Gürkan mı?.. Çalık mı?..

-Kulislerdeki soruları kaleme aldım!..

-Önümüzdeki yerel seçimde neler olacak?

-AK Parti’ye, Çalık’ın mı yoksa Gürkan’ın mı katkısı olur?

-Gürkan’dan başka bir ismin tercih edilmesine ihtimal var mı?

-Deprem Bölgesi Malatya’ya dışarıdan bir isim gelebilir mi?

-Depremin vurduğu Malatya’yı, bir de dernekler müdürlüğü mü vuruyor?

-Zenginin gönlü oluncaya kadar, fukaranın canı nasıl çıkar!..

-Kışın kapıya dayandığı bugünlerde, Malatyalıların son durumu ne?

-Bu uygulamadan vazgeçmek, çok mu zor?..

-Malatya’da muhtarlar neden tehdit ediliyor?

-Fiskos Masasında ne var?

-Haftanın karikatüründe ne var? 

-Laf Ebesini okumadan geçmeyin!

***

Malum olduğu üzere, önümüzde bir “yerel seçim” var. Mart ayında, ilimizi ve ilçelerimizi 5 yıl yönetecek başkan ve meclis üyelerini seçeceğiz. Siyaset kulislerindeki kazanlar, aylar öncesinden kaynatılmaya başlanmıştı. Kimin nereyi istediğinden tutun da, parti veya koltukların kimler tarafından tercih edildiğine varıncaya kadar, birçok “senaryo” üretildi-üretiliyor. Mevcut yöneticilerin bir kısmının siyaseten “emekli” edilmesi konuşulurken, yeni isimlerin de “parlatılmaya” başlandığını görüyoruz. İşin özeti; hemen her koltuk için, hemen her şey dizayn edilmeye başlanmış durumda. 
 
KULİSLERDEKİ SORULAR!..

Hali hazırda, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlık koltuğunda Selahattin Gürkan’ın oturduğunu, “malum-u î’lam” nevinden hatırlatmak isterim. Yukarıda da belirttiğim gibi kulis kazanları kaynıyor. O kazanlardaki sorulara bir kaç örnek vermek isterim. Selahattin Gürkan ismi değişir mi? Değişirse, yerine kim gelir. Ya da Öznur Çalık, Selahattin Gürkan’a tercih edilir mi? Tercih edilecekse, karar mekanizması, bu tercihi neden yapmalı? Müreccihin, bu tercihi için bir sebep var mı? Soruları çoğaltabilir, denklemi daha da genişletebiliriz. Yaşananlara pragmatik olarak bakarsak, yukarıdaki soruların cevabını bulabiliriz.  
 
AK PARTİ’NİN KALESİ, MALATYA!..

Ülkemizin 81 ili bulunuyor. Bunların 30 tanesi büyükşehir statüsündeki iller. 2019’daki seçimlerde Ak Parti, 15 büyükşehir belediye başkanlığını almıştı. CHP, 11 belediye başkanlığını kazanmış, HDP de 3 tanesiyle idare etmişti. Ak Parti’nin Cumhur İttifak’ındaki ortağı MHP ise Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni alarak, seçimi tamamlamıştı. Ak Parti için Malatya, büyük önem arz ediyor. Ak Parti’nin kalesi hükmündeki Malatya’nın durumunu sorgulamamız gerektiğini de belirtmek isterim. Şahsen, bu geleneğin devam edeceği kanaatini taşıyorum. Ancak şunu da unutmayalım ki; Ak Parti, yıllarca yönettiği İstanbul, Ankara ve Antalya gibi illeri elinden kaçırmıştı. İşte bu noktada bir çekincenin de altını çizmek isterim. Vitrine çıkarılacak ismin, Ak Parti’nin mevcut konumunu daha da üste taşıyacak, artı puan kazandıracak biri olması gerekiyor. Bu isim, Ak Parti’nin Malatya’daki varlığını sorgulatmayacak ve değer katacak biri olmalı.
 
ÇALIK’TAN ZİYADE GÜRKAN’IN KATKISI OLUR!..

