dore okulları
Malatya
17 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    35.04
  • ALTIN
    2487.6
  • BIST
    10614.3
  • BTC
    66177.15$

MALATYA, 5 YIL SONRA GAZİANTEP’İ GEÇER


MALATYA, 5 YIL SONRA GAZİANTEP’İ GEÇER
Çarşamba Sohbetleri Bölüm: 29
Narin

 

Nüfus kâğıdında Pütürge yazıyor. Doğanyol Yalıncak Köyü'nde yaşayan ailesi İstanbul'a taşındıktan 40 gün sonra, 1962'de o dünyaya geldi. O günün imkânlarıyla zor şartlar altında bir çocukluk geçirdi. Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD)'ın kuruluşunda yer aldı. Malatya Eğitim Vakfı'ndaki görevinden ve Malatyaspor Kulübü Başkanlığı'ndan sonra Malatya artık kendi evi gibi oldu. Tam 10 yıl süreyle İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB)'in başkanlığını da üstlenen Hikmet Tanrıverdi'den söz ediyoruz...

O, İstanbul Mercan'da ailesini önceleri hamallık yaparak geçindiren, kısıtlı imkânlarıyla çocuklarına iyi bir gelecek sunmaya çalışan, yiğit bir babanın oğlu... Zor şartlar altında alkışlanacak, azim dolu bir öğrencilik dönemi geçirdi. İlkokulu Bayrampaşa'da okudu. Dersleri iyiydi. Sınava girip Haydar Paşa Lisesi'ni kazandı. 10 yaşındayken, 1972'de, abisinin vefatıyla sarsıldı. Hayata küsmedi, Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu.

1975'ten bu yana tekstil ve hazır giyim sektörünün içinde. Başarılı bir iş hayatı sürdü. Üniversitedeyken, aynı zamanda kendisine ait işyerini 1979'da, ortaklık ile açtı. Malatya'ya ilk defa aynı yıl, rahmetli annesi ve babasını götürmek için gitti. 2000 senesinden sonra Malatyaspor vesilesiyle tam anlamıyla Malatyalıların içerisinde bulundu. Malatyaspor'un kurumsal kimlik kazanmasında büyük rol oynadı.

Yönetim modeliyle, duruşuyla, beyefendiliğiyle bir o kadar da fedakâr oluşuyla örnek bir insan... Malatya Time Genel Yayın Yönetmeni, deneyimli gazeteci-yazar Murat Çetin sordu, Hikmet Tanrıverdi tüm içtenliğiyle yanıtladı. Keyifli okumalar...

 

BU DEPREM, HAZIRLIĞIMIZ
OLDUĞUNU GÖSTERDİ

Elazığ ve Malatya depremle sarsıldı...

Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, ülkemize başsağlığı diliyorum. Allah evleri yıkılanların yardımcıları olsun. Bu deprem, bir hazırlığımız olduğunu gösterdi, 99 gibi değildi. Bundan önce  Van depreminde yardım konusunda çok yavaş hareket edilmişti. Bu depremde hükümetin gücü ortaya konulmuş oldu. Demek ki yapınca oluyormuş. Sarsıntıdan 5 saat sonra uçaklar havalandı. Sabah yemek çadırları kuruldu.

DEVLET, ÜRETİM VE “BİNA
YENİLEME”DE YARDIM EDEBİLİR

Elim olayın ardından, vergi kanunlarının uygulaması bakımından 3 ay süreyle “mücbir sebep” ilan edildi. Başka hangi kolaylıklar ve teşvikler sağlanabilir?

Evet, 3 ay süreyle “mücbir sebep” ilan edildi. Umarım bunun koordinasyonu iyi sağlanır. “Borcu yoktur” yazısı almadan KDV ihaleleri gibi yerlerde işlerinizi yapamıyorsunuz. İnşallah bunu da göz önünde bulundururlar ki, onlar borç olarak gözükmez. Devlet, üretim ve “bina yenileme”de yardım edebilir. Çürük işletmeler için ve makinelerinde hasar olanlara, yenilerinin alımıyla ilgili destek çıkarılmalı.

12_103

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE
KURALLAR KONULMALI

Yeni bir modelde kentsel dönüşüm, nasıl yapılabilir?

Yeniden “acil durum” ilan edilip taramalar gerçekleştirilebilir. Devlet kurallar koymalı. Yeni yapılan yerlerde  insanların nefes alacağı yerler olmalı. Deprem olduğunda gidilecek açık bir alan yok. Mahalleleşme daha farklı bir konseptte yapılmalı. Ortası bahçe, park gibi yapılar olmalı. Binalar tek tek inşa edilmemeli ve alçak olmalı. Ada parsel gibi büyük araziler olmalı. Altlarında otoparklar olmalı ve buralar sığınak olarak kullanılmalı. Belki bu deprem Malatya ve Elazığ için ciddi bir fırsat oluşturur. Tüm bunlar İstanbul için de geçerli. Bu anlamda hükümete de büyük iş düşüyor.

EL ELİN EŞEĞİNİ
TÜRKÜ ÇAĞIRARAK ARAR!

İş yaşamına nasıl başladınız?

1975'te, okuldan fırsat bulduğumda dükkanımıza gider, çalışırdım. 1979'da Çarşıkapı'da (Fatih) bir yer açtık. Ondan sonra da ticari hayatımız tekstil sektörü içerisinde geçti. İlk önce aksesuarla başladık. Daha sonra da diğer alanlara geçtik. İşlerimizi büyüterek belli bir noktaya getirdik. Aksesuar sektöründe yaptığımız işte en öndeydik. 2000'e kadar çok güzel işler yaptık. 2000'den itibaren STK'larla ilgilenmem dolayısıyla da biraz geriye gittik. Bu dönemde hem yanlış kararlar verdik, hem de işlerimizi başkalarına teslim ettik. İşlerimizi kontrol edemediğimizden 2012'den itibaren de sıkıntılı bir dönem yaşadık. Kendi başında durduğum işleri ortaklara bırakmak zorunda kaldım. Eğer sen işinin başındaysan, işin seninle beraber yürür; ama sen işinin başında değilsen de “El elin eşeğini türkü çağırarak arar…”

MALATYASPOR BAŞKANI OLMASA
İDİM; İTO BAŞKANI OLABİLİRDİM

Verdiğiniz kararlar nedeniyle hiç “Keşke” dediğiniz oldu mu? 

Malatyaspor'u bırakıp geldiğimde işleri tekrar toparladık; ama eskisi gibi olmadı. Tabii bu, benim hatamdı. Yoğunluktan ötürü ilgilenemediğim işimin başında durmalıydım. O dönemlerde otomotiv vardı. Malatya'da hayvancılık, ayrıca kendi işlerimiz - kumaş, konfeksiyon, fermuar, düğme- vardı. “Yapıyormuş” gibi kenarından tuttuğunuz her işte sıkıntı yaşarsınız. Ya yapmayacaksınız, yapıyorsanız da en iyisini yapma gayreti içerisinde olacaksınız. Aynı şey TİM için de geçerli. İşi ucundan tutmaktansa konsantrasyon noktasında olmaya çalıştım. Hata ettik. Ben birçok dernek ve kurumun yönetiminde oldum. 2000'den önce İstanbul Ticaret Odası (İTO)'nun yönetim kurulundaydım. Malatyaspor Başkanı olmasaydım belki İTO Başkanı olabilirdim. Kısmet olmadı.

HER ZAMAN, EN SON
TEKNOLOJİYİ TAKİP EDİYORUM

Başarınızın arkasında nasıl bir yaklaşım tarzınız var?

2000'de, 38 yaşındayken geldiğim nokta, iyi bir noktaydı. Bunda, çok çalışmanın ve sevmenin önemi var. Bir işte başarılı olmak için, yatıp kalkıp ona konsantre olmalısınız. Piyasanın dışında kalmadan, yeniliklerin peşinden gitmelisiniz. Her zaman en son teknolojiyi takip ediyorum. “Yurt dışında ne gibi çalışmalar yapılıyor?” gibi konularda bilgiler alıyorum. Hep ilkleri yapmaya çalıştım ve o dönemde başarılıydım. Hedef koyup en iyisi olmak için çaba harcanmalı. 3., 5., 10. çok var! Önemli olan 1. olmak. Parayı daha sonra da kazanabilirsiniz; ama iyi işler ortaya koymalısınız.

