BATTALGAZİ BAĞIMSIZ HAREKETİ NEDEN DOĞDU

 Dünya tarihine baktığımızda toplumları temelden etkileyen değiştiren bazı hareketler vardır. Hz. İbrahim (as)'ın putları kırması , Hz. Musa (as)'ın firavunla mücadelesi, Hz Muhammed (sav)'in müşriklerle mücadelesi, Türklerin Orta Asya'dan büyük göçü, Avrupa'da Rönesans hareketi, Fransız ihtilali, Birinci Cihan Harbi, İkinci Cihan Harbi vs. Bu hareketlerin kimisi bölgesel, kimisi de dünyayı etkileyen hareketlerdir. Bu hareketlerin hepsinin ortak bir paydası var. Adaletsizlik, haksızlık, ötekileştirmek.

 Günümüzde halk hareketlerinin ortaya çıkış sebeplerinde biraz değişiklik olsa da yine aynı temellere dayanır. Günümüzde güç mücadeleleri, yönetme mücadeleleri daha ön planda. Bunun için de her yol mubah sayılmaktadır. Kimi yerlerde silah zoruyla, kimi yerlerde siyaset yoluyla, kimi yerlerde kapitali kontrol etmek yoluyla ve sonuçta hepsi aynı kapıya çıkmaktadır.

 Halk Hareketleri de bu çıkar mücadelelerinde arada kalıp ezilenlerin içlerinde biriktirdiklerinin, bir yerde  "YETER ARTIK! DUR!"  denilmesi sonucu ortaya çıkar.  Bu  "DUR" deme, haykırma, karşı duruşlarda çoğu zaman genç kesim dediğimiz 20-25 yaşlar arasındaki gençler tarafından kıvılcımı çakılır. Eğer o toplumda  yanlış giden o sistemi değiştirme gücünü kendinde görebilen insanlar varsa, hareket başlar.

Peki GENÇ KİMDİR?  Dünyayı değiştirme gücünü kendinde bulan her insan (fiziki, cinsiyeti, yaşı ve durumuna bakılmadan)  "GENÇ"tir. Halk Hareketinin içinde bu genç ruhlu insan sayısı arttıkça hareketin gücü ve dinamiği de artar.

 Bu bağlamda 2014 yılındaki mahalli seçimler sırasında ortaya çıkan " BATTALGAZİ BAĞIMSIZ GENÇLİK " hareketi de 12 yıl boyunca ülkeyi yöneten (AK Parti) iktidar erkinin, gerek toplumu temsilen halkın önüne koyduğu Millet Vekili(!) listesi, gerekse yerel bazda halkın önüne konulan yerel yöneticilerin halkın üzerinde bıraktıkları olumsuz görüntüler, yerel bölgelerde icraatlardaki yetersizlikler, iktidarı temsilen ildeki tüzel kişiliği parti il ve ilçe yönetimlerinin bazı keyfi ve ahbap çavuş ilişkileri, yine de her şeye rağmen halkın iktidarın tepesinde bulunan kişiye (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan) duyulan sevgi, karizmatik kişiliği ve yola ilk çıkışlarında halkın hasretini çektiği bazı özlemleri dillendirmesi, yapılan tüm yanlışlıklara rağmen halk nezdinde tolere edilmiştir. 2013 yılında Büyükşehir yasasıyla Malatya yerelinde yapılan siyasi değişiklikler (Malatya merkezinin 2 merkez ilçeye bölünmesi)  halkın temsili hakkında fazla itibar görmemesine rağmen, bir oldu bittiye getirilerek kabul edilmesi, seçilmiş vekilleri ve parti teşkilatlarını başka hesaplar içine itmiştir. Bir de yerel seçimlerin yaklaşmasıyla yaşanan aday adaylığı süreci var.  Bu süreçte bölge halkının çoğunluğunun sıcak bakabileceği, sahipleneceği, kendinden biri sayabileceği,  birçok kişi adaylığa talip olmuştur. Adaylık sürecinde bölge halkının vekillere ve parti teşkilatına, bu isteklerini her ortamda ve çeşitli şekillerde iletmesine rağmen; bu istekler her defasında çeşitli bahanelerle görmezden gelinmiş ve halk oyalanmıştır. Bu sürecin sonunda, halkın istemediği,  yaşantısı, örf , adet ve ananeleri tamamen halka ters bir kişinin aday gösterilmesi, halkın bu karara tepki göstermesi, vekillerin ve parti teşkilatının halkı tatmin edici bir açıklama yapamaması, halk nezdinde büyük infiale ve öfkeye yol açmıştır. Halk arasında dolaşan iddialar ortaya çıktı. Adaylık sürecinde birtakım pazarlıkların olduğu; genel merkezde bazı başkanların bu pazarlıkların içinde olduğu (özellikle teşkilattan sorumlu Menderes Türel) aday gösterilen ismin halka dayatılmasının söylenmesi, aday gösterilen kişinin yukarıdaki bu kişiyle  -açıktan olmasa da-  ticari ve ailevi bağlarının olması;  yeni oluşacak ilçe ve belediye yapılanmasında vekil ve teşkilatın bazı kişisel hesaplar peşinde olduğu görüntüsü vermesi ortaya çıkan iddialar, "Ateş olmayan yerde duman tütmez."  sözüne bağlı olarak, halkta oluşan tepkiyi doruğa çıkarmıştır.

 Tesadüf müdür bilinmez bu 12 yıllık iktidar döneminde her seçim döneminde ortaya çıkan sosyal ve iktisadi krizler, Başbakanın bu krizleri iyi yönetip kendi lehine çevirmesini bilmesi , yapılan bütün hataları örtmesi, muhafazakar bir yapıya sahip bölge ve il halkının Başbakanın temel söylemleri ve bu söylemler doğrultusunda bazı tavırlar sergilemesi, her defasında halkın başbakanın elini güçlendirilmesi bazında her seferinde sineye çekmiştir. Bu son seçimler ise 17 Aralık krizi halkın büyük bir bölümünde tepki görmesi her ne kadar başbakana olan sevgi bazında teveccüh görmüş ise de, yerel bazda fazla tesir göstermemiştir. ÇÜNKÜ!, Gösterilen adaylar ahbap çavuş ilişkilerinin ayyuka çıkmasını engelleyememiştir. Bir avuç genç kesimin halkın bu hoşnutsuzluğuna neden olmuşsa da, (Başbakana olan sevgiden dolayı) Gençlerin yaptıkları halkın her kesiminde insanların katılımıyla gerçekleştirilen istişare toplantılarında halka bunun izah edilmesi halktaki tereddütlerin giderilmesini sağlamış, halkın bu harekete sempatisini, desteğini sağlamıştır.

 BİR ŞARTLA!, Yapılan istişare toplantılarında tabanın çekincesi her şeye rağmen Başbakanın elinin zayıflatılmaması kaydıyla, Gençlerin bu istişare toplantılarından sonra kendi aralarında teşkilatlanmaları, kanaat önderleri ile görüşmeleri, kanaat önderlerini ikna etmeleri, diğer taraftan Başbakanı en az zararla, belki de hiç zarara uğratmadan  bu işi yönlendirme çalışmaları, gençlerde BAĞIMSIZ BİR ADAY fikrini öne çıkarmıştır. Seçimlerde partilerin yüzdelik dilimine etki eden oyların "Belediye Meclis Üyeleri"nin aldıkları oyların olması, Bağımsız Başkanın meclis üyesi göstermemesi nedeniyle hiç kimseye (Başbakana bile) zarar vermemesi bunu güçlendirmiş, bu oluşum içerisinde gençlerin ve tüm halkın ortak kararıyla ALİ EKİNCİ isminde ittifak edilmesi, bu hareketin ana hatlarını oluşturmuştur.

 Bu hareketin toplum nezdinde getirisi nedir?

 Bu tür hareketlerin toplumlara bir çok açıdan getirisi vardır. Malatya'da başlayan bu hareketin getirisine bakıldığında, bir çok olumlu şeye şahitlik ediyoruz. Bunların en önemlisi; bu halkın, yıllardan beri hep ezilen kesim olarak başarı sağladığı takdirde kendine  özgüveni gelecektir. Yanlışlara karşı dik duruşunu, tepkisini doğru bir şekilde ortaya koyacaktır. Kendi kültüründen, kendi birikiminden mutlaka bir lider çıkarabileceğini görecektir.

Vesselam...

ORHAN AYSÖNDÜ