Etnik köken ve inanç üzerinden yapılan saldırıları bugüne kadar savuşturmayı başaran Ak Parti’nin, yine aynı yerden gelecek salvoları etkisiz hale getirmesi için, adayını iyi belirlemesi gerekiyor. İşte bunun için de, mevcut başkan Selahattin Gürkan ve eski vekil Öznur Çalık’ın toplumdaki karşılığına iyi bakılması elzemdir. Ak Partililer her halükarda zaten Ak Partiye veriyor. Lakin etnik köken ve inanç bağlamında yapılacak tercihin, hangi isim olacağının iyi analiz etmeliyiz. Bu konudaki fikrim, Selahattin Gürkan’ın, daha fazla katkı sağlayacağı yönündedir.
 
GÜRKAN’DAN BAŞKA BİR İSMİN TERCİH EDİLMESİNE İHTİMAL VERMİYORUM 

Meseleyi, başka bir açıdan değerlendirdiğimizde, tercih edilecek kişinin seçilmesi, Recep Tayyip Erdoğan’a, genel başkan yardımcılarına, milletvekillerine ve il başkanına bağlıdır. Malatya’nın büyükşehir statüsünde olması hasebiyle, il başkanı ve milletvekillerinin görüşünün alınacağını, ancak herhangi bir “etkisinin” olmayacağını düşünüyorum. Genel başkan ve başkan yardımcılarıyla arasının iyi olduğunu bildiğim Selahattin Gürkan’ın yerine, başka bir ismin tercih edileceğini “zor bir ihtimal”  olarak tasvir ediyorum...
 
DEPREM BÖLGESİ MALATYA!..

Kulislerdeki söylentilerden biri de “Dışarıdan sürpriz bir isim gelebilir…” şeklinde. Bu düşünceye karşılık “Dışarıdan ve sürpriz isim neden tercih edilsin ki?” diye itiraz ediyorum. Bu itirazıma “Malatya, deprem bölgesi de ondan…” diyebilirsiniz. Hatta şunları da ekleyebilirsiniz: “Malatya deprem bölgesi olduğundan ötürü, bakanlık, genel başkan yardımcılığı veya MKYK üyeliği alabilirdi. Kurullarda bile olmayan Malatya’ya neden dışarıdan bir başkan adayı getirilsin ki?”. Evet bence de “tekellüflü” bir yorum…
 
 DEPREM VURDU, BİR DE DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ VURUYOR!..

Dernekler, kişilerin, para kazanma amacı dışında olmak üzere, belirli bir ereği gerçekleştirmek için kurdukları yasal örgütlerdir. Dernekler, faaliyetlerini gelir-gider ve diğer işlemlerine ait bilgilerini içeren beyannamelerini; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 19.maddesi ve Dernekler Yönetmeliğinin 84.maddesi uyarınca DERBİS (Dernekler Bilgi Sistemi) üzerinden her yıl Nisan ayı sonuna kadar Mülki İdare Amirliğine bildirmesi gerekmektedir.

Nisan ayında verilmesi gereken beyannamelerin süresi, yaşanan büyük afet sebebiyle, 9 Eylül 2023 tarihine kadar uzatılmıştı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalarla birlikte onlarca derneğin, masası, sandalyesi, bilgisayarı ve evrakı molozlar altında kaldı. Kimisinin başkan ve yöneticileri enkaz altındaydı. Kimi hayatını kaybetti, kimi ise şehri terk etti. Ortada ne bina, ne eşya ne de yönetici kaldı.

Haber merkezimize gelen bilgilere göre, beyanname veremeyen derneklerle ilgili kaymakamlıklara yazılar gitmiş. Kaymakamlıklar da cezalar kesmeye başlamış. Binası olmayan, adamı ve eşyası bulunmayan derneklere 5 bin 250 Liralık cezalar kesilmiş durumda. Sadece, Battalgazi ilçesinde bu şekilde ceza kesilmiş 120’nin üzerinde dernek var. 

Daha önce koronavirüs salgını sebebiyle, beyanname vermekten muaf tutulan derneklerimize, reva görülen bu muameleden bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Beyanname verme işi 2022 ve 2023 birleştirilerek yapılsaydı, daha iyi olmaz mıydı? En azından bu dernekler belki kendilerini toparlayabilir ve gelir gider hesaplarını, icraatlarını daha iyi açıklayabilirlerdi. Hadi o yapılmadı, bundan sonrası için kesilen cezalardan vazgeçilebilir. Kaymakam, inisiyatif alamıyorsa, valilik inisiyatif almalı. Hadi onlar da inisiyatif alamıyorsa, Bakanlık almalı… 

İşte konunun burasında milletvekillerimize iş düşüyor. Konuyla ilgili yapılabilecekleri araştırıp, bulması gereken vekillerimiz, hiç beklemeden elinizi taşın altına koymalı. 
  
ZENGİNİN GÖNLÜ OLUNCAYA KADAR, FUKARANIN CANI ÇIKAR!..
 
Kışın kapıya dayandığı bugünlerde, garip-gureba, fakir-fukaranın “kömür hakkı”nı hatırlatmak isterim. Sosyal Yardımlaşma Vakfı eliyle dağıtılan kömürün bir an önce vatandaşa ulaştırılması gerekiyor. Deprem bölgesi Malatya’da, kömür dağıtımıyla ilgili herhangi bir şey görmüyoruz. Kış gelip kapıya dayanmışken, herhangi bir anlaşma, herhangi bir sözleşmeyi de daha görmedik. Kömür alımı da görmedik. Sonuç olarak, Malatya’yı yönetenlere sesleniyorum: Depremzede vatandaşın yakacak ihtiyacını karşılamak için neyi bekliyorsunuz? “Zenginin gönlü oluncaya kadar, fukaranın canı çıkar” sözünün haklılığı bir kez daha ortaya çıktı. 

  
BU UYGULAMADAN VAZGEÇMEK, ÇOK MU ZOR?..

Ağır hasarlı binaların yıkımıyla ilgili aksaklıkları, hemen her hafta gündeme getiriyoruz. Ancak herhangi bir düzelme olduğunu görmüş değiliz. Yine işler “ağır aksak” ilerliyor. Yine vatandaş tozu toprağı “ciğerine” çekiyor. Yine birileri cebini doldurma telaşıyla hareket ediyor.

Olumsuzluklarla ilgili bir örnek vermek istiyorum. Kışla Caddesi üzerinde bir bina yıkılıyor. Yıkım başlamadan yol trafiğe kapatılıyor. Molozların arasında bulunan kıymetli malzemeler yerinde ayrıştırılıyor.  Arta kalan toz toprak, araçlara yüklenip götürülüyor. Belediye ekipleri ile çevredeki vatandaşlar temizlik yapıyor. Bütün bunlar 2 veya 3 gün sürüyor. Yol tekrar trafiğe açılıyor. Bir kaç gün sonra bir başka binanın yıkımı yapılıyor. Onun için de yol kapatılıyor. Yine 2-3 gün sonra açılıyor. Yine bir kaç gün sonra, bir başka binanın yıkımı yapılıyor. Bu döngü uzunca bir süredir devam ediyor. 

Bu keşmekeşin sebebi, ada veya parsel bazlı ihale verilmemesidir. Metrekare bazında ihaleler verildiği için, yıkımı yapan şirket, kolay gördüğü binanın başına gidiyor. İşini bitirip gittiğinde, ardında molozları bırakmış oluyor. Daha sonra işi kolaylaşan diğer binaya bir kaç gün sonra gidiyorlar. Şayet, yıkım işi hemen yanıbaşımızdaki Adıyaman ve diğer illerdeki gibi, ada ada, ya da parsel parsel ihale edilmiş olsaydı, hem daha hızlı ilerleme, sağlanacak hem de vatandaş mağduriyet yaşamamış olacaktı. 

Dünyanın hiçbir yerinde örneği bulunmayan metrekare bazlı yıkım işinden vazgeçmesi için, kim, neyi bekliyor?

  
TEHDİT EDİLEN MUHTARLAR VAR!..
 
Yıkılan, ciddi hasar gören veya afetlerden etkilenebilecek olan binaların mülkiyet durumunu ve ilişkilerini resmi olarak ispatlayan, güvence altına alan ve afetzedelere binaların yeniden inşasında destek sağlayan belgeye “Hak Sahipliği Belgesi” deniliyor. 

