AK Parti’de Kriz: Sami Er, Kendi Meclis Üyelerini Savcılığa Şikâyet Etti

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in kendi partisinin meclis üyelerini savcılığa şikâyet etmesi AK Parti kulislerinde büyük yankı uyandırdı. Murat Çetin, Pazartesi Hasbihal yazısında bu tutumun yanlış olduğunu vurgulayarak sert eleştiriler yöneltti.
KENDİ PARTİSİNİ HEDEF ALDI
Malatya’da siyasetin gündemine oturan tartışma, Belediye Başkanı Sami Er’in kendi partisinin meclis üyelerini savcılığa şikâyet etmesiyle alevlendi. AK Parti kulislerinde “kriz” yorumlarına yol açan bu çıkış, partililer arasında şaşkınlık ve rahatsızlık oluşturdu.
MURAT ÇETİN’DEN SERT ELEŞTİRİ
Gazeteci-yazar Murat Çetin, Pazartesi Hasbihal yazısında bu konuyu masaya yatırdı. Çetin, Sami Er’in tavrını “parti disiplini ve siyasi akıl açısından yanlış” olarak değerlendirerek, şu soruyu gündeme taşıdı:
“Bağımsız aday olsan Malatya’da kaç oy alırsın? Erdoğan’ın fotoğrafını kaldır sandıktan, geriye kaç pusula kalır?”
KULİSLERDE YANKI BULDU
Sami Er’in şikâyet hamlesi, AK Parti’nin Malatya teşkilatında kırılmaya işaret eden bir gelişme olarak görülüyor. Genel Merkez’in “yapma” uyarısına rağmen adım atan Er’in bu çıkışı, Malatya siyasetinde yeni bir gerilimin kapısını araladı.
Murat Çetin’in Pazartesi Hasbihal yazısına ulaşmak için burayı tıklayın.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Zeynep Aksoy
26-08-2025 12:57Bir Malatyalı olarak yaşananlara öfkeliyim. Biz 6 Şubat’tan beri deprem enkazıyla uğraşıyoruz. Evimiz, işimiz, hayatımız darmadağın oldu. Siyasetçilerden beklediğimiz şey, birlik olup şehre hizmet etmesiydi. Ama ne görüyoruz? Başkan çıkıyor, kendi partisinden meclis üyelerini savcılığa veriyor. Bu mudur hizmet? Bu mudur birlik? Biz sandıkta AK Parti’ye oy verdik ama kavga için değil, hizmet için verdik. Eğer Sami Er böyle devam ederse, emin olun Malatya halkı ilk sandıkta bunun cevabını verir. Çünkü bu halk aptal değil, kimin çalıştığını, kimin kavga ettiğini görüyor.
Ali Demirtaş
26-08-2025 12:57Ben esnafım. Açık konuşayım, bu tartışmalar beni ilgilendirmiyor demek isterdim ama ilgilendiriyor. Çünkü belediye başkanının kavgası bize doğrudan yansıyor. İş yerimiz var, ruhsat için belediyeye gidiyoruz, bir imza lazım. Başkanla meclis üyeleri kavgalı olunca, süreçler kilitleniyor. Bugün kavga eden yarın hizmet vermez. Halk hizmet beklerken, siyasetçiler koltuk kavgasına tutuşursa, kim kaybeder? Biz kaybederiz. Onun için ben bu kavgayı doğru bulmuyorum. Başkan da meclis üyeleri de Malatya için çalışsın, mahkeme kapılarında birbirlerini tüketmesin.
Murat Özdemir
26-08-2025 12:56Hukuken bakıldığında, bir belediye başkanının kendi partisinden seçilmiş meclis üyelerini savcılığa şikâyet etmesi istisnai bir durumdur. Elbette yolsuzluk ya da hukuka aykırılık varsa, başkanın da sorumluluğu gereği bunu bildirmesi gerekir. Ancak işin siyasî boyutu göz ardı edilemez. Çünkü bu şikâyet, hukukun değil siyasetin konusu hâline gelmiştir. AK Parti’nin kendi içindeki çatışmayı yargıya taşıması, kamuoyu nezdinde “parti kendi kendini yönetemiyor” algısı yaratır. Hukukun siyasete malzeme yapılması ise en büyük tehlikedir.
Ayşe Korkmaz
26-08-2025 12:56Ben bir gazeteci olarak şunu görüyorum: Malatya’da siyaset bir süredir hizmetten çok kişisel çekişmelere sıkışmış durumda. Sami Er’in meclis üyelerini savcılığa taşıması da bu tablonun yeni bir perdesi. Halk, deprem sonrası enkazdan çıkmayı beklerken, belediye başkanı kendi kadrolarıyla mahkeme salonlarını dolduruyor. Bu durum, şehirde “siyasetçiler kavga ediyor, faturayı biz ödüyoruz” algısını pekiştiriyor. Kriz artık sadece AK Parti’nin değil, Malatya’nın krizidir. Çünkü kamuoyunda güven kaybı siyasetten hizmete, hizmetten hayata sirayet eder.
Selim Arslan
26-08-2025 12:55Sami Er’in kendi partisinin meclis üyelerini savcılığa şikâyet etmesi, siyaset bilimi açısından partiler arası değil, partiler içi krizdir. Çünkü demokrasilerde en güçlü bağ, parti içi dayanışmadır. Bu bağ koptuğunda iktidarın halkla kurduğu ilişki de zayıflar. Türkiye’de belediyeler genellikle “lider gölgesinde” seçildiği için, başkanların bağımsız karar alabilme alanı sınırlıdır. Buna rağmen Sami Er’in bu tavrı, adeta kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Bu davranış, hem AK Parti teşkilatlarında hem de yerel kamuoyunda “güven” duygusunu zedeler. Krizin adı aslında budur: güven bunalımı.