Â'Kulüplerimiz kar eder hale getirilmelidir.Â'

 

Yeni Malatyaspor ile 44 Malatyaspor'un üvey evlat muamelesi görmesi daha ne kadar devam edecek? Bu sorunun cevabını henüz bulabilmiş değiliz. Hadi biz bulamadık, en azından Malatya'yı yönetenlerin veya yönetme iddiasında olanların bir şeyler söylemesi gerekmektedir. Bir iki tane işadamının sırtına yüklenen Yeni Malatyaspor ve 44 Malatyaspor bu şekilde nereye kadar gidecektir. Bir iki tane işadamının gücü nereye kadar yetecektir ki? Bunları da düşünelim. Ayrıca bu bir iki tane işadamı önümüzdeki günlerde “Yeter artık. Ailemin rızkını buraya veriyorum ama bir yere kadar. Bundan sonra benim yapabileceğim bir şey kalmadı.” Diyerek çekip giderse ne olacak? Bu soruların cevabı aslında çok basit. Nasıl mı? İşte reçete:

Spor kulüplerimizi profesyonel hale getirmeliyiz. Profesyonellik sadece isim de değil, içerikte de olmalıdır. Kulübün yöneticilerinin profesyonel bir şekilde hareket edebileceği, teknik altyapının ve teknik kadronun daha rahat hareket edebildiği bir ortam oluşturulmalıdır. Elindeki futbolcuyu ve malzemeyi yüksek performansla kullanabilecek teknik kadronun rahat ettirilmesi gerekir. Malatya'yı yönetenlerin yakınları yemlik misali kulübe doldurulmamalı. Falanca başkanın filanca yöneticinin yeğeni, çocuğu veya akrabası olduğu için kulüpte iş verilen isimlerin birer birer temizlenmesi gerekir.

Bu iki kulübümüzü örnek göstererek diğerlerinin de bu şekilde olması gerektiğini belirtiyoruz. Kulüplerimize gelen teknik kadronun iyi niyetle hareket ettiğini ve hepsinin bu iyi niyetlerinin sonucu olarak maalesef gönderildiğini de biliyoruz. Hangi teknik direktör gelirse gelsin, ekmeğinin daha da artması için başarılı olması gerektiğini bilir. Hangi iş kolunda olursa olsun, insan oğlunun aklında daima “Daha iyi bir hayat sürmek isteği” vardır. Dolayısıyla insanın yaptığı iş kendisinin maddi değerini artıracaktır. Eğer bir ilin spor kulübüne bir teknik direktör geldiyse orada başarılı olarak daha üst liglerdeki bir başka kulübe gitmeyi amaçlar. Daha çok başarı elde ederek, Türkiye'nin hatta dünyanın konuştuğu bir spor adamı olarak anılmak ister. Bu hem ünü hem de rahat yaşamı getirecektir. Bir de işin manevi boyutunu düşünerek hareket edenler vardır. Onlar için ekmeğin artması önemli değildir. Onlar sadece ve sadece bulundukları kulübün başarılı olmasını isteyen kahramanlardır. Bulundukları şehrin insanları tarafından seviliyor, sayılıyor olmak onlara yeter. Dolayısıyla bahsettiğimiz kulüplerimize gelen teknik kadrodaki hiç kimse art niyetli olarak gelmemiştir. “Kulübüm küme düşsün, beter halden daha beter hale gelsin” diye kimse çalışmaz.

Birkaç tane olumsuz sonuç alındı diye gönderilen teknik direktörün haddi hesabı yok. Futbolcudan ve teknik kadrodan başarı bekleyenlerin ilk yaptıkları iş “Olmadı, hadi bozup yeniden yapalım” diyerek önce teknik kadronun gönderilmesini sağlamak olmuştur. Sporcumuza ve onu yönetenlere gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Gerekli hassasiyet öncelikle sabır ardından da maddi destektir.  

Sportif başarı geldikten sonra profesyonel bir hale getirilen kulübün elindeki gelirler de artacaktır. Reklam gelirlerinin hiç de yabana atılacak bir yanı yoktur. Büyük kulüplerin yaptığı gibi Malatyamızın kulüpleri de alacakları malzemeyi veya futbolcuyu her hangi bir şirketin sponsorluğuyla alabilecektir. Saha kenarı reklamlar, teknik direktörün açıklama yaptığı yerdeki reklam panoları ve kullanılan malzemenin üzerindeki reklamlar büyük meblağlar getirmektedir. Malatyaspor efsanesinin yaşandığı dönemlerde bırakın kulübü herhangi bir futbolcusuyla yan yana fotoğraf çektirmek isteyenleri hatırlarsınız.

Kısaca, eldeki imkanlar verimli bir şekilde kullanılacak olursa, bir iki tane işadamının sırtına yüklenen kulüplerimiz kendi ayakları üzerinde durabilecektir. Buraya kadar anlattıklarımızı da başaracak isimler ilimizin yönetici konumundaki insanlardır. Bunların bu işi başarması için de muhalefettekilerin yapıcı muhalefeti gerekmektedir.

Not: Geçtiğimiz hafta yaptığımız “44 Malatyaspor'a geçmiş olsun ziyareti” çağrısına herhangi bir cevap alamadığımızı belirtmek isteriz.