© Malatya Time

Borç Dondu, Fatura Büyüdü!

Bir gece eksi 13’te yanan mahsulün ardından, üreticiye sadece geçmiş değil, gelecek de borç oldu. Ramazan Özcan, “Bu artık sadece bir kayıp değil; zincirleme ekonomik çöküştür” diyor.

 

ZİRAÎ FELAKET DOSYASI – 4. BÖLÜM

Bu bir yazı dizisidir. Her iki günde bir yeni bölümü yayımlanmaktadır.

Malatya’da yalnızca ağaç donmadı…
Umut da dondu. Borç da. Dönemeyen taksit de.

Çünkü bu şehirde çiftçi ürünü kaybettiği an, sadece gelirini değil,
geçimini, güvenini ve gururunu da kaybeder.

Ramazan Özcan Meclis kürsüsünde şunu dedi:
“Zarar sadece kayısıda değil. Zarar, şehir ekonomisinin bütün bileşenlerinde.”

Aynı soğukla, iki kez yıkıldık

Malatya hâlâ 6 Şubat’ın enkazını omzundan indirememişken,
12 Nisan’da ikinci bir yıkım yaşadı.
İlkinde binalar yıkıldı.
İkincisinde ekonominin kolonları.

34 ilde don görüldü ama Malatya’da olan başka bir şeydi.
Çünkü diğer iller yüzde 20 zarar gördü.
Malatya’da kayıp yüzde yüz.

Ramazan Özcan bu yüzden ısrarla diyor:
“Bizi herkesle aynı kefeye koyamazsınız!”

Hasat yoksa, ödeme yok

Hasat gelmeden gübre almıştı…
Zirai ilaç borcunu “nasıl olsa mahsul gelecek” diye yazdırmıştı…
Tarladan para kazanacak diye pazardan veresiye almıştı…
Ama kayısı gitmişti.
Kalan sadece borçtu.

Üstelik bu borç sadece üreticide değil.
Esnafta var, tüccarda var, pazarcıda var.
“Hasatla döneriz” diyen bir şehir, şimdi faizle dönüyor.

Malatya’nın dosyası ayrı tutulmalı

Meclis Zirai Don Araştırma Komisyonu’na yapılan sunum netti:
Malatya sadece ürün değil, düzen kaybetti.
Sadece gelir değil, denge kaybetti.

Bu yüzden Ramazan Özcan’ın talepleri “destek” değil, kurtarma planı niteliğinde:

– Devlet bankalarına ve tarım kooperatiflerine olan borçlar ertelensin
– Üreticiye, hasat öncesi bakım kredisi verilsin
– Gübre ve ilaç borçları için yapılandırma sağlansın
– Enerji ve sulama maliyetleri deprem bölgesi şartlarına indirilsin

Kayısı dışardan gelirse, içerisi çöker

Malatya’daki kriz derinleşirken, dışarıdan gelen ucuz kayısı iç piyasaya sızarsa, bu sadece ticaret değil, ihanettir.

Çünkü içerde kayısı yanarken, dışarıdan ithal ürünle piyasa baskılamak,
zararın üstüne beton dökmektir.

Ramazan Özcan bu yüzden gümrük kapılarında daha sıkı denetim istiyor.

Bu saatten sonra yapılacak her gecikme,
bir mahsul yılı değil, bir şehrin direncini kaybettirecek.

Çünkü Malatya’nın kaybı, sadece tarımsal değil;
toplumsal.

Beşinci bölümde:

Depolar neden umut oldu?

Elektronik senetler çiftçiye ne kazandırdı?

Kayısıyı saklamak, geleceği korumak mı?

Röportaj: Murat Çetin

İLGİLİ BÖLÜMLER: 

Bir Gece Dondu, Bir Şehir Çöktü!

Bir Milyar Dolarlık Buz Kırığı

Sigorta Var Ama Koruma Yok!

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER