BAŞKAN GÜRKAN'IN BiR YILI  (1)  

SESLİ MAKALE

Yapılan son yerel seçimlerin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. 

Yarın tarih 1Nisan 2020'yi gösterecek. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, bir yıl önce % 70 'e yakın rekor bir oyla seçilerek büyük umutlarla göreve gelmişti. 
Göreve başlar başlamaz özellikle ilk üç ayda yaptığı yerinde dokunuşlarla halka adeta; "işte başkan, işte lider, işte yöneticilik.." dedirtmiş, aldığı yüksek oy desteğini daha da yukarılara taşımıştı. 

Peki Başkan Gürkan neyi/neleri yapmıştı da böylesine büyük bir takdir toplamış, yediden yetmişe herkesin desteğini, duasını almıştı. 

1-Göreve gelir gelmez geçmiş on yılın mali tablosunu ortaya koymuş, ilk icraat olarak '2 milyara yakın' diye ifade ettiği borç yükünü ödeme adına bir dizi tasarruf tedbirlerini uygulamaya koymuştu. 

2-Bu bağlamda 24 olan daire başkanlığı sayısını 15,  70 kadar olan müdürlük sayısını 50'ye düşürerek daha az personelle daha verimli olma yoluna gitti. 

3-İdareci personelin elinde bulunan makam araçlarını alarak araç israf ve saltanatına son verdi.
 
4-Yönetim kademesine ‘huzur hakkı‘ adıyla ödenen ek ödeneği iptal ederek, milyonlarca liranın belediye kasasında kalmasını sağladı. Daha önemlisi, ‘Ben de almayacağım' diyerek: ekonomik anlamda aleyhine olan iptal listesine kendisini de katması, basta çalışanlar olmak üzere vatandaş nezdinde müthiş takdir topladı. 

5-Ekleri ile birlikte 14 ila 37 bin lira aralığında ödenen şirket genel müdürlerinin maaşlarını istinasız 10 bin liraya indirdi. 

6- "Proje, reklam, yayın" adı altında yerel/ulusal basına verilen milyonluk destek kesilerek makul seviyeye çekildi. 

7-Belediye tarihinin en beyefendi Başkanının (Sn. Çakır) iyi niyet ve güvenini istismar eden bazı Şirket Genel Müdürleri ve üst yöneticiler tarafından "hediye ve ikram" adı altında sorumsuzca harcanan”  kayısı tabağı, yemek, tatlı, çerez vb." gibi aşırı harcamalara son verilerek, makul düzeye çekildi.  

Bütün bu uygulamalarla yüz milyon lirayı aşkın bir tasarruf sağlanarak kısmen de olsa borçların ödenmesi ve hizmete kaynak sağlanması imkânı elde edildi. 

 
Hepsinden önemlisi, genel sekreter yardımcıları ve şirket genel müdürleri gibi tepe yöneticilerine, adeta; ‘Saltanatınız bitti. Haddinizi bilin. Bu kurumun bir tane lideri var, o da benim!.." diyerek Büyükşehirde uzunca bir süredir örselenen yönetim bütünlüğünü sağladı. Belediye Başkanının rağmına iş yapılamayacağını; unvanı, sıfatı ne olursa olsun kimsenin kendisine rağmen tasarruf kullanamayacağını gösterdi. 

Vatandaş yıllar sonra belediyede sözün kendisinde bittiği muktedir bir başkan gördü. 

…… 

Bir başkan (tarihte çok az politikacıya nasip olan) bu kadar büyük bir başarı ve krediyi nasıl olur da 9 ay gibi kısa bir zamanda heba eder, dip yaptırır? Bu kimine göre nasıl bir algı operasyonu ki, doğrusu anlamakta zorlanıyorum. 

Fakat ortada yalın bir gerçek var. 

Bu algı sayesinde gelinen noktada belediye personelinin tamamına yakınının istemediği, vatandaşın büyük çoğunluğunun ise başarılı bulmadığı ve; " dağ fare doğurdu" diyebildiği,
 
Belediye ile ilgili yapılan haberlere neredeyse % 95 oranında aleyhte yorumların yapıldığı… 

Hazin bir tablo var karsımızda...

Bu noktaya nasıl gelindi? 

Hangi hatalar yapıldı? 

Başlangıçtaki başarı ve desteği yeniden yakalamak mümkün mü? 

Neler yapılmalı? 

Konunun bu yönüne haftaya değinelim.