Erkoç: MTSO, hiçbir partinin arka bahçesi değildir.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç
MTSO, hiçbir partinin arka bahçesi değildir
Malatya Time, gündem belirlemeye ve gündemin nabzını tutmaya devam ediyor. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki başkanlık seçimiyle ilgili olarak Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ile konuştuk. Yaşanan seçim süreciyle ilgili bilgiler veren Erkoç, birlik ve beraberliğe dikkat çekerek, “Kimseyi kırmadan gücendirmeden bu seçimi tamamlayalım. Eğer benim için hayırlı ise Allah bana nasip etsin, eğer hayırsızsa benden uzak etsin” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde seçimin yapılması bekleniyordu. Ancak bazı tartışmalar ve iddiaların ardından seçim tehir edildi. Bu hususu birde sizden dinlemek istiyoruz. Yapılması gereken seçimin tehir edilmesine neden neydi?
Seçimin ertelenmesi meselesi Ticaret ve Sanayi Odası'nın uhdesinde olan bir şey değildir. Seçim Bakanlar Kurulu'nun kararıyla ve 3 ay sonraya ertelenmiştir. Normal işleyişe göre 2009'da seçim yapılması sebebiyle 4 yıl sonra yani 2013'te yeni seçimin yapılması gerekiyordu. 2013 yılının şubat veya mart ayında yapılması gerekiyordu. Seçimin tarihinin belirlenmesinde oda başkanı veya oda yönetiminin herhangi bir tasarruf hakkı yoktur. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Türkiye genelindeki üyelerinden yaklaşık 18 bin itiraz dilekçesi Ticaret ve Gümrük Bakanlığı'na gitti. Bakanlar kurulu da Türkiye genelindeki bütün oda seçimlerini erteledi. Yani sadece Malatya'ya özel bir karar değildir bu. Yeri gelmişken seçim tarihini bazı arkadaşlardan gizlediğimizle ilgili bir iddiaya muhatap olduk geçtiğimiz günlerde. Hatta Malatya Time'da da buna benzer bir iddia gündeme geldi. Böyle bir şeyi yapmamız mümkün değildir. Seçime İl Seçim Kurulu karar verir. Seçim Kurulu'ndaki hakimin son verdiği karar 18 Mayıs'tır. 18 Mayıs tarihine kadar yaşanacak sürecin Malatya'ya hayırlı olmasını diliyorum. Bu seçimin sonucunun şahsım adına hayırlı bir şekilde sonuçlanmasını istiyorum. Hayırlı ise Allah bize nasip etsin. Bizi Allah'ın rızasından uzaklaştıracaksa seçilmeyi nasip etmesin. Kimseyi kırmadan dökmeden bir seçim süreci yaşamayı diliyorum. Seçimden sonra da esnafımızın tüccarımızın ilişkilerinin iyilikle ve güzellikle devam etmesini istiyorum. İnşallah Malatya kazansın, inşallah esnafımız tüccarımız kazansın diyorum.
Ali Osman Başkurt'un hem Malatya Time'da hem de diğer medya organlarında bazı ifadeleri oldu. Ali Osman Başkurt, sizin çalışmalarınızın yetersiz olduğunu söylemişti. Malatya'nın ticari hayatının önündeki engelleri kaldırma yolunda hiçbir adım atmadığınızı söyledi. Sizin bunlara ne cevap vereceğinizi Malatya kamuoyu çok merak ediyor. Neler söylemek istersiniz?
Sayın Ali Osman Başkurt'la ilgili fazla bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü kendisi benim çok yakın dostumdur. O da Malatya daha ileriye gitsin diye uğraşıyor. Ancak bu ifadelere şöyle bir cevap verebilirim. Biz vizyonumuzla 1995 yılında odaya geldiğimiz andan itibaren çalışmaya başladık. 2002 yılında 2. Sanayi Bölgesi'nin kuruluşunu gerçekleştirdik. Eğer biz çalışmamış olsaydık 2. Organize Sanayi Bölgesi ortaya çıkmamış olurdu. Ben başkan seçildikten 1 yıl sonra taleplerin karşılanması için çalışmalar yaptık. Daha bakanlar kurulu kararı olmadan biz tebligat çekerek buradaki yatırım yapmayan firmalardan ellerindeki arazileri aldık. Bu işe öncelikle sayın Ahmet Çalık'tan alarak başladık. Malatyamız için büyük bir değer olan Ahmet Çalık, bize araziyi iade etti. Buna benzer onlarca firmamızı kırmadan dökmeden ikna ederek 2. Organize Sanayi Bölgesi'ni yapmayı başardık. Daha 2. Organize Sanayi'nin yerleri tam dolmadan biz 3. Organize Sanayi Bölgesi için de düğmeye bastık.
