"Yaptık, ettik, getirdik" demek için neyi bekliyorsunuz?..

Geçtiğimiz günlerde, TUSAŞ Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan ve beraberindeki heyet, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu ve Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı’yı ziyaret etmişti.

Ziyaret çerçevesinde yapılan görüşmeler neticesinde, “bölgede üretim ve istihdamı artırma”ya yönelik istişarelerde bulunulmuş, Buluntu ve Narlı ise, TUSAŞ’ın üretim alanı için girişim başlatmıştı.

Bu doğrultuda, Başkan Buluntu, önceki günlerde düzenlenen KMTSO 5. Olağan Toplantısı’nda, Savunma Sanayii alanında yatırım olacağını aktarmış ve “Kahramanmaraş’a savunma sanayi yatırımıyla alakalı, ciddi bir hamle başladı. Savunma Sanayii Kahramanmaraş’ta üretimsel faaliyete başlıyor. Protokoller imzalandı. Kısa sürede de faaliyete geçecek” ifadelerini kullanmıştı. 

Söz konusu ziyaretten sonra, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Kahramanmaraş’a 1 milyar liralık yatırım” yapılacağını açıklamıştı. 

Bu haberi vermemdeki sebebe gelece olursak; bu haberin “iki boyut”unun olduğunu aktarmak istiyorum. 

Türk Havacılık Uzay Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan, 1960 Kahramanmaraş doğumlu. Dolayısıyla; bu yatırımın, Kahramanmaraş’a gitmesinin sebeplerinden biri budur. 

Sözün burasında, yıllardır bahsettiğim “Bürokraside ne kadar çok Malatyalı bulunursa, Malatya’ya yapılacak yatırım da o kadar büyük olur” tezimi hatırlatmak isterim.

Kahramanmaraş’a yapılacak yatırımla ilgili haberin ikinci boyutu ise Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’nın, ilindeki yatırımlar için “büyük bir özveriyle çalıştığı”nı göstermesidir.

Hatırlarsanız; bir kaç gün önce, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’yla ilgili bir kaç kelam etmiştim. “İcra makamı” olmak yerine, “havale makamı” olmayı tercih ettiğini belirtmiştim. 

Yukarıdaki Kahramanmaraş örneğinde olduğu gibi “Yaptım, ettim, getirdim…” demek yerine “Yapılmalı, edilmeli, getirilmeli…” demesi, Malatyamız için “büyük kayıpların” yaşanmasına sebep oluyor. 

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’nın “Yapılmalı, edilmeli, getirilmeli” demesi, maalesef “acziyetin” göstergesidir. 

Bir yerde ticaret varsa hayat, onun etrafında gelişir ve büyür. 

Kayısı sezonundan örnek verelim; Bildiğiniz gibi kayısı zamanı, çevre illerden insanlar gelir, çalışacakları yerlere yakın bahçelere, kayısı ağaçlarının altına çadırlar kurarlar.

Orada, bir yandan ekmeklerini kazanır, bir yandan da barınma ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılarlar. 

Bu münasebetle, orada bir ticaret yapılmış ve etrafına doğru gelişmeye başlamıştır.

Bir ağacın altındaki çadır, oradaki hayatın merkezi haline gelmiş ve etrafına doğru yayılmaya başlamıştır. 

Bir ilin ticareti de, aynen bir kayısı ağacının altındaki çadır gibi, etrafına doğru gelişerek büyür. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın görevlerinden biri de tüccara “münbit” ve “müsait” bir zemin oluşturmaktır. 

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’na âcizane tavsiyemdir: Lütfen, “Yaptık, ettik ve getirdik” demeye başlayın. 

MİSYONU, ÖZAL ÇİZGİSİNDE OLAN İKİ İSİM!

Ak Parti’de,  aday adaylarının başvurularında, önceki döneme göre bir “azalma” söz konusu.

2018’deki aday adayı başvuruları, ülke genelinde 7 bin 319 olmuştu. 

Bu dönemde ise başvuru sayısı 6 bin 25’te kaldı. 