Bu belgeyi almanın şartları da, devlet tarafından belirlenmiş. Muhtarlar da bu işin içine katılmış durumda. Tebligat muhtara yapılıyor. Muhtar da vatandaşa götürüyor. Tebligatı vatandaşa ulaştıran muhtar, daha sonra vatandaşı izleyeceği yolla ilgili bilgilendiriyor. Bürokrasiyle ilgili olumsuzluk yaşayan vatandaş, sebep olarak muhtarı görüyor. Önümüzde mahalli idareler seçimi var. Kendisini yeniden muhtar seçtirmek isteyenler var. Seçmeninin hakkını korumak için, resmi makamlara çıkan muhtarlar, maalesef burada da tehditlerle “Seni görevden aldırırım” diyen mülki amirlerle karşı karşıya kalıyor. Bu iddiaların odağındakilere “Vatandaşla, muhtarı karşı karşıya getirmeye ne hakkınız var?” ya da “Muhtarı tehdit ederek, kabahatini örtebileceğini mi sanıyorsun?” diye sormasak olmaz. 
  
FİSKOS MASASI
 
- Selahattin Gürkan, MHP lideri Devlet Bahçeli’yle görüşmüş.
 
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden Meston Beton Santrali açılışında, Selahattin Gürkan’dan sitayiş ve övgüyle bahsetmiş.
 
- Geçtiğimiz günlerde Malatya’ya gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Prof. Dr. Sezai Yılmaz’a, Selahattin Gürkan’ın çalışmalarını sormuş. 
 
- Eski Vekil Öznur Çalık, AK Parti Genel Merkezi’ndeki, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla ilgili çalışmalarını tamamlamış.
 
- Anket firmaları vatandaşı arayarak “Öznur Çalık’ı Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görmek istiyor musunuz?” şeklinde soru yöneltiyormuş.
 
- Cumhurbaşkanı, 3 günlük Rize tatilinde, Malatyalı eski bir vekil ile görüşmüş. Eski vekil aktif siyasetçiymiş.
 
- İhsan Koca’nın elindeki anketlere göre, yüzde 26’yla en başarılı belediye başkanı Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar’mış.
 
-Ak Parti’nin iki Merkez İlçe başkanı, mevcut belediye başkanlarının durumuna göre adaylık için fırsat kolluyormuş.
 
- Ahmet Durmuş, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday adaylığı için müracaat edecekmiş. 
 
- Pütürge’nin Yeniden Refah Partisi adayı Nusret Öncü’ymüş.
 
- Kale ilçesinde Yusuf Karakaş, Yeniden Refah Partisi adayıymış.
 
- Yeşilyurt İlçesinde Prof. Dr. Hasan Pekdemir anketlerde birinci çıkmış.
 
- Akçadağ Belediye Başkanı Ali Kazgan, Yeniden Refah Partisi Yeşilyurt Belediye Başkan adayı olmak istiyormuş.
 
- CHP Malatya İl Teşkilatı, Özgür Özel’in gelişini, Veli Ağbaba’dan dolayı olumsuz karşılamış.
 
- CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, il teşkilatında aleyhinde çalışanları, pasifize edecekmiş.
 
- Malatya’da asayiş olayları eskiye göre nispeten azalmış. 
 
- Malatya’da tersine göç halen devam ediyormuş…
 
- Malatya Eğitim ve Araştırma Hastenesi Şehir Hastanesine döndürülecekmiş.
 
- Niyazi Mısri, Akpınar ve Saray Mahallesinde 10 bin adet yerinde dönüşüm kapsamında, iş yeri ve konut ihalesi yapılacakmış.
 
LAF EBESİ

Tetkik, tahlil ve analizlerle, toplumu bilgilendiren gazetecik mesleği; Ciddi oranda eksen kayması yaşıyor. Ondan dolayı, itibar suikastı yapan “maharetli”, önüne konulan şikayet dilekçesini yazı diline çeviren “meziyetli” ve tetikçilik yapanlar “marifetli” görülüyor…
 
Selam ve dua ile
Fiemanillah