Malatya
15 Haziran, 2025, Pazar
  • DOLAR
    38.77
  • EURO
    43.89
  • ALTIN
    4143.5
  • BIST
    9.391
  • BTC
    102916.45$

Militan demokrasi MASTÖBÂ'ü eline geçirmiştir


Militan demokrasi MASTÖBÂ'ü eline geçirmiştir

MASTÖB'deki istifalarda Nurettin Uğur'dan sonra en çok ismi geçen ikinci isim AvukatMetin Yalçın:

Militan demokrasiMASTÖB'ü eline geçirmiştir

Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği (MASTÖB)'ndeki  istifalarla gün yüzüne çıkan tartışmalarda Avukat Metin Yalçın'ın da adını sıklıkla duymaya başladık. Malatya Kamuoyu'nun yakından tanıdığı bir isim olan Avukat Metin Yalçın'la, istifaların sebebini, kongre öncesi ile sonrası gelişmeleri ve hakkındaki iddiaları konuştuk.

RÖPORTAJ: MURAT ÇETİN  

Sayın Yalçın, istifa sürecini, niçin istifa ettiğinizi, neleri hedeflediğinizi veya hangi dengeleri oynatmak istediğinizi anlatabilir misiniz?

Malatya camiası bir sınavdan geçiyor. Tüm Malatyalıların birleştirilmesinin amaçlandığı MASTÖB'de, insanların kısır çekişmelerin içine çekilmesi ve genel başkanın bizim gibi insanların cevap vermeye zorladığı açıklamaları bizi çok üzüyor. Nurettin bey gibi Malatya'ya yardım yapmaya çalışan insanların da cevap verme zorunluluğunda bulunması biziolduğu gibi bütün Malatyalıları üzüyor. MASTÖB'de mevcut yapıyla Malatya'nın gücünün toplanması mümkün değildir. Bugün Nurettin Uğur gibi işadamlarının ekarte edilmeye çalışılması, bir çatışmanın çıkması ve mücadele eden bir avukatın ekarte edilmeye çalışılması bir kısır döngününolduğunu gösteriyor. Bunu gören başarılı ve vasıflı insanların buraya gelmesini artık güçleştirmiştir. Malatyanın gerçek gücünün buraya gelmesi için bu çıkışı yapmak zorundaydık. Kopuşumuz çok önce başladı ancak biz yine de bu çatı altında bunu çözmeye çalıştık. Kongre sürecinde ayrılmak istemedik. Bir takım eleştirilerde bulunduk. Bütün bu yolları denedikten sonra çıkışımızı yaptık. Buradaki sorunları kamuoyuna deklare etmemiz gerektiğini düşündük. Burada insanların çıkar amaçlı olarak, kendi görüşlerini bize dikte etmeye çalıştıklarını görerek bunları açıklamamız gerektiğini gördük.MASTÖB'ü militan demokrasi ele geçirmiştir. Biz buna dikkat çekmek için istifa ettik.

 

Daha önce de siz MASTÖB yönetiminde bulunan bir insansınız. Bildiğimiz kadarıyla 3 dönemdir yönetim kurulundasınız. Daha önce de aynı insanlar buradaydı. Siz bu anlattıklarınızı daha önce göremediniz mi? Bunu hissedemediniz mi? Neden bugün?

MASTÖB'ün kuruluşundan beri çeşitli görevlerde bulundum.Son 3 dönemde genel başkan yardımcısı olarak görev aldım.MASTÖB ilk kurulduğunda büyük bir iddia ile kuruldu.Kuruluşundan bulunan vasıflı isimler teker teker geri çekilmeye başladı. MASTÖB'ün bitme noktasına geldiği bir dönemde biz el attık. Eldeki mevcutlarla bugüne kadar getirmeye çalıştık. Daha sonra Celal Karahan'ın istifası ve Bekir Alyüz'ün MASTÖB'ü bölmek için MADEF'i kurmuş olması yeni bir hamle yapmamızı beraberinde getirdi. MASTÖB ve MADEF'i birleştirme sürecinde aktif olmayaçalıştık. Baktık ki Bekir Alyüz, MADEF'i getiremedi. “Bekir Alyüz'ü MASTÖB'e başkan yaparak MADEF'i getirebilirizdiye düşündük. Bekir Alyüz'ün MADEF'i buraya getirmesini amaçlamıştık. Ancak daha sonra görüldü ki MADEF gelmediği gibi MASTÖB bölünmeye başladı.

Biraz önce “MADEF, MASTÖB'ü bölmek için kuruldu” dediniz. Bunu biraz daha açar mısınız?

Evet MADEF, MASTÖB'ü bölmek için kuruldu. Çünkü ikisi de aynı kulvarda yarışıyor. Mesela Malatya İşadamları Derneği, işadamlarını bir araya getirmek için çalışır. Malatya Eğitim Vakfı da eğitim ile ilgili konulara eğilir. Malatya Dernekler Federasyonu ile MASTÖB'ün kulvarları aynı. İkisi de dernekleri bir çatı altında topladığını iddia ediyor. Hukuksal olarak MADEF daha üstün görünüyor. Ama öyle bir tüzüğü var ki MASTÖB'ün, bir dernek olmasına rağmen federasyonları da içine alabiliyor. Biz Malatyalıların arasındabir bölünme olmasın diye hepsini bir çatı altına almaya çalıştık. Halen de bunun için çalışıyoruz. Ancak Bekir Alyüz'le bu kesinlikle mümkün değildir.

Sayın Bekir Alyüz'le yaptığımız röportajda, Nurettin Uğur'la ekibinin uyum sağlayamadığını, hedefe ulaşmak için ekibin uyum içinde çalışması gerektiğini söyledi. Sizin ile hiçbir sorunun olmadığını, “Reddi Hakim” meselesinin Celal Karahan zamanında konuşulduğunu belirterek, kendi döneminde “Reddi Hakim” talebinizin olduğunu, bunun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sizin göreve devam ettiğinizi söyledi. Dolayısıyla bu meseleden dolayı davadan sizi almadıklarını söylüyor. Sizin istifanıza da bir mana veremediğini belirtiyor. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

 

Bekir Alyüz, bir çıkış yapar, şu anda da olduğu gibi daha sonra da inkar eder. Kendisiyle sadece bu meseleden dolayı değil başka meselelerden dolayı da tartışmalarımız olmuştur. Nurettin Beyle olan çatışmasına ben bir mana veremedim. Malatya'ya yardımları ve yatırımları olan biri olan Nurettin Uğur'un ekarte edilmesine karşı çıktım. En büyük yatırımları yapan işadamına böyle bir muamele yapılmasına karşı çıktım.MASTÖB Genel Başkanı olarak, işadamlarına, milletvekillerine veya herhangi birine karşı çıkarsa MASTÖB'de kim kalacak? Dedim.  Kendisi tek adamlığa oynuyor. Bunu yapabilecek gücü de yoktur. Bekir Alyüz bizim tarafımızdan sıkıştırılınca belli bir cenaha yanaşmıştır.Bunun sonucu olarak bizi ekarte etmeye çalıştı. Reddi Hakim meselesi pek o kadar önemli değildir. Çünkü açılan bu dava zaten bitmek üzeredir. Ayrıca bu dava da Celal Karahan dönemiyle alakalı bir davadır. O dönemdeki kongrenin iptali davasıdır. O davanın halen avukatı benim. Avukatlık kanununa göre benim muvakkatimi almadan başka avukata veremezler. Bekir Alyüz bu konuda sıkıştırılıyor.

Kimin tarafından sıkıştırılıyor?

