Altgeçit mi dediniz? Altüst geçit o!

Emeksiz Altgeçidi’ni bilirsiniz.
Hani Malatya’da trafiği rahatlatmak için yapıldı denilen “vizyon” proje.
Ama işte o vizyon, yağmurla birlikte karardı.
12 litre yağmurla, şehirde 12 yıllık hikmet çöktü.

Yani kelimenin tam anlamıyla…
Altgeçit göçmedi.
Ama göle döndü!

Sarı taksi orada.
Boynuna kadar suya batmış.
Kapıları değil, camları gözüküyor.
Yani karadan girdin…
Denizaltı gibi çıktın!

Altgeçidin adı ne?
Üsteğmen Selim Keskinkılıç.
Ama bu su seviyesiyle, tabela hâlâ yukarıda…
Üsteğmen yukarıda,
Şehir altyapısı diz üstünde.

Geçidin üstü selam duruyor,
Altı hâlâ boğuluyor.

Belediye ne yaptı?
Hemen açıklama geldi:
“Ekiplerimiz anında müdahale etti.”
Yani?
Anında izlediler!

Trafik vardı, geçit doldu.
Taksi battı, biz sustuk.
Kriz geldi, onlar tweet attı.
“Dezenformasyon” dediler.
Hayırdır, su da mı muhalefete çalışıyor?

Soru şu:

– Bu altgeçit neden önceden kapatılmadı?
– Yağmur uyarısı yapılmışken, neden güzergâh değiştirilmedi?
– Bu kadar yatırım nerede?
– Drenaj sistemi yok mu?
– Varsa neden çalışmadı?
– Çalıştıysa, neden bu kareyi izliyoruz?

Kameralar izledi.
Vatandaş izledi.
Belediye hâlâ izliyor.

Ve evet, tabela hâlâ ayakta:
Altgeçit!

Ama alt geçmiyor ki…
Altüst ediyor.

Mesele yağmur değil.
Mesele “kime ne ihale verildiği.”
Mesele “kaç milyon harcandığı.”
Mesele “altyapı mı, algı mı?”
Bu geçitten araç geçmemiş olabilir,
Ama sorunlar konvoyla geçmiş.

Ve bu noktada,
Her yazıda olduğu gibi bir kapanış yapalım ama lafla değil,
çözümle bitirelim:

HÜLASA:
    1.    Geçici rögar değil, kalıcı mühendislik lazım.
    2.    Yatırımı afişe değil, drenaja yapın.
    3.    Yağmurdan kaçan yönetim olmaz. Yağmurdan ders çıkaran yönetim olur.

Şimdi tekrar soralım:

Altgeçidi bile alt edemeyen, şehri nasıl üst eder?

Eğer bir damacana su, bir şehri diz çöktürüyorsa,
orada altgeçit değil, akıl geçit vermemiştir.

Kalın sağlıcakla