Başvuruların alınmaya başladığı andan itibaren, sayının azlığı sebebiyle, başvuru süreleri bir hafta daha uzatılmıştı. 

Son anda, bir başvuru “patlaması” da yaşandı. 

Malatya özelinde baktığımız zaman, 30’lar civarında olan aday adaylığı başvuruları, son anda 100’lerle ifade edilir oldu. 

Yine Malatya özelinde başvurulara ve toplumdaki karşılıklarına baktığımız zaman, “Özal Misyonunu takip edenler”in sayısı bir hayli az.

Özal misyonuna örnek olarak, iki isim ön plana çıkıyor. Bunların biri Şanal Tosun, diğeri de Ramazan Özcan’dır. 

Bu iki isme kısaca bakacak olursak;

Şanal Tosun: Malum olduğu üzere bir dönem Ak Parti’ de “6. Sıra milletvekili adayı” olmuştu. 

Kendisinin adaylığında, “Ak Parti, Malatya’da, 5 milletvekili çıkarmıştı…”.

 Daha sonra Ak Parti hükümetlerinin birçok bürokratik görevinde yer alan Şanal Tosun, Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde, “kesik yiyen isim”lerden biriydi. 

Yine “Ak Parti’ye küsmemiş” ki, yeniden aday adaylığı için “başvuruda” bulundu. 

Şanal Tosun, Malatya’nın “köklü aile”lerinden birinin mensubu. 

Özellikle, Malatya’da Ak Parti’nin oylarını olumlu “etkileyecek” önemli bir isim kendisi. 

Ramazan Özcan: Malatya Ticaret Borsası Başkanlığı yapmış, çok başarılı bir isim olarak karşımıza çıkıyor. 

Malatya ticaretine “büyük katkısı” olan Ramazan Özcan’ın, özellikle kayısı konusundaki emekleri “yadsınamaz”. 

Kayısının bugünkü “değerini kazanması”nda büyük emeği var. 

TMO’nun Malatya’ya gelmesine “ön ayak” olanlardan biridir Ramazan Özcan. 

Projenin uygulanmasında ve işleyişinde Ramazan Özcan’ın büyük gayretinin olduğunu, bizzat Öznur Çalık’tan duymuşluğum var. 

Geçmişte Anavatan Partisi’nde de siyaset yapan biri olan Ramazan Özcan, özellikle “muhtarlar” tarafından hayli “sevilen” ve “sayılan” biri. 

Hatırlarsanız, Ramazan Özcan’ın da isminin bulunduğu temayül yoklamasıyla ilgili bir liste yayınlamıştık. 

O listede olmadıkları için “itiraz edenler” vardı. 

Bir haberi yazarken, ince eleyip sık dokuyan ve çeşitli kaynaklardan doğrulatmadan yayınlamayan bizlere, böyle itirazların olması ayrı mesele de; bize gelen bütün listelerde Ramazan Özcan, ismi üzerinde bir ittifak görmüştük.  

GÜRKAN’IN İŞİ ÇOK ZOR!..

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki MEGSAŞ, Malatya’da ücretsiz bir şekilde ekmek dağıtımını sürdürüyor. 

Deprem afetinin yaşandığı ilk andan itibaren bu işi devam ettiren MEGSAŞ’ı, tebrik ediyorum. 

Gerçekten de “büyük bir ihtiyacı” karşılıyor. 

Hem de “ücretsiz” olarak. 

Şimdi gelelim aklıma takılan bir-iki soruya. 

Depremlerin ilk günlerinde “ekmek üretimi yapan fırınlar”ın tamamı kapalıydı. 

Zaman içinde bütün ticaret hayatında olduğu gibi, “yavaş yavaş eski normali”ne dönmeye başladı.

 Fırınlar açıldı, ticarethaneler birer ikişer “faaliyete” geçmeye başladı. 

Artık bütün fırınlar açık. İsteyen, gidip o fırınlardan ekmek “ihtiyacını” karşılayabilir.

