BÜYÜKŞEHİR MALATYA VE MTSO!

İlk yazımı da kamuoyuna açık mektup şeklinde yazma ihtiyacı hissettim. Milletin bu gerçekleri bilmesi gerektiğini düşünüyor herkese saygılarımı sunuyorum:

Saygıdeğer Malatyalı sanayici, tüccar, sanatkâr ve işadamı dostlarım; 
Malatya ticaret ve sanayi odasının bir üyesi ve uzun yıllar meclis divanında ve yönetim kurulunda görev almış bir kardeşiniz olarak, üzüntü içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nın, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdindeki  imajı  yok olmuştur. MTSO, yıllarca bu denli aciz duruma düşmemiştir. Neden mi? 
 
Yıllar öncesine gidelim, oda başkanımız sayın Abdurrahman Yavuz idi. Hem Malatya'mıza 1. organize sanayi bölgesini kazandırmış hem de mevcut MTSO yönetim kurulunun her fırsatta gururla söylediği yeni oda binasının yerini alarak, bugünkü  yeni oda binasının yapılmasına vesile olmuştur. 
 
İlgili dönemde, Türkiye de sayılı  olan  ve 15 kişiden oluşan TOBB yönetim kurulu  üyelerinden birisi de  Abdurrahman Yavuz olmuştur. O dönemde  Malatya da  sanayici kavramı  başlamış ve bugünkü 1.organize sanayi  bölgesi  temelleri  de o  dönemde atılmıştır. Çok ciddi  çalışmalar yapan Abdurrahman Yavuz'u  devirmek için, “Daha  iyisini yapacağız” , “Hep  aynı simalar mı  bu yönetimde?”  gibi kampanyalarla Abdurrahman Yavuz devrilmiştir. Yavuz'u  devirenler arasında  maalesef ben de  yer aldım. Neden  maalesef diyorum? Çünkü  Abdurrahman Yavuz 12 yıl hizmet etti. Şu an ki yönetim, hatta benim de yıllarca içinde bulunduğum arkadaşlarım 20 yıldır o koltuktalar. 2.organize sanayi bölgesi ve yeni hizmet(Saltanat sarayı) binası  dışında hiçbir çalışmaları olmamıştır. Bugün vagon onarım fabrikası hala  atıl durumdaysa  bunun sebebi, 20 yıldır çözüm bulamayan, şuan ki TSO yöneticileridir. 
 
1996 yılında TSO  seçimlerine kendi gurubumuzdan girerek meclis üyesi oldum. Benim de genç bir iş adamı olarak saygı duyduğum işadamı tüccar abilerimizle birlikte, “Malatya'mıza daha nasıl faydalı olabiliriz? Bizden önceki insanların bıraktığı çıtayı nasıl yükseltebiliriz?” diyerek çalışmalara başladık. Malatya'mız da TSO'da her şey yönetim kurullarında konuşuluyor. Kararlar oybirliğiyle alınıyor. Meclise de gelip “Kabul edenler-kabul etmeyenler” diye soruluyor ve demokratik bir işleyiş hakim kılınıyordu. 
 
Ancak mevcut TSO yönetim kurulu üyesi olarak toplantılara girmeye başladığım günlerde, gündem konusu  gelir, konuşulur, söz hakkı verilir; ama meclis başkanı da toplantıda olduğu için kararlar da o ne derse o olurdu. Malatya TSO'ya eleman mı alınacak; o karar verir, hısım akrabaları alınırdı. TSO haricinde organize sanayi müdürlüklerine alınacak elemana kadar kendisi karar  verirdi. Ben ve benim gibi diğer yönetimdeki insanlar da, “Başkan sen ne dersen, sen böyle uygun gördüysen” derlerdi. Kurumlara odadan katkı sağlamak için meclisten insanlar istenirdi ama görevler hep aynı kişilere verilirdi. Meclis'ten kimse işin içine sokulmazdı. Liyakat sahibi olanlara bile görev verilmezdi. Örneğin İŞGEM iş geliştirme yönetim  kuruluna dahi  oda yönetiminde olan kabzımallık yapan adamlar gönderilirdi. 
 
Sayın başkanımız seçimlerin dışında, ne sanayiciyi ne de tüccarı gezer, sadece port föyünde bulunan 3-5 sanayiciyi ziyaret ederdi. Çünkü düğün, dernek, sünnet, cenaze merasimlerinden zaman ayıramazdı. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde bir internet sitesinde “Malatya TSO niçin yok?” başlıklı haberde yaklaşık 360 oda ve borsanın 150 civarında  oda ve borsa  başkanına görevler verilmiş, ilçe oda başkanları bile TOBB  konseyinde yer almış, ancak bizim  oda başkanımız hiçbir kurula seçilememiş. Büyükşehir olan  Malatya için bu  durum açıklanamaz. Şimdi insanlar soruyor; “Malatya büyükşehir oldu büyüdük. Ama neden TOBB'da yokuz?” diyorlar ben de bundan dolayı bu yazıyı yazmaya karar verdim. Sadece gazetelere ve tv ekranlarında beyanatlarda bulunan, klişeleşmiş metinleri her defasında anlatan, İsrail'i Suriye'yi telin eden, kınayan bir başkan icraata gelince sanayicinin işadamının küçük esnafın v.s. derdine derman olamadığı gibi gittikten sonra da "Ya sanki ben bakanım, başbakanım " diye konuşabilen bir başkanımız var. Malatya TSO  önemli işler olduğunda, kendi tayfalarının bir araya gelerek kazanç sağladığı bir kurum oldu. Pamuğun Amerika'dan getirilerek, Malatya da ipliğe dönüştürüldüğü bir organize sanayi bölgesi durumunda. Hasan Erkoç geçenlerde açıkladı; "Organize sanayi  bölgesinde 30.000 çalışanımız var" diye. Başkan bunu  ispat etsin. 
 
Malatya'da yetişen dünyaya ihracatı yapılan, Malatya'ya yıllık döviz girdisi 300-400 milyon dolar olan ama dünya piyasalarında işlendikten sonra 2-3 milyar dolar değeri olan kayısımıza hiçbir inovasyon çalışması yapmayan, ama her platformda “Kayısı, kayısı” diyen vakıflar, dernekler toplantısına katılan bir TSO meclis ve yönetim kurulundan, Malatya'mız nasıl olacak da hedefi 2023 diye koyacak merak ediyorum. Hürriyet Gazetesi'nde geçtiğimiz günlerde yayınlanan "Kayısı yandı Malatya ekonomisi durdu"  başlıklı haberde konu hakkında bilgi  vermesi gerekenin oda başkanı olmasına  rağmen, konu ile ilgili basına demeci  oda yönetim  kurulu üyesi ve sigortacı  Cebrail Aldı'nın basın açıklaması yapmış olması  manidardır. 
 
Kayısının yanmasında bile  başkanın “Benim olsun az olsun” veya belli toplulukların bir araya gelerek kazanç kapısı gibi gördükleri odanın nüfuzunu kullanan zihniyetten ne beklenebilir? 
 
Gençlerin önünü açmayan, seçimlerde kendi gruplarında seçilemeyen üyeleri tekrar denetim ve denetleme kurullarının başına getiren bir TSO‘dan, TSO ‘yu milletvekilliği veya mahalli idareler seçimlerinde başarmak olarak kullanmaya çalışan başkandan ne fayda sağlanır? 
 
Malatya da yüzlerce gıda toptancısı olup da bir gıda toptancılar sitesi olmayan bunun için hiç bir gayret içerisinde olmayan bir TSO'dan ne  beklenir? 
 
Seçimlerde oda çalışanlarını, kendi işçisi olarak gören  tüm çalışanlarını sabahlara kadar kurumda tutan onları kullanan, kendine çalıştıran, kendi için oy toplatan bir TSO'dan ne beklenir? 
 
Gelecekte  Malatya ekonomisini  yönetsinler diye oluşturulan, genç girişimciler kuruluna bile müdahale eden bir meclis başkanı, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin çocukları ve akrabalarıyla doldurulmuş, genç  dinamik, başarılı  ve  tahsilli  olan gençlerimiz bu kurula dahi alınmamıştır. Bununla da kalınmayıp, genç girişimciler kurulu, parti yönetimlerine, gençlik kollarına yerleştirilmiş bir TSO'dan ne beklenir? 
 
