© Malatya Time

Vakıf senedine göre; Yönetimdekilerin de üyeliği düştü!..

Pütürge Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı’mızın yarın genel kurulu var. Genel kurul toplantısının, başta Pütürge’ye, sonra Malatya’ya ve nihayetinde ülkemize hayırlı olmasını dilerim. Pütürgelilere yakışır, uhulet ve suhuletin hakim olduğu bir genel kurulu geride bırakmayı temenni ediyorum.

RESTLEŞME VE DİYALOGSUZLUK ADINA HER ŞEY YAPILDI!..

Uhulet ve suhuletle kelimelerini kullanmama rağmen, bunun böyle gerçekleşmeyeceğinin işaretlerini görmüş durumdayız. Maalesef, içinde bulunduğumuz süreci başarılı bir şekilde yaşayamadık. Birbirimizi dinlememek konusunda hayli ısrarcı olduk. Doğruyu bulmak ve daha güzele ulaşmaktan ziyade, yaptığımız toplantılar ve verdiğimiz demeçlerde, kin, nefret, öfke ve şahsi hesaplarımızı öne çıkardık. Toplantılarımız restleşmeye zemin, hakaret dolu kelamlarımız diyalogsuzluğa alet oldu.
Halbuki; Bu durumu ıslah, mağduriyetleri de izale etmek çok kolaydı. “Islah” ve “İzale”nin, bir değil birçok yolu vardı. Bir türlü o ortamı yakalayıp da, mağduriyetleri ortadan kaldırmadık-kaldıramadık. Dahası, vakıf senedini kendi lehimize çevirmeye yeltenip, tebligat kanununa alenen muhalefet ettik…

DEVLETİN TEBLİĞİ ARAÇLARI ARASINDA, WHATSAPP VAR MI?

Mamafih, üyeliği düşürülen 57 kişiden biri de şahsımdır. Ev ve iş yeri değişikliğim bunun sebebi olarak gösterildi. Şahsıma tebliğ edilen her hangi bir şey olmadı. Mesajlaşma vasıtası olan whatsaap yoluyla yapılan uyarıyı da iş yoğunluğu sebebiyle 3 gün sonra görüp, gerekli ödemeyi de yaptım. Ortada tebligat kanunu bulunduğu ve devletin tebligat yolunun whatsaap olmadığı halde, üyeliğim düşürüldü.
Sağolsunlar, Vakıf Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Şener ile Başkan Yardımcısı Bayram Tilbaç kardeşimin konuya pozitif yaklaşımları netice verip, karar defterine üyeliğim yeniden yazıldı. Ancak, bu genel kurulda oy kullanamayacağım gibi, her hangi bir yönetimde de bulunamayacağım.

UÇMAYI BİLİYOR MUSUN?..

Bu durum şu hikayeyi aklıma getirdi; Bir gün karga ile tilki uçağa binerler. Uçak henüz kalkmıştır. Karga, hostesi çağıran düğmeye basar. -Hostes, “Buyurun efendim” diyerek gelir. Karga gayet pişkin bir şekilde: “Yok bir şey. Kıllık olsun diye düğmeye bastım” der. Bir müddet sonra karga yine düğmeye basar. Hostes ile karga arasında yine aynı diyalog geçer. Bu olay birkaç kez tekrar eder. Bu oyun tilkinin çok hoşuna gider. O da düğmeye basar ve hostes oraya da gelerek, “Buyurun efendim.” der. Tilki de aynı karga gibi “Yok bir şey. Kıllık olsun diye düğmeye bastım” der. Hostes artık iyice bıkmış ve kokpite doğru ilerlemeye başlamıştır. Bu arada karga, tilkiye dönerek “Sen uçmayı biliyor musun?” diye sorar. Tilki de bir anlam veremeyerek cevap verir: “Hayır bilmiyorum”. Karga acele ve biraz da gülerek, “Hostes şimdi pilotun yanına gidiyor. Belli ki bizi şikayet edecek. Sonuçta uçaktan atılacağız. Madem uçmayı bilmiyorsun. Niye kıllık yapıyorsun?” der.

BU KEYFİYET, VAKFIMIZA YAKIŞMADI!..

Bu hikayeyi hatırladıktan sonra, vakfımızdaki tilkinin ve karganın kim veya kimler olduğu daha iyi ortaya çıkıyor. Süleyman mührü kimdeyse, kıllığı yapan da o oluyor. Bizler de seyre dalmak ve gelene razı olmak zorunda bırakılıyoruz… Bu yazıyı okuyan kardeşlerim, birilerin yanında durduğumu veya diğerinin aleyhinde bulunduğumu anlamasın lütfen.  Çünkü Vakıf senedi, keyfi bir şekilde yürürlüğe konuluyor. Bir kısmı ile mail olunurken, diğer maddelerin esamesi dahi okunmuyor. Mesela, Vakıf senedinin 7. Maddesini (d) şıkkına göre onursal üye yapmak mümkün olduğu halde, hem Vakıf senedinin 16. Maddesinin (a) şıkkına göre vakıf üyeliği yılın ilk günü Cumhuriyet altını değeriyle ödeme şartı varken,  Vakıf senedinin 11. Maddesine göre  tebligat kanununa muhalefet edilerek 57 kişinin üyeliği düşürülüyor. Halbuki 16. maddeye göre, bütün vakıf üyelerinin üyeliği düşmüştür. Mevcut yönetim de dahil… Çünkü kimse aidatını Cumhuriyet altını üzerinden ödemiyor…
MURAT ÇETİN

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER