Murat ÇETİN / Sıkıntıları biz görüyoruz da, yönetenlerimiz göremiyor mu?..

Murat ÇETİN yazdı...
Malum olduğu üzere, birkaç gün sonra “Ramazan ayı”na gireceğiz. 11 aydan hayırlı o güzel günleri, sabırsızlıkla bekleyen Müslümanlar için, Malatya’da hazırlık yapılmadığını görüyor ve üzülüyorum. Kızılay’ın veya AFAD’ın bununla ilgili bir çalışmasının olup olmadığını bilmiyorum. Yaşanan yıkım sonrasında konteynerlerde yaşamaya başlayan depremzedeler için, “iftar” verilip verilmeyeceği, bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Sadece iftar da değil, “Teravih Namazı” kılınması için herhangi bir çalışma da yapılmış değil. Ya da yapıldı da, biz mi bilmiyoruz? İyi de şunun şurasında kaç gün kaldı ki; yapılacak bir organizasyon için bu kadar bekleniyor olsun.
Bu konuda sadece Kızılay ve AFAD’ın değil, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve belediyelerinde de harekete geçmesi gerekiyor. Yemek, ibadet ve hatta sağlık gibi konularda, bir adımın atılmasını dört gözle bekliyoruz.
Ayrıca; Konteyner kentlerin, artık “kronikleşmiş sıkıntı”ları da var. “Sağlık hizmetleri”nden yararlanmak isteyenlerin ulaşım problemi, halen çözülebilmiş değil. Otobüs yok. Minibüs yok. Konteyner kentlerdeki ve diğer bölgelerdeki vatandaşların, istifadesine sunulmuş bir “aile sağlık merkezi”nin var olup olmadığını da bilmiyoruz. Bu konuda devletin eksik kaldığını görüyoruz. İşi sadece AFAD’ın üzerine yıkmamak gerekiyor. Bütün kurumların, taşın altına elini koymasını bekliyoruz. Valiliğin “Yıkalım” demesi güzel de, yenisinin yapılması için nasıl bir gayretin olduğunu görmek istiyoruz.
Yukarıda saydığım sıkıntılar eşliğinde bir seçime gidiliyor. Bu problemlerin sandığa yansıyacağını görmemek için ya “kör olmak gerekir”, ya da “kör taklidi yapmak gerekir”. Bu sıkıntıların giderilmesi için, mesela Ramazan’la ilgili görülen eksikliklerin “sponsor” eşliğinde giderilebileceğini ben düşünebiliyorum da, Malatya’yı yönetenler (!) neden düşünemiyor?..
VERİLEN SÖZLER VE MALATYALININ BEKLENTİLERİ!..
Kahramanmaraş merkezli depremlerle yıkılan Malatya için “Şehri ayağa kaldıracağız” demek yetmiyor. Adayların yıkımın “olumsuzluklar”ını ortadan kaldıracak, projelerinin olduğunu görmek istiyoruz. Ortaya çıkan adaylar arasındaki Sami Er’in, “Benim TOKİ geçmişim var. TOKİ yöneticileriyle aram iyi. Belediyeciliğin profesörüyüm…” tarzındaki açıklamalarına “Allah, beni böyle donattı ki; Bu zor zamanda gelip yardım edeyim diye…” edasındaki sözleri eklemesi, vatandaşa bir “umut vermiş” gibi görünüyor. Yine aynı şekilde, İlhan Geçit ve Bayram Taşkın’ın da benzer açıklamalarını gördük. Her biri “Malatya’yı yeniden ayağa kaldırmak”tan bahsediyor. Mesele sadece eskiyi ayağa kaldırmaksa, bunu devletin yapacağını biliyoruz. Adayların, insanların “hayatına dokunacak” bir şeyler yapması gerekiyor. Ona göre “projeler üretmesi” gerekiyor. Malatya’nın geleceğine dair umudu olan insanlar, verilen sözlerin “havada kalmaması” adına “somut” adımların atılmasını bekliyor.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK ve KARİKATÜRLERİ İNCELEMEK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.