Şehit Babasının Evinde Poz Verdi: Gülümseyen Başkan, Mahzun Baba

15 Temmuz’un yıldönümünde Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in bir şehit babasını ziyaretinde verdiği tebessüm pozu, kamuoyunda tepki topladı. “Evlat acısının yaşandığı bir evde bu tebessüm neden?” sorusu gündeme taşındı.
ACININ ORTASINDA GÜLÜMSEME OLUR MU?
15 Temmuz… Türkiye’nin en büyük sınavlarından biri. O gün, bu millet evlatlarını toprağa verdi. O gün, acı tazeydi. Ama bazı acılar, yıldönümünde yeniden yaşanır.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, bu anlamlı günde bir şehit babasının evine konuk oldu. Evin oturma odasında, klasik bir sedir takımının önünde durdu. Elinde Kur’an-ı Kerim hediyesiyle poz verdi. Yanında bir başka isim daha vardı.
Ancak kamuoyunun dikkatini çeken şey, şehit babasının yüzündeki mahzunluk ile başkanın yüzündeki tebessüm arasındaki uçurum oldu.
FOTOĞRAF ÇEKİLDİ, AMA SORU KALDI: ACININ MEKÂNINDA GÜLÜMSEME NEYİN İFADESİ?
Şehit babası belli ki evladının acısını bir kez daha hatırlamıştı. Gözleri yerdeydi. Ama onun hemen yanında duran başkanın yüzündeki gülümseme, sosyal medyada yankı buldu.
Fotoğrafın paylaşılması sonrası gelen yorumlar netti:
“Bu bir ziyaret değil, bu bir vitrin.”
GÖRÜNMEK Mİ, HİSSETMEK Mİ?
Danışman eksikliği değil mesele. Gülümsemenin zamanlaması, mekânı, bağlamı.
Eğer o evde bir acı yaşanmışsa, o acıya saygı gösterilmesi beklenir. Poz değil, dua konuşmalıydı.
Ama görünen o ki; bazen samimiyetin değil, siyasî iletişimin kadrajı belirleyici oluyor.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Mehmet Can
23-07-2025 10:06Ben Furkan abiyi tanırdım. Mahallede top oynarken hep bize selam verirdi. Sonra bir gün dediler ki, “Şehit oldu.” Hepimiz donduk kaldık. Onun için okulda dua okuduk, mevlit okutuldu. Şimdi o şehidin babasının evine gidilmiş ve orada yüzü gülen bir poz verilmiş. Gerçekten bu beni çok sarstı.Ben 15 Temmuz’u ilkokuldayken televizyondan izlemiştim. Şimdi büyüdüm, anlıyorum ki o gece bu vatanın kaderi değişmiş. Ve o gece şehit düşen insanların yakınlarına en azından bir saygı borcumuz var. Yüzüne gülerek değil, yüreğinde yas tutarak gidilmeliydi.Bir belediye başkanı her yere gidebilir ama her yerde aynı duramaz. Şehit evinde duruş da, bakış da, nefes de değişmeli. İnsan ağlamıyorsa bile gözleriyle üzülmeli. Furkan ağabeyin şehadeti bizim onurumuzdu. Bu yapılan ise o onura gölge düşürmek oldu.
Ayten Ergin
23-07-2025 10:05Şehitlik bir makamdır. Ama aynı zamanda bir emanettir. O emaneti en çok da yaşayan ailesi taşır. O aileyi üzmek, aslında milletin onuruna dokunur. Murat Çetin’in yazısını okuyunca resme baktım, içim burkuldu. O baba evlat acısıyla oturuyor, yanında başkan dimdik gülerek poz veriyor.Sayın başkanın iyi niyetinden şüphem yok ama zaman ve mekân denen şey vardır. Bazen sadece sessizlik konuşur. Şehit evinde gülümsemek, acının ruhuna yabancı kalmaktır. 15 Temmuz gecesi nasıl bu millet susup dua ettiyse, o evde de öyle bir susuş gerekirdi.Bu tür ziyaretler, makamın değil insanlığın testidir. Ve bu testte sınıfta kalınmıştır. Umarım ders alınır ve bir daha şehit ailesinin acısı, bir kareye sığdırılmaya çalışılmaz. O karede vefa olmalıydı, ama ne yazık ki eksikti.
Yusuf Demirtaş
23-07-2025 10:05Bakın kardeşim, ben siyaset bilmem. Ama şehide saygı bilirim. Şehit ailesine nasıl davranılır, onu da bilirim. Gülerek, sırıtık suratla poz verilmez. Hele 15 Temmuz’un yıldönümünde! O fotoğrafa baktım, içim yandı. Baba çökmüş, adam hâlâ dik dik poz veriyor.Bizim mahallenin çocuğuydu Furkan. Tertemiz, vatan sevdalısı. Gitti, bir daha dönmedi. Şimdi onun evine gidip de yüzünde en küçük bir mahzunluk olmadan nasıl poz veriyorsun? Hiç mi insanın içine oturmaz bu acı?Başkan efendi önce o ailenin ne yaşadığını bir hissetsin. Sonra fotoğraf makinesine değil, o babanın gözünün içine baksın. Şehide gösterilen saygı, millete gösterilen saygıdır. Bu hareket, bizi çok üzdü. Unutulmaz.
Emine Gök
23-07-2025 10:04Benim oğlum da 15 Temmuz gecesi dışarıdaydı. Sabaha kadar ağladım, dua ettim, bir şey olmasın diye. Allah’a şükür sağ salim döndü ama ya dönmeyenler? Şimdi o şehit ailelerinin evine gidip gülerek poz vermek ne demek? O babanın yüzüne baksana! Acısı hâlâ taze, gözleri dolu dolu. Bu nasıl bir vefa?Oraya siyaset yapılmaya değil, dua edilmeye gidilir. Fotoğraf çekilmeye değil, mahcubiyetle oturmaya gidilir. Başkan bey belli ki bunu bilmiyor. Bir anne olarak içim sızladı. Evladı toprağa düşmüş bir babanın karşısında, biraz edep, biraz saygı gerek.Keşke o pozu vermeseydi de, sadece elini tutup “Hakkınızı helal edin” deseydi. O zaman o baba da belki biraz teselli bulurdu. Bu millet her şeyi unutur ama şehidine yapılan saygısızlığı asla unutmaz.
Hüseyin Koçsk
23-07-2025 10:04Ben 15 Temmuz gecesi oğlumla birlikte sokaktaydım. Tankların önüne yattık, kurşunların arasında yürüdük. Şimdi bakıyorum da o gece şehit olanların evine fotoğraf için gidiliyor, gülümsenerek poz veriliyor. Yazık… Şehitlik bir fotoğraf dekoru değil! O evde bir baba yaşıyor, yüreği yanmış. Evladının tabutu gözünün önünden hiç gitmiyor belki. Böyle bir yerde bırak gülümsemeyi, konuşurken bile sesin titremeli. Hangi partiden olursa olsun, bu vefasızlık affedilmez.Gönül isterdi ki, başkan oraya gidince eğilsin, gözyaşı döksün. Ama maalesef sadece görüntü derdindeler. 15 Temmuz’un ne demek olduğunu hâlâ kavrayamamış bir yönetici profiliyle karşı karşıyayız. O gün tankların üstüne çıkan bu millet, bugün o pozları görünce bir kez daha inciniyor.