Malatya
27 Temmuz, 2025, Pazar
  • DOLAR
    40.58
  • EURO
    47.79
  • ALTIN
    4352.2
  • BIST
    10.643
  • BTC
    118264.95$

TSO, umutlarımızı boşa çıkarmadı


TSO, umutlarımızı boşa çıkarmadı
EKONOMİ TİME / ÖZEL Bölüm: 1

 

Malatya basınında ilklerin adresi olan Malatya Time, bir yeniliğe daha imza atıyor. Gündemi takip etmenin yanına, gündem belirleme görevini de koyan Malatya Time'ın yeni yayını Ekonomi Time, bu ayki ilk dosyasıyla karşınızda. İstanbul Piliç şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Yıldırım'ın ekonomik değerlendirmelerinin bulunduğu dosyamızla, ticaretin dünü, bugünü ve yarınına ışık tutmaya gayret ediyoruz. Bilal Yıldırım'ın şahsında sizlere ticaret hayatının fırsatları ve geleceğe yatırımı aktaracağız. Maddi imkansızlıklarla Malatya'da başlayan ve yine Malatya'da bir başarı hikayesine dönüşen Bilal Yıldırım, birçok insana örnek olacak nitelikte bir şahsiyet. İşte, Malatya ekonomisinin önemli aktörlerinden Bilal Yıldırım'ın başarı öyküsü. Tabii ki kendi sözleriyle!.. 

 

Üniversiteyi okurken, hep iş kaygısı çekiyorduk. Şu anda da gençlerimizin ortak problemi budur bence. Hayatın ve üniversitenin sadece diplomadan ibaret olmadığını gören ve yaşayan biriyim. Bunu gençlerimize anlatmamız gerekiyor. Hangi bölümü okurlarsa okusunlar, kendilerini geliştirmenin yollarına bakmalılar. Hem cesur olup, hem de dürüstlükten ayrılmamalılar. En önemlisi de rızkın, Yüce Yaradan'dan geldiği bilinciyle hareket etmeliler. Memuriyetin de, işçiliğin de, ticaretin de rızık için bir araç olduğunu akıllarından çıkarmamalılar. Bizim zamanımızda bu kadar araştırma yapacağımız ortamlar yoktu. İş başvurusunda şimdiki gibi internette kariyer siteleri yoktu. Dolaşarak nerede mühendis arandığını bularak öyle işlere girdik. Azimli olmak gerekiyor. Ben ilk işe girdiğimde alacağım maaşı değil işi nasıl öğrenebileceğimi düşündüm. Verimli olabilmek önemlidir. Bir işe gittiğiniz zaman hemen ne kadar maaş verileceğini düşünmeyin. Ondan ziyade işi öğrenmek gerekir. Üniversite sonrası askere gitmek istedim.  Gıda Mühendisi askerde ne yapar diye düşündüm. Çünkü askere gideceksin, 6 ay sonra gelip yeniden düzen kurmak zor diye düşündüm. Ama herkese denk gelmiyor, işte bana denk geldi; laboratuvara düştüm. 4 yıl boyunca Mühendislik Fakültesinde öğrenemediklerimi, askerde 5 ayda öğrendim. Tavuk analizi, balık analizi, süt analizi gibi her şeyi askerde öğrettiler. Üniversiteyi bitirdikten sonra, sadece diplomamı aldım diyordum. Daha sonra iş hayatı insana mühendisliği gerçekten öğretiyor. Bu konuda gençlerimizin sadece diplomaya takıntılı olmamaları gerekiyor. 

12_131

DARENDE'LİNİN DAYANILMAZ TİCARET AŞKI…

2002 yılında Üniversite bittikten sonra 10 yıl özel sektörde yöneticilik yaptım. Çalıştığım iş yerine girmeden önce oranın sahibi bana “Seni işe alacağım ama bir tereddüdüm var. O da senin Darendeli olmandır. Çünkü burada işi öğrenirsin ve gider başka yerde iş kurarsın” demişti. Bizim Darendeliler 'in ruhunda bu var. Ben üniversite okurken de babam bana telkinde bulunurdu. “Okulunu oku. Ama yine de devlet memuru olma. Ticaret yap” derdi. Tabi bu yöneticilik esnasında kendimizi geliştirmeye başladık ve Darendeli oluşumla beraber, ticareti sevmem, insanımıza ve ülkemize faydalı olmak düşüncesiyle 2012 yılında candan arkadaşım Fatih Kaçmaz ile kendi şirketimizi kurduk.  İlk şirketimizi Hilâl Piliç ismiyle Elazığ'da kurduk. Daha sonra, 2018'de şirketimiz Helal Grup (İstanbul Piliç)'u kurarak Malatya'ya dönüş yaptık. Şirketi kurarken ikimizin de tek amacı vatanımıza ve milletimize faydalı olmaktı. Hiçbir zaman önceliğimiz para olmadı. Düzgün çalışıp kaliteli iş çıkarınca, paranın da geleceğini biliyorduk. Kendimizin ve ailemizin yemediği ürünü başkasına yedirmeme düsturuyla bugünlere geldik.

13_105

 

 YILLIK, 45 MİLYON DOLARLIK İHRACAT YAPIYORUZ

İstanbul Piliç şirketimiz, 2018 yılında Malatya Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyete geçti.  Alışıla gelmiş piliç etini, her ülkenin kendi damak zevkine göre işleyen ve sunan İstanbul Piliç, son teknoloji ürünü makine ve ekipmanlarıyla Ortadoğu pazarında yer almaktadır. Irak'ın bütün illerinde, yaygın dağıtım ağı kurup kendi ürün gruplarında %72'lik pazar payını elinde bulunduran İstanbul Piliç, ayrıca geçtiğimiz yıl Bahreyn, Kuveyt, Kosova, Libya, Özbekistan ve son olarak da Katar pazarına girmiştir. Böylece geçtiğimiz yıl üretimimizi %42 artırmış durumdayız. Bölge ihracatına nitelikli ürün göndermekteyiz. Ülkemizin ihracat rakamına yıllık 45 milyon dolarlık bir katkımız bulunmaktadır. Bütün bunların yanı sıra Türkiye'nin hazır pişmiş tavuk döneri üretim kapasitesi sıralamasında ilk beşte yer alıyoruz. Tesisimiz, 9 bini kapalı alan olmak üzere 26 bin metre karelik bir alana kurulu bulunmakta. Şirketimiz bünyesinde 220 kişiye iş imkanı sağlamaktayız. 

14_62

IRAK PAZARINDAKİ İMKANI İYİ GÖRDÜK

İstanbul Piliç'i kurmadan önce, çalıştığımız iş yerinde, Allah razı olsun bütün imkanlar önümüzdeydi. Araştırıyor ve geliştiriyorduk. Orada da başarılı çalışmalarımız oldu. Malatya'da ilk kez tavuk ve sucuk ihracatı yaptık. İşverenimizin desteğiyle benim öncülüğümde ilkleri başardık. Bizim yaptığımız bir ürün bir kesimhaneden çok farklıydı. Bayiden dağıtılıyordu. Bizim yaptığımız iş daha nitelikli. Irak piyasasına baktık, bu ürün o zamanın en çok talep edilen ürünüydü. Eti kemiğinden ve derisinden ve yağından ayırıyorsun.  Et böylelikle çok güzel bir hal alıyor. Zahmetli olduğu kadar getirisi de iyi bir işti. Biz bunu arkadaşımız Fatih bey ile birlikte gördük ve bu işi beraber yapalım dedik. Burada çalışıyorduk ama, aynı işi yapmak üzere Elazığ'a gittik. O zamanlar ihracat yapmak çok iyiydi. İhracat yapanlara destekler vardı. Hükümetin ekonomik durumları çok iyiydi. 2010-11-12 yılları bugünlere göre daha güzeldi. Şu anda siyasetin verdiği gerginlikle ihracat biraz zora giriyor. Bunlar gelip geçici şeylerdir. Bunlar, bizim hevesimizi kırmıyor. Buna benzer durumu 2015 yılında da yaşadık. Bir zaman sonra bakıyorsunuz ki her şey normale dönmüş, rayına oturmuş oluyor. 

İŞİMİZİ KURARKEN, KİMSEYE YÜK OLMADIK

Şirketimizin 3 ortaklı bir kuruluş. Ben, Fatih bey ve Iraklı bir ortağımız var. Bu Iraklı ortağımız zamanında bizim müşterimizdi. Türkiye'deki üretimimizin yüzde 35'ini ortağımız Irak'a götürüyor. Bu arkadaş ile güzel bir diyaloğumuz oldu. Aramızda, karşılıklı bir güven oldu. Bu arkadaş bizimle ortak olmak istedi. Biz bu noktada yabancı sermayeyi de Türkiye'ye taşımış olduk. 25 milyon lira para harcayarak kendi öz sermayemizle işimizi yaptık. Hiçbir yardım alınmadı. Şimdi yapacağımız işleri de kendi öz sermayemizle yapmak istiyoruz. Biz bunu yaparken hiç kimseye yük olmak istemiyoruz. Borçlu bir şekilde de yapmak istemiyoruz. Burası tamamen öz sermaye ile yapılmış bir iş yeri. İstanbul Piliç ismini koymamızdaki sebep ise  Arap ülkelerinin tamamında İstanbul bilinen bir şehirdir. Şuanda da Katar'a, Kuveyt'e, Bahreyn'e, Kuzey Irak'a, Irak'ın aşağı kesimine, Libya'ya ve Lübnan'a ihracat yapıyoruz. Tabi bu dönemsel oluyor. Bir bakıyorsunuz bazen Libya ağırlıklı olup, 100 konteyner sipariş veriyor. Bu arada diğer müşterilerini de ihmal etmiyoruz. Burada aylık yaklaşık 1000 ton tavuk işleyip ihracat yapıyoruz. 

17_15

OSB'LERDE ÇEŞİTLİLİK BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR

Malatya'da şu anda 6. Bölge teşvikten dolayı gerçekten ciddi yatırımlar var. Bizim de Elazığ'dan buraya gelmemizin sebebi 6. Bölge teşvikiydi. Malatya'nın kendi memleketimiz olması da ayrı bir tercih sebebimizdi. 3. Organizenin hemen hemen tamamında insanlar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Çoğunlukla da tekstile yönelim var. Mesela, organizede tavukçuluk sektörüne yönelim olsaydı. Herkes tavukçuluk üzerine çalışmış olsaydı. Yarın tavukta bir sıkıntı olduğu zaman, bütün fabrikalar duracak ve insanlar istihdam edilemeyecekti. Gördüğüm kadarıyla organize de tamamıyla tekstile yönelim var. Aslında dağılım olsa daha güzel olur. Yani sektör çeşitliliği olmalı. Yarın tekstilde bir sıkıntı çıksa, Malatya ekonomisi ciddi yara alır. Yakın zamanda Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımızla görüşmeyi düşünüyorum. Bu düşüncelerimi kendisine de ileteceğim. Kendilerinin de farklı alanlarda çalışmaları illaki vardır. Ancak benim gözlemlediğim kadarıyla sadece tekstile yönelmiş durumdalar. 

BURAYI ALIRKEN, SORUN YAŞADIK

Ticaret ve Sanayi Odası'nın son dönemde gayretleri var. Gördüğüm kadarıyla Organize Sanayi Bölgeleriyle koordineli çalışıyorlar. Biz buranın yerini alırken bize sorunlar çıkardılar. Daha önceki yönetim tarafından buranın tahsisini “Tavuktan koku gelir” gibi sebeplerden dolayı ilk etapta yapamadık. Biz burada kesim yapmıyoruz. Sadece eti temizliyoruz. Şimdiki TSO Başkanı buraya gelip çalışmalarımızı gördü. “Çalışmalarınızı gördük. Sizlerle gurur duyuyorum. Teşvik anlamında benden isteğiniz nedir? Size nasıl yardımcı olabilirim?” dedi. Biz de kendisinden yan tarafı talep ettik. Hemen yan tarafın da tahsis yazısını bize onayladılar. Oraya da yeni yatırımlar yapmayı düşünüyoruz.

18_8

 6. BÖLGENİN KAHRAMANI TÜFENKÇİ'DİR

Bölgenin Malatya'ya gelmesinin kahramanı dönemin bakanı sayın Bülent Tüfenkci'dir. Kendisinin bizim de burada bu tesisi yapmamızda çok emeği var. Son gün Bülent Beye projemizi yeniden anlattık. O gün Cumartesi olmasına rağmen Bülent Bey, projeden dolayı çok heyecanlandı ve resmi daireleri açtırarak buranın tahsisini yapmamızı sağladı. Sayın Bülent Tüfenkci, bu durumun çok hoşuna gittiğini ve bu şekilde işlerin yapılması gerektiğini söylemişti. 6. Bölgenin en büyük avantajı, biz aldığımız makinelerin, ekipmanların, inşaatının KDV'sinden muhafızız. Bunu yapıyoruz devlet bize tekrardan KDV'sini veriyor. İkincisi kaç kişi çalıştırmamız gerektiğine dair istatistiğini çıkarıyor ve SSK indiriminden faydalanıyorsunuz. Personelin yüzde 10 ödemesini siz öderken diğerini devlet ödüyor. Zaten bunlar yetiyor. Tekstil fabrikalarının buralara gelmesinin sebebi budur. 500 kişi çalıştırıyorsa SSK'sı 2-3 yılda amorti edecek şekilde oluyor.

 İNSANIMIZA İŞ BEĞENDİREMİYORUZ

Personel bulmakta büyük sıkıntı yaşıyorum. Bunu defaten İŞ-KUR müdürümüzle de görüştüm. Bize gelen insanlar soğuğu ve zoru gördüğünde hemen kaçıyor. İnsanlar tembelliğe alışmışlar. Mesela birinin referansıyla buraya eleman geldiğinde ben yardımcı olmaya çalışıyorum. İşe almak istiyorum. Ama adamların beklentisi var. “Ben şu kişinin referanslıyla geldim. Bu işi yapmam. Masa başı veya çarşıya git-gel işleriniz varsa yapabilirim” diyorlar. Kalifiye eleman bulmakta sıkıntı yaşıyorum.

19_6 

MALATYA'DA İŞSİZLİK DEĞİL, İŞ BEĞENMEME VAR

Benim gözlemediğim Malatya'da işsizlik vardır ama çok az düzeyde. Bildiğim kadarıyla işsizliğin olmadığı iller İzmit ve Bursa'dır. Bu illerden sonra Malatya gelir. Benim gözlemlediğim kadarıyla Malatya'da işsizlik değil, iş beğenmeme var. Ben çalışacak kişinin SSK'sını işe başlamadan 1 gün önce yapıyorum. Servisi var. Yemeği var. Sabah erken geliyorlar diye saat 10.00'da çay ve simit ikramımız var. Hatta iş görüşmesine gelene de şekerle çikolatayla ikramlarda bulunuyorum. Çalışanların bir kısmına asgari ücret, bir kısmına da çalışabildiği ürün kadar para veriyorum. Mesela bizim personellerden 3 bin 500 – 3 bin 200 lira maaş alanlar var. Bunlar idareci değil, normal kalifiye olmuş elemanlar. Mesela 1 seneyi dolduran personelimin maaşını artırıyorum. 3 bin 500 TL maaş alanlar ustalaşmış kişiler. Buna rağmen insanlar çalışmaktan kaçıyorlar. Malatya'da işsizlik az oranda vardır. Biri iş için benim referans olmamı istedi. “Esenlik Marketlerde işe girmek istiyorum. Bana yardımcı olur musun?” dedi. Ben de “Gel benim yanımda çalış. Şartlar burada daha iyidir” dedim. “Ama ben Esenlik'e gitmek istiyorum. Devlette çalışmak istiyorum” dedi. 

16_25

HEDEFİMİZ SADECE İHRACAT…

Şu anda şirketimizde, 220 kişi çalışıyor. Allah nasip ederse Malatya'da yeni bir projemiz var.  Orayı da tamamlarsak Nisan-Mayıs gibi 350 kişiyi burada istihdam etmek istiyoruz. Sadece tavuk değil de, tavuğun pişmiş ürünlerini yapacağız. Bütün makinalarını aldık. Ancak yerimiz bize küçük geldi. Yeni yeri bekliyoruz. Orada döneri pişireceğiz. Kebap ve köfteyi pişireceğiz. 350 gramlık tabaklara koyacağız. İhracat yapacağız. Bizim hedefimiz sadece ihracat yapmak. Yurt içi piyasasına girmek istemiyoruz. 8 yıldır girmedik, şuan için de girmek istemiyoruz. Çünkü, Avrupa'da kesimhane vardır. Kesimhanesi, parçalaması, yemcisi ve kuluçkacısı ayrıdır. Herkes kendi işini yapar. Ama bizim Türkiye'de herkes entegre tesise hevesleniyor. Büyük tavuk firmaları; civcivi de, yemi de, kesimi de, parçalamayı ve satışı da kendileri yapmak istiyor ve yapıyor. Ben direkt üretici değilim. Tavuğu başka firmalardan alacağım. Pazarda o firmalarla rekabet edemem. Onun için benim de ihracat kanalını geliştirmem lazım. Hem ülkemize dolar girdisi oluyor, hem de benim yaptığım ürün farklı bir ürün. Damak lezzeti bakımından ülkelerin damak tadına göre ürün yapılacak. Mesela Tunus'a ürün yapılacak. Tunuslu bol acı biberli istiyor. Kuzey Irak'a ürün yapacaksan, tereyağı aromalı ister. Yurt içinde biz bu katma değerli ürünleri satamayız. Ben yurt içine de satmak isterim ama. Bunu zaten A, B, C firmaları yapıyor. Yurt dışı da bizim olsun istiyoruz. 

15_36

KENDİ SÖZLERİYLE BİLAL YILDIRIM KİMDİR?

19 Mayıs 1977 yılında Malatya Darende'ye bağlı Kaynar Köyü'nde dünyaya geldim. İlkokulu köyde tamamladım. Biz 6 kardeşiz. Maddi imkanları kısıtlı olan ve çiftçilik yapan babam, bizi okutmak konusunda bir tedirginlik yaşamış. “Acaba okutabilir miyim?” diye bir çelişkiye düşmüş. O arada abim de Malatya'da okuyormuş. Beni de ortaokula gönderme kararı almışlar. Abim Ortaokul 2. sınıftayken ben de ortaokula yeni başladım. Ortaokul ve liseyi Malatya'da tamamladım. Daha sonra, İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nde okudum. Üniversitede Milli Gençlik Vakfı'nın üniversite başkanlığını yaptım. Daha sonra Saadet Partisi'nin ve Fazilet Partisi'nin Malatya İl Gençlik Kolları başkanlığı görevlerinde bulundum. İş hayatına Malatya'da 2005 yılında başladım. Özel bir şirkette 8 yıl yöneticilik görevinde bulundum. Daha sonra da 2013 yılının başında kendi şirketimizi kurduk. Bugünlere gelmemizin tek sebebi çalışkan olduğumuz değil, Cenab-ı Allah'ın bize takdiridir. Şöyle ki; ortaokul yıllarımda İstanbul'a gitmiştim. Bizim Darendeliler 'in o dönem ki yegane mesleği esans, kolonya, saat satmaktı. Ben de o işi yapmaya başladım. 3 aylık tatil boyunca abim ve kardeşlerim ile beraber okul harçlığımızı çıkardık. Bu üniversitenin 3. sınıfına kadar böyle devam etti. Hatta üniversite 3. sınıftayken köye ailemi görmeye gitmiştim. Köyde 1 gün kalıp staj için büyük bir gıda şirketine gidecektim. Annem beni görünce “İyi ki geldin. Yarın nahır sırası bizde. Sen nahıra gideceksin” dedi. Hayvanları yayma işi köyümüzde imece usulü yapılıyordu. Ertesi gün amcam ile birlikte hayvanları otlattık. O akşam da çantamı hazırladım ertesi gün bir gün ertelemeli olarak İstanbul'daki gıda şirketinde staja başlamış oldum. Mücadele dolu bir hayatımız oldu. Ama o günlerin öyle olması bugünlerimizin daha başarılı olmasına vesile oldu. 

AYRICA!..

1999 -2001 yılları arasında Milli Gençlik Vakfı İnönü Üniversitesi, Üniversite Başkanlığı ve Fazilet Partisi Gençlik Kolları Başkanlığı görevlerinde bulundu.

Okul hayatından sonra 2 yıl Saadet Partisi Malatya İl Gençlik Kolları Başkanlığı yaptı.

2006-2009 yılları arasında Saadet Partisi İl Yönetimi'nde bulundu.

2019 yılı Ekim ayından bugüne kadar Yeniden Refah Partisi Malatya İl Başkanlığı görevini yürütmektedir.

Ayrıca, Cihannüma ve Yedi Hilal isimli sivil toplum kuruluşlarında görevler alan Bilal Yıldırım, yaklaşık 2 yıl boyunca da Erbakan Vakfı Malatya İl Temsilciliği görevinde bulundu.  

İyi derecede İngilizce bilen Bilal Yıldırım, 2 kız evlat babasıdır.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!