Mahmut Ali Kaşifoğlu tarafından sıkıştırılıyor. Hakim sıkıntıdadır. Bunun için de hakimin reddini isteyen avukatın reddini istiyorlar. Biz akşama kadar bu davalarla uğraşıyoruz.Maalesef Türkiye'de gerçek manada adalet yok. Biz de elimizden gelen bütün gücümüzle davaya ve hakime yüklendik. Bilgin Akbal davasından vazgeçerse biz de bu reddi hakim meselesinden vazgeçeceğiz. Netice itibariyle hakim Malatyalı olduğunun bilinciyle kendisi çekilmeliydi. Ama hakim bunu yapmayarak olayı iyice tetikledi. Sonuçta Malatyamızın bir hakimini böyle bir olaya karıştırmak istemezdik. İstese yapardı.

Bu reddi hakim meselesini anlamaya çalışıyorum. Mahmut Ali Kaşifoğlu'nun Arguvanlı hakimi davaya getirdiği iddia ediliyor.  Sizin buna benzer beyanlarınız var.

Bu dava daha önce Fehim İlhan tarafından takip ediliyordu. Fehim İlhan bu davaya bakamayacağını söyleyince Celal Karahan beni bu dava için görevlendirdi. Bize gelen duyumlara göre, “Bu dava özellikle bu hakime düşürüldü. Hakim Malatya Arguvanlı'dır. Mahmut Ali Kaşifoğlu'nun da arkadaşıdır” denildi. Daha sonra davada hakimin tutum ve davranışlarını görünce aldığımız duyumları dikkate alarakaraştırdık, hakimin Malatya Arguvanlı olduğunu gördük. Sonuçta Malatya için ve bu davayı kazanmak için elimizden gelen her şeyi yaparız. Malatyalı olması sebebiyle hakimin tarafsızlığını bozan bir davadır. Buradaki bütün usulsüzlüklere karşı çıkmamız gerekiyordu. Zaten hukukta genelde davalar hukuksuzluktan kazanılmaz, usulsüzlükten kazanılır. Karşı tarafı sıkıştırmamız gerekiyordu. Nitekim 3 kişiyi de sıkıştırarak feragat etmelerini sağladık. Ama Bilgin Akbal'ı çözmek mümkün değil. Onu vazgeçiremedik. Davanın sekreteryasını yapan Mahmut Ali Kaşifoğlu MASTÖB'e gelerek, “Dedem hakimdi, babam avukattı dolayısıyla biz 3 kuşaktır hukukçuyuz. Bir davada reddi hakim talep etmek o hakim için iyi bir şey değildir. Ayrıca Malatyalılar için de iyi olmaz. Avukat için de iyi bir şey değildir. Bu davadan vazgeçin dedi. Bilgin beyin hiçbir çıkarı olmamasına rağmen davadan vazgeçmedi.

Malatyalılık ruhuyla bakınca, kendi tırnaklarıyla o seviyeye gelmiş bir hakimi böyle bir olayla karşı karşıya bırakmak hoş mudur?

Elbette hoş değildir. Ancak bizim amacımız bu davayı bitirmek için yaptık. Yoksa elbette bir Malatyalı'yı sürdürmek veya rencide etmek için yapmadık. Ancak Mahmut Ali Kaşifoğlu ve ekibi böyle bir şeyin gerçekleşmesine sebep olmuştur.

 

Reddi Hakim meselesinden sonra, MASTÖB kötü niyetli bir dernek olduğu iddiasıyla yönetim kurulu üyelerine bir ceza kesilmişti. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Yönetim kurulu üyelerine değil de Celal Karahan'a bir ceza gelmişti. Bu da bizim bir eksikliğimiz sebebiyle olmuştu. Gazete ilanının dernekler masasına bildirilmemesi ile ilgili bir ceza kesildi. İlan yayınlanmıştı. Ancak bu dernekler masasına bildirilmemiş olduğu için ceza geldi. Bunu yapması gereken de bizim yönetimde olan arkadaşlarımızın ihmali söz konusudur. Bizde doğru düzgün bir sekreterya olmadığı için bunlar oldu. Bütün işlemlerin kayıt altına alınması gerekiyor. Ancak bu yapılmadı. Bunu defalarca söyledim. Yapılan bütün alış-verişin kayıt altına alınması gerektiğini söyledik ama hala böyle bir düzenleme yapılmadı.

