© Malatya Time

Murat ÇETİN / Pıhtı Attıysa Sebebi Var!

Murat ÇETİN yazdı.

Ali Bakan…

Geçtiğimiz günlerde ciddi bir rahatsızlık geçirdi.
Doktorlar dedi ki:
“Beynine pıhtı attı.”

Ben gazeteciyim.
Merak ederim.
Sorarım.
Durduk yere pıhtı atar mı beyin?

Bakın, sebebi çok açık:

Sami Er’in dır dırı…
Abdurrahman Babacan’ın gır gırı…
İnan Siraç Kara Ölmez Toprak’ın vır vırı…
Ve İhsan Koca’nın tın tını…

Hepsi sırayla Ali Bakan’ın sinir sistemine giriş yaptı.
Biri kulaktan girdi…
Biri gözden battı…
Biri damardan dolaştı…
En sonunda beyin dedi ki:
“Ben bu ekiple çalışmam!”
Ve bastı pıhtıyı…

Ali Bakan iyi adam.
Empatiyle çalışıyor.
Vatandaşı dinliyor.
Sokağı terk etmiyor.
Siyaseti temsil değil, temas olarak görüyor.

Ama…

Sen bu adamı al…
Malatya’nın kendi içindeki siyasi enkazına göm.
Çalışanı yalnız bırak…
Kulisçiyi güçlendir…
Vekili susturamazsın…
Belediyeyi hizaya getiremezsin…

O zaman beyin de çıkar der ki:
“Yeter ulan!”

Ve hâlâ ne yapılıyor?

“Geçmiş olsun” mesajları…
“Dualarımız seninle” paylaşımları…
Ama bu adamın neden bu hale geldiğini konuşan yok.

Ali Bakan iyileşecek.
Dönecek.
Kaldığı yerden devam edecek.

Ama siz?

Sami hâlâ dır dır mı edecek?
Abdurrahman hâlâ gır gır mı yapacak?
İnanç hâlâ vır vır mı sallayacak?
İhsan hâlâ tın tın mı bakacak?

O zaman…

Bu pıhtının adı kader değil,
İhmaldir.
Yük değil,
Vebaldir.
Ve susmak…
Ortaklıktır.

BİR KARIŞ TOPRAKLA BAŞLAYAN KADIN

Vaktiyle Pütürge’den bir kadın çıktı…

Ne yüksek sesle yürüdü,
ne büyük laflar etti.
Ama nereye gitse izi kaldı,
nereye dokunsa izi derinleşti.

Sadece Meclis kürsüsüne çıkmadı,
Malatya’nın kalbine de yerleşti.

Yirmi yıl boyunca siyasetin tam ortasında dimdik durdu.
MKYK’daydı…
Genel Başkan Yardımcısıydı…
Siyaset masasında susan değil, konuşan kadındı.

Ve sonra bir gün sahneden çekildi.
Ama sadece sahneden…
Siyasetten değil.

Çünkü onun adı Öznur Çalık’tı.

Bazıları “emekli oldu” dedi.
Bazıları “görevden alındı” sandı.
Bazıları da “bir daha dönmez” diye notunu düştü.

Ama unutulan bir şey vardı…
O bir Pütürgeliydi!

Yani sabretmeyi bilirdi.
Geriye çekildiğinde pes etmek için değil,
sıçrayışın mesafesini hesaplamak içindi.

Bir zamanlar Pütürge’de bir hemşerisi,
devlette söz sahibi bir isme çıkmış demiş ki:
“Bana bir karış toprak yeter…”

Yan masadan bir Akçadağlı,
burnunun ucuyla gülümsemiş,
“Bir karış toprakla ne yapacaksın ki?” demiş.

Cevap netmiş:
“Öne yürürüm,
sağa esnerim,
sola meylederim,
arkaya gerilerim…
O bir karışı memleketin kaderine çeviririm!”

Ve şimdi…
O küçümsenen karışlık azim,
yeniden Ankara’nın rotasını kıpırdatıyor.

Öznur Çalık, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi oldu.

Kimi “vitrin görevi” dedi…
Kimi “sembolik koltuk” diye geçiştirdi…
Kimi ise “sessizce jübile yaptı” zannetti…

Ama bilen biliyor:

...

YAZININ DEVAMI BURADA

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER