Allah Nankörü Sevmez!..

Yanlışı görüp karşı çıkmayan bir Müslüman, imanını sorgulamalıdır. Nereden ve kimden gelirse gelsin, doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyen bir topluma Allah rahmet etmez. 

Bu gece çok düşündüm!..

Yanlışa karşı çıkarken zaman zaman eleştirinin dozajını kaçırdığımızı anladım. Öyle ki, toplumun içine düştüğü günah bataklığına bir günah keçisi aramışız hep. 
Bu ülkede Müslümanlar 28 Şubat’ta bedel ödediler. Ben de hayatıyla altı yıl bedel ödeyenlerdenim. Sonra birileri çıktı, prangaları kırdı, inancımızın önündeki bütün engelleri kaldırdı. Rahatlığa ve dünya nimetlerine alışan toplum, zamanla kendisini kaybedince, sanki yasakları kaldıran suçluymuş gibi dönüp ona yüklendik!..

Ne yapsın adam, bütün kapıları sonuna kadar açtı, ama bizler o özgürlüğün içine girince kendimizi kaybettik. Hatta söz geçiremediğimiz evladımızın sorumlusu O'dur dedik!. 
Suçu hep onda aradık, kendimize hiç bakmadık!.. Her şeyi yapan adam suçlu, ama hiç bir şey yapmayan bizler suçsuzduk!...

Düşmanlarımız ona yüklendikçe 'hakediyor' dedik. Çünkü bizi bu hale O getirdi dedik!..

Ne yapsın adam!. Dün başörtüsüyle üniversiteye giremeyen Hasan efendinin bugün başı örtülü kıçı pantolonlu kızının sorumlusu O'dur dedik!. O mu gelip, hayır başörtüsünün altına bu gitmiyor, etek giy, kadına benze, dışarıya çıkınca mantonu giy, kafelerde akşama kadar erkeklerle takılma, bak kafanı kırarım ha desin!?.

Nimetler şükür ile çoğalır ve devam eder. Nankörlük ile de azalır sonra da biter. İlk zamanların nimeti ve bereketini bugün bulamayışımızın, gittikçe fakirleşmemizin sebebi O mu, yoksa biz miyiz!?..

Biz bu nimetlerin şükrünü eda ettik mi!?.
Buna vesile olana dua edip teşekkür ettik mi!?.
Bugün O'nu devirmek için çocuklarımızdan medet umuyorlar!..

Bizim yetiştiremediğimiz, İnstagrama, Tiktoka teslim ettiğimiz çocuklarımızın oylarıyla bize yeni bir dünya bahşeden adamı götürmek istiyorlar!. 
Bugün yirmi yirmi beş yaşlarındaki çocuklarımıza dünü öğrettik mi!?. 
Laik kafalı din düşmanlarının bize çektirdiklerini anlattık mı!?.
Nereden nereye geldiğimizi biliyorlar mı!?.
Kalkmış suçlu arıyoruz biz.

Daha düne kadar zulmün her çeşidini iliklerimize kadar hissettiğimiz o acı dolu günleri unutup, zenginleştikçe nerede, yok mu bize daha fazlasını yapacak deyip, celladımıza aşık olurcasına onlardan medet bekliyor, ayaklarımıza nimetleri serenlere nankörlük yapıyoruz!.

Sahi ya bu adam ne kadar kötü bir adammış demi!?. Dünyanın bütün konforunu yaşatmış bize!.. Yolları kısaltmış, denizlerin üstüne köprüler yapmış, dağları delmiş, her ile havalimanı yapmış, Türkiye'yi demir ağlarla örüyor, hızlı tren yetmiyor, saatte 350 km hızla giden süper hızlı tren getiriyor!..

Daha dün bize uçak lastiği vermeyen Batı'ya karşı semalarımızda çeşit çeşit uçaklarımızı ve helikopterlerimizi uçuruyor. Dünyada ilk defa İHA SİHA gemisi yapmış!
Düşman çatlarken, bizimkilerin beyni çamurla doluyor. Eskiden AVM'ler yoktu, bugün hastanelerimizin konforu ve lüksü Avrupa'nın en lüks AVM'lerinden daha lüks olmuş.
Bu adam nasıl bir adam ki uçak ambulans ile hasta taşıyor!. Oysa cenazelerimiz hastanelerde rehin kalıyordu!.

Nereye kafamızı çevirirsek bu adamın eserlerini görüyoruz. Ülkeyi almış hayal bile edilemeyen seviyeye getirmiş. Bizler çocuklarımıza söz geçiremezken, şirketimizde çalışanları kontrol edemezken, bu adam bizi alıp direk cennete de koysun istiyoruz!..
Etrafındakiler neden çalıyor çırpıyor diyerek yanlış yapanların kabahatini bunda görüyoruz. 
Kimse asi, günahkar, edepsiz çocuğunun sorumlusu benim diyor mu ki başkasının günahını O'na yüklüyoruz!?.

Çok düşündüm!..

Az kalsın helak olacak mışız!..

Helali, haramı farketmeyen, gözünü ancak toprağın doyuracağı bu milletin O'na neredeyse ihanet içerisinde olduğunu gördüm.

Dün, nasıl yanlışlarına karşı çıkarak yanında durmaya çalışmışsam, bugün de yaptıklarını hatırlayarak seçimde sonuna kadar yanındayım...

İyi ki varsın Sayın Cumhurbaşkanım!. İyi ki bu ülkenin başındasın!. İyi ki Cumhurbaşkanımızsın!. Biz senden razıyız, Allah da senden razı olsun. 

Rabbim yapamadıklarından seni sorumlu tutmasın. Eksiklerini hatalarını affetsin. Çevreni, yol arkadaşlarını salih eylesin. Kötüleri senden uzaklaştırsın. 

Rabbim seninle bu ülkeyi mazlumlara liman kıldı, seninle de yüceltsin.

Oyumuz sanadır, kalbimiz seninledir, yanlışları gördükçe düzeltmeye çalışacağız. Gücümüzün yetmediği yerde de Allah'a teslim olacağız.

Bunlar bizim gördüklerimiz ve bildiklerimiz. Şüphesiz Rabbimi, gören ve en doğrusunu bilendir. Hakkımızda ne hayırlıysa onu nasib etsin. Günahlarımızla bizi terbiye etmesin.

Güzel ahlak ve adalet ile hükmedenlere Allah rahmet eylesin...

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”