Deprem, Malatya’nın Kimliğini de Yıktı: “Anadolu’ya Ana Yurt Yapan Destan Şehir” Artık Sahnede Yok

Murat Çetin, Pazartesi Hasbihal yazısında Selahattin Gürkan’ın Malatya’ya kazandırdığı “Anadolu’ya ana yurt yapan destan şehir” tanımını hatırlattı. Depremle birlikte bu kimliğin de enkaz altında kaldığını söyledi.
BİR CÜMLE, BİR KİMLİK
Yıllar boyunca Malatya’nın tanıtımında kullanılan bir cümle vardı: “Anadolu’yu ana yurt yapan destan şehir Malatya.”
Bu ifade, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan tarafından dillendirilmiş, yalnızca bir tanıtım sloganı değil, şehrin tarihi hafızasının özet cümlesi haline gelmişti.
Murat Çetin, Pazartesi Hasbihal köşesindeki Kalem Hakkı bölümünde, bu sözün onlarca, hatta yüzlerce kitabın özeti kadar güçlü bir anlam taşıdığını vurguladı. Ona göre bu tanım, Malatya’nın ruhunu ve duruşunu temsil ediyordu.
DEPREMİN ENKAZI YALNIZCA BETON DEĞİL
Çetin, 6 Şubat depremi sonrası yaşanan yıkımın sadece binaları değil, şehrin kültürel ve manevi kimliğini de yerle bir ettiğini belirtti:
“Depremle birlikte artık Malatya’nın kimliği de gitti.”
Bu tespit, Malatya’nın gelecekte yeniden nasıl bir kimlik inşası yapacağına dair önemli bir tartışmanın kapısını aralıyor.
KİMLİK YENİDEN İNŞA EDİLEBİLİR Mİ?
Malatya’nın yeniden ayağa kalkma süreci, yalnızca fiziki imar planlarıyla sınırlı değil. Çetin’in yazısındaki bu vurgu, şehrin belleğinin, değerlerinin ve aidiyet duygusunun da onarılması gerektiğini hatırlatıyor.
“Destan şehir” tanımının yeniden sahneye çıkması, belki de yeni bir vizyon ve ortak irade ile mümkün olacak.
MURAT ÇETİN’İN KÖŞE YAZISINI OKUMAK VE KONUYU DETAYLI İNCELEMEK İÇİN BURAYI TIKLAYIN
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ahmet Karadağ
09-08-2025 13:24“Anadolu’yu ana yurt yapan destan şehir” sözü, Malatya’nın kendini ifade biçimiydi. Deprem bu ifadenin altını boşalttı. Fiziki yıkımı telafi etmek yıllar alacak ama asıl mesele, manevi yıkımı nasıl onaracağımız. Çocuklarımızın büyüdükleri şehirle gurur duyması, o şehre ait hissetmesi gerekiyor. Bunun için sokak isimlerinden şehir meydanlarına, kültürel etkinliklerden eğitim müfredatına kadar kapsamlı bir kimlik inşası şart. Aksi halde yeni Malatya, eski Malatya’nın gölgesi olmaktan öteye geçemez.
Selma Karakuş
09-08-2025 13:23Deprem sonrası Malatya’da en çok konuşulan şey bina sayıları, teslim tarihleri ve projeler. Oysa Murat Çetin’in yazısında belirttiği gibi, kaybettiğimiz şey sadece binalar değil. Şehrin ruhunu, hikâyesini, simgelerini de kaybettik. Gürkan’ın tanımı, Malatya’nın kendi kendine anlattığı bir masaldı. O masalı unutan bir şehir, gelecekte hangi hikâyeyi anlatacak? Yeniden ayağa kalkmak, sadece imar değil, hafıza tazeleme işidir. Bu noktada yerel yönetimlerin kültürel politikaları büyük önem taşıyor.
Hasan Yılmaz
09-08-2025 13:23Kimlik, şehir planlamasının temel taşlarından biridir. Deprem sonrası Malatya’nın yeniden inşa süreci yalnızca konut alanlarını değil, kamusal alanları, kültürel mekânları ve sosyal hafızayı da kapsamalıdır. “Anadolu’yu ana yurt yapan destan şehir” söylemi, şehrin kolektif vizyonunu yansıtıyordu. Şimdi bu vizyonun yeni imar planlarında da yer alması gerekiyor. Eğer yeni Malatya, ruhu ve hafızası olmayan bir “beton yığını” olarak kurulursa, ileride kimlik bunalımı kaçınılmaz olur.
Ayşe Demir
09-08-2025 13:22Deprem, yalnızca binaları değil, toplumsal hafızayı da yıktı. Murat Çetin’in tespiti önemli: “Malatya’nın kimliği de gitti.” Kimlik, kriz dönemlerinde yeniden tanımlanır. Eğer bu süreci planlamazsak, kimliğimiz başkalarının çizdiği sınırlarla şekillenir. “Destan şehir” ifadesi, geçmişle bağımızı kuran bir köprüydü. O köprüyü yeniden inşa etmek, belediyelerden STK’lara, eğitim kurumlarından kültür sanat camiasına kadar tüm kesimlerin ortak çabasıyla mümkün. Bu süreci yönetemeyen şehirler, yalnızca fiziki olarak değil, sosyolojik olarak da çöker.
Mehmet Kaya
09-08-2025 13:22Selahattin Gürkan’ın “Anadolu’yu ana yurt yapan destan şehir Malatya” tanımı, yalnızca bir slogan değil, tarih bilincinin bir yansımasıydı. Deprem sonrası yıkımın fiziksel boyutuna odaklanırken, kimlik boyutunu ihmal ediyoruz. Oysa şehirler, yalnızca taş ve betonla değil, hafıza ve kültürle yeniden inşa edilir. Malatya’nın yeniden yapılanma sürecinde bu kimlik vurgusunun göz ardı edilmesi, gelecekte bizi ruhsuz bir kentle baş başa bırakır. Yeni nesle bu aidiyet hissini aşılamazsak, şehrin sokakları dolu ama ruhu boş kalır. Fiziki projeler kadar kültürel vizyon projeleri de hayata geçirilmelidir.