Yürüyerek İyileşmek Mümkün Mü?  Ruh Sağlığına Atılan Sessiz Ama Güçlü Adımlar!

 Hepimizin hayatlarında  kaçınılmaz getirilerinden biri olan stres, günümüzde her yaştan bireyin karşı karşıya kaldığı bir sorun hâline gelmiş durumda. Özellikle gençler ve yoğun iş temposuna sahip bireyler arasında kaygı, depresyon ve tükenmişlik gibi psikolojik sorunlar giderek yaygınlaşıyor. Ancak son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, bu sorunlarla baş etmenin bazen sandığımızdan daha basit bir yolu olduğunu gösteriyor: yürümek.

Yürüyüş yapmak, yalnızca fiziksel sağlığımız için değil, ruhsal iyilik hâlimiz için de son derece etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Harvard Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, haftada ortalama 2,5 saat tempolu yürüyüş yapan bireylerde depresyon riski %25 oranında azalıyor. Hatta bu sürenin yarısı kadar yürüyüş yapmak bile depresyon riskini %18 oranında düşürebiliyor. Bu veriler, düzenli hareket etmenin yalnızca bedensel değil, zihinsel bir yatırım olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Yürüyüş, beynin özellikle öğrenme ve hafıza ile bağlantılı olan hipokampus bölgesini uyararak duygusal düzenlemeyi kolaylaştırıyor. Aynı zamanda yürüyüş sırasında salgılanan serotonin ve endorfin gibi nörokimyasal maddeler sayesinde birey kendini daha iyi, daha dengeli hissedebiliyor. Bu etkiler, yürüyüşü basit bir egzersiz olmaktan çıkarıp bir tür zihinsel şifa süreci hâline getiriyor. Günümüzde birçok insan kendini ifade etmekte, duygularını dengelemek ve stresi yönetmekte zorlanırken, yürüyüş gibi basit ama etkili bir yöntemin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Doğayla temas hâlinde olmak, açık havada yapılan yürüyüşlerde nefes almak ve bedeni hareket ettirmek, bireyin hem kendisiyle hem de çevresiyle kurduğu bağı güçlendiriyor. Kısacası, yürümek bir yere varmak değil; bir dengeyi, bir huzuru yakalamak meselesidir. Yürüyüşle birlikte zihnin yükü hafifler, kalp ritmi sakinleşir, insan kendine yaklaşır. Gün içinde sadece yarım saatlik bir yürüyüş bile, hem bedenin hem de ruhun dengesini yeniden kurmak için güçlü bir adımdır.

Bu yaz, kendiniz için atacağınız küçük adımların büyük dönüşümler yaratabileceğini unutmayın. Çünkü bazen iyileşmek, sadece yola çıkmakla başlar.

Ayrıca, ruh sağlığını destekleyen bir diğer temel unsur da uyku kalitesidir. Günlük hayatın temposu içinde sıklıkla göz ardı edilen sağlıklı uyku, zihinsel yenilenme için vazgeçilmezdir. Yapılan araştırmalar, düzensiz uyku düzeninin duygu durum bozukluklarıyla doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle sınav dönemlerinde veya yoğun stres altında geçen zamanlarda uyku düzenini korumak, bireyin zihinsel dayanıklılığı açısından belirleyici bir rol oynar.Bu noktada sosyal medya kullanımına da dikkat çekmek gerekir. Sürekli bildirimlere maruz kalmak, sosyal karşılaştırmalara girmek ve ekran başında geçirilen uzun saatler, bireyin hem dikkat düzeyini hem de psikolojik esenliğini olumsuz etkileyebiliyor. Sosyal medya kullanımı sınırlı tutulduğunda bireyin hem uyku kalitesi artmakta hem de kendine ayırabildiği zaman genişlemektedir. Bu da daha sağlıklı düşünme, hissetme ve öğrenme süreçlerine katkı sunar. Öte yandan, son zamanlarda fiziksel aktivitenin antidepresan tedavilerle karşılaştırıldığı dikkat çekici bir bilimsel çalışma yayımlandı. British Journal of Sports Medicine dergisinde Mart 2023’te yayımlanan geniş kapsamlı bir meta-analiz çalışmasına göre, düzenli fiziksel aktivite, hafif ve orta düzeyde depresyonla baş etmede antidepresan ilaçlar kadar, hatta bazı durumlarda daha etkili sonuçlar verebiliyor. Araştırma, haftalık fiziksel aktivite süresi arttıkça psikolojik belirtilerde belirgin bir iyileşme yaşandığını vurguluyor. Bu bulgu, yürüyüş gibi basit bir eylemin dahi, kimyasal müdahaleye gerek kalmadan bireyin ruhsal iyilik halini geliştirebileceğini gösteriyor.

Artık biliyoruz ki iyileşmek için bazen sadece bir adım atmak yeterlidir. O adım, bir spor salonuna değil; bir kaldırım taşına, bir park yoluna ya da köy yolundaki tozlu patikaya atılabilir. Yürümek için pahalı ayakkabılara ya da mükemmel bir plana değil, sadece niyet etmeye ihtiyacımız var. Her adımda zihniniz biraz daha hafifleyecek, kalbiniz biraz daha güçlenecek. Unutmayın, kaygılarınız sizi yerinizde tutmaya çalışırken; siz harekete geçerek onları arkanızda bırakabilirsiniz. Bu yazı sadece okumakla kalmayın — şimdi ayağa kalkın, derin bir nefes alın ve ilk adımı atın. Çünkü gerçekten de bazen en güçlü değişim, sessiz ama kararlı bir yürüyüşle başlar.

Psikolojik Danışman FURKAN DENİZ