İman varsa imkân vardır!..

28 Şubat mağduru, kader arkadaşım, Malatyalı dostum Ali ALAN bu akşam beni ve emekli Albay arkadaşımı iftara davet etti.

Aksaray Molla Gürani mahallesi Murat Paşa Camii yanında sahibi olduğu Cafe Osmanoğlu'nda bizi ağırladı. Cafede toplam 26 kişi çalışıyor.

İftar öncesi hummalı bir hazırlık vardı.
Sordum, kaç kişi oluyor iftarda?.
"En az elli kişi ile başlıyoruz, kaç kişi olursa önemli değil, herkese yemeğimiz yetiyor, hazırlıklıyız. 15-20 kişilik yemeği komşulara veriyoruz. Çevreye bakıyoruz, kimler dışardaysa iftara çağırıyoruz" dedi.

Envai çeşit yemeklerle, özel bir sofrada iftarımızı açıp yemeğe başladık. Ali ağabey, sürekli kalkıp masalara bakıyor, kontrol ediyor, eksiği olanlara takviye yaptırıyordu.

Bi ara, çalışanına, "boş masamız var mı?" dedi. "Evet, bir kaç tane boş yerimiz var" dedi. "Hemen koş camiye, avlusuna ve etrafına bak, kim varsa al, gel" dedi.

Bir tuhaflık vardı, ama hâlâ çözmüş değildim. Sormaya da utanıyordum. Durumu iyice kontrol edip soracağım sorunun cevabından emin olduktan sonra sordum;
"Ali ağabey, sen iftarı bu mekanda ücretsiz mi veriyorsun?" dedim.
"Evet, 11 ay para kazanıyoruz, bir ay da yiyoruz, içiyoruz, veriyoruz. Rabbim kabul eder inşaallah" dedi.

Kendisine dua ettim ve sonra şunu söyledim:

"Baktım da buraların kralı gibi davranıyorsun. Herkesle içli dışlısın. Herkes seni tanıyor, seviyor, sayıyor, düşmanın hiç yok!. Sanki dünya senin!. Ne güzel ticaret seninkisi ya!. 11 ay insanlarla, bir ay da Allah ile ticaret yapıyorsun!. Tabi ki Allah ile yarışamazsın!. Bir aya karşılık on bir ayı da garanti ediyorsun" dedim.

Şimdi kardeşlerim,

Her restoran sahibi dört gözle Ramazan ayını bekler. Yıllık kârın yarısını Ramazan ayında yapar.
Ama düşünsenize, bir mekana gidiyorsunuz, o mekân Ramazan ayında tersini yapıyor. İftardan tek bir kuruş kazanmadığı gibi, kazanacağı kadar da iftarda harcıyor!.

İşte bunu bir Malatyalı, 28 Şubat mağduru Allah'a iman etmiş bir Ali ALAN yapar. Allah herkese nasip etmez. Allah kabul etsin. Hata ve günahlarına kefaret etsin. Kazancının temizliği ve bereketi eylesin.

İnanın iftardan sonra gelen müşteriler de zaten onu fazlasıyla telafi ediyorlar. Bu Allah'a tevekkülün neticesidir. Rızkı, Allah'ın verdiğine iman etmenin neticesidir.  Allah'ın kaderine teslim olmanın sonucudur.

Varsa Malatyalı, ya da başka yerden İstanbul'a gelmiş,  Aksaray'a yakın kardeşimiz, mekâna gelip, rahat bir şekilde afiyetle iftarlarını yapıp, yemeklerini yiyebilirler. Sadece dua etsinler yeter. Rahmetli Osman amcanın hayrı olsun.

Bugün çok mutluyum. İnanılmaz huzurluyum. Çünkü kader arkadaşımın yanındayım. 28 Şubat'ın soğuğunu beraber yedik, yıllar sonra iftarımızı da beraber açtık, ELHAMDULİLLAH...

Tüm Malatya, o günkü Telsim firmasını Malatya'ya getiren ALAN İLETİŞİMİ bilir. Şimdi Akpınar'da bu isimle teknik hizmet veren Halit ALAN kardeşimiz var. 
28 Şubat, Ali ağabey gibi Müslüman zengini yerle bir etti. Ama bizim mağduriyetlerimiz üzerine gelenler ise, heybelerini doldurdular. Olsun, helâl hoş olsun. Biz Allah için kaybedelim, dünya onların olsun. Bize Allah yeter, makamlar, konumlar isteyenin olsun...
14.04.2022 Fatih-Aksaray /İstanbul saat: 00.27

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”