Fethi Gemuhluoğlu'nun Portresi: Bir Gönül Okulu Kurucusu

Fethi Gemuhluoğlu (1922-1977), Türk düşünce ve kültür hayatında derin izler bırakmış, mütevazı ve sıra dışı bir aydındır. Kendisini "düşünce işçisi" olarak tanımlayan Gemuhluoğlu'nun en büyük özelliği, felsefesini kitaplarda değil, bizzat insanlarda ve onların dertlerinde aramasıdır. O, hayatını okumaya, düşünmeye, insanlarla sohbet etmeye ve iyilik yapmaya adamıştır.

Malatya'da Mayalanan Düşünce

Gemuhluoğlu, her ne kadar İstanbul'da doğsa da, fikir dünyasının en kritik evresini Malatya'da geçirmiştir. 1949-1952 yılları arasında Malatya Lisesi'nde öğretmenlik yaptığı bu dönemi, düşüncelerini yoğurduğu bir "ocak" olarak görmüştür. İstanbul'un akademik birikimini, Malatya'nın saf ve özgün Anadolu irfanıyla harmanlamış, halkın bilgeliğini bizzat yaşayarak keşfetmiştir. Bu dönemde Said Çekmegil gibi isimlerle kurduğu dostluklar, onun "dostluk ve muhabbet" felsefesinin temelini atmıştır. Aynı dönemde öğrencisi olan Turgut Özal'a sadece ders vermekle kalmamış, Malatya'nın ruhuyla bezenmiş bir duruş aşılamıştır. Bu yönüyle Malatya, onun fikirlerinin filizlendiği bir toprak olmuştur.

Dostluk ve İrfan Ekolü

Malatya dönüşü Gemuhluoğlu'nun evi, kısa sürede bir "dostluk okulu" haline gelmiştir. Bu okul, onun Malatya'da edindiği tecrübelerin bir devamıdır. Farklı fikirlere sahip aydınlar, yazarlar, sanatçılar ve gençleri bir araya getirerek, birleştirici bir köprü görevi görmüştür. Onun en büyük eseri, bu kurduğu gönül bağları ve yetiştirdiği insanlardır. Bu nedenle, Gemuhluoğlu'nun felsefesini anlamak için, yazdıklarından çok, dostluk üzerine konuşmalarından derlenen ve ölümünden sonra yayınlanan eserlerine ve bizzat yaşamına bakmak gerekir.

Sessiz ve Derin Bir Etki

Gemuhluoğlu, maneviyatı yüksek, ahlaki duruşu sağlam bir insandı. Konuşmaktan çok dinlemeyi tercih eder, her soruna bilgece ve olgun bir yaklaşımla cevap verirdi. Giyimi kuşamı sadeydi ve gösterişten uzaktı. Onun etkisi, bire bir kurduğu samimi ilişkilerde ve içten sohbetlerinde gizliydi. Bu nedenle, ölümünden sonra bile fikirleri ve ahlaki mirası, pek çok kişi için bir rehber olmaya devam etmiştir. O, bir düşünürden öte, düşünen ve hisseden insanlara iyiliğin, dostluğun ve bilgeliğin kapısını açan bir kanaat önderiydi. Fethi Gemuhluoğlu'nun hikayesi, Malatya'nın sadece bir coğrafya değil, aynı zamanda büyük ideallere hayat veren bir irfan kaynağı olduğunu göstermektedir.