Murat ÇETİN / Görünmeyen Dekontlar
ÖZEL HABERMurat ÇETİN yazdı.
Bu şehirde gerçek yazana tahammül yok.
Çünkü gerçek rahatsız eder.
Kimin sesi çıkıyor?
Bağımsız olanın.
Kim susturulmak isteniyor?
Yine o.
Yıllar önce bir-iki dergi yapmışsın…
Bir-iki katalog.
Alın teriyle.
Fatura ile.
Resmî.
Şeffaf.
Meşru.
Ama yetmedi.
Bunu da diline doladılar.
Sanki suç işlemişsin gibi.
Sanki gizli bir kazançmış gibi.
Sanki onlar her şeyi tertemiz yapıyormuş gibi!
Sen çalışmışsın.
Onlar izlemiş.
Sen üretmişsin.
Onlar konuşmuş.
Sen gündem kurmuşsun.
Onlar sana kara çalmış.
Çünkü kendileri üretmiyor.
Sadece izliyorlar.
Ve izleyenin öfkesi her zaman çalışana olur.
Bugün birileri çıkmış,
“Gazeteciyiz” diyor.
Neye göre?
Sadece internet sitesi var.
Başka hiçbir şey yok.
Ne dergi…
Ne içerik…
Ne özgünlük…
Sadece kopyala-yapıştır.
Belediyeden gelen metin…
Bas.
Paylaş.
Manşet at.
Yat.
Ve sonra sen çıkıp gerçekten bir şey yazınca,
rahatsız oluyorlar.
Çünkü senin yazdığın…
İğne gibi batıyor.
Uyandırıyor.
Hatırlatıyor.
Kendi içi boş yazılarının kıymetsizliği,
senin kaleminle daha çok ortaya çıkıyor.
Bu yüzden seni suçluyorlar.
Bu yüzden seni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Ama neyle?
Bir zamanlar yaptığın üç kuruşluk iş üzerinden.
Yani sen iş yapınca suç.
Onlar reklâm alınca hak.
Sen yazınca iftira.
Onlar sustukça tarafsız!
Hayırdır?
Senin faturan görünür.
Onların dekontu görünmez.
Senin kazancın ortada.
Onların geliri gölgede.
Ama suçlu sensin öyle mi?
Kusura bakmasınlar.
Bu şehirde artık herkes görüyor kim neyin karşılığında yazıyor.
Kim hangi kapıdan geçiyor.
Kim kimin cebinden maaş alıyor.
Ve kim kimseden bir şey almadan doğruyu söylüyor.
İşte mesele bu.
Sen özgürsün.
Onlar değil.
Ve özgürlük…
Onları çıldırtıyor.
O yüzden saldırıyorlar.
Ama boşuna.
Çünkü sesini değil…
Vicdanını susturmaya çalışıyorlar.
Ama bu mümkün değil.
Çünkü sen kalemini yalnızca mürekkebe batırıyorsun.
Onlar ise dekonta.
Görünürde Mezuniyet, Gerçekte Erozyon
Rektör hoca dindar biri.
Namazında, niyazında.
İnançlı. Duruş sahibi.
Ama sahneye bakınca…
O duruştan eser yok.
2025 mezuniyet töreni.
50. yıl kutlaması.
Yer: Malatya.
Kurucu gelenek: Anadolu irfanı.
Sahneye çıkan:
Rock yıldızı.
Göğüs açık.
Dövmeler kol boyu.
Bağırtı. Çağırtı. Gitar.
Mezuniyet değil, festival.
Tören değil, gösteri.
Malatya mı burası?
Yoksa Kaliforniya mı?
Hoca bilmiyor mu?
Yoksa bilip de “ne yapalım gençler böyle istiyor” mu diyor?
Ama mesele gençler değil.
Mesele rektörlük makamı.
Çünkü o koltuk sadece yönetmek için değil,
Yön vermek içindir.
Binlerce öğrenci var.
Evlat var.
Emanet var.
Bu sahne, bu emanetin neresine düşer?
Sen bu gençlere ne veriyorsun?
Ses mi?
Söz mü?
Seyir mi?
Seyirlik mi?
Bu şehirde sanatçı mı kalmadı?
Bu memlekette türkücü, ozan, değer mi tükenmiş?
Yoksa kolay olanı mı seçtiniz?
Ucuz olanı. Kalıplaşmış olanı. Hazır olanı.
Yani işin özeti şu:
50. yıl için vitrine çıkardığınız kişi,
Malatya’nın ruhuna sıfır uyum.
Rektörlük sadece imza değil.
İrade işidir.
Tören sadece eğlence değil.
Tercihtir.
Ve bu tercih…
Kültürel bir kayıptır.
Üniversite karakter üretir.
Tören de kimliği gösterir.
Ama bu tören…
Karakter değil, karikatür üretmiş.
Hoca iyi biri olabilir.
Ama mesele iyi olmak değil.
Mesele dik durmaktır.
Mesele temsil etmektir.
Eğer temsil etmiyorsan,
O koltuk seni taşır.
Sen o koltuğu değil.
Sözleşme mi kaldı, siyasi sopa mı?
Malatya’da taş sadece yolları döşemiyor.
Artık taşla siyaset örülüyor, taşla polemik dövülüyor.
Ama bu yazıda mesele taş değil.
Mesele: Bir sözleşmenin arkasına kim saklanıyor, kim sopa yapıyor?
29 Mart 2024…
Seçime 48 saat kala…
Giden yönetim, Esenlik A.Ş. üzerinden bir taş alım sözleşmesi imzalıyor.
Toplam bedel 87 milyon lira civarında.
Etik mi?
Değil.
Seçime 48 saat kala böyle bir sözleşme, kamu vicdanına ağır gelir.
Siyasi sorumluluğu taşır, idari meşruiyeti tartışılır.
Ama şu da bir gerçek:
Sözleşme var, evet.
Peki mal alımı var mı?
Yok.
Ortada ne fatura var, ne sevk fişi, ne teslimat belgesi.
Buraya kadar net.
Gelelim yeni yönetime…
Yeni yönetim görevi devraldıktan sonra çıktı, ekranlara konuştu:
“Önceki yönetim taşı şu kadar fiyata almış. 235 liraya almışlar!”
Peki belge?
Yok.
Ortada fatura yokken,
ortada mal girişi yokken,
sadece imzalanmış ama uygulanmamış bir sözleşmeyle
eski yönetimi suçlamak, hangi hukukla, hangi vicdanla açıklanabilir?
Dahası var.
Yeni yönetim aynı işi daha sonra farklı bir firmaya verdi.
Ton başına 196,5 TL agrega + 23 TL nakliye…
Yani toplam 219,5 TL.
Hadi diyelim eski yönetim pahalıya almıştı (ki o da 115 + 8 = 123 TL).
Peki siz neden daha da pahalıya aldınız?
O zaman “biz daha iyi yöneteceğiz” sözü,
kağıt üstünde kaldıysa bu halk kime inanacak?
Ama asıl sorulması gereken soru şu:
Bu sözleşme iptal edilebilir miydi?
Eğer iptal edilemezse, neden?
Hukuki zorunluluk neydi?
Hukuki bağlayıcılığı olan bir “önceki yönetim taahhüdü” müydü?
Eğer iptal edilebilirse, neden iptal edilmedi?
Madem uygulanmadı, neden kamuoyuna bu konuda açık bilgilendirme yapılmadı?
Bugün bu sözleşme siyasi bir malzeme olarak kullanılıyor.
Yönetim değişmiş…
Ama sözleşme değil, suçlama devam ediyor.
Malatya halkı neyi biliyor?
•İmzalanmış ama uygulanmamış bir sözleşmeyi,
•Uygulamayanlar uygulamış gibi gösterip,
•Uygulayanlar da “biz değiliz” diyerek o imzanın gölgesine sığınıyor.
Ve bu arada milyonluk yeni sözleşmeler yapılıyor.
Yeni fiyatlar belirleniyor.
Ama ekranlarda hâlâ eski yönetim konuşuluyor.
Bu, artık sözleşme değil.
Bu, siyaseten sopaya çevrilmiş bir kâğıt parçası.
Kimse taş alıp almadığını tartışmıyor artık.
Kimin kime ne çaktığını konuşuyor.
Ama halk taşla döşenmiş yol istiyor…
Taşla dövülmüş siyaset değil.
Yeni yönetim, aynı işi eski firmayla da yapmadı.
Yani “devam etmek zorundaydık” derken…
devam etmedikleri firma başka, sözleşme imzaladıkları firma başka.
Eski yönetim BMT Temizlik firmasıyla 123 TL/tondan anlaşıyor.
Yeni yönetim, Mercan Beton’la 219,5 TL/tondan sözleşme yapıyor.
Aynı iş, başka firma…
Üstelik daha pahalı.
Peki biz buna ne diyeceğiz?
•“Mecburduk” mu?
•“Yanlış firmaydı” mı?
•Yoksa “öncekine çamur atarken biz de batağa saplandık” mı?
O yüzden mesele taş değil,
kimin sözünün ağırlığı taşırdığı…
Kimin attığı imzanın, kimin üzerine kaldığı…
...
İlginizi Çekebilir