Gazze'de Son Şehidin Vasiyeti

Her işin başı olan besmele ile başlamış, Gazze halkının gözü, kulağı ve dili olmuş şehit kardeşim, meslektaşım, Sâlih Âmir Fuâd el-Caferâvî.
733 gün soykırımın ortasında Gazze'yi dünyaya duyurdu. Ateşkesi gördü, ama sevincini yaşamadan, ailesiyle bir araya gelmeden çok arzuladığı Rabbine şehit olarak kavuştu.

Şehadetinden sonra yayımlanmasını vasiyet ettiği vasiyetini tercüme edip sizlerle paylaşmaktan büyük bir onur duyuyorum. Makaleme hiç bir şey eklemeden bu şehadetin bize de şahitlik etmesini umuyor, Rabbimden şehadetinin kabulünü niyaz ediyorum. 

İŞTE O MUHTEŞEM VASİYET

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Hamd, “Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayın! Bilakis onlar diridirler, Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar.” buyuran Âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.

Ben, Sâlih.
Bu vasiyetimi bir veda olarak değil, bilerek ve inanarak seçtiğim yolun devamı olarak bırakıyorum.

Allah şahittir ki, sahip olduğum her güç ve gayreti halkımın yanında durmak, onların sesi ve dayanağı olmak için harcadım.
Acıyı, zulmü, kaybı en derin şekilde yaşadım.
Sevdiklerimi defalarca yitirdim.
Ama hiçbir zaman hakikati olduğu gibi aktarmaktan geri durmadım.
O hakikat ki, susan ve geri duran herkese karşı bir delil;
destek veren, duran, direnen herkese, Gazze’nin en asil, en onurlu, en cömert insanlarına bir şeref olarak kalacaktır.

Eğer şehit olursam, bilin ki ben yok olmadım. Ben şimdi cennetteyim ve benden önce giden kardeşlerimle, Enes’le, İsmail’le ve Allah’a verdiği söze sadık kalan tüm o şerefli dostlarla beraberim.

Beni dualarınızda anın. Benden sonra bu yolda yürümeye devam edin. Beni sadaka-i cariyeler ile anın. Ezan sesini duyduğunuzda, Gazze gecesini yaran bir ışık gördüğünüzde beni hatırlayın.

Size vasiyetim: Direnişe sahip çıkın.
Bizim yürüdüğümüz yoldan gidin,
inandığımız davaya sarılın. Çünkü biz kendimiz için başka bir yol bilmedik. Hayatın anlamını da ancak bu yolda sebat etmekte bulduk.

Babamı size emanet ediyorum;
Canım babam! Kalbimin içi, örnek aldığım insan...
Sende kendimi gördüm, sen de kendini bende gördün. Savaşın tüm zorluklarında yanımdaydın.
Allah’tan dileğim, benden razı olarak cennette buluşmamızdır, ey başımın tacı.

Kardeşim, öğretmenim, yol arkadaşım Naci size emanettir.
Ey Naci!
Sen cezaevinden çıkmadan önce ben Allah’a kavuştum. Bil ki bu, Allah’ın yazdığı bir kaderdir. Sana olan özlemim içimdedir. Seni görmeyi, sana sarılmayı ve buluşmayı çok isterdim. Ama Allah’ın vaadi gerçektir. Cennette buluşmamız sandığından da yakındır inşallah.

Annem size emanettir.
Anneciğim!
Sensiz hayat hiçbir şey.
Sen benim hiç bitmeyen duamdın, hiç ölmeyen dileğimdin.
Allah’tan şifa diledim, iyileşmen için ağladım. Seni tedavi için yola çıkarken, iyileşip dönerken görmek en büyük hayalimdi.

Erkek ve kız kardeşlerim size emanettir.
Önce Allah’ın rızası, sonra sizin rızanız yegâne gayemdi. Allah sizleri mutlu etsin, hayatlarınızı kalplerinizin güzelliği kadar güzel kılsın.

Her zaman derdim ki:
“Ne söz yerde kalır, ne de fotoğraf.”
Söz emanettir, fotoğraf mesajdır.
Biz bu emaneti nasıl taşıdıysak, siz de aynı şekilde bütün dünyaya taşıyın.

Şehadetim bir son değildir;
aksine, özgürlüğe giden uzun bir yolun başlangıcıdır. Ben dünyaya, gözlerini kapatanlara, hakkı konuşmayanlara bir mesaj ulaştırmak isteyen bir elçiyim.

Ölüm haberimi duyarsanız ağlamayın. Bu anı uzun zamandan beri diledim ve
Allah’tan beni bununla rızıklandırmayı istedim. Sonunda beni sevdiğim şeyle şereflendiren Allah’a hamdolsun.

Hayatımda bana iftira atan, hakaret eden, beni karalayan herkese diyorum ki:
Ben şimdi Allah’a, inşallah şehit olarak gidiyorum. Hesap günü geldiğinde, bütün davalar Allah katında görülecektir.

Filistin’i size emanet ediyorum.
Mescid-i Aksa’yı size emanet ediyorum...
Oraya varmak, içinde namaz kılmak, toprağını öpmek en büyük dileğimdi.
Eğer bu dünyada varamadıysam,
Allah’tan diliyorum ki, hepimizi ebedî cennetinde buluştursun.

Allah’ım!
Beni şehitler zümresine ilhak eyle. Geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla. Kanımı, ailemin ve halkımın özgürlük yoluna ışık eyle.

Eksiklerim ve kusurlarım için beni bağışlayın. Benim için bağışlanma ve rahmet dileyin. Ben verdiğim söze sadık kaldım, yolumdan asla dönmedim ve yolumu değiştirmedim.

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

İnşallah şehit kardeşiniz
Sâlih Âmir Fuâd el-Caferâvî
12 / 10 / 2025

Fi Emanillah. 

Ebuzer AYDIN