâ konteynerde yaşıyoruz, yaz sıcağında klima yok, kış gelse soba yok… CHP çıkmış meydan yapacakmış. Yahu meydanda ne yapacağız? Top mu oynayacağız, selfie mi çekeceğiz? Millet gırtlağına kadar derdin içinde. Murat Çetin yerden göğe haklı. Önce altyapı, önce barınma, önce sağlık, önce adalet. Sonra ister miting alanı yapın, ister müze. Ama önce insan!

  • yorum avatar
    Hatice Yıldırım
    16-06-2025 15:58

    Ben CHP’li değilim ama bu yazı bana biraz sanki ideolojik gibi geldi. Tamam, eleştiri olsun da bu kadar mı taşlayıcı olunur? Atatürk, Özal, İsmet Paşa bu ülkenin değerleri. Bunlara anıt dikilmesinden niye rahatsız olunur? Belki Malatya’yı unutanlara bir hatırlatma olur. Her şeyin hizmet olması da gerekmez. Bir şehir ruhunu kaybettiyse, ruhu anıtlarla hatırlatmak da faydalıdır. Yazı fazla yargılayıcı olmuş bence.

  • yorum avatar
    Mustafa Karakuş
    16-06-2025 15:57

    Ben bu yazıyı okuyunca dedim ki, “Helal olsun!” Vallahi taşla makyaj yapıyorlar şehre. Sokağa çıkıyoruz, tozdan nefes alamıyoruz. Elektrik yok, su yok, ama biz Atatürk heykeliyle oy toplayalım derdindeyiz. Miting alanı diyorlar… Hangi halk gelecek o mitinge? Karnı aç, evi yok, işi yok bu milletin. Önce bir insan gibi yaşayalım, sonra anıt düşünecek vaktimiz olur. Bravo, yazının dili sert ama haklı.

  • yorum avatar
    Ayşe Güneş
    16-06-2025 15:57

    Yazının dili biraz fazla alaycı olmuş gibi geldi. Tamam, Malatya’nın ihtiyaçları çok büyük ama bir meydanın, bir anıtın da sembolik değeri vardır. Bugün Avrupa’nın şehirlerine gidin, her biri meydanları ve heykelleriyle ayakta duruyor. Bizim liderlerimiz yok mu yani? İki Cumhurbaşkanı çıkmış bu şehirden. Onlara bir saygı duruşu neden yanlış olsun? Hizmet de yapılsın, meydan da kurulsun. Bu ikisi birbirine düşman değil.

  • yorum avatar
    Mehmet Ali Kılıç
    16-06-2025 15:56

    Allah razı olsun, Murat bey doğru söylemiş. Biz hâlâ çadırlarda yaşıyoruz, hâlâ su yok, yol yok, ev yok… Onlar çıkmış heykel dikmenin derdine düşmüş. Yahu kardeşim, bizim çocuğumuz okula nasıl gidecek, yaşlımız nereye başvuracak diye düşünülmesi lazımken, siz şehrin ortasına taş dikeceksiniz. Heykelle karın doymuyor, taşla umut yeşermiyor. Bu memleketin taşı değil, hizmeti eksik. Önce milletin derdine çare olun, sonra isterseniz altın heykel dikin!

  • yorum avatar
    Lütfü
    16-06-2025 15:53

    İşte yazının en can alıcı yeri bu! “Makamı olan değil, yakını olan geçer” cümlesi var ya, duvara asılacak laf. Malatya’da değil sadece, tüm Türkiye’de böyle. Yani torpil, dayı, yakınlık… Ne dersen de. Ama hak eden değil, tanıdığı olan yol alıyor. Bu yazı biraz can acıtıyor ama acı gerçek bu. Herkes kendi adamını kayırırsa, vatandaş kapıda beklerken, başkanın yakını arka kapıdan geçerse bu şehir nasıl düzelecek?

  • yorum avatar
    Abbas Kanlı
    16-06-2025 15:52

    Biraz da insaf be kardeşim. Şimdi VIP meselesini bu kadar büyütmeye gerek var mıydı? Belki de birinin refakatçisi olarak geçmiştir. İnsanların hayatına dair detayları böyle yazarak teşhir etmek ne kadar doğru? Hem Cübbeli’nin halkla olması da onun tercihi, herkesin öyle davranması gerekmez ki. Kaldı ki Cübbeli de devletin içinden gelen biri. Bu kıyas bana pek sağlıklı gelmedi.

  • yorum avatar
    Samsun’dan
    16-06-2025 15:51

    Yahu sen ne güzel özetlemişsin Murat abi. Vallahi biz kahvede, pazarda ne konuşuyorsak sen buraya dökmüşsün. Erol Kartal’ın ne iş yaptığı belli değil, ama her yerde o var. Biz milletvekili mi seçtik, yoksa başkanın yakınının peşinden mi gitmek zorundayız? Bu VIP meselesi de tam yerinde olmuş. Vatandaş eziliyor, torpilliler ellerini yıkamadan geçiyor. Helal olsun.

  • yorum avatar
    Kazım
    16-06-2025 15:50

    Ya tamam, her şehirde böyle gölgede duran tipler olabilir. Ama sanki bu yazı biraz fazla kişiye oynuyor gibi. Yani Erol Kartal kimdir, nedir bilmem ama her taşın altından onu çıkarmak da biraz abartı olmuş. Meseleyi kişiselleştirmiş gibi geldi bana. VIP’ten geçmiş olabilir, e ne var? Belki görevi gereğidir. Cübbeli’nin halkla beraber yürümesi elbette güzel ama onu Erol’a vurmak için kullanmak biraz haksızlık.