Ancak maalesef, “muhtaç” olmasa da halen MEGSAŞ’ın ücretsiz ekmeği için, “kuyruklara girenler” var.

 Öyle uzun kuyruklar oluşuyor ki; “Milletimiz bu kadar mı düşkün ki, bu kuyrukları bekliyor…” diye sormadan edemiyorum. 

Ben bu işi maalesef bir nevi “Tenezzül etmek” olarak görüyorum. 

Biliyorum ki; ekmek alamayacak kadar düşkün kimse kalmadı bölgede. Çok şükür. 

Hal böyle olunca “Belediye, ekmek dağıtsın mı, yoksa dağıtmasın mı?” diye bir ikilem yaşanıyor belediye yönetiminde. 

Ekmeği ücretli olarak verseler, sosyal medyadan bir “yıpratma çalışması” başlatılması işten bile değil. 

“Vaaay, büyükşehir belediyesi ekmeği ücretli yaptı. Olacak iş mi? Depremzedelerin yediği iki lokma ekmeğe mi göz diktiniz?” diyerek yaygarayı koparacaklar. 

Belediye ekmeği ücretsiz dağıtsa, ki şu anda öyle. O zaman da ekmek kuyrukları uzadıkça uzuyor. Bu halde de “Bu gördüğünüz TOGG kuyruğu değil ekmek kuyruğu. AKP hükümeti, insanları o kadar çok muhtaç etti ki; ekmek kuyrukları aldı başını gitti…” diyorlar. 

Maalesef hiçbir iş yapmayıp, sadece eleştirmek üzerine kurulmuş “solak medya”mız, her iki ihtimali de kullanıp, algı oluşturmaya bir hayli meyilli. 

Sonuç olarak ortada iki ucu “pislik bir değnek” var.

Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın işi çok zor.

Bir siyasetçi, bir yönetici olarak Selahattin Gürkan’ın; bu meseleyi iyi bir şeklide düşünüp-tartması ve  stratejisini ona göre belirlemesi gerekiyor.  

KULİS BİLGİLERİNE GEEEEEL!..

Malatya Time, okuyucularının merakla beklediği kulis bilgilere geçelim. 

“Önümüzdeki günlerde neler olacağı”nın “resmini hayal edelim”. 

1- Ak Parti’nin Malatya özelinde “köklü bir değişikliğe gideceği”, “hatta değişimin başladığı”nı söyleyebiliriz. 

2- Ak Parti Genel Merkezi’nde, “Malatyalıların, medya ve sosyal medyadaki eleştiri ve itirazları…” dikkate alınmış.

3- Müracaat eden eski vekillerden Ahmet Çakır’ın vekilliliğine pek “olumlu” bakılmamış. Eski Bakan Bülent Tüfenkci için ise “nispi” olarak olumlu bakılıyormuş. 

4- Bugün, Malatya İl Başkanı ile Büyükşehir Belediye Başkanı’nın “görüşleri” alınacakmış. 

5- Ak Parti Genel Merkezi’nde, yapılan müracaatları değerlendiren kurulda, büyük bir temizlik yapıldığı söyleniyor. “Güvenilirliği sorgulanmayan” isimlerle bu iş yürütülmeye başlanmış. Önceki dönemdeki isimlerin yüzde 50’sinin elendiği, gelen bilgiler arasında. 

6- Türkiye genelinde, “kalburüstü” denilebilecek, bakanlık veya üst düzey görev yapmış, “popülaritesi” yüksek kişilerden, çok az sayıdaki kişilere teklif götürülmüş. Bu da, toplumun sesine kulak verecek bir siyaset güdüleceğinin, sinyali niteliğinde bir gelişme.

7- İyi Parti Malatya’da “beklenilen karşılığı” bulamadı. En iyi adayları, Prof. Dr. Hasan Pekdemir olduğu halde, o ise “ismi kendisinden büyük” ve “varlığını hissettirdikçe”, “değer kaybeden bir kişilik”. 

Selam ve dua ile…
Fiemanillah