 

MASTÖB'de militanca bir hareketi yapan 4 kişiden bahsettiniz. Bekir Alyüz'ün ifadesiyle yönetim kurulunda 22 kişi var. Bahsettiğiniz 4 kişiyi çıkardığınız zaman 18 kişi bulunuyor. Bu insanların içinde Ak Parti'de aktif siyaset yapanlar var. Militanca hareket eden bu 4 kişi nasıl oluyor da 18 kişiyi yönetiyor? Bunu nasıl izah edeceksiniz?

Daha önce de dediğim gibi MASTÖB'ün belli bir açılımı ve çıkışı olmuyor. Burada bulunan arkadaşlarımız MASTÖB'ün dibe vurduğu bir dönemde işin başına geldiler. Büyük faydaları olmuştur. Maalesef orada birçok arkadaşımız kendini ifade edemiyor. Orada büyük çatışmaların sıkıntıların yaşandığını biliyoruz. Nurettin Uğur'un gitmesini isteyen Halim Bölükbaşı şu anda bir zafer kazanmış durumdadır. Halim Bölükbaşı'nın Nurettin Uğur'u istemediğini söylemişti. Bekir Alyüz de bunu desteklemiştir. Orada taraflı bir yönetim vardır. Halen bir takım talihsiz açıklamalar yapılıyor. Araştırmadan açıklamalar yapılıyor.

Nurettin Uğur'un, bir kongre talebi olmuştu. Sizin genel başkanlığınız adı altında bir kongre istediğini söylemişti. Sizin böyle bir çalışmanız var mı? Kimlerle birlikte hareket ediyorsunuz?

Ben merdiven altı bir kongre olmasını istemiyorum. Eski başkanların da olduğu, sivil toplum örgütlerinin veya kurumlarının destek verdiği bir isimle yönetimin gelmesi gerekiyor. Büyük bir katılımla bunun yapılması gereklidir. Sorunların ortaya konulması ve genel başkanın isminin belinlendiği çok büyük desteğin olduğu bir genel başkanın işbaşına gelmesi gerekiyor. Nurettin beye beni tercih ettiği için teşekkür ediyorum. Burada yapılan tartışmaların aynısı şu andaki yönetimin içinde de yapılıyor. Malatya'yı birleştirecek bir yönetimin gelmesi gerekiyor.

Diyelim ki Nurettin bey veya siz genel başkan adaylığınızla Bekir Alyüz'ün karşısına çıktınız. Seçimde her iki taraf da yarıştı. Ancak iki tarafın haricinde bir sosyal demokrat aday çıkamaz mı?

Burası Malatya Sivil Toplum Örgütleri Birliği'dir. Burası siyasi parti veya görüşlerin arenası haline getirilemez. Buradaki çekişmenin sebebi her ne kadar siyasi görüşler olarak görülse de, bir siyasi parti görüşünün diğer siyasi görüşler üzerinde uygulamaya çalıştığı tahakküm ve ele geçirme çabasıdır. MASTÖB'ün bunları aşması lazımdır. Alevilik veya Sünnilik tartışmalarını MASTÖB'den uzaklaştırmak gerekmektedir. MASTÖB küresel bir oyuncu olmalıdır. Avrupa Birliği fonlarından yararlanmamız gerekmektedir. Büyük hedefler peşinde koşmamız gerekiyor. MASTÖB siyasi partilerin çok üstünde bir kuruluş olmalıdır. Bu tip tartışmaları yapıyor olmak zorunda kalmamız bizi çoküzüyor.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!