İHKİB BAŞKANI İKEN TEKSTİL
LOBİSİ İLE MÜCADELE ETTİM

İHKİB'in Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı 10 yıl boyunca üstlendiniz. İHKİB deneyimi, size neler kattı?

Türkiye'nin en büyük sektörü tekstil… Tekstil ve hazır giyimi bir araya getirdiğinizde otomatikman büyük oluyor. Çok sıkıntıları var. Biz, daha çok teknik konularda insanların önünü açmaya çalıştık. Esnafın isteklerini, bizim dışımızda olduğu için gerçekleştiremedik. Bunlar “Asgari ücret tutarındaki gelirlerin vergi dışında bırakılması, küçük işletmelerden SGK primlerinin tahsil edilmemesi” gibi, siyasetin alması gereken kararlardı. Yeni teşviklerin çıkması noktasında katkımız oldu. Ciddi bir mücadelenin olduğu alandı. Karşımızda tekstil lobisi vardı. Onların konfeksiyon sektöründe ciddi bir hegemonyası vardı, ben bunu kırmaya çalıştım. Şimdi ise biraz daha rahatlar. Tekstilden bir arkadaşımız TİM Başkanı (İsmail Gülle) oldu.

15_30

TİM'İN POLİTİKALARI
İLE İHRACAT ARTMAZ!

Yeni gümrük vergilerinin çoğaltılmasında, daha önce benim direndiğim konularda çok sıkıntılar çıkmaya başladı. TİM'in uyguladığı politikalar ile ihracatın kolay kolay artacağını düşünmüyorum. Devlet de şimdi tamamen korumacılığa geçti. Bazı şeyleri, içerideki üreticileri korumak için yapıyoruz. Ama bu aşamada sektörler çok iyi belirlenmeli. Bazı alanlardaki teşviklerde yatırımcı yanıltılıyor, yatırım boşuna gidiyor. Ülkenin milli değerleri de kayboluyor. Kim gidip daha fazla ağlarsa o sektöre korumacılık veriliyor! Ham maddenizi yüksek vergilerle alıp ürettiğinizde ihracat şansınız çok fazla yok. Bir kumaşı yüzde 30 daha pahalı alıp konfeksiyon haline getiriyorsunuz. Ondan sonra satmaya çalışıyorsunuz. Bu zor.

LALELİ'DEKİ RUSLAR
ŞİMDİ İTALYA'YA GİDİYOR

Eskiden Laleli'ye gelen Ruslar, şimdi İtalya'ya gidiyor. Neredeyse aynı fiyata alıyorlar. Bu noktaya geldiğimiz yerde piyasada kaybedersiniz. Ben bunun mücadelesini verdim. Şimdi daha sıkı korumacılık geldi. Vergi boyutu yüksek olunca içeride problemler oldu. Siz korumacılık tedbiri alırken başkaları da size karşı alıyor. Rahatça mal satabildiğimiz ülkeler açısından durum eskisi gibi değil. Pazar da yitiriyoruz. “Afrika Pazarı” biraz hareketleniyor; ama oraya gidip gelmek ve mal satmak zor. Burada oturmakla olmuyor. Bekleyen arkadaşlar da sıkıntı çekecek.

İHKİB BAŞKANLIĞI'NI
YASA NEDENİYLE BIRAKTIM

İHKİB'de birçok şeyin öncüsü olduk. Seçimden önce taahhüt ettiğim çoğu şeyi yerine getirdim. Yapılacak işleri, gücümün yettiğince yaptım. Son dönemde, yeni çıkan yasa ile birlikte iki dönemden fazla başkanlık yapamamam dolayısıyla başkanlığı bıraktım. İHKİB döneminde ciddi tecrübe edindim. Biraz kabuğumuza çekildik gibi! Yine de mümkün olduğunca deneyimlerimi aktarma gayretindeyim. “Bilginin de zekatı vardır” mantığı ile hareket ediyorum. Ancak biz de hâlâ ders alıyoruz.

SON 20 YILDA PARA
DEĞİL, DOST KAZANDIM

Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; kapıma gelip de destek isteyen ve ilgilenmediğim olmamıştır. Belki her şeyi çözme imkânına sahip değildim; ama elimden geleni yapmışımdır. Son 20 yılda para kaybettim; ama çok sayıda dost kazandım. Ticari olarak kimseye zarar vermedim, herkesi destekledim. İş arayanlardan işlerinde problem yaşayanlara kadar, tümüne yardımcı olmaya çalıştım. Bu noktada Malatyalı olduğumu tescil ettirdim.

“MALATYA SEVDALISI”
OLDUĞUMU HERKES BİLİR

Kimin aklına Malatya ile ilgili bir şey düşse beni arar. Deprem oldu. Birçok kişiden mesaj aldım. Bir iş adamı kimliği oluşuyor bir de yaşadığınız şehirle ilgili bir şey yaptıysanız, insanlar sizi bu şekilde tanıyor. Tanıdıklarımın yüzde 98'i, benim Malatyalı olduğumu bilir. Malatya ile ilgili bir şey olduğunda her yerde öne çıkarım. “Malatya sevdalısı” olduğumu bilirler.

TİM BAŞKANLIĞI'NA
CESARET EDEMEDİM!

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanlığı için girişimde bulundunuz... Neden olmadı?

Evet, TİM Başkanlığı için bir girişimde bulunduk. Geçmişte yaşanan ekonomik sorunlardan dolayı da fazla cesaret edemedim. Geriye dönük baktığımızda, yaptığımız hatalardan kaynaklı olarak bazı şeyler önümüze getirildi. TİM seçimleri zamanında da Malatyaspor ile ilgili davalar gündeme getirildi. Herkese dosya yollandı. İki dönem TİM Başkan Vekilliği yapacaktım. Ama önümüze gelen şeylerden dolayı geri çekildim ve başkanlık yapmadım.

“STK YÖNETİCİLİĞİM”DE
MAAŞ VEYA PARA ALMADIM

Texmart Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı'sınız. Firma ve STK yöneticiliğinin benzeşen ve birbirinden ayrılan yönleri neler?

STK işi tamamen gönüllülük esasına dayanır. “Herkesin başkanı” olmanız isteniyor. STK idare etmek zor. En çok kızdığım noktalardan biri şu; Bir köy derneğinde bile görev yapsanız oraya zaman ayırmak zorunda kalırsınız. İşinizden, çocuğunuzdan, ailenizden vakit çalışıyorsunuz. İllerdeki STK'lar daha yoğun çalışıyor. Cebinizden para harcıyorsunuz. İnsanlar bazen “Ne yapıyorlar ki?” diyebiliyor. Veya “Bir menfaati vardır” diyor. Bu durumda işin zevki kaçıyor. Ben maaş veya para almıyordum. Hatta maddi olarak kayıp fazlaydı. Bir beklentimiz olduğunun düşünülmesi bizi rahatsız ediyordu. Kimse size selam vermiyorsa milyarder olsanız ne olur?

BENCE HATIR VE DOSTLUK
PARADAN DAHA ÖNEMLİ

Etrafımda çok insan görüyorum. Kafasını işine gömmüş ve başka bir şey düşünmüyor. Akraba zinciri onlara mecburen saygı duyuyor; ama toplum içinde kendisini gösterebilmesi için başka şeyler lazım. Öyle bir işi bir telefonla halledersiniz ki, milyon dolarınız olsa bunu yapamazsınız. Bence hatır ve dostluk, paranın önünde. O yüzden gençlerin STK'larda pişip tecrübe edinmesi, orada yaşaması, görmesi çok önemli. Aslında oralar okul niteliğinde. İş hayatı biraz daha tek düzen. İşinin başında durursan Allah emeğinin karşılığını veriyor; ancak her şey iş de değil. Bir insanın işini çözdüğünde o “Allah razı olsun” derken aldığın hazzı, milyon dolarlar kazanarak alamazsın.

16_21

“CAZİBE BÖLGESİ”NE GİRİNCE
MALATYA'NIN KADERİ DEĞİŞTİ

İHKİB'in, İstanbul'da faaliyet gösteren firmaların Anadolu'ya açılması temalı yönetim kurulu toplantılarının 2'ncisinin ev sahibi, Eylül 2019'da Malatya oldu. Bu ve benzeri organizasyonlar Malatya'ya ne kazandırır?

Bu organizasyonlar Malatya'ya yatırımı kolaylaştırır. Kendi dönemimde de birçok şey yaptım. Türkiye'de hazır giyimin Anadolu'ya açılması için uğraştım. O dönem Malatya teşvik bölgesinde değildi. Şanlıurfa'da hazır giyim kuruldu. 10-15 bine yakın kişi çalışıyor. Malatya'nın eksikliklerinin olduğunu söyledik. Cazibe bölgesine girmesiyle ilin kaderi de değişti. Malatya için avantaj oldu. Malatya'da hâlâ fabrikalar açılıyor. İlçelere de teşvikler verilmeli. Oralarda da bu tür işletmeler olmalı. Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'ye olan mesafe nedeniyle insanların saatleri yolda geçiyor. Üretici açısından daha rahat bir çalışma olur.

MALATYA, 5 YIL SONRA
GAZİANTEP'İ GEÇER

Malatya “Cazibe Merkezi” olduktan sonra iş adamlarına, yatırımlarını Malatya'ya yapmaları gerektiğini söylüyorum. Malatya'nın “6. Bölge Teşvikleri”ne sahip olması diğer bölge illerine haksızlık gibi.. Malatya da bu hakkını iyi değerlendirmeli. Yatırımcıya sahip çıkılmalı. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Malatya TSO Başkanı Oğuzhan Sadıkooğlu çok aktif çalışıyor. Malatya'da ne kadar çok fabrika alınırsa o denli göç alır. Malatya, 5 yıl sonra Gaziantep'i geçer.

YATIRIM YAPACAKLARA
BEN DE VESİLE OLDUM

Son dönemde Malatya'nın çehresi değişti mi?

Evet, özellikle de Bülent Tüfenkci Bey'in Bakan olmasından sonra... Kendilerine çok teşekkür edilmeli. Çok naif bir insan ve Malatya'ya katkısı -Öznur (Çalık) Hanım'ın da katkısı olmuştur- çok. O olmasaydı bu hale gelinemezdi. Malatya'nın yöneticileri de daha aktif hale geldi. Eksikler olabilir; ama çok şey yapılıyor. “Memlekete ticari olarak ne katabiliriz?” diye düşünülmeli. 3. OSB kuruldu. Yatırım yapmak isteyenlere ben de vesile oldum. Malatya ile alakası olmayan birkaç firmayı yönlendirdim.

BEN OLSAM, YATIRIMCILARI
BAŞBAKAN GİBİ KARŞILARIM!

Ticaretin olduğu her yer gelişir. Bunun otellere, marketlere vs. faydası olur. OSB daha çok ilerlemeli. Yatırımcılara yardımcı olunmalı, değer verilmeli, sorunları çözülmeli. Ben Malatya'da yetkili olsam hepsini bir ülkenin başbakanı gibi karşılarım. Gösterdiğiniz sıcaklık çok önemli. Valilik, belediye, TSO problemleri anında çözmeli. İnsanlar mutlu oldukça yatırımlarını artırır ve peşinden başkalarını getirir. Bu konuda milletvekillerimiz de başarılı. Sadece görünen şeyler değil, şehrin yaşanabilir olması da çok önemli. Malatya kültürüne en büyük katkıyı, farklı mezheplerden insanların bir arada yaşayabilmesi veriyor. Bu değeri ve zenginliği korursak şu anda çöküşe geçen Gaziantep geçirilir. Burada siyasetçilere de iş düşüyor. Çok keskin olmamalılar.

MALATYA'DA KAZANIP, İZMİR VE
İSTANBUL'A YATIRIM YAPIYORLAR!

Belki birileri alınabilir; ama Malatya'da zengin olup, Malatya'da devam eden Malatyalı “Yok” denecek kadar az! İzmir'dekilerin yüzde 90'ı Malatyalı. Malatya'da kazanıp İzmir ve İstanbul'a yatırım yapıyorlar! Onları Malatya'da tutabilseydik Gaziantep'in de üstünde olurduk. Antepliler birbirlerine nispet yaparcasına fabrika açma yarışında. Belli başlı isimleri Gaziantep'te işlerini büyütmüş ve illerini marka, üretim şehri haline getirmiş. Malatya'nın öz insanları parayı başka yerlere aktarmamalı. 5-6 yıl öncesine kadar Malatya'da doğru düzgün Mercedes, BMW yoktu. “Göze batarız” diyorlardı. Adamın lüks arabası var; ama Malatya'da başkasına biniyor! Malatya, yatırımcısına sahip çıkmalı.

ÖNCE TÜRKİYE'DE
“MARKA” OLMALIYIZ

Markalı ihracatın artması için ne tür adımlar atılmalı?

Türkiye'de marka olmadan diğer ülkelerde marka olmazsınız. Zara, Gucci, Armani gibileri bir birikim. Bizde de LCW, Koton, DeFacto çıkar. Bunlar da buldukları boşluklardan yararlanıp büyüyebilen firmalar. LCW ile Zara, rekabet edecek duruma geldi. LCW, Koton, DeFacto, Türkiye'de kendilerini ispat etti, şimdi dışarıya açılıyor. LCW, gittiği her ülkede üst konumda. Allah işlerini rast getirsin. Çok çalışıldı ve 20 yılda bu noktaya ulaşıldı. Gider Gucci'yi satın alırsın. Ancak bu, para ile olan bir iş değil.

“E-TİCARET” DEYİNCE 4 SENE
ÖNCE HERKES BAKIYORDU!

E-ticaret ile ilgili ciddi çalışmalarınızın olduğunu biliyoruz...

4 sene önce “e-ticaret” deyince herkes bakıyordu benim gibi, ilgilenen kimse yoktu. Yurt dışına yönelik bir e-ticaret sistemi vardı. Bu anlamda ciddi de bir mesafe kat ettik. Firmalar cirolarının yüzde 10'u ile 30'u arasındaki kısmını – en azından 2-3 yıl içerisinde- e-ticaretten yapmak zorunda. Bu rakam önümüzdeki süreçte ciddi oranda çıkacak. Ben firmaları toparlamaya çalıştım; ama herkes, bir danışmanlık almaktansa ve biri ile hazır bir sistemin içine girmektense kendisi sıfırdan yapma uğraşında. Bu işte başarılı olanlar da dahil olmak üzere herkes bedel ödüyor. Tekstil sektörü bu işe hızlı bir şekilde el atmalı. Bireysel yapılınca çok yüklü maliyetler olabiliyor, toplu organizasyonlarda yer alınmalı.

ÖNCEDEN “GLOBALLEŞME”Yİ
ŞİMDİ “KORUMACILIK” I KONUŞUYORUZ

Türkiye hazır giyim sektörünü dünya ligine taşıyacak hamlelerden, stratejilerden söz eder misiniz?

5 sene önce globalleşmeyi konuşuyorduk. “Bütün ülkeler birbirine açılacak” diye düşünüyorduk. Herkes birbirine satış yapacak ve dünya bir köy haline gelecekti! Ancak tam tersi oldu. Milliyetçilik ön plana çıktı. Vergiler ile korumacılık geldi. Maalesef bundan mütevellit, yakın ülkelerimizle ticaretimiz ciddi zarar gördü. İran, Irak kapalı. Arabistan, mallarımızı satmamak için elinden geleni yapıyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye'yi sokmak istemiyor. Cezayir, Mısır, Fas, Tunus zorluk çıkarıyor. Elimizde sadece Avrupa ülkeleri var. Güney Kore ile çakışan ürünlerimiz var.

13_87

İHRACAT ARTIŞI İÇİN, DIŞ
SİYASETİMİZ TOPARLANMALI

Mısır tekstil sektörü için çok büyük bir potansiyel. Mısır ile yakınlaşsak ihracatımız hızlı bir şekilde artar. Ülkenin dış siyasetini de ticarete mahkûm edemeyiz. Bunun bir şekilde ortasını bulmak da politikacılara kalıyor. Ülkeler ile ilişkilerimizi toparlar, “korumacılık” yerine “globelleşme” gelirse Türkiye'nin ihracatı ivme kazanır. Ama şu anda “korumacılık” ön planda. Bu, işlerimizi zorlaştıracak. İnşallah bugünleri aramayız.

MALATYASPOR ÇOK BAŞARILI

Futbol tutkunuzu bilmeyen yok. Malatya'nın 11 yıllık Süper Lig ve 16 yıllık Avrupa kupalarını dindiren Yeni Malatyaspor'un performansını nasıl buluyorsunuz?

Adil (Gevrek) Başkan iyi işlere imza atıyor. Sportif anlamda Malatyaspor'u başarılı buluyorum. Bundan sonra çok dikkat edilmeli. İnsanlar hatayı usta olduklarında yapıyor. Kendinizden daha emin olduğunuzda ve ipin ucunu bıraktığınızda çok sıkıntı yaşıyorsunuz. Malatyaspor bütçesini daha kontrollü bir şekilde yapmalı; çünkü rakamlar büyüdü. Geçmiş gibi olmamalı. Başkan bıraktığında büyük borç kalmamalı. Adil Başkan transferde ekonomiyi düşünerek hareket ediyor. Malatyaspor'un düşme olasılığı çok yok, yüzde 1-2! Malatyaspor, mali yapısını düzeltecekse her oyuncuyu satabilir. Kimse tepki göstermemeli. Maliyeti daha ucuza getirebiliyorsanız bu tür tasarruflarda bulunabilirsiniz.

MALATYALILAR ÇOK GÜZEL
BİR FUTBOL BEKLEMESİN!

Bu sene için şampiyonluk beklemek mümkün değil. Orta sıralarda olacak. Yeni oyuncu operasyonları beklenebilir. Malatyalılar çok güzel bir futbol beklemesin! Taraftarlar kızmasın. Bu bir politikadır. Bu işler seyirci tepkisiyle yapılmaz. Malatyaspor için bu sezon, gençleşme ve ekonomiyi düzeltme açısından bir şanstır.

ADİL BAŞKAN; HESABI
KİTABI, DOĞRU YAPMALI

Geçen yıl ara transferde ayrılan Sadık Çiftpınar ve Khalid Boutaib'in yeri bir türlü doldurulamadı. Bu isimlere sezon başında Danijel Aleksic de eklendi. Guilherme de devre arasında Beşiktaş'ın kapısından döndü. Başarılı isimleri satmak ne kadar mantıklı?

Bir futbolcuyu büyük takım istediğinde vermezseniz, onun değerini düşürürsünüz. Bedava gideceğine para ile gitmesi daha mantıklı. Ayrıca futbolcu küsüyor ve takımı da bozuyor. Ancak Guilherme fazla etkilenmedi. Ekonomisi güçlü olan takım ayakta kalır. Ankaragücü ve Kayserispor'un durumu ortada! İşte; Bursaspor borç nedeniyle düştü. Başkan hesabı kitabı doğru yaparsa Malatyaspor uzun zamanlar Süper Lig'de kalır. Rakamlar da açık bir şekilde paylaşılmalı. Malatyaspor'un ana hedefi ligde kalmak olmalı.

“SPOR KÖYÜ” PROJESİ
GELECEĞİ DE KURTARIR

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a da sunulan “Malatya Spor Köyü ve Sporcu Akademisi” projesi için ne düşünüyorsunuz?

Altyapı ve gelecek açısından çok güzel bir proje ve içi iyi doldurulmalı. Malatyaspor için çok faydalı olacak. İşte Trabzonspor örneği... Birbirine alışmış, beraber yetişmiş gençler büyük hedeflere koşuyor. Bizim de evlatlarımızın önünü açmamız lazım. Ama ekonomik durum bu haldeyken iş adamlarının fazla bir destek vereceğini tahmin etmiyorum! Bu noktada iş, milletvekillerine düşüyor. Aksi takdirde bu iş olmaz.. Biz İstanbul'da buna benzer bir rehabilitasyon merkezi yapmayı düşünüyorduk. Kemerburgaz'da yer bakmıştık. Bir-iki yerde görüşmelerimiz olmuştu. Bu anlamda şimdi yapılan çalışmaları da önemli buluyorum. Malatya için çok güzel bir çalışma olacağı kanaatindeyim. Bu noktada yönetime de başarılar diliyorum. "

 

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!