CHP zihniyetinin şekil aşkı(!)

 

  Cumhurbaşkanı tarafından “Millet Bahçesi” projesi kapsamında yeşil alana dönüştürülerek halkın hizmetine sunulacak olan İnönü Stadyumu için yıkım çalışmaları törenle başladı. Başladı başlamasına ama diğer taraftan evi başına yıkılmış gecekondu sahibi gibi kendini yerden yere vuran CHP korosu Veli Ağbaba şefliğinde protesto toplantıları yapmayı sürdürüyor. Bunlarda yetmezmiş gibi İstanbul Üniversitesi eski rektörü hemşerimiz Mesut Parlak beyefendi de bu koroya katıldı. Neymiş efendim? İsmet Paşanın ismini taşıyan stadın yıkımı bayram havasında yapılıyormuş! Atatürk'ü ve İnönü ismini tarihten silmek istiyorlarmış! Onları kalbimizden silemezler!Yandı gülüm keten helvası...

 Cumhuriyetin 95. kuruluş yıldönümünü kutladığımız bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş mantığından ve halktan uzaklaşarak küçüldüğüne dair mesajlar içeren bu oldukça anlamlı(!) eylemler çok fazla kabul görmedi. İsmet İnönü ismini yücelttiğini düşünen bir avuç insan aslında bu ucuz söylemlerle kamuoyu oluşturmak yerine şekilcilikten öteye gitmeyen CHP düşüncesini ortaya koymuş oluyor. Atatürk'ün koyduğu muasır medeniyet seviyesine ulaşma hedefini yanlış anlayan  taşa, duvara, sokaklara ismini vererek kendilerini ilelebet bu millete kabul ettireceğini zanneden CHP zihniyeti stadın yıkılmasıyla İsmet Paşanın isminin milletin gönlünden silinmesinden korkuyor. Basit ve şekilci siyasi hamleler yaparak seçmenle arasını daha da açan CHP kadroları her geçen gün halktan koparak büyük parti olma hayalini daha da ulaşılamaz hale getirmekten ne zaman vazgeçecek diye çok merak ediyorum.

 Parkmetre tartışması kanlı bitti

 Modern değnekçilik işi devam edecek mi?

  Kamuoyu baskısına ve tartışmalara rağmen şehir içinde bazı cadde ve sokakları gelir sağlamak amacıyla ücretli parkmetre alanı haline getiren Malatya Büyükşehir Belediyesinin yaptığı uygulamanın vatandaşları karşı karşıya getireceğini defalarca haber yapmamıza rağmen akıl hocalarının yanlışta ısrarcı olmaları sonucu geçtiğimiz günlerde işlenen cinayetle uygulamamanın hatalı olduğu bir kez daha tescil edildi. Emeksiz caddesinde parkmetre ücreti sebebiyle çıkan tartışmada 40 yaşındaki E.D. İsimli vatandaşın parkmetre personelinin kardeşinin bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle dikkatler belediye yetkililerine çevrildi. Konu hakkında sorumluluğu olanların sessiz kaldığı cinayetin failleri yargıya sevk edildi ama buna cinayete ortam hazırlanmasında katkısı bulunanları da unutmamak ve en azından Allah'a havale etmek gerekir.       

  Başkan Polat'ın 112 acil eylem planı kapsamında adı geçmeyen otopark sorununun nasıl çözüleceğini doğrusu çok merak ediyorum. Belediyenin otopark ve açık park alanları yapmadan park düzenini parkmetre firmalarına devretmesinden dolayı rahatsızlık binlerce vatandaş gibi bende bu haksız uygulamanın sonlandırılmasını ve şehir içine yeni otopark yapılmasını bekliyordum. Ama son birkaç gündür ortada dolaşan bazı rivayetlere göre MOTAŞ'ın yeniden uygulamayı üstlenerek parkmetre çilesini millete yaşatmaya devam edeceğini duyunca bırakın yeni park yeri yapılmasını bırakın mevcut park yerlerinin kapatılmamasına bile razı oldum...    

  Kamu binaları ihtiyaca göre mi yapılıyor?

  İlimizde hizmet veren kamu kuruluşları içerisinde en fazla yoğunluğun nüfus müdürlükleri ve tapu müdürlüklerinin yaşadığını sanırım hepiniz görmüşsünüdür. Bazı kamu binalarında ise o kurumda çalışanların dışında pek fazla bir hareketliliğin olmadığını sanırım birçoğumuz fark etmiştir.

 Hal böyle olunca bu kamu hizmet binalarının verdiği hizmete mukabil mekana sahip olmadığını bilen ancak çözüm üretmek yerine kendilerine sırça köşkler inşa eden Malatya'mızın güzide(!) yetkililerinin de bu soruna çözüm üretmeye çalışmadığını üzülerek görüyoruz. Ülke kaynaklarının her alanda verimli kullanılmasına şiddetle ihtiyaç duymamıza rağmen ilgili kurumlarda işin gevşediğini görmek bizi ziyadesiyle üzüyor. Sosyo-Ekonomik anlamda ciddi bir kıskaçtan geçen Türkiye dışarıdan gelen baskılara karşı psikolojik olarak ciddi direniş gösteriyor ancak insanlarımızın ekonomik anlamda da direniş gösterebilmesi için tasarrufu ve verimliliği esas alması gereken idarecilerin bu prensiplere pek riayet ettiği söyleyemeyiz. Doğrudan kaynak israfı olan bu konunun üzerine gitmesi gereken yetkililerin kamuya ait bu koca binaları atıl vaziyetten kurtararak, yüz binlerce liralık kiralar ödenen hizmetleri de buraya taşıması yerinde olacaktır.

 Temayül işi yine "Tiyatro" olacak mı?

   On altı yıldır ülkemizi ve Malatya'mızı yöneten Ak Partinin 2019 yılı yerel seçimleri için aday  belirleme çalışmaları devam ediyor. Karizmatik kimliğiyle her seçimden başarıyla çıkan Recep Tayyip Erdoğan'a büyük teveccüh eden şehirlerin başında gelen Malatya için aday belirlemek üzere Ak Parti teşkilatları pazar günü temayül yoklaması için bir araya geldi. Daha önceki yoklamalardan farklı olarak elektronik ortamda oylama yapılırken delegelere ehliyet ve liyakat sahibi adaylarının kim olduğu soruldu. Büyükşehir için 930 delege ilçeler için 1640 oy delege oy kullandı. Teşkilatları zinde tutmayı ve aday belirleme sürecinde teşkilat üyelerinin katılımcı olmasını amaçlayan temayülün sonuçları aynı gün akşamı belli oldu. Sonuçlarını sadece parti üst yönetiminin ve genel başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bildiği temayül oylaması salonunda genelde bazı isimler öne çıktı.

 Spekülasyon olmaması açısından hepimizin malumu olan isimleri burada yazmayı doğru bulmuyorum. Zaten sosyal medyada ve Malatya sokaklarında işyerlerinde vatandaşların kimleri başkan adayı olarak görmek istediğini görmemek için kör duymamak için sağır olmak lazım. Genel seçimlerde Malatya da ciddi oy kaybederek bir vekilden olan iktidar partisinin daha önceki temayül yoklamalarında öne çıkan adayların aday yapmaması ile oy kaybedeceği muhakkak... Menfaat çevrelerinin ve ideolojik grupların adamı olanların seçmen iradesine rağmen aday yapılması bu defa bir vekilden fazlasını kaybettirir benden söylemesi. Bu kayıp sadece Ak Partinin değil hepimizin kaybı olur...

Alper Salihoğlu