Malatya
12 Eylül, 2025, Cuma
  • DOLAR
    41.32
  • EURO
    48.57
  • ALTIN
    4859.2
  • BIST
    10.383
  • BTC
    115653.41$

Esenlik, nereye!..


Esenlik, nereye!..
Â'Malatya BelediyesiÂ'nin altın yumurtlayan tavuğu Esenlik Ltd. Şti. yavaş yavaş iflasın eşiğine gidiyor.Â' denilince bir hayli şaşırdım.

ESENLİK NEREYE?

Önceki gün bir dost meclisinde konuşurken söz dönüp dolaşıp Esenlik'e geldi. Malatyalıların yakinen bildiği, Malatya ekonomisinin lokomotifi konumundaki Esenlik Şirketi'nin sıkıntılı bir dönem geçirdiğinden bahsedildi. “Malatya Belediyesi'nin altın yumurtlayan tavuğu Esenlik Ltd. Şti. yavaş yavaş iflasın eşiğine gidiyor.” denilince bir hayli şaşırdım. Esenlik yöneticilerinin çoğu arayış içerisinde olduğu başka bir kuruma geçmek için fırsat kollandığı iddialarının ortalıkta dolandığından dem vuruldu. İddiaları ben de küçük ölçekli bir araştırmayla derledim. Konunun hemen başında bunların iddia olduğunu belirtmek istediğimi ve yaptığım araştırmanın sonuçlarını aktarmak isterim. İşte iddialar:

Orta düzey yöneticilerden Eski Genel Müdür Hacı Uğur Polat'a yakın olanlar, santim santim Yeşilyurt Belediyesi'ne Cetvelleşiyorlar.

Diğer yöneticilerin çoğu sanki “Nede olsa batacak, biz yolumuza bakalım” telaşındalar. Aylardır işçiler paralarını düzenli bir şekilde alamıyorlar.

Yöneticilerin keyfine diyecek yok. Her biri sanki bir tiranmış gibi hayatlarını devam ettiriyor. Esenlik tedarikçileri de çok memnun değiller.

Onlarla da ipler koptu kopacak.

Şirket artık öyle ahım şahım ihalelere katılma yeterliliğini kaybetmiş durumda. Deyim yerindeyse Esenlik battı batacak.

Şimdilik ne belediye üst düzey yöneticilerinden ne Esenlik yöneticilerinden konu ile ilgili bilgi veren yok.

Reklam verilerek susturulmuş yerel basın bunları görmüyor. Çalışanlar “işimden olurum” korkusu ile hiçbir yerde bu konudan bahsetmiyor. Fırsatını bulan çantasını toplayıp Esenlikten ayrılıyor.

İşçilere tazminat ödenmeden işten ayrılmaları için olmadık senaryolar yazılıyor. Her gün onlarca işçinin görev yeri değiştiriliyor. Herkeste ümitsiz bir bekleyiş ve günü kurtarmanın telaşı var.

Kimse eskisi gibi “Esenlikte çalışıyorum, geleceğim artık garanti altında” diyemiyor.

Bana inanmayan esenlik marketlerden herhangi birine giderek herhangi bir çalışana durumu sorabilir. Başta ben de inanmadım durumun bu kadar vahim olduğuna ama bir, iki derken; durumunu sorduğum her Esenlik çalışanından aynı sorunları duydum. Hiçbirinin yüzünde geleceğe dair bir umut emaresi görmedim. Görüştüğüm yöneticiler de aynı şeyleri söylediler. Neredeyse çalışanların tamamı “Esenlik batar” tezine inanmış durumda.

Peki, Esenlik Gibi Bir Kurum Batar mı?

Bilimsel olarak Esenlik tarzında çalışan bir yerin batması mümkün değil. Eğer böyle bir kurum batıyorsa bu; işletme, ekonomi ve yönetim bilimlerine bir hakaret olur. Zira çalışma şekli batmama üzerine kurulu bir sistemi barındırıyor. Kısaca bahsetmek gerekirse; Esenlik gibi bir market reyonunda satış yapmak için öncelikle sizden “sisteme giriş ücreti” adı altında hatırı sayılır bir ücret alıyorlar. Yıl içerisinde kampanya ve indirimlerden dolayı aşağı çektikleri fiyat kadar size fatura keserek sizi borçlandırıyorlar. Yani indirim ve kampanya giderleri sizden alınıyor. Yılsonunda yıl içerisindeki hâsılatınızdan hatırı sayılır bir yüzdelik alıyorlar. Bütün bunlar olurken kendi kar paylarından bir gıdım kayıp olmuyor. Yani sistem öyle bir kurulmuş ki; batma veya iflastan söz etmek mümkün değil. Bütün bunlara rağmen halen iflas gibi bir kayaya tosluyorsanız sorgulanması gereken bazı noktalar, irdelenmesi gereken bazı olaylar ve sıkı bir denetim gerekiyor.