Çalışmaları şimdiden başlatmamız gerekmektedir. Biliyorsunuz tarım ve gıda ağırlıklı bir kentiz. Son zamanlarda tekstil konusunda çevre iller arasında söz sahibi olmaya başladık. Malatya'ya çok ciddi firmalar geldi. Ayrıca sağlık sektörünün de geliştiğini görüyoruz. Bunlar Malatya adına bizleri ziyadesiyle sevindiriyor. Sağlık turizmi konusunda çevre iller de dahil olmak üzere merkez konumuna geldik. Mesela Turgut Özal Tıp Merkezi'nin geçtiğimiz günlerde bininci organ naklinin gerçekleştirmiş olması Malatya için büyük bir kazanımın işaretidir. Rahmetli Turgut Özal'ın hayalleri gerçekleşiyor olması ve sadece Türkiye'den değil bölgeden hasta kabullerinin yapılıyor olması çok önemli bir başarıdır. Turgut Özal Tıp Merkezi'nin sağlık turizmi açısından katkısı tartışılamaz. Nükleer tıpla ilgili Eczacıbaşı'nın yaptığı yatırımlar ve sayın Turgut Karaaslan'ın kalp sitenti ile ilgili yaptığı çalışmalar Malatya'nın sağlık sektöründeki geleceğinin parlak olduğunu gösteriyor. Malatya'da gelişme gösteren bir başka sektör de madencilik sektörüdür. Kuluncak ve Hekimhan ilçelerimizde ciddi demir yataklarının olduğu malumunuzdur. Madencilik konusunda ciddi yatırımlar yapılmaya başlandı. Barajlarla çevrili bir il olmamız sebebiyle su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması konusunda ciddi çalışmalar var. Su ürünleri ve hayvancılıkla ilgili önemli gelişmelerin olduğunu hemen herkes görmektedir.
Bugüne kadar icraatımız hiç eleştirilmedi. Sadece kişiler bazında eleştiriler gelmeye devam etti. Keşke yaptıklarımız da eleştirilseydi de çalışmalarımızı daha çok geliştirmemize vesile olsaydı. Malumunuz Malatyamız artık büyükşehir oldu. Büyükşehirle birlikte Malatya Ticaret ve Sanayi Odamızın bulunduğu bina otopark sorunu olan ve fiziki alanı olmayan bir binadır. Önceki yönetimdeki arkadaşlar odamıza güzel bir yer almışlar. Allah onlardan razı olsun. Biz o alınan yeri değerlendirerek Malatya'ya güzel bir prestij eser olabilecek akıllı bina yaptırdık. Yaklaşık 13 bin 500 metrekare kapalı alanı olan ve çevre yolu üzerindeki bu binayı 1-2 aya kadar teslim alacağız. Alt katlarını banka gibi kuruluşlara kiralamaya başladık. Odamızın yıllık bütçesinin 4'te 1'i gibi bir gelir etmeye başladık. 553 bin liralık büyük bir meblağdan bahsediyoruz. Bu arada Malatya Ticaret ve Sanayi Odamızın bütçesi de 2 buçuk trilyon olduğunu söylemek isterim. Biraz önce ifade ettiğim hizmetlerin daha rahat yapılması için kira gelirimizin olması gerektiğini düşünüyorum. Fiziki alanları geniş, 10 tane toplantı salonu olan kapsamlı bir binayı Malatya'ya kazandırdık. . İhracat birimlerinin tümünü binamızda