İhtiyaç sahibi olanlara yardım etmeyip (burs); ama bir gazetecinin düzenlediği folklor yarışmasına bazı dernekler gibi  belirli  bir zümrenin  yandaşlarına  kasasını açan, sırf  “Fakir çocuklara  burs verdi” diye  iş akdi fesh edilen başarılı bir genel  sekteri kıyıma uğratan  bir TSO'dan ne beklenir? 
 
İki tane organize sanayi bölgesi olan; ancak geçen iki  yangında fabrikası kül olan  işadamlarının yarasına merhem olmayan ve hala  yetersiz itfaiyesi  olan  bir   organize  sanayi  bölgesinde, “Yeni  bir yangın mı olsun?”u bekleyerek ancak çözüm bulmaya çalışacak bir TSO'dan  ne beklenir? 
 
Hastanesi, fuar alanları olmayan, düne kadar iller bazında Doğu Anadolu'nun lideri olan Malatya'mızda resmi kurumların tek tek kapatılarak komşumuz Elazığ'a götürülmesine gıkı çıkmayan bir  TSO ‘dan ne beklenir? 
Kayısı  yandı  değil mi, daha 1 yıl önce Malatya meteoroloji  bölge Müdürlüğü'nün kapatılarak Elazığ'a bağlanmasında  sesi çıkmayan bir TSO, bugünkü  don verilerini  anında tespit etmesini  sağlayan meteoroloji bölge müdürülüğünün gitmesi ile  bu  don afetine sebebiyet vermemiş midir? 
 
Yeri geldiğinde sürekli “Malatyaspor, Malatyaspor” diyerek, protokolde gövde gösterisi yapan; ama şahsıyla alakalı bir kuruşu dahi Malatyaspor'a vermeyen bir başkandan, seçimlerde “Bizden olsun boş adam olsun” diyen ve o insanı meclise taşıyan dünya görüşü ve siyasi görüşü farklı insanların bile son dönemlerde meclisteki sayıları iki elin parmaklarını bile geçmeyen TSO'dan ne beklenir? 
 
Meclis toplantılarında insanları bozan, söz hakkı tanımayan, bir meclis başkanının olduğu ellerin “İn-kalk” yaptığı bir TSO'dan kısacası adının olup da işlevinin olmadığı bir Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'ndan  ne beklenir? 
 
Elbette ki, TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ nezdinde işlevini kaybetmiştir. 4. dönem görev yapmak için bana oy veren ama görevini layıkıyla yapamayan bir eski yönetim kurulu üyesi olarak tüm kamuoyundan, ayrıca odamızda daha önce çalışan genel sekreterin emekli olması  sonrasında, yeni genel sekreter arayışlarında, şahsımın referansı ile banka müdürlüğünü bıraktırarak oda genel sekreterliğine getirip  sırf başarılı çalışmalar yapıp herkese adil  davranması sebebiyle, meclis başkanının kanunsuz işlerine “Yok” diyebilen bir cesaret ile odayı  sevk ve idare eden  Erkan Gölgeli'yi hedef tahtası yapıp işten attıran oda yönetiminde yer aldığım içinde özür diliyorum. Bu sebeple başarılı olan adamları kıskanan bir TSO'dan ne beklenir? 
 
Bu arada Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, yeni binasına, idare edenlerle birlikte eski binasından taşınmıştır. Malatya'mıza  hayırlı ve uğurlu olur inşallah. Bizi yönetenleri biz değiştirmedikçe bizler değişmeye mahkumuz. “Hedef 2023” sloganımız olsun. Biz böyle Malatya ve Malatya'lı işadamı, tüccar, sanayici ve esnafımız için her şeyin takipçisi olup bilgi ve becerileri gazetemizin bana ayrılan bu köşesinde sizlerle paylaşacağım. 
Selahattin DAĞISTANLI 
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası 
Eski Yönetim Kurulu Üyesi