Sigorta Var Ama Koruma Yok!

TARSİM neden Malatyalı üreticiyi koruyamadı? Don neden kapsam dışı kaldı? Eksperler bağımsız mı? Ramazan Özcan, yaşanan boşlukları ve çözüm önerilerini Malatya Time’a anlattı.
ZİRAÎ FELAKET DOSYASI – 3. BÖLÜM
Bu bir yazı dizisidir. Her iki günde bir yeni bölümü yayımlanmaktadır.
Malatya’daki felaketten sonra üretici tek bir soruyu sordu:
“Sigortam vardı, neden korumadı?”
TARSİM sigortası birçok üreticiyi koruyamadı. Ya poliçe eksikti, ya teminat dışı bırakılmıştı.
Ramazan Özcan, tabloyu şöyle özetliyor:
“40 bin ÇKS kayıtlı üretici var. Yalnızca 20 bini sigorta yaptırmış. Onların da yarısı sadece doluya karşı. Don teminatı olan üretici sayısı 10 bini geçmiyor.”
Eksper mi, temsilci mi?
Üretici zararı bildirdi.
Eksper geldi ama üreticiye göre notlar gerçeği yansıtmıyor.
Çünkü eksperin sahada değil, sistemde karar verdiği iddia ediliyor.
“Eksper bağımsız olmalı” diyen Özcan, sigorta şirketlerine kamu sorumluluğu hatırlatıyor.
TARSİM yönetmeliği neden değişmedi?
İklim değişti ama sigorta değişmedi.
Yeşil Mutabakat konuşuluyor, ama poliçeler hâlâ 1990’ların tarım düzenine göre hazırlanıyor.
Özcan açıkça soruyor:
“Neden TARSİM’in yönetmeliği iklime göre güncellenmiyor?”
Çünkü artık…
– Sağanak yağmur çiçek dönemine denk geliyor
– Kabayel rüzgârı tozlaşmayı kesiyor
– Yağmur, rüzgâr, sıcaklık dalgalanması…
Hepsi ürün kaybına yol açıyor ama “fizyolojik sebep” denilip kapsam dışı bırakılıyor.
Avrupa ne yapıyor, biz neyi yapamıyoruz?
Özcan bu sorunun cevabını veriyor:
“Avrupa ülkelerinde tarım sigortası zorunlu. Ama primi düşük. Her üretici sigortalanıyor, devlet destekliyor.”
Türkiye’de ise zorunluluk yok, maliyet yüksek.
Üretici yaptırmıyor, yaptıran da zararı karşılanmadığı için güvensiz.
Çözüm belli ama irade eksik
Ramazan Özcan’ın önerisi net:
– Tarım sigortası araç sigortası gibi zorunlu olsun
– Ama prim düşük tutulsun
– TARSİM yönetmeliği iklim koşullarına göre revize edilsin
– Eksper sistemi bağımsızlaştırılsın
Çünkü bu gidişle sigorta sistemi üreticiyi değil, zararı belgeleyen bir evrak sistemine dönüşecek.
Dördüncü bölümde
Devlet ne yapmalı
Borçlar ertelenmeli mi
İthal kayısı riski kapıda mı
Ve Malatya neden ayrı tutulmalı
İLGİLİ BÖLÜMLER
Bir Gece Dondu, Bir Şehir Çöktü!
https://www.malatyatime.com/haber/bir-gece-dondu-bir-sehir-coktu-108522
**
Bir Milyar Dolarlık Buz Kırığı
https://www.malatyatime.com/haber/bir-milyar-dolarlik-buz-kirigi-108579
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ali Rıza Bayındır
01-07-2025 07:38Ben 30 yıldır üreticiyim. Sigorta yaptırdım, poliçem doluya karşıymış. Don da yaktı, fırtına da geçti ama ben teminat dışında kalmışım. Şimdi soruyorum: Hangi çiftçi ne zaman bu belgeleri okuyacak? Eksperler de geliyor, bahçeye girmeden not tutup gidiyor. Bunu biz değil, onlar utansın. Ramazan Özcan güzel konuşmuş ama bu işler konuşmakla olmuyor. Üreticiyi yalnız bırakan bir sistemin adı sigorta değil, kâğıt kalabalığıdır. Devlet zorunlu sigorta getirsin ama önce sigortayı adam etsin. Yoksa bu yıl don, seneye dolu, bir sonraki sene kuraklık derken… Malatya’nın kayısısı değil, umudu kurur.
Mustafa Öztürk
01-07-2025 07:37Yazıda değinilen en kritik konu: Zorunlu sigorta. Evet, TARSİM kasko gibi zorunlu hale gelmeli. Fakat bu zorunluluk, ‘zorlayıcı’ değil ‘koruyucu’ şekilde yapılmalı. Avrupa’da sistem böyle yürüyor. Prim düşük, güven yüksek. Türkiye’de ise çiftçi zarara rağmen sigorta yaptırmıyor çünkü güvensiz. Tarım politikalarında yapısal bir dönüşüm şart. Zarar geldikten sonra değil, gelmeden önce önlem almak gerekiyor. Bu da politika üreticilerinin vizyonuna bağlı. TARSİM güncellenmeli, üretici korunmalı. Malatya özelinde ise kayısı gibi katma değerli ürünler, ayrı sigorta kategorisiyle desteklenmeli.
Gülizar Karakuş
01-07-2025 07:36Don zararı sonrası üreticinin kafası şu soruyla dolu: ‘Ben neye prim ödüyorum?’ Gerçekten öyle. Sigorta yaptıran üretici, zararını alamadığı için pişman. Özellikle ‘fizyolojik zarar’ bahanesi üreticinin emeğini değersizleştiriyor. Çiçeklenme dönemindeki yağmur, don, rüzgar gibi etkiler bizzat verim kaybı sebebidir. Fakat sistem hâlâ bunu göz ardı ediyor. TARSİM sahaya inmeden, sistem ekranından karar veren eksperlerle değil, tarafsız ve yerel temsilcilerle çalışmalı. Bu iş yazılımla değil, insanla çözülür. Kırsalda üretici ‘ben yalnızım’ diyorsa, bu sistem topyekûn reform ister.
Ahmet Temiz
01-07-2025 07:35Ramazan Özcan’ın tespitleri önemli ama geç kalınmış bir uyarının satır başları gibi. Türkiye’de tarım sigortası, üreticiyi değil sigorta şirketini koruyan bir yapıya dönüştü. Poliçeler fizyolojik zararları dışlıyor, iklim krizini tanımıyor. Avrupa’da olduğu gibi her çiftçiye devlet destekli sigorta yapısı getirilmeli. Üretici riske karşı yalnız bırakıldığında üretimden çekilir. Kayısı, stratejik üründür. TARSİM’in yönetmelikleri ivedilikle güncellenmezse, bu sadece Malatya’nın değil, Türkiye’nin ihracat dengesini de sarsar. Ayrıca eksperlerin bağlı olduğu yapılar da gözden geçirilmeli; sahada not tutan değil, üreticiyi duyan bir sistem kurulmalı.