  • yorum avatar
    Umut
    16-06-2025 15:50

    Valla Murat Çetin ne güzel demiş. Şu memlekette koltuğa oturup iş yapmayandan geçilmiyor. VIP’te elini kolunu sallayarak gezenin ne yetkisi var ne sorumluluğu, ama işin başında gibi davranıyor. Cübbeli Ahmet gibi biri bile sırada bekliyor, ama bizde ne ahlak kaldı ne edep. Bunu açık açık yazmak herkesin harcı değil. Helal olsun, çekinmeden yazmış. Malatya’da bazı koltuklar gölgede duruyor ama etkisi güneş gibi. İnşallah birileri utanır da ders çıkarır.

  • yorum avatar
    Sami erin hizmetlerini neden görmüyorsunuz
    16-06-2025 15:48

    Kernek meydanı ve sanat sokağında ışıklandırma yapılmış...kendinizi Amerika Birleşik Devletleri New York'ta hissediyorsunuz... çok taraflısiniz

  • yorum avatar
    Malatya Adıyaman gibi CHP ye geçiyor...
    16-06-2025 15:14

    Sami er yüzünden millet ak Parti'ye küskün ve dargın.. bugün seçim olsa oylar veli Ağbaba ya

  • yorum avatar
    Tebrikler CHP ve barış yıldız
    16-06-2025 15:10

    Kapalı çarşı üzerinde ki İnönü heykeli İnönü üniversitesi ne İnönü üniversitesinde ki İnönü heykeli ve Araştırma hastanesi ndeki Özal heykeli Atatürk evi yanında ki tören alanına , İnönü üniversitesindeki küçük İnönü heykeli de Atatürk evi yanında ki tören alanına....kanal boyunda ki Atatürk heykeli de Atatürk evi yanında ki tören alanına alınırsa, Türkiye de üç cumhurbaşkanı aynı tören alanında olmuş olur. Bir ilk olur... çok da güzel olur...tebrikler Barış Yıldız.tebrikler CHP

  • yorum avatar
    Özgür
    16-06-2025 13:42

    İlhan Geçit iki haftadır nerede?? Burda olmadığı halde eski paylaşımları yapan basın yahu bizim başkan neden depremin yıktığı Malatya da görevinin başında durmuyor demiyor!! İlhan Geçit in ekibi belediyeyi alt üst etmiş durumda!! Elbette gölge maaşlılar olacak.. Tası kaybetme Geçit, bu ekip seni uçuruma götürdü!!

  • yorum avatar
    Tahsin
    16-06-2025 13:38

    MALATYA DA İKTİDARA EN BÜYÜK MUHALİF SAMİ ER dir.. Bir buçuk yıldır görevde olan Sami Er e bakın demeçlerinde canlı yayın konuşmalarında en büyük eleştirileri geçmişi suçlayarak iktidara zarar vermiş mi vermemiş mi? Sami Er İlhan Geçit tam bir fiyasko..

  • yorum avatar
    Mehmet yıldız
    16-06-2025 12:26

    Böyle kafaya böyle tarak Malatya ettiğimiz şikayetleri fazlasıyla hal etmiş inanışına sahip çıkan at gözlüğüİle dolaşanların şehri. O yüzden sadece bütün kıvırıp geçilecek bir yer artık. Kılavuzu karga olanın burnu b. K tan kurtulmaz

  • yorum avatar
    Şoför Ramazan Demir
    16-06-2025 11:13

    Trafik cezaları asla yerinde yazılmıyor. Yeşil ışık yanarken de yayaları bekliyoruz bazen O zaman neden hanemize + puan yazılmıyor? Çok güzel bir konuya temas etmişsiniz.

  • yorum avatar
    Burak Sarpkaya
    16-06-2025 11:12

    Trafik cezalarıyla ilgili bölüm cuk oturmuş. Yol var mı, levha var mı, hiç önemli değil. Cebimizde ne varsa almak istiyorlar. Radarlar adeta pusu kurmuş. Şehir içinde 10 km. hızla kırmızı ışık ihlali mi yazılır yahu? 3 saniyeyi kaçırdın 2167 TL öde hadi bakalım

  • yorum avatar
    Heykel!!
    16-06-2025 11:11

    O soğuk taşları ne yapalım? Ruh lazım memlekete! Yerle bir olduk zihniyet hep aynı Hiç mi değişmez

  • yorum avatar
    Yusuf ( Sağlık Personeli)
    16-06-2025 11:09

    Erhan Berk konusunda içimizde kalmış büyük bir burukluk vardı. Onu ancak böyle bir yazı anlatabilirdi. Giden bir sağlık müdürü değil, bizim için bir insanlık örneğiydi

  • yorum avatar
    Emre B.
    16-06-2025 11:09

    Organize Sanayi Bölgesi'nin iç yüzünü ilk defa bu kadar net okudum. Herkes gelişim diyor ama makineler kamyonlara yükleniyor. Odamız çay dağıtıyor

  • yorum avatar
    Neşe
    16-06-2025 11:07

    Heykel mi lazım, ekmek mi? Sokağa çıkınca bir çocuk ağlıyor, bir yaşlı çökmüş taşın üstünde oturuyor. Bu yazı o taşın dili olmuş. Tebrik ederim

  • yorum avatar
    Nilüfer
    16-06-2025 11:07

    VIP kapıdan geçenler bizim dert kapımızı hiç çalmadı Murat Bey

  • yorum avatar
    Yavuz
    16-06-2025 11:06

    Erol Kartal meselesi her yerde konuşuluyor ama kimse açık açık yazamıyordu. Kalemine sağlık

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.