toplamayı düşünüyoruz. İhracatçı arkadaşlarımızın hepsinin orada işini bitirmesini düşünüyoruz. Bizi vizyon sahibi olmamakla suçlayanlara da bir mesajım var. Malatya'nın 20 yıl sonraki durumunu düşünerek şehrin batı girişinde 10 dönümlük bir alanın tapusunu odamız adına aldık. Bunlar Malatya için atılması gereken adımlardır. Malatya'ya yakışır güzel bir hizmetimiz olduğunu düşünüyorum. Bakanımız Mehmet Şimşek'e sayın Abdülkadir Konukoğlu'yla birlikte gittik. Burası merayken ot bedelini yatırdık. Mal Maliye Bakanlığı'na geçti. Maliye Bakanlığı ise burayı kiralama yoluna gitmek istiyordu. Buranın tapusunu alana kadar neler çektiğimizi bir ben bilirim bir de Allah bilir. Neticede Malatya'ya 13 bin dönüm arsa kazandırdık. Bunun 10 bin 500 dönüm tapusunu hazine olarak aldık. 2 bin 500 dönümünü de şahsa aldık. Malatya'nın yine geleceği adına ana cadde üzerindeki alanı ticari alan yaptık. İşletme ve arsa sahiplerinin hakkını koruduk. 1800 dönümlük alanda hemen çalışma başlatıp arsa tahsisi yaptırdık. Yatırım programına yıllar önce koydurduk. Önümüzdeki birkaç hafta içinde Sanayi Bakanlığı tarafından 3. Organize Sanayi Bölgesi'nin alt yapı ihalesi yapılacak. Malatya'nın marka şehir olması için yaptırdığımız bu işler neticesinde 15-20 yıl boyunca kimseye yer yoktur denilmeyecek. Eğer bu adımlar atılmamış olsaydı, çok büyük karışıklık yaşanacaktı. Vizyon sahibi bakışımızın sonucu olarak il içerisindeki 3 tane sanayi bölgemizin yanı sıra Darende'de ve Akçadağ'da bizim dönemimizde çalışmalar başlatıldı. Hazineden tapuyu alma noktasına geldik. Akçadağ'daki altyapı ihalesi de birkaç ay içerisinde başlayacak. Yatırımcının gelmesi için o ilin huzuru ve altyapısının olması gerekmektedir. Hamdolsun ilimizde bu özellikler vardır. Malatyalı işadamlarımız da bize katkılarda bulunuyorlar daha fazla katkı yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz. El birliğiyle sanayi, pazar ve kültürel altyapısıyla Malatyamızı hazır hale getirmeye çalıştık. Şehri yönetenlerin ortak aklı oluşturmaları gerekmektedir. Türkiye genelindeki Çorum ve Denizli gibi illerimizin birlik ve beraberlik adına ortak akılla marka şehirler olduklarını gördük. Ortak bir akılla çözüm arayışı içinde olursanız çözülemeyecek hiçbir sıkıntı yoktur. İnşallah Malatya bunu da yapacaktır. Kişisel menfaatin yerine ilin menfaatini öne çıkardığınız zaman herkes kazanır.
Sayın başkan kayısı yetiştiricilerinin bazı sıkıntıları var. Üretici maalesef yetiştirdiğinin karşılığını alamadığı için de sürekli borçlanma yoluna gidiyor. Kayısı üriticisinin sıkıntılarının giderilmesi noktasında MTSO'nun ne gibi çalışmaları oluyor?
