24 Temmuz, milat olsun

Basında sansürün kaldırılışının yıldönümü ve 24 Temmuz Gazeteciler Günü dolayısıyla çeşitli mesajlar yayınladı. Sansürün kaldırılışının 105. Yıldönümünü idrak ettiğimiz bugün maalesef sansür devam ediyor. Sansürün devam ettiğini söyleyince bazı kesimlerden itirazlar yükselecektir. Ancak biz yine de bunu söylememizin sebebini açıklayalım.

 

Ulusal basına verilen önem kadar yerel basına önem verilmediğini daha önce belirtmiştik. Yerel basında sansürün nasıl işlediğiyle ilgili birkaç ipucu verelim. Eğer bir yerel gazetede çalışıyorsanız, haber yaparken, o yerin mülki amirleri, belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve bu saydığımız isimlerle bağlantılı kişi veya şirketleriyle ilgili en az iki kere düşünmeniz gerekir. Eğer bu isimler veya makamlarla ilgili haber yapıyorsanız, reklam gelirlerinizin düşürülmesi veya mahkeme koridorlarını aşındırmayı da göze almalısınız. Eğer bu kriterleri dikkate almazsanız, en önemli gelir kaynağınız olan reklamlar bir anda kesilir. Aynı anda mahkeme koridorlarında günlerinizi hatta aylarınızı geçirmeye başlarsınız.

Reklam gelirleriniz olmadan yayın yapmanız zordur ancak imkansız değildir. Eğer gazete sahibinin ekstra bir işi varsa bu mümkündür. İşin diğer ayağı olan mahkeme koridorlarını aşındırmak meselesi ise daima başınızda demoklesin kılıcı gibi sallanmaya devam eder. Yasalarda bulunan boşlukları değerlendirmeyi çok iyi bilen hukukçular sayesinde günler hatta aylarca sürecek bir mahkeme safhası başlar.

 

Malatya Time'ın belgesiz yayın yapmama kararı ve bunu sonuna kadar uygulamaya çalışması bu işbilir hukukçuları durdurmaya yetmiyor. Hakkımızda açılan onca davaya rağmen tavizsiz bir şekilde yapmaya çalıştığımız yayınlarımız, ipe sapa gelmez sebeplerle durdurulmaya çalışılıyor. Kamu yararına yaptığımız yayınlarda daima dile getirdiğimiz “Bir iddia varsa, gelin birlikte düzeltelim” sözümüzü bile havada bıraktı Malatyamızı yönetenler. Belediye Başkanımız, milletvekillerimiz (bir kısmı hariç), belediye başkan yardımcılarımız veya başka yöneticiler, yayınlarımıza en küçük bir açıklamada bulunmadan mahkemede soluğu aldılar.

Defalarca “Kamu yararına olacak bir çalışma için bir araya gelelim” dediğimiz de dikkate bile almadılar. Elimizdeki belgeler sayesinde açılan davalardan birer birer beraat ediyoruz. Bu arada hep Malatya kaybetti. Yöneticilerimiz iddiaların üzerine gitmeyi, birlikte çalışmayı göze alabilselerdi, Malatyamız kazanacaktı.

Sansürün kaldırılışının 105. Yıldönümü vesilesiyle mesaj yayınlayan Belediye Başkanımız Ahmet Çakır, “Basın meslek ilkeleri doğrultusunda, tarafsız, ön yargısız, özel hayata saygılı, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak yayın yapmak, basın ve gazetecilerin görevleri arasındadır.

 

Gelişmiş demokrasinin en önemli unsurlarından biri olan basın ve gazeteciler ile ilgili olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü ve 24 Temmuz Sansürün Kaldırılması ve Basın Bayramı olmak üzere 3 önemli gün kutlanmaktadır.

 

Zevkli, zor ve yıpratıcı bir meslek icra eden basın çalışanları, mesleğin yıpratıcı ve zor şartlarına rağmen yoğun bir çaba ile topluma hizmet etmektedirler. Büyük bir özveriyle gece gündüz demeden çalışan gazeteciler, yazılı, görsel ve işitsel olarak vatandaşları bilgilendirmekte, onların talep ve şikayetlerini ilgili mercilere aktararak, kutsal bir görev yapmaktadırlar.

 

Basın meslek ilkeleri doğrultusunda, tarafsız, ön yargısız, özel hayata saygılı, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak yayın yapmak, basın ve gazetecilerin görevleri arasındadır.” Diyor.

 

 

Evet Sayın Çakır gece gündüz özveriyle topluma hizmet etmeye çalışan basın-yayın çalışanlarına mahkeme koridorlarını göstermek veya göstermekle tehdit etmek sansürün bir başka şekli değil midir? “Gelin birlikte çalışalım, birlikte bataklığı kurutalım, yolsuzluk varsa birlikte bitirelim” dediğimiz zaman niçin bizimle birlikte çalışmak yerine avukatlarınızı saldınız üzerimize? “Belge var” dediğimiz de niçin dikkate almadınız? Hem bizim vaktimizi, hem de belediye imkanlarını neden boşa harcadınız? Sözümüz belediye Başkanımız Ahmet Çakır'ın şahsında bütün yöneticileredir. Bugüne kadar yapılanları unutup yeni bir sayfa için daha ne bekliyorsunuz? 24 Temmuz Gazeteciler Günü'nü gerçekten sansürün kaldırıldığı bir gün yapalım. Bugün milat olsun ve ortaya atılan her iddia araştırılarak iddia edenin de edilenin de ipliği pazara düşsün.

 

 

Bu arada 24 Temmuz Gazeteciler Günü sebebiyle Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman'a da bir sorumuz olacak. Sayın Karaduman, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlık seçimi sırasında yaptığınız açıklamalarda “Korsan Gazeteciler”den bahsetmiştiniz. Bu sözünüze hak verdik. Ancak aradan geçen zamanda başkan seçildi. Köprünün altından çok sular aktı. Şimdi ise bir yerel seçim heyecanı başladı. “Korsan gazete ve gazeteciler” konusunda ne gibi bir çalışmanız oldu?