İflasa Götüren Etkenler Neler?

Yukarıda özelliklerinden bahsettiğimiz sistemde iflastan bahsetmek için, akla ilk gelen etken yönetim kadrosudur. Şark kültürünün etkin olduğu toplumumuzda bunun yanına bir de ahbap-çavuş ilişkilerini, falanın adamı, filancanın yakını vs. gibi bir başka etkeni ekleyebiliriz. Ayrıca “örtülü ödenek” veya “örtülü harcama” denilen harcama kaleminin şirketin kaldıramayacağı boyutlarda olması da bunun sebebi olabilir.

Aslında belediye ve şirket yöneticilerine göre bu durumun sebebi; çok yüksek meblağlarda yapılan sosyal yardımlar ve ödenmeyen hak edişlermiş. Bana göre bu hedef saptırmaktan öte bir bahane değildir. “Ayağını yorganına göre uzat” bu tür bir bahaneye verilecek en güzel cevaptır. Ödenmeyen hak edişler var ise bunun müsebbibi de yine belediyenin kendisidir.

Yukarıda belirttiğim gibi, Esenlik'i iflasa götüren iki sebep var. Esenlik gibi bir kurumu yönetme yeterliliğine haiz olmayan yöneticiler ve adamına göre muamele. Keşke imkanımız olsa Esenlik tarafından kesilen faturalar ile Esenlik'e kesilen faturaları inceleyebilsek. Kimlere hangi faturalar karşılığı kaç para ödenmiş, borçlulardan kimlere “bize şu meblağda fatura kes, borcun kapansın” gibi iltimaslar geçilmiş? Esenlik reklam ve tanıtım bütçesi kaç lira? Esenlik eğitim bütçesi kaç lira? Düzenlediği eğitim faaliyetlerinden kimler faydalanmış? Esenlik temsil ve ağırlama giderleri kaç lira? Esenlik'te kim kaç lira maaş alıyor? Hangi firmalardan “sisteme giriş ücreti” alınıyor, hangilerinden alınmıyor? Satış cirosundan yüzdelik pay ödemeyen firmalar hangileri? Bu soruları daha da arttırabiliriz. Karşımıza şöyle bir sonuç çıkar; hala profesyonelleşmemişiz ve hala adamına göre muamele ediyoruz.

Esenlik Yönetimi…

Gönül ister ki, Esenlik gibi yıllık 250 milyon ciro yapan, binlerce çalışanıyla marketten inşaata, lojistikten temizliğe, kimya fabrikasından beton elemanlarına, canlı hayvandan et entegreye kadar birçok alanda faaliyet gösteren bir şirketin genel müdürünün; akademik kariyer sahibi, tecrübeli ve ehliyetli kişiler arasından seçilmesi. Ama gelin görün ki durum hiç de öyle değil. Esenlik'in genel müdürüne ait bir cv bile yok. Genel müdür yardımcıları içerisinde de öyle cevval kişiler olduğunu düşünmüyorum. Bu memlekette akademik kariyer sahibi, yurt dışı eğitimli, büyük üniversitelerin çok güzel bölümlerinden mezun olmuş veya çok önemli firmalarda önemli görevler yapmış yüzlerce insan bulunurken; sadece başkana yakın olduğu için birilerinin Esenlik'te yönetici olmaları akla ziyan. Keşke Esenlik web sayfasında yöneticilere ait özgeçmişler eklense de tanıyabilsek, bu devasa şirketi yöneten nadide kadroyu! Kim hangi üstün meziyeti sayesinde, hangi basamakları tırmanarak çıkmış bu mevkie?

Yazının burasında bir örnek vermek istiyorum. Bir gece Esenlik marketlerden birinde alışveriş yapıyorum. Marketin kapanma saatine dakikalar var. Bir telaş başladı markette, her yer temizlendi, düzeltildi, herkes esas duruşa geçti. Çıkış saati gelenler dahil herkes esas duruş beklemeye başladı. Sanki ordu komutanı kışlayı denetleyecek gibi bir hava! Bir telaş ki sormayın… Daha sonra öğrendim ki; Esenlik şirketinin çok muhterem genel müdür yardımcılarından birisi gece ailesiyle birlikte alış-verişe gelecekmiş. Önceden haber salmış “hazır olun” diye. Bütün bu telaş bundanmış. Genel müdür yardımcısına baktım, ailesine baktım ve şu sonuca vardım; adam kendinden emin ve şöyle bir inanmışlık var; “burası benim çiftliğim!” Emin olun insan kendine ait bir yerde bile bu kadar rahat hareket edemez.

İşte Esenlik'i iflasın eşiğine getiren en önemli neden yönetimdeki eksiklik ve aksaklıklardır. Malatya'nın bu güzide kuruluşunu, binlerce insana ekmek kapısı olan bu ekmek teknesini, belediye için altın yumurtlayan tavuk olan bu kurumun gidişatı iyi değil. Buradan uyarmış olayım. Büyükşehir meclisi mi olaya el atar, muhalefet mi dile getirir, başkan Çakır mı konuyu inceler… Buna kendileri karar versinler.

Bir an önce bağımsız denetçiler tarafından şirketin denetlenmesi ve çıkacak rapora göre işlem tesis edilmesi şart. Aksi takdirde Esenlik batar biz de aşağıdaki hikâyeyi anlatırız küçüklerimize…

Bir Varmış Bir Yokmuş Bir Esinti Varmış…

Bu hikâyeyi ninemin ninesinden duymuştum. Ninemin ninesinin sürekli bu hikâyeyi anlattığını hatırlıyorum.

Bir varmış bir yokmuş… Güzel bir ülkenin çok güzel bir kasabasında büyük bir mezra bulunurmuş. Ovaları yağ, dağları bal dolu, havası güzel, suyu serin bu yerin adı Esinti imiş. İnsanlara huzur verdiği için bu isimle anılırmış. Kasaba Emiri Çakırgillerden Helvacızade Ahmed Efendi; iyi bir insan ve güler yüzlü bir şahısmış. Helvacızade, Esinti mezrasının kendi kendini yönetebilmesi için onlara yetki vermek istemiş.

Hepsi birbirine benzeyen, görünüşleri güzel, yüzleri temiz görünümlü, soylu olduğunu iddia eden bir gurup Esinti mezrasını yönetmeye karar vermiş. Helvacızade Ahmed Efendinin onayıyla bu mezrayı yönetmeye başlamışlar. Başkasının Lütfi ile geldikleri bu yerin kendilerine ait olduğuna İnanmışlar zamanla. Kendilerinin sandıkları bu yerde her şeyi kafalarına göre dizayn etmeye, her konuda keyiflerince kararlar almaya başlamışlar. Bunun üzerine bu Hulusi yerin üzerinde sert Poyrazlar esmeye başlamış. Mutlu Mesut halkın üzerine Bozkurt gibi tünemişler. Bu Engin mezrada yaşayanların üzerine Akın akın saldırmışlar. Mezranın diğer insanları Gürbüz değillermiş bu akınlar karşısında. Kırk Cuma lince sabretmişler ve sonunda Akşaçlıların kapısını çalmışlar. İçlerinden Faik olan, Kadir kıymet sahibi, Çelik gibi bir yüreğe sahip birini sözcü olarak seçmişler. Bu çelik yürekli aksaçlı çıkmış bunların karşısına ve demiş ki; “Bre erazil hani sizi Soylu idiniz? Hani bu mezrada Esen rüzgar, hani açan güller, hani huzur, hani mutluluk? Biz sizin temiz yüzünüze aldandık… ama bu size de kalmaz!” demiş ve çıkmış. Sonra zamanla işler bozulmuş, düzen kaybolmuş ve insanlar terk etmeye başlamış bu mezrayı. En son, temiz görünümlü ama aslında aç kurt gibi olan yöneticiler yavaş yavaş, karış karış, santim santim uzaklaşmışlar; Esinti mezrasından. Geride ne esinti bırakmışlar, ne huzur ne de mutluluk… Sonucunda nakkalların nakli ile bu hikaye dilden dile, diyardan diyara ulaşmış ve ne zaman sıkıntılı bir durum olsa bir memlekette; kıssahanlar başlarlarmış “bir varmış bir yokmuş; bir esinti varmış” diyerek bu hikayeyi anlatmaya… (Not: Yukarıdaki hikâyenin ve hikâyede geçen isimlerin gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Sadece hikâyedir.)

Son söz olarak...

Kamuoyunu bilgilendirmeyi amaç edinen bizler bazı iddiaları araştırmak ve bu araştırmalarımızın neticesini kamuoyuyla paylaşarak çözüm üretilmesine katkıda bulunmakla görevli insanlarız. Biz iddiaları ortaya koyduk. Gerisi Esenlik'i yönetenlerin işidir. İddiaları yalanlamak da, doğrulamak da onlara kalıyor.

Selametle…

Adem İnsanoğlu

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!