HAKKIMI HELAL EDİYORUM

Ahirette bir de bunlarla mı uğraşacağım...
Malatya Time, gündemin peşinden koşmayan, gündem oluşturan medya organı olarak yine gündem olacak bir röportaja imza attı. AK Parti Pütürge Belediye Başkan Adayı adayı Mikail Sülük ile Pütürge'yi ve seçimleri konuştuk.
RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN
Sayın başkan, öncelikli olarak bize vakit ayırdığınız için size teşekkür ediyoruz. Seçim çalışmalarında öne çıkan isimlerden birisiniz. Seçim çalışmalarınız hakkında bilgiler verebilir misiniz?
Aday adaylığımızı açıklamadan önce ilçe teşkilatımızın değerli üyeleriyle bir toplantı düzenledik. Bu toplantıya katılan arkadaşlarımıza aday adayı olmayı düşündüğümüzü ve bununla ilgili ne düşündüklerini sorduk. Katılan arkadaşlarımızın hiçbir tepkisi olmadığı gibi büyük bir memnuniyet gördüm. Bu memnuniyetle birlikte biz de kollarımızı sıvayıp Besmele çekerek çalışmalarımıza başladık. İlk etapta her sene geleneksel hale getirdiğimiz bir iftar organizasyonunu Pütürge'de yapmayı kararlaştırdık. Bu iftar organizasyonunu normalde köyümüzde yapardık. Seçimle ilgili düşüncelerimizi de bu iftar organizasyonunda dile getirmeye çalıştık gayet olumlu oldu. 4 bin kişilik olarak hazırladığımız iftara yaklaşık olarak 3 bin kişi katıldı. Böylesine büyük bir kalabalığı ağırlamış olmak bizi ayrıca sevindirdi. Katılan bütün kardeşlerimizin desteğini ve duasını isteyerek, köy köy, mezra mezra dolaşmaya başladık. 300 tane köy ve mezrayı gezerek kendimizi anlatmaya çalıştık. Sorunları yerinde görerek, projelerimizi geliştirmeye devam ettik. Çalışmalarımız halen büyük bir süratle devam ediyor.
AT SIRTINDA SEÇİM ÇALIŞMASINA CEVAP
Sayın Başkan, seçim çalışmalarınız sırasında yaptığınız ve Türkiye kamuoyunda da duyulan “at sırtındaki” gezinizle ilgili olarak bir hayli de gündem oldunuz. Bunun izahını Malatya Time okurları için yapabilir misiniz?
Bizim o günkü gezimiz sırasında bir basın mensubu kardeşimizle karşılaşmıştık. Pütürge'de otomobille gidilmeyecek hiçbir ev yoktur. Biz de bunun bilincinde olan insanlarız. Hükümetimiz gerçekten de her evin önüne yol götürmüş durumdadır. Bizim oradaki amacımız bir farklılık olmasıydı. Bu farklılıkla ilçemizin de adını duyuracağımıza inandık. Nitekim istediğimiz de oldu. Ayrıca benim at merakım da var. Ata binmeyi seven biriyim. Bizim kesinlikle başka bir amacımız olmamıştır. İlginç olduğu kadar benim at merakımla ilgili bir şeydir bu. Ak Parti büyük hizmetler yapmıştır her eve yol götürmüştür. Yanlış yaptığımızı düşünmüyoruz. Bir renk kattığımızı düşünüyoruz. İnternetteki tıklanma rekorlarıyla renk kattığımız da görülüyor. Kaldıki at sırtında seçim çalışması yapmak ne dine nede kanunlara muhalif.
LEHİNİZE VEYA ALEYHİNİZE MUKAYESELER YAPAN VAR
Sayın başkan, diğer aday adayları arasında sizin lehinize veya aleyhinize birçok iddia ortaya atılıyor. Kendilerini sizinle iyi ya da kötü kıyaslamaya çalışanlar oluyor. Bunun sebebi sizce nedir?
Bunu bir örnekle anlatmak istiyorum. Bir tarafta başbakanımız var. Diğer tarafta da muhalefet partileri var. Muhalefettekiler başbakanımızın yaptığı her şeyi eleştirmiştir. Bugüne kadar muhalefette olanlar hükümetin her doğrusunu yanlış olarak göstermişlerdir. Biz büyük ve köklü bir aileyiz. Biz hiçbir zaman kimseye çamur atmayız. Atanların seviyesine de inmeyiz. Bunu yapanların partimizin aday adayı olmaları bizi üzüyor. Biz Ak Parti'nin aday adayıyız. Bu tür iddialara veya kıyaslamalara karşılık vermeyeceğiz. Biz seviyemizi koruyacağız. Bunun için hiçbir şey söylemeyeceğiz. Geçen gün milletvekilimiz sayın Ömer Faruk Öz, danışma ve yürütme kurulu toplantısında “Seçim dolayısıyla bana yanlış yapanların bile elini sıkacağım. Ama hakkımı onlara helal etmeyeceğim. Mahşere bırakıyorum. Öbür tarafta hesabım sorulacak.” demişti. Ben o sözü şöyle değiştiriyorum: “Ben hakkımı helal ediyorum. Yarın mahşerde bir de bunlarla uğraşmak istemiyorum” Seçimler muhakkak bitecek yarın öbür gün yine arkadaş, hemşeri olacağız. Yarın öbür gün yine yüz yüze bakacağız. Herkesin yüzüne dik durup bakabilmek için hiçbir şey demiyorum. Bana yakışanın bu olduğunu düşünüyorum. Bir başka örnekle bu konudaki görüşümü anlatmak istiyorum. Zamanın birinde İran Şahı, Yavuz Sultan Selim'e bir sandık dolusu tezek göndermiş. Yavuz Sultan Selim de memleketin bütün lokum imalatçılarını toplayarak en iyi lokumu yaptırmış. O yapılan lokumu bir sandığa koydurup yanına da bir not yazmış. Notta “Kişi karşısındakine yediğini ikram eder” diye yazıyormuş. Bizim duruşumuz çizgimiz budur. Hiçbir zaman aleyhimizde konuşanlara cevap vermeyeceğiz. Bir gün partimiz bizi çağırır da iddialarla ilgili soru sorarsa alnımız açıktır. Veremeyecek hesabımız yoktur. Hepsi bizim hemşerimizdir. Aynı havayı soluyoruz. Aynı kaptan da yemek yediğimiz oluyor.
LİYAKAT VE EHLİYET
Mevcut aday adaylarının içinde liyakat ve ehliyetle ilgili bazı sözler oluyor. Her aday adayı ehliyet ve liyakat konusuna vurgu yaparak, “Bu şartlara haiz olan insanın etrafında birleşilmelidir. Mevcut aday adayları içinde ehliyet ve liyakat sahibi benim. Beni seçin” tarzında açıklamaları oluyor. Ayrıca aday adaylarının bazılarının eğer aday olarak seçilmezlerse başka partilerden aday olacakları veya başka partilere destek verecekleriyle ilgili iddialar da var. Sizin bu konuyla ilgili görüşünüz nedir?
Herkes elbette kendisinin seçilmesini ister. Zira kimse demez ayranım ekşi. Ben bugüne kadar yaptığım görüşmelerde “Partimin adayı ben olayım” gibi sözler sarf etmedim. “Kamuoyu ve temayül yoklamalarında benim adım çıkarsa adaylığı bana verin” dedim. Benim hakkımın yenilmemesini istedim. Ben de isterim aday olmayı. Ancak nasibimizde yoksa elden ne gelir. Rabbim nasip ettiyse olacaktır. Buna kimsenin engel olamayacağının bilincindeyim. Başbakanın oğlu da olsan eğer yazılı değilse size nasip olmaz. Bu bir hizmet aracıdır. Benim şahsi duam şu şekildedir: Rabbim hakkımda hayırlısı neyse onu nasip eylesin. Hakkımızda hayırlı olandan da gönlümüzü razı eylesin” Bizim için hakkımızda hayırlı olanı istiyoruz.
PÜTÜRGE “2” DEDİ, 3 OLMAZ İNŞALLAH
Size karşı yapılanlara takındığınız bu tavır hayli enteresan. Bunun sebebi nedir?
Buna da bir hikayeyle örnek vereyim: Çocuğun anne ve babası sürekli kavga edermiş. Çocuk da her kavgadan sonra babaannesi ve dedesinin yanına gidermiş. Çocuk bir gün dedesine sormuş. Dedeciğim annem ve babam sürekli kavga ediyorlar. Ama siz hiç kavga etmiyorsunuz. Bunun sebebi nedir? Demiş. Dede demiş ki: Evladım ben genç bir delikanlı iken babaannenle tanıştım. Benim bir atım bir de silahım vardı. Babaannenin ise anne-babası bile yoktu. Biz kendisiyle evlendik. Onun köyünden kendi köyümüze gitmek için atımın üzerine yükü vurduk yola koyulduk. Yolda gelirken, atın ayağı tökezledi. Ben ata dönerek “Bu bir dedim” bir süre daha gittik. At yine tökezleyince “Bu iki” dedim. Bir süre daha gittikten sonra at yine tökezleyince silahımı çekip atı vurdum. Babaannen “Bey ne ettin. Yolumuz daha çok uzak. Sen atı vurdun. Biz bu eşyaları nasıl götüreceğiz?” deyince ben “Hanım bu bir” dedim. Babaannen o günden sonra hiç “İki” dedirtmedi. Olayı Pütürge'ye getirirsek, Pütürge 2 keredir başka partiden belediye başkanı seçiliyor. İnşallah üçüncüsü doğru seçim olur da Pütürgemizi çekip vurmazlar. Pütürgemiz çok gerilerde kalmıştır. Bizler Ak Partili olarak her yerde yanlış yapmayacağımızın sözünü veriyoruz. Ak Parti bir hizmet partisidir. Bize ve memleketimize faydası olduğu için çalışıyoruz. “Memleketimiz için kim hayırlıysa o olsun.” diyoruz.
TERTEMİZ BİR GEÇMİŞİMİZ VAR
Ortaya atılan iddialar ve dedikodular sonrasında azminizi-şevkiniz kırdı mı?
Bizim hiçbir zaman şevkimiz kırılmadı. Bizim onların anlattığı gibi bir derdimiz yok. Bizim alnımız ak, geçmişimiz temizdir. Tertemiz bir geçmişimiz var. Halkımız bunlara nasıl teveccüh gösterecek? Bu akılları kim bunlara veriyorsa anlamıyorum. İnşallah bu tür söylemlerden vazgeçerler. Hep beraber seçimi kazanarak Pütürgemizi çok güzel yerlere getiririz.
MİLLETVEKİLLERİNİN KORUYUP KOLLADIĞI HİÇ KİMSE YOK
Seçim süreciyle ilgili ortaya atılan iddialardan biri de milletvekillerimizin bazı aday adaylarını desteklediğiyle ilgili. Sizce söyle bir şey var mı?
Milletvekillerimizin kimseyi desteklemediğine eminim. Her biriyle tek tek görüştüm. Gelmeden önce de bir sene öncede aynıydı. Bundan sonra halk ne derse milletvekilleri onları destekleyecek. Kendi memleketlerini düşünen insanlardır. Halkın desteklediği kişileri destekleyeceklerini biliyorum. Bu iddialar sadece dedikodudur. Birilerinin kendini güçlü göstermeye çalışmasıdır. Pütürge için Malatya için hiçbir aday adayının aday olmayacağını söylüyorlar. Yukarıdan birilerinin getirilip aday yapılacağı söyleniyor. Bunların hepsi dedikodudur. Ne teşkilatların ne de milletvekillerinin desteklediği kimse yoktur. Kamuoyu yoklamaları yapılarak halka sorulacak. Geçtiğimiz günlerde biri yapıldı. Diğeri de önümüzdeki günlerde yapılacak. Ne milletvekillerimiz ne de teşkilatlarımız kimseyi desteklemiyor ve kimseyi kollamıyor.
ANKETTEN YÜZDE 30'LA ÇIKTI
Geçtiğimiz günlerde Malatya Time'da bir anketle ilgili bir haber yayınladık. Bu ankette siz açık ara birinci çıktığınızı gördük. Diğer aday adayları da farklı iddialarda bulundular. Sizin bununla ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bizim aday adaylığımızı açıkladıktan sonra henüz bir çalışma yapmadan bu anket yapıldı. Ankette, hangi partilere oy verildiği, oy kullanma oranı ne ölçüde ve belediye başkanı olarak kimi görmek istedikleriyle ilgili sorular vardı. Bu ankette fikri olmayan oranı yüzde 40 küsurlardaydı. Bizim için de yüzde 30.8 gibi bir rakam çıktı. Biz bu ankete göre hareket etmeyi düşündük. Fikri olmayanların ve adımızın duyulmadığı yerlerin insanlarıyla tek tek konuştuk. Ev ev arkadaşlarımla birlikte gezdim. Yaklaşık olarak 9 veya 10 bin civarında insana ulaştık. Bu ankete göre hareket ederek kendimizi anlatmaya çalıştık. Boş yere gezmedik biz buraları. Bu ankette çıkan sonuçta ismimizin yüzde 30 gibi bir rakamla çıkmış olmasından dolayı hemşerilerime teşekkür ediyorum. Bu anketi yaptığımız zaman kesinlikle “Mikail Sülük yaptırıyor veya Mikail Sülük'ün anketi” demedik. Anketi yapan arkadaşlar Genel Merkez'den geldiklerini söylediler. İlden de bizi arayarak böyle bir anketin yapıldığını haberimizin olup olmadığını sordular. Biz de “Evet biz yaptırıyoruz. Ama kimseye ismimizi vermiyoruz. İsmimizi verirsek anketimiz sağlıklı olmaz. Biz kendimizi ve nerede olduğumuzu görmek için yapıyoruz.” dedik. Bunu yapmaktaki amacımız, bizim nerede olduğumuzu bilmekti. 2000 bin kişi ile yüz yüze yapılan bir anketti. Bu anketin sonucu, çıktığımız yol için bizim haritamız oldu. Burada başka bir şeye de dikkatinizi çekmek isterim. Anketi Dere bölgesinin 8 köyünde yaptırmadım. Biliyorum ki CHP'ye verenin de Ak Parti'ye verenin de bize oy vereceğini biliyordum. Anket sadece Sakuşağı, Tepehan Nohutlu ve Şiro bölgesinde yapıldı. Kendi bölgemiz olmayan yerlerde yaptık. Bizim orada daha çok tanınmamız sebebiyle bölgemizde yaptırma ihtiyacı hissetmedik. Bugüne kadar da hiç kimse aday adayıyken böyle bir anket yapmamıştır. Keşke diğer aday adayı olan arkadaşlarımız da böyle bir anket yapsaydı. Tekrar ediyorum Mikail Sülük ismini kesinlikle kullanmadık. Anketin sonucuna göre de hareket ederek kendimizi anlatmaya tanıtmaya çalıştık. Bazı arkadaşlar “Sen Malatya'ya aday olsaydın kazanırdın” diyorlardı. Hatta bazıları da bizim için “Aday adayı değil de aday gibi çalışıyor” dediler. Yaklaşık 2 ay boyunca çalıştık. Bu anketin sonucunda Pütürge'nin tamamını bütün köylerini taradık. Ev ev gezerek kendimizi ve projelerimizi de anlattık. Nerelerde daha yoğun çalışacağımızın sonucuyla hareket ettik.
EHLİYET VE LİYAKAT…
Belediye başkanı olacak kişinin eğitimi veya kariyerini ön plana çıkaranlar var. Sizin bu kriterlerle ilgili olarak düşünceniz nedir?
Ben Endüstri Meslek Lisesi Makine Tesviye bölümü mezunuyum. İş hayatında da başarılı bir insanım. Mesela Başbakanımız bir çevre mühendisi veya mimar değil ama Türkiye'yi çok güzel bir şekilde yönetiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönem de çok iyi bir yönetim sergilediği için milletimizin sevdiği ve güvendiği biri oldu. Geçtiğimiz günlerde açtığı Marmaray ile iki kıtayı denizin altından birleştiren bir projeye imza attı. Bütün dünyanın konuştuğu bir lider olarak ülkemizi gayet güzel yönetiyor. Bu tüp geçit projesi Osmanlı padişahlarından Abdülhamid'in projesiydi. Abdülmecid'in ise çizimlerini yaptırdığı bir projeydi. Ancak aradan geçen 100-150 yıllık zamana karşın bu projeyi hayata geçiren insan Başbakanımız oldu. Ufkumuzu açan büyük bir lider olan Başbakanımız ülkemizi artık Dünya'da bir marka yaptı. Ramsey Firması Karabük'te bir fabrika açtılar. Dünyanın son teknolojisiyle kurulan bu fabrikada tarlada çalışan ve hiçbir eğitim olmayan Hüseyin isimli birini çalıştırmaya başladılar. Son teknoloji ürünü makinalarla donatılan bu fabrikadaki bir makine arızalandı. Makineyi üreten firmadan gelen mühendisler bu makineyi bir sene boyunca uğraştı ama çalıştırmayı başaramadılar. Tarladan getirip çalıştırdıkları Hüseyin isimli vatandaş makine nasıl olsa çöpe gidecek diyerek her parçasını sökerek arızayı buldu ve çalıştırdı. Bir sürü sertifika alan bu Hüseyin isimli vatandaş şu anda fabrikanın makina teknik müdürüdür. Size ayrıca birkaç örnek daha vermek isterim: Bediüzzaman yazı yazmayı bilmezdi ama yazdırdığı Risale-i Nur'u milyonlarca insan okuyor. Mevlana Celalettin-i Rumi yazıyı bilmezdi ama yazdırdığı mesnevi dillere destan ve halen okunup insanların istifade ettiği büyük bir eser olarak duruyor. Demek ki üniversite bitirmekle lider olunmuyor. İdareci olunmuyor. Biz de hayat üniversitesini okuduk. Halen okumaya da devam ediyoruz. Üniversite mezunu olup da bizim yanımızda asgari ücretle çalışan kardeşlerimiz var. İlkokul mezunu olup da belediye başkanlığında başarılı olan insanlarımız da var. Önemli olan vizyon ve asalettir. Ayrıca meselemiz kökenimize ve ailemize yakışır bir evlat olarak yaşama meselesidir. Bizim bir ismimiz ailemizin bir ismi var buna hiçbir şekilde leke gelmesini istemeyiz. Liderlik ve idarecilik bir vasıftır. Birlik ve beraberliği oluşturacak seviye ve kabiliyetin bende de var olduğunu düşünüyorum. İdarecilik büyük bir kalabalıktan tek bir sesi çıkarmaktır. Bu vasıf üniversite okumak veya okumamakla alakalı değildir.
Bu arada Cenabı haktan niyazım odurki hayırlı olacaksa bu görev bize nasip olsun, nasip olduğu andan itibaren ise makamın fitnesinden bizi emin kılsın.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Malatya OSB’de Obruk Paniği: Çalışma Alanında Çöktü!
- Yeni Malatyaspor’a Futbol Değil, 90 Dakika Matematik Dersi: 8-0
- Malatya’nın 30 Mahallesinde Altyapı Seferberliği Başladı
- Malatya Kayısısında Sahtecilik Alarmı: İhracat Tehlikede!
- Yeni Kuyumcular Çarşısı İçin Geri Sayım Başladı: Yeni Ofis ve Dükkanlar Sahiplerini Bekliyor
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.