Dünyadaki kuru kayısı ihtiyacının yüzde 80'ini üreten Malatya, maalesef fiyat belirlemede söz sahibi değildir. Bu sıkıntının aşılmasının yolu da iş dünyasındaki arkadaşlarımız eliyle olacaktır. Dünyanın 102 ülkesine ihracat yapan ve dil bilmeyen ihracatçı kardeşlerimiz var. Onlara bu gayretli çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Kayısı konusunda arz ve talebi dengeleyip fiyatı bizim belirlememiz gerektiğini belirtmek isterim. Kayısı 5 dolara çıksa da 1 dolara da düşse Avrupa'daki raf fiyatı 10 doların üzerindedir. Önemli olan bu fiyatı dengeleyerek, üreticinin emeğini başkalarına peşkeş çektirmemektir. Bu noktada yapacağımız çok şey var. Arz ve talebi dengeleyecek önlemleri almamız gerekiyor. Malumunuz olduğu üzere Bakanlar Kurulu'nun tebliğiyle lisanslı depoculuk alanına alındı kayısı. İnşallah Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni de bu şirkete dahil edersek, üreticinin ürününü sertifika karşılığı alarak piyasayı ayarlamayı sağlayabiliriz. Bu konuyla ilgili emeği geçen vekillerimize teşekkür etmek istiyorum. Kayısının sanayi ürünü haline getirilmesi için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Teknokent çalışmasıyla ilgili üniversitemizle ortak işler yapmaya başladık. Sanayi ile üniversite işbirliğini geliştirmemiz gerektiğinin bilinciyle geçici yerde hizmete başlattığımız bir çalışmamız var. Teknoloji transfer merkezimizi kurduk. Sanayi ile üniversite işbirliğini artırmaya başladık. Kayısıyı gıda ürünü olmaktan çıkarılıp, sanayi ürünü haline getirebilirsek yılda 350 milyon dolarlık ihracatı, 2023'te 1 milyar dolara çıkarmamız mümkündür. Biliyorsunuz kayısının çekirdeği çok kıymetli bir ürün. Yüzde 45 yağ oranı olan kayısı çekirdeği kozmetik sanayiinde kullanılıyor. Ayrıca aktif karbon konusunda kayısı çekirdeği çok zengin bir üründür. Aktif karbon, uçak ve uzay sanayiinde kullanılan bir maddedir. Çekirdekle veya çekirdek kabuğuyla ilgili üniversitemiz böyle bir çalışma yapabilirse kayısıyı sofralık olmaktan çıkarıp, sanayi ürünü haline dönüştürürüz. Malatya'nın da 350 milyon dolar yerine 1 milyar dolar gelir elde eder hale getirebileceğini düşünüyorum. Üniversitemizle beraber çalışmak adına 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde meslek yüksekokulu için 30 dönümlük bir arazi verdik. Üniversitenin talebiyle sanayicinin ihtiyacı olan eleman yetiştirilmesini amaçlıyor ve çalışıyoruz.
Sayın başkan, kamuoyunun özellikle merak ettiği soru var. Geçtiğimiz seçim sürecinde Muzaffer Erşan'ın cemaatin çıkardığı bir aday olduğu yönünde iddialar ortaya atıldı. Bu iddiayla ilgili sizin görüşünüzü alabilir miyiz?
Bu hizmet Türkiye sınırlarını aşmıştır. Hatta okyanusun ötesine geçmiştir. Bu hizmete milyonlarca insan gönül vermiştir. Bazı kişilerin hobisini tatmin etme veya bu hizmeti kullanma isteği yanlıştır. Bunun da böyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu konuyu defalarca kendileriyle konuştum. Herkes aday olma hakkına sahiptir. Ama adaylığı farklı boyutlara taşıma hakkına sahip değildirler. Kendilerine “Bu Malatya için yanlış olur. Malatya için iyi olmaz” dedim. Bu arkadaşlarımız tüccardır, iş adamıdır. Bu tür şeylere prim vermeden gelir oyunu kullanır. Derneklerde, sivil toplum örgütlerinde ve ticaret ve sanayi odasında olanların bu tür cemaat veya toplulukları çalışmalarına dahil etmemeleri gerekmektedir. Sivil toplum örgütlerinde çalışanların bütün renkleri kucaklamak zorundadır. Bütünleştirici olmaktan, birleştirmeden, sevgiden ve kucaklamaktan yanayız. İnancımıza göre birlikte rahmet, ayrılıkta azap olduğunu biliyoruz. Birlikte bereket olduğunu düşünüyoruz. Ben sadece Muzaffer beyi destekleyenlere değil herkese söylüyorum. Birbirimizi incitmeyelim, bu konuları gündeme taşımayalım. Orada veya burada birbirini seven dostlar arkadaşlar. Seçim bittiği zaman hepimiz birlikte kol kola gezeceğiz. Önemli olan Hasan Hüseyin Erkoç'un veya Muzaffer Erşan'ın kazanması değil Malatya'nın kazanmasıdır. Olaya böyle bakmak lazımdır. Herkes bu yarışta üzerine düşeni yerine getirmeli ama kırmadan dökmeden bir güzellikle tamamlaması gerekmektedir.
Ticaretle iştigal edenlerin ve sanayicilerin yapacağı bir seçim süreci yaşıyoruz. Seçim sürecinde bazı siyasilerin seçime müdahale etmeye çalıştıklarını gördük. Siyasetçilerin seçime müdahale etmelerinin doğruluğu veya yanlışlığıyla ilgili sizin görüşünüzü alabilir miyiz?
Olaya şöyle bakmak lazım kurumlara girebilmek için insanların gönlüne girmeniz lazımdır. İnsanların gönlüne girmeden kurumlara girmeniz mümkün değil. Birkaç tane milletvekilimizde bizleri sevmiş ve desteklemişse buna saygı duymak lazım. Ayrıca söz edilen kişi de burada yıllarca oda başkanlığı yapmış bir arkadaşımızdır. Tabii ki onlarla iyi ilişkilerimiz olmuştur. Burada bizi destekliyor olmaları normaldir. Ayrıca bize destek veren arkadaşımız bu konuyu eleştirenlerin destekçisi olsaydı bu sefer de onların itirazı olmayacaktı. Ben, Ticaret ve Sanayi Odası'nın tüm Malatya'nın malı olduğuna inanıyorum. Hiç kimsenin malı değildir, hiçbir partinin arka bahçesi değildir. Meclis üyelerimizi tek tek irdeleseniz hepsinin ayrı ayrı gruplardan ayrı renklerden oluştuğunu görürsünüz. Bu sözleri söyleyen arkadaşlar bir hafta öncesine kadar bir derneğin başkanıydılar. Buranın adaylığı kimsenin tapulu malı olmadığı gibi bir şeyler adına çıkmak da yanlıştır. Esnafın arasında böyle meseleleri anlatmak yanlıştır. Eğer kırmadan, incitmeden yarışa dahil olursanız Malatya kazanır. Malatya'nın menfaatini göz önünde tutmalıyız. İnsanlar kurumların ardına sığınmadan çalışmasını yapmalıdır. Bu nihayetinde 4 bin insanın vereceği kararla oluşacaktır. Buna herkesin saygı göstermesi gerekiyor.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası iyi bir gelir kapısı olarak da görülüyor. 9 veya 10 bin lira gibi bir kazançtan bahsediliyor. Bununla ilgili bir açıklamanız olacak mı?
Huzur Hakkı denilen bir miktardan bahsediyorsunuz. Huzur Hakkı'nın belirlenmesi oda yönetimi ve meclisine bırakılmıştır. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeleri huzur hakkını 1 lira olarak belirlemiştir. Bu da yıllık bin lira civarında bir para yapıyor. Bunu da almıyoruz, sekreterimize bırakırız o da ya otobüs bileti ya da başka küçük bir masrafa harcıyor. Bizim aldığımız başka bir para yoktur. Bizim işimiz sadece gönül işidir. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı'nın herhangi bir ücreti yoktur. Yönetim kurulu kararıyla il dışına yapılan seyahatlerde 100 liralık bir huzur hakkı vardır. Onun da 10 lirası kesilir. Benim 6 yıllık başkanlık hayatım boyunca onun da çoğunu almamışımdır. Otel odası veya seyahat masrafını da zaten Sanayi ve Ticaret Orası karşılamaktadır. Ama yönetim kurulu üyeliği yaptığım 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde ise belirlenen rakam asgari ücret miktarı kadardır. Bu da 885 liralık bir paraya tekabül eder. Bu rakam da Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanmıştır.
Son olarak belirtmek istediğiniz bir şey var mı?
Yine seçim süreciyle ilgili konuşmak istiyorum. Seçim sürecinin kimseyi kırmadan kardeşlik ortamında geçmesini diliyorum. Malatya için hayırlı olmasını diliyorum. Eğer benim için de hayırlı ise Allah seçilmeyi nasip etsin. Şahsım için hayırsız ise Allah benden uzak etsin. Olgun bir şekilde, huzur içerisinde sağduyulu bir şekilde hareket edilmesini istiyorum.
Röpörtaj: